en basitinden ingilizce öğreticem lan

çok bildiğimden mi? hayır. ama bi dil nasıl öğrenilir onu bilirim.

ilk ders cümle yapısı : ben seviyorum seni

böyle gidecek cümleler ingilizcede.

ben giderim kafeye.

anladınız mı amk, yüklem ortaya gelecek.

şimdi en çok kullanılan yüklemler

gel : come (kam diye okunur)
git : go (aynen okunur)
ver : give (giv)
al : take (teyk)

genel olarak derdimizi anlatmak için 2 tip cümle kuracağız

ben gidiyom eve, ben seviyorum seni

bir de
mesaj attım sana, oturuyorum ankarada, ver numaranı

soruya girmiyorum soruyu şu şekil sorcaz;
mesaj attım sana? vurgulayarak. rusçadaki gibi.

ay, yu, (hi, şi), vi, yu, dey
ben, sen, -o- , biz, siz, onlar

o derken erkek kız ayrımı var bunlarda. erkek için hi, kız için şi diyoruz.

I (ay diye okunur) - ben
you (yu) - sen
he (hi) - o (erkek için)
she (şi) - o (kız için)
we (vi) - biz
you (yu) - siz (evet amk, sen ile aynı kelime kullanıyolar.)
they (dey) - onlar

bu ben sen o var ya. bizde ne var bide?

beni-bana -> me (mi)
seni-sana -> you (yu)
onu-ona -> him, her (him-erkek , hör-kız)

örnek

ben seni seviyorum -> ingilizcede cümle yapısında yüklem ortada

-> ben seviyorum seni
-> I love you
ay lav yu

bu kadar amk

emir cümlelerinde yüklem başta, onu da söyliim de.

go home (go hom) = git eve

47 yüklem var ezberlemeniz gereken hocular. ana yüklemler. her dilde geçerlidir, herhangi bi dili öğrenirken bu yüklemleri önce öğrenmeniz lazım.

Türkçe English (ingliş)
cevaplamak answer (ensvır)
çalışmak work (vörk)
başlamak begin (aynı)
almak, eline ulaşmak get, receive (get, risiv)
sipariş etmek order (ordır)
ziyaret etmek visit (vizit)
ödemek pay (pey)
kalmak stay (stay)
getirmek, zütürmek bring, take (bring, teyk)
düşünmek think (tink)
yemek eat (iit)
gezmek, araba sürmek, gitmek travel, drive,go (trevıl, drayv, go)
bulmak find (faynd)
uçmak fly (fılay)
sormak ask (ask)
vermek give (giv)
gitmek go (go)
yardım etmek help (help)
duymak, dinlemek hear, listen to (hiyır , lissın tu)
satın almak buy (bay)
gelmek come (kam)
mal olmak cost (kost)
okumak read (riid)
sevmek love (lav)
yapmak, etmek make, do (meyk, du)
almak take (teyk)
açmak open (opın)
denemek try (tray)
söylemek, anlatmak say, tell (sey, tel)
uyumak sleep (sliip)
tatmak taste (teyst)
yazmak write (rayt)
yüzmek swim (svim)
görmek see (sii)
göndermek, iletmek send, transmit (send, transmit)
koymak, ayarlamak put, set (put, set)
şarkı söylemek sing (sing)
oynamak play, act (pley, akt -> rol kesmek)
konuşmak speak (spiik)
aramak seek, search, look for (siik, sörçh, luuk for)
içmek drink (drink)
unutmak forget (forget)
anlamak understand (andırstend)
beklemek wait (veyt)
yaşamak live (liv)
göstermek show (şov)

bu yüklemleri gibe gibe öğreneceksiniz ulan!

have -> sahip olmak
a -> 1 demek

I have a house
ben sahibim bi eve

I have a big penis
ben sahibim bir büyük yarraa

I don't have a vagina
ben sahip değilim bir am'a.

don't neymiş? yüklemi olumsuz yapıyor. dont diye okunur.

şimdi ezber zamanı panpalaarrrr
bi takım kelimeler ezberlicez.

rakamlar,
akrabalar,
günler,
aylar,
yemekler,
ev odaları,
alışveriş,
günün vakitleri,
hava durumu,
yön,
renkler,
soru cümleleri,
sıfatlar.

rakamlar
van tu tri for fayf gibs sevın eyt nayn ten
one, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten

ilevın tivelf törtiin fortiin fiftiin gibstiin sevıntiin eytiin naytiin tiventi
eleven, twelve thirteen fourteen sixteen seventeen eighteen nineteen twenty

bunlar ezberlenecek.
sonrası kurallı gidiyo

21 - twenty one (tiventivan)
22 - twenty two (tiventitu)
23 - twenty three (tiventitri)
24 - twenty four (tiventifor)
25 - twenty fife (tiventifayf)
26 - twenty six (tiventigibs)
27 - twenty seven (tiventisevın)
28 - twenty eight (tiventieyt)
29 - twenty nine (tiventinayn)
30 - thirty (törti)
40 - fourty (forti)
50 - fifty (fifti)
60 - sixty (gibsti)
70 - seventy (sevınti)
80 - eighty (eyti)
90 - ninety (naynti)
100 - hundred (handrıd)
1.000 - thousand (tavzınd)
10.000 - ten thousand (ten tavzınd)
100.000 - hundred thousand (handrıd tavzınd)
1.000.000 - million (milyın)

örneğin 31 - thirty one (törtivan)

rakamlardaki kurallar
12 ye kadar sayıları ezberle.
13-19 sayılar tek dijitlilerin yanına -teen (tiin) eki gelir
20 ezber
30,40,50 tek dijitlerin yanına -ty (ti) eki gelir
100, 1000 ezber

1932 nasıl okunur?
19-32 diye okunabilir, en kolayı bu -> nineteen thirtytwo (nayntiin törtitu)

rakamların geçtiği örnek cümleler

29 yaşındayım
I am 29 years old. (ay em tiventinayn yırs old)

28 yaşındasın
you are 28 years old. (yu are tiventieyt yırs old)

27 yaşında
kız -> she is 27 years old (şi iz tiventisevın yırs old)
erkek -> he is 27 years old (hi iz tiventisevın yırs old)

25 yaşında 100.000lik araba
twentyfive years old, a car of hundred thousand

ben sahibim 3 laptop'a
I have 3 laptops. (böyle çoğul olunca sonuna "s" eki geliyor)
senin 4 evin var
you have 4 houses. (yu hev for havzıs)
ben sahibim 4 karıya
I have 4 wifes (ay hev for vayfs)
I have 1 wife.

hemen gibin amk başlığı hemen.

rakamlara devam.

ben kazanırım 1500 € ayda.
I earn 1500 € per month (ay örn tavzınd and fayf handrıd yuuros pör mant)

my cellphone number is +90 533 1234567
benim cep no ...
may selfon nambır iz plas naynti, fayf tri tri, van tu tri for fayf gibs sevın.

akrabalar

Father (fadır) baba
Mother (madır) ana
Brother (bradır) abi
Sister (sistır) abla, rahibe anldıbına da gelir.

bunun dışında
People (piipıl) insanlar, Millet, elalem
Man (men) Adam
Men (mın) adamlar

Young man (yang men) delikanlı
Boy (boy) Oğlan
Woman (vomın) Kadın
Women (vomıın) kadınlar
Girl (görl) Kız
Little girl (lidıl görl) küçük kız
Child (çayld) çocuk
Children (çildırın) çocuklar
Baby (beybi) bebek
Parents (perınts) ebeveyn

örnek cümleler;
babam'ın adıdır ahmet.
my father's name is ahmet. (may fadırs neym iz ahmet)

ebeveynlerim yaşar içinde aydın.
my parents live in aydın. (may perınts liv in aydın)

ebeveynlerim içinde aydın
my parents are in aydın. (may perınts ar in aydın)

ablam evli.
my sister is married (may sistır iz meriid)

ben bekarım / tek takılıyorum
I am single. (ay em single)

günleri ezberliyoruz panpalar, bakmayın herkes karıştırır bunları, hepsi day (dey) ile biter. day -> gün demek.

Monday Pazartesi (mandey)
Tuesday Salı (tuuzdey)
Wednesday Çarşamba (wednzdey - evet gib gibi okunuşu var)
Thursday Perşembe (törzdey)
Friday Cuma (fıraydey)
Saturday Cumartesi (saturdey)
Sunday Pazar (sandey)

valla türkçeyi ezberletmesi daha kolay yabancılara *

cuma, cumartesi (Arapça)
pazar, pazartesi diyorum. (farsça) 4 gün gitti.
salı (ibranice), çarşamba, perşembe (farsça) ezberlettir kalan 3 günü gitsin. öğreniveriyorlar.

evet aylara geldik. offf
january - ocak - yanuari
february - şubat - februrari
march - mart - març
april - nisan - eprıl
may - mayıs - mey
june - haziran - jun
july - temmuz - julay
august - ağustos - agust
september - eylül - septembır
october - ekim - oktobır
november - kasım - novembır
december - aralık - disembır

ben geliyorum kasımda (ing eki gelince yükleme gelirim -> geliyorum oluyo)
i am coming on november ( ay em kamin on novembır)

burda yemekle ilgili ne isterseniz var, bunları tek teeek ezber yine amk.

bişey istemiyom, bi arkadaşı bekliyorum. sonra sipariş vercem.
i don't want anything. i am waiting for a friend. i will order later.
ay dont vant eniting. ay em veyting for e frend. ay vil ordır leytır.

I am hungry. / açım (ay em hangiri)
I am thirsty. / susadım (ay em törsti)
Let’s go have lunch! / hadi öğle yemeğine gidelim (lets go hev lanç)
Let’s go to the restaurant. / hadi restorana gidek (lets go tu dı restoran)
Dinner / akşam yemeği (dinnır)
Lunch / öğle yemeği (lanç)
Does anybody hear me? / beni duyan yok mu? (daz enibadi hiyır mi)

What would you like to eat? / ne yemek istersin? (vat vud yu layk tu it?)
What would you like to drink? / ne içersin? (vat vud yu layk tu drink?)

fruit juice / meyve suyu (furuyit juys)
Fish / balık (fiş)
Orange juice / portakal suyu (oranj juys)
Bread / ekmek (bred)
Cherry juice / vişne suyu (şeri juys)
breakfast / kahvaltı (brekfıst)
Apple juice / elma suyu (epıl juys)
Cheers! (çiırrs) / şerefe
Desert / tatlı (dizört)
Glass / bardak (gılas)
snack / atıştırmalık (snek)
Coffee / kahve (kafi)
Soup / çorba (suup)
Enjoy your meal! / afiyet olsun (enjoy yor miyıl)
Vegetables / sebzeler (vecıtibıls)
Salt / tuz (solt)
Tomatoe / domates (tomato)
Spoon / kaşık (sıpoon)
Cabbage / kabak (kabıç)
Fork / çatal (fork)
Carrots / havuç (karrots)
Knife / bıçak (kınayf)
Cucumber / hıyar (kakımbır)
Plate / tabak (pileyt)
garlic / sarımsak (garlik)
Napkin / Peçete (nepkın)
Lettuce / marul (lettus)
Butter / tereyağ (battır)
Mushrooms / mantar (maşrums)
onions / soğan (anyıns)
Grocery store / manav (gıroseri sıtor)
Pepper / Biber (pepır)
Bakery / fırın (beykıri)
potatoes / patates (potatos)
Flour / un (flour)
Pastry / pastane (pastri stor)
Fruit / meyve (furuyit)