0
evet beyler hiç öyle taksit takgib enrty girme olaylarına girmiyorum buyrun hikayenin tamamı:
özeti baştan veriyim sonra deli oluyonuz biraz okusanız nolacak ne güzel yazdım
özet: ben bi kızı çok seviyom
en baştan anlatıyorum
evet beyler başlıyorum. onunla hikayemiz geçen sene başladı. 11. sınıfın sonuna 2 ay kala kaydımı evime daha yakın olan okula aldırdım. eski okulumdan benden önce gelen birkaç arkadaşım daha olduğu için hiç uyum sorunu yaşamadım. i̇lk gün gittim, herkesle kolayca kaynaştım, oğlanlar aralarına aldılar, kızlar gelip muhabbet ettliler falan neyse.. sağ arka tarafta sınıftakilerle çok muhabbeti olmayan, kendi haline 3 kız vardı. gayet normal bi şekilde onlarla da muhabbet kurmaya başladım, tabi sınıftakilerle pek konuşmadıkları için benle de zorla konuşabildiler, ben de pek takmadım açıkçası, çünkü sınıftaki ortamım falan güzel, her ders bi bomba patlatıp milletin karnını ağrıtıyorum o derece, sınıfın diğer kızları da muhafazakar kesimden, kapalı kızlar falan var, onlarla bile samimi olup makas falan alıyorum o derece. ama bu 3 kız dediğim de sınıfın güzelleri. diğerlerinin pek bakılacak tarafı yok.
yaz geldiği gibi gitti, okul vakti geldi, yine ortamım falan güzel, milletle iyi anlaşıyorum, herkesin güvenini kazanmışım, derdi olan oğlanlar gelip anlatıyor, kızlar gelip kaynatmak istiyor neyse. ben tabi bu rutin işlerle uğraşırken okul başlayalı bir ay falan oldu, benim dikkatimi 3 lü kız grubundaki o kız çekmeye başladı. adını feriha koydum. bundan sonrasına ferihayla devam edecez. bu kızda etrafımda muhabbet ettiğim kızlardan daha farklı bişey vardı. alıştığım tarzdaki kızlar genelde tripli, tuvalete bile 750 kişi giden, mal mal mimikleri davranışları olan kızlar. bundaki davranışları bi görseniz ama, etliye sütlüye karışmıyor, durduk yere kimseyle konuşmuyor, derslerine bakıyor, ekreklerle konuşmaya çalışmıyor, çok da güzel gülüyor hee. neyse benim kafadan bir ayım bu kızı uzaktan süzmekle geçti. vücudu güzel, davranışları çok güzel, ortamlarda gözü yok, evden işe işten eve gidiyor falan, yavaş yavaş kaptırmaya başladım ben ferihaya. ama salaklığıma bakın, bi türlü harekete geçmedim. çünkü kız tıp istiyordu ve sürekli derslerle meşguldü. öss yılındaki kıza yavşamayacaksın mantığıyla bir plan yaptım. ferihayla aynı sokakta oturuyoruz. ben en iyisi bu ferihayı ders çalışırken rahatsız etmeyim, nasılsa aynı sokaktayız, zamanı gelince dışarı çıkarırım gezeriz tozarız falan dedim, kızı sadece uzaktan izlemeye başladım. uzaktan izlemek bile keyif veriyodu. neyse yarıyıl tatili gelirken 1 aylık heyet raporu çaktım, öss yılı ya. bu arada dersler de tıkırında, oraya kafa yormayın. yarıyıl tatiliyle beraber 45 gün ferihadan uzak kalacaktım, görememek bana büyük acı veriyodu. raporun beşinci gününde mi ne, sivil şekilde geldim okula ygs kaydı için. tam çıkışa geldim. sınıftan bi kızla sarıldık, sonra ferihayı gördüm, gel yaptım, geldi, sarıldım falan, nasılsın iyidir az bi muhabbetten sonra arkadaşın arabaya binip gittik. sonra ikinci döneme kadar bu kızı göremedim. bende özgüven ekgibliğinden gelen korkaklık da var, arayıp soramıyom ne illet bi huydur arayıp sormadan iş mi olur lan. neyse. i̇kinci dönem başladı, artık yavaştan işe başlamam lazım. yerimi değiştirdim ona yakın biyere oturdum, bişey yapamadan ygs ye girdik, ygs nin akşamı aradım bunu, nasıl falan diye. morali biraz bozulmuş matematiği falan kötü yapmış bide tıp için çalışıyodu. dedim üzülme sen, ikinci sınavda yükseltirsin. yarın okula gelcen mi dedim, evet dedi, orda görüşürüz sen üzme kendini falan dedim kapattık. ygs den sonra sınavları bitirmek için 3 hafta falan okula gidecez. gittim bunu yanına oturdum. bişey de demedi güzel güzel geçiniyoruz ama benim dilim tutuluyor bütün gün konu açamıyorum, hikaye anlatamıyorum, ilgisini çekecek bişey yapamıyorum. allahtan o diğer 2 arkadaşıyla sürekli yer değiştirmeli yapıyolarmış 3 günde bir yanyana geliyoduk, hergün yanyana olsak benim dilsiz olduğumu falan sanırdı. neyse, ben tabi harun d okuduğum için yönergelere uygun hareket etmeye çalışıyorum ama kızla uzun muhabbete gelince tıkanıyorum. bide kızı anlattım zaten, sen muhabbet açmadan onun muhabbeti devam ettirmesi imkansız, kendini soyutluyor çünkü, konuşma olanağı kısıtlı. ben buna bileklik aldım, aynısından bide kendime aldım, bende 2 tane var, al birini sen tak dedim, onu takmaya başladı falan. neyse sınavlar bitecek, bizim mezuniyet fotoları çekiliyor. okulun bahçesindeyiz, herkes birbiriyle fotoğraf çektiriyor. fırsatı bulduğum anda aldım ferihayı, gel fotoğraf çekinelim, tamam dedi bol bol çekindik. o gün hala bir pişmanlıktır içimde, bir tipsiz çıkmışım ama görmeyin ya. tak gibi çıkmışım. neyse salla onu. okula son gelmeler falan oldu, bundan 62 gün önce cuma günü, veda partisi veriyoruz. bunun diğer iki arkadaşıyla beraber dersaneye yetişmesi gerekiyomuş, parti başladı, ben yine mal beynim acemiyim, kıza gidip bi tak diyemiyorum. 2 saat falan oldu, bunlar 3 kız kalkıyor. 2 siyle sarıldık baya vedalaştık falan okuldan sonra görüşme sözleri verdik, sıra geldi ferihaya. amk nerden söylediysem sınıfın yarısı da bilir ferihayı sevdiğimi. o da azcık çakar gibiydi de renk vermiyodu. neyse biz sarılacaz, bütün gözler üstümüzde. şöyle içli içli sarıldım, sırtını sıvazladım, sonra kendimizi geri çektik, dedim ki, bu son görüşmemiz değil biliyosun demi? gülümsedi, yazın görüşecez falan. benim içim gidiyo tabi, o kapıdan çıkıyo ama sanki bidaha görmeyecekmişim gibi üzülüyorum, millet etrafımı sardı, bana destek oluyolar. çıktım bi sigara içtim. gözlerim dolu dolu girdim sınıfa. millet partinin tadını çıkarıyo, ben mal gibi oturuyorum. kızlar falan geldi, merak etme hepimiz dua ediyoruz, inş olacak falan dediler saolsunlar bana moral verdiler. lan o gün allah yardım etti, feriha fotoğraf makinesini sınıfta unutmuş, bizim kızları aramış, makineyi furkana verin demiş. aynı sokaktayız ya. sevindim, aldım makineyi çıkışta simitçide takılıyoruz. aradı, çıktın mı dedi, evet hadi aşağı in de vereyim dedim. i̇ndi, gülerek dedi ki, sana son kez görüşmediğimizi söylemiştim dedim, güldürdüm. bi on dakka falan apartman önünde konuştuk, o gidince okulda olay falan olmuştu onları anlattım anca öyle konu bulabildim.
o gün bidaha sarılıp ayrıldık, 62 gündür kızın yüzünü gören cennetlik. tabi burda benim mallık payımı da hesaba katıyorum. nasıl bir tırsaklıktır benimki de anlamadım ki. kızı arayınca sanki açıp sövecek. yok arkadaş arayamıyorum. 62 günde 3 kez cesaret buldum, o günlerde de genelde gece 12 de aradığım için uyumuş olabilir açmadı, bendeki cesaret de gitti böylece. ta ki 3 gün önce yeni cesaret dalgası gelene kadar. bu kez mesaj attım. arkadaşımla dışarda takılıyoruz, o güvenle mesaj atabildim. yoksa tek başıma olsam bin türlü takluk geçiyo aklımdan, ya msj atmazsa falan diye. mesajı attım. hiç sesin çıkmıyo dedim, evle dersane arasında gidip geliyorum ondan, sen napıyosun dedi. bende aynı şekilde, son çalışmaları yapıyorum ama durum kötü bana fikir ver dedim, o da samimi şekilde mesaj attı oğlum falan diyo böyle o samimiyet hoşuma gitti. öyle 3-5 mesajdan sonra konuşmayı bitiren taraf ben oldum.
işte böyle beyler. benim hikayem bu. napıyım beyler? çok acemiyim lan tecrübe falan yok bende. yarın öbür gün sınav falan bitince bunu arayıp biyerlere çağıracam, koşuya çıkalım, şurda oturalım şuraya gidelim falan diyecem de nasıl diyeceğimi bile bilmiyorum. bide düşünürken bu kadar heyecan yapıyosam kızla karşılaşınca ne tak yerim acaba. neyse beyler önerileri bekliyorum. yazın lan istediğiniz kadar uzun yazın hepsini okuyacam
Tümünü Göster