en dandik mühendislik dalı sizce hangisi beyler

panpalar yaşça ve tecrübece sizden biraz ilerideyim.. mühendislik lisans ve iktisat yüksek lisans vd. programları tamamladım zamanında.. müsadenizle bir kaç söz söyleyim belki faydası olur.. mühendislik mezunu olup işsiz kalanların önemli bir bölümü okul sonrası yanlış yönlendirme ve / veya kendi tercihleri doğrultusunda bu sonuca ulaşmaktadır.. şansı yaver gitmeyenler de olabilir ama bunu istisna olarak kabul edeceğiz..

misal Jeoloji Müh. bölümünü ele alalım:

buradan mezun olup mesleğinin neredeyse hemen hepsinin dağda bayırda, tilkinin bakır sıçtığı yerlerde geçeceğini anlayanların " ulan yok mu şöyle asfalt kenarı ve tercihen istanbul olmak üzere şehir içi bir yer " diyerek iş fırsatlarını sallamaya başlaması.. iş fırsatı derken kimse fakültenin kapısına dayanıp " bize gel yoksa kendimi jiletlerim " demiyor.. kendin aranıyorsun.. ha fakültede yayılmayı az tutup onun yerine az bir şey ingilizce yardırırsan yurtdışında jeolog çok güzel kazanır.. merak etmeyin dağın bayırın yerlileri çok da süper ingilizce bilmiyorlar..

bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir.. ve aynı şekilde karşıt örnekler de oluşturulabilir.. buradaki esas mesele güzel memleketimizin henüz adam gibi " üreten ülke " olamayışı gerçeğinin olgun armut kafamıza düşüyor olmasıdır.. yeterli düzeyde üretemeyen bir ülkede mühendisin ( ne mühendisi olursa olsun ) şansının üretme yeteneği oranı kadar olması doğal skordur..

meselenin önemli bir kısmı seçilen bölüme ilişkin sektörel bilgilenmenin henüz öğrenci iken sağlıklı ve doğru bir şekilde yapılarak ona göre kişinin kendini yönlendirmesi ile ilgilidir.. gerçekçi olup ve fazla müşkülpesent davranılmaması gerekmektedir..

hiç bir işte " a ne güzel işe başladın, al sana çuvalla para ha bir de patronun sekreteri var süper, onu da sabah akşam kafana göre kanırt " denilmiyor maalesef.. kanlı bir acemilik dönemi yaşanıyor, becerip ustalaşan, kendini geliştiren ve bunu elde edilen sonuçlarla ortaya koyan zamanı geldiğinde karşılığını almaya başlıyor..

ha bu ülkede 80 lerde başlayıp ve halen daha devam eden süreç " şevkle çalışanın zevkle gibilmesi " esasına göre devam eder.. maalesef bu gerçektir ve bu konu meslek ayrımı yapmaz..

neticede, " gibim amda canım cennette olmaz " kuralı doğrultusunda tercihini doğru yapıp, çalışacak ve kendini geliştireceksin panpa..

özet : aklını ve zamanını doğru kullan, tercihlerini bilinçli yap, geldiğin kavşaklarda gerçekçi kararlar ver ve konsantrasyonunun bozulmasına fazla izin verme panpa..