Puslu ve yağmurlu bir Istanbul akşamıydı onu gördüğümde, o siyah saçları derinlemesine göz makyajı beni benden almıştı ve bana baktığında gülümsemişti, aman Allahım o ne güzellikti, tanışmam gerekiyordu. Fakat o çoktan vapura binip gitmişti, ertesi gün aynı saatte onu bekleyecektim gelmezse ertesi hafta aynı gün orda olacaktım muhakkak gelecekti çünkü öyle hissediyordum. Ertesi gün gittiğimde yoktu, bir haftanın geçmesini bekledim fakat zaman çok zor geçiyordu. O gün ve o saat geldiğinde ben de ordaydım fakat gelmedi bi yarım saat daha bekliycem dedim, çünkü Kadıköydeki Beşiktaş iskelesini bilenler bilir, 15 geçe ve 15 kala kalkar yani yarım saatte bir kalkar. Sonunda gelmişti, peşinden vapura binip yanına gittim ve cesaretimi toplayıp tanışabilir miyiz dedim, yine gülümsedi ne yani beni tanımıyor musun dedi, ben de geçen haftayı hatırladığını düşünerek, sadece gülümsedim.

Uzun bir süre sessiz durduk ve inmeye yaklaşıyorduk, çok acelem var fakat ofisime gelip birer çay içer miyiz dedi, ben de bu muhteşem teklifi reddetmedim ve yola koyulduk, bir binanın önünde durduk , sigara içer misin dedi evet dedim ve ikrdıbını kabul ettim, bina 3 katlıydı ve bir katında erotik shop vardı bir katında masaj salonu ve en üst katında emlakçı vardı, bu aralar piyasa durgun sanki kış ayları sonuçta ehehe diyerek konu açmaya çalıştım, gülümsedi ve dedi ki:

-Neden öyle diyorsun yukarısı müşteri kaynıyor?
+Nasıl ya bu kadar girip çıkan oluyor mu buraya?
-Eh bir gelen bir daha gelmeden edemiyor.

Dediği anda beynimde şimşekler çaktı, adeta iliklerime kadar hissettim o yukarıdan gelen aşırı sıcaklığı kalp atışlarım yavaşladı, ona şöyle bir baktım ve

+Niye 1 posta atana 1 posta da bedava mı?

Deyip sigarayı havalı bir şekilde söndürüp usulca uzaklaştım