+9
-2
Beyler ben küçüklüğümden beri her türlü spora ilgi duymuşumdur. Ama basketbol benim için ayrıdır. Küçüklüğümde daha okula başlamadan hem ağabeyim hem de babamla her gün zorlamalarımla basket oynamaya çıkardım. 2. sınıfta mahallemizdeki kursa başladım. Antrenörümüz benle özel ilgilenirdi. Ağabeyimin takımıyla(benden 3 yaş büyük) resmi maçlara çıkardım ve hiç de sırıtmazdım. 6. sınıftayken dokuz eylül takımına girdim ve bir sene sonra kaptan oldum. isteyenler bakabilir 9eylül basketbol altyapısının bursasporu gibi bir şeydir. Neyse bu kadar boş bilgi verip uzattığım yeter.
Lise 2 de 9eylüldeki hocamız benle özel konuşmak istediğini söyledi. O gün hayatımın en mutlu günü olacaktı çünkü milli takım kampına çağrılmıştım beyler düşünebiliyor musunuz. Tüm Türkiyeden 30-35 kişi çağrılıyor ve siz o insanların arasındasınız. Mutluluktan havaya uçuyordum taaa ki ailemle paylaşana kadar. Ne dediler biliyor musunuz. Basketbolun garantisi yok yanında sağlam bir meslek edinip hayatını garantiye almalısın dediler.. Ağabeyim dışında bana destek çıkan olmadı lan ailemden. Hocalarım ailemi ikna etmeye çalıştı ama nafile.. Sonrasında zaten üni sınavlarına hazırlanırken zorla takımı bırakmak zorunda kaldım. O yıllar aklıma geldiği gibi hala gözüm dolar. 2 kere aşk acısı çektim ama onları toplasan bu acının yarısı bile etmezler. Furkan Korkmazı - Önuralp Bitimi falan izlerken kendimi çok kötü hissediyorum beyler cidden gözlerim doluyor tek hayalimi gerçekleştiremeyeceğim diye...
Özet: Milli takımdan teklif geldi ailem istemediği için gidemedim hayatta kurduğum tek hayalim hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.