en ateşli sex hikayesi

@39 nasa şerefsizin teki

neyin kafası bu züt

@43 bişeyin kafası değil gerçek bir hikaye sadece ben hariç isimler yok hepsi nick

ilk entryden sağlam bişey çıkacağı belliydi. sakın bozma keserim gibini/memeni, hangisi varsa artık

biraz daha zaman geçiriyorum inci de. sonra gidiyorum kardeşimin yanına hiç ders çalışır bir durumu yok. oje sürüyor. benim olan şeyleri çok seviyor. odamdaki çoğu şey bir süre sonra onun odasına taşınıyor gizli bir güç tarafından. yarın için olan planlarından bahsediyor. eyleme gitmek istediğini söylüyor. 6 ayda bir dünya görüşü değişiyor. bir solcu oluyor bir ırkçı. bazen Mevlana seviyor bazen che. şimdi eylemci. başbakanın herşeyi sattığını ve diktatör olduğunu düşünüyor. nasıl evde oturabildiğimize şaşıyor. büyük devrimci yarın için para istiyor benden. babamın verdiği 200 ü ve biraz daha fazlasını veriyorum. eyleme falan katılırsa annemin onu başbakana vereceğini söylüyorum. git gez dolaş eylemi unut diyorum. parayı verdiğimden dudugu çalıyorum ve eylem yerine alış verişe çıkmayı daha mantıklı buluyor büyük devrimci.

yeni üniversite öğrencisi. çok mutlu hayatından. büyüdüğünü sanıyor. artık özgür bir kadın olarak görüyor kendini. bide bunun ufağı var o daha lisede. o dizi seviyor. dizideki adamlara aşık oluyor. sınıftaki çocuklara aşık oluyor. komşu çocuklarına aşık oluyor. ve herkesi çok seviyor. aşık olduğu çocuk başka bi kızla kek yiyor çok sevdiği o çocuktan artık nefret ediyor. babam hariç tüm erkekler aptal oluyor bazen. ertei gün o çocuk buna selam veriyor gene onu çok seviyor. en büyük aşkı o oluyor.

ve o dizileri bana anlatıyor. nasıl onları izlemediğime şaşırıyor. bir şekilde evdeki herkesi şaşırtmayı başarıyorum. annem benim yzümden çıldırmadığına şaşırıyor. babam nasıl olupta annemi çıldırttığıma şaşırıyor. nasa onu hala nasıl olurda affetmem ve ona dönmem ona şaşırıyor.

@45 daha bu neki neler olacak bekle ve gör.

http://www.hangisidahaguzel.com/hangisi/ oylar şehite, oylar mehmetçik'e
edit: bunu eksileyen oçlar varmış sözlükte

iniyorum aşağıya babam. babam bilgisayarda tatil planları yapıyor. annem kardeşimle dizi izliyor. annem kardeşime kardeşim anneme yorumlarda bulunuyor. babamın teknolojiye olan yakınlığı kola şişesi gormuz zulu kabile mensubu gibi. tv kumandası bile babama teknolojik geliyor ama adam Airbus uçurabiliyor. işte bende buna şaşırıyorum. 3 aylık hızlandırılmış kurs sonucunda babam akıllı telefonla mesaj yazmasını ve aramasını öğrenebilirken nasıl olurda 1000 tane düğmesi olan ucagı uçurmasını biliyor.

değişik ve hoş bir üslubun var sayın ılıknur * verdim şukunu.. takipteyim..

ne diyo bu dıbını gıdıkladığım la

@51 teşekkürler daha çok güzel şeyler olacak.

@52 hayat diyorum

babam hep tatil planları yapıyor, enteresan ülkeler görmeyi seviyor. ya Nepal e gitmek istiyor yada vietnama. annem enteresan yerler sevmiyor. annem tatile gitmeyi bile sevmiyor. babam 10 gün boyunca yapacakları herşeyi planlıyor her seferinde. görülmesi gereken yerleri ve yenilmesi gereken yemekleri bulup notlar alıyor onların hakkında. ingiliz gezi sitelerini tercih ediyor Amerikalıları hiç birşeyden anlamaz salaklar olarak görüyor. ve bunu her sene yapıyor. araştırıyor programlar yapıyor ama annem babamın hep hevesini kırıyor. oralarda napcaz bodruma yazlığa gidelim diyor. babam annemdem korkuyor. istediği oyuncak alınmamış çocuk gibi başı onunde kös kös bodruma gidiyor. bazen annem bilmem kim veronaya gitmiş yada toskanaya gitmiş diye geliyor eve. babam ozaman seviniyor bizde gidelim diyor. 3 günde olsa başka biyer bababmı memnun ediyor. yüzlerce fotoğraf çekiyor. yediği herşeyi not alıyor. annem memnun olmuyor nereye gidilse. bidaha veronamı dedin allah korun diyor. üste para versen gitmem. yürü yürü ayaklarına karasular iniyor annemin. mekandan bağımsız olarak gidilen hiç bir yeri sevmiyor annem.

genel itibarı ile annem gidenleri sevmiyor. herkes dönsün istiyor. herkes gittiği yerden dönsün ve bir daha gitmemek üzere kalsın. 98 yılında abim odtu mak. muh kazanıyor annem gitmesin istiyor. ankarada ne işi var abimin. istanbulda okul mu kalmadı. abim anne bunu seçtim kazandım diyor baştan sınavamı gireyim diyor. annem abimin kazanmasından hiç memnun değil. keşke hiç biyer kazanamasaydı. babam çok mutlu herkese gururla anlatıyor. bak adam olmaz diyordunuz. odtu yü kazandı diyor. aslan oğlum benim diyor. annem çaresiz kabul ediyor abimin gitmesini. abim gidiyor ama bi daha asla gittiği bu evde 1 gece bile kalmıyor. annemin korkusu gerçekleşiyor. abim 98 de girdiği odtu den 2013 itibarı ile hala diploma alabilmiş değil. babamın korkusuda gerçekleşiyor.

zaman zaman çok büyük hastalıklar geçiriyorum ben. bazen dalağımı alıyolar bazen organlarım cokuyor. abim bi tek bana böbrek olmak için geliyor. mak mühendisi olamamış bir parçasıda bende. bendeki parçasını mak. mühendisi yapmak gibi bir niyetim hiç yok. zaten anladığım kadarıyla abiminde öyle bir niyeti yok. abim insan dolandırmasını seviyor. onun olmayan şeyleri insanlara satarak para kazanabiliyor. bir nevi ticaret dehası. toplumun geneline göre ahlaksız bir dolandırıcı. babama göre abim iyide çevresi kötü. çevresine dair tek bildiği ankarada oturduğu. i. melih gökçek yüzünden kötü olduğunu düşünüyor belkide babam. bilemiyorum.

abimden sonra sıra bana geliyor. ben yeni dünyaya gidiyorum annemden habersiz. burs alıyorum babamdan habersiz. annem öğrenince çıldırıyor. 3 gündür istanbulun tüm polisleri beni arıyor. kimse memlekete giren çıkana bakmıyor demekki. baksalar ben 3 gün önce çıkmışım ülkeden. doktor olmak gibi bir hedefim. beğeniyorlar beni yeni dünyada. nasıl beğenmesinler dillerini bile daha iyi konuşuyorum onlardan. babama hak veriyorum. çok salak millet bu Amerikalılar. ve çokta kabalar. babam geliyor yanıma 2 gün sonra. annem kızımı al gel demiş babam kıyamıyor bana çok gurur duyuyor benimle. ağlıyor o ağlayınca ben 8 sene boyunca her gün ağlıyorum yeni dünyada. babam bana paralar veriyor banka kartları kredi kartları veriyor. nolur nolmaz yanında kalsın diyor. okulu geziyoruz babamla babam artık Amerikalıları aptal bulmuyor. övüyor hep Amerikan eğitim sistemini. belki artık i. melih gökçektende nefret etmiyordur bilemiyorum. sonra gidiyor babam. ben ne tak yedim diye düşünüyorum. pişman oluyorum. ama dönemiyorum. yediremem diyorum bunu gururuma. istanbula yeni gelmiş barzo gibi yenicem seni Amerika diyorum. amerikanın umrunda değil.

Amerika acayip biyer merdaneli çamaşır makinasına benzeyen insan var. herkes bi tuhaf. tarlabaşılı şopar kamil i görünce karşı kaldırıma geçiyor insanlar. şopar kamil hergün bunu yaşıyorsa cüzzamlı gibi kaçıyorlarsa şopar kamilden. şoparın bunda suçu ne. Müslüman olduğuma herkes şaşırıyor. kimse inanmıyor türk olduğuma. devesiz geldim ondandır diyorum. boş boş bakıyolar suratıma. biri soruyor gümrükte deveni mi aldılar diye. dövme yaptırmak isteyen bir çocuk kız arkadaşının ismini bizim dilde yazdırmak istiyor. adını soruyorum lisa diyor. Lisa yazıyorum veriyorum kağıda harf devriminden haberi yok, şapkadan bahsetmiyorum bile. yok diyor ingilizce değil Türkçe yaz. Açıklama yapmaya kalksam anlamayacak. karalıyorum bir şey kâğıda vav var elif var gerisi ne bilmiyorum Lisa nın içinde vav yok ama olsun. çok mutlu oluyor hayranlıkla bakıyor. ben bile okadar övünmedim eserimle. Amerikalı tüm doğu mitolojisini çözdüğünü sanıyor. bi kaç hafta sonra karşılaşıyoruz dövme olarak yaptırmış karaladığım şeyleri. üzülmüyorum bana ne cahil pekekent.

ne babamın yaptığı nede annemlerin yaptıkları ilgimi çekmiyor. kiraz yemekte karar kılıyorum. yıkanmış hazır kirazlar var tezgahın üstünde yalandan soruyorum var mı kiraz yiyen diye. kimseden ses çıkmıyor. alıyorum kirazlarımı çıkıyorum gene odama. köpeğim kapımda yatıyor içeri girmeye cesaret bulamamış. gir diyorum. mutlu oluyor odada donup durup güzel bir yer bulup yatıyor ama sonra ben masama kiraz tabağını koyunca dikiliyor hemen. ne yiyorum çok merak ediyor. neden onsuz yediğim ise açıklanabilecek gibi değil. uzatıyorum bi kiraz. yiyor. beğenmiyor ama. gidip yatıyor tekrar.