elturko61

“Elturko61”
Sözlüğü 2010 yılından beri takip ederim, üyeliğimi 2013 yılında aldım. Kendisiyle 2014 yılında Türkçülük ile ilgili bir başlıkta karşılaştım, fikirleri ve bakış açısını çok sevdim ‘tam bir delikanlı olduğunu simgeler nitelikteydi’

Gel zaman git zaman sohbet muhabbet ede ede kendisiyle çok samimi olduk, gerçekten delikanlı bir laz , uşağıydı. iyi gün dostu değil, kötü gün dostuydu. Tüm sırlarımı, dertlerimi anlattım Sağ olsun bir kere bile terslemedi her zaman yanımda oldu.
2015 yılında bununla dostluğumuzu gerçek hayata dökme kararı aldık ve numaralarımızı paslaştık.
Aylarca whatsapp ve konuşma yoluyla iletişim kurduk.
Sene 2016 yaz ayıydı:
elturko61 - Kardeşim işin yoksa atla gel Trabzon’a kardeşimizi misafir edeyim.

Ben - Tamam olur kardeşim senin için ne zaman uygunsa bilet alayım. ( Böyle bir delikanlı beni ağırlamak istemiş ve ben asla hayır diyemezdim çünkü gerçekten dosttan öte bir kardeşliğimiz vardı)
Elturko61- Bu akşam bilet al ve sabaha burada ol!

Hemen acelece bavulumu hazırladım, ‘o bilet.com’ dan uygun seferleri listeledim ve akşam 24:00’a biletimi aldım.
Her neyse otobüse bindim ve sabah Trabzon’da oldum Elturko61 çoktan otagara gelmiş ve beni bekliyordu.
Otobüsten indim ve beni karşıladı.
“Vaay kardeşim” diye sevinçle tokalaşmaya niyetlendim tam o anda ‘hoş geldin’ diyerek iki yanağımdan öptü..
Ben biraz şaşırdım o anda duraksadım bir erkeğin yanağımdan öpmesine alışkın değildim.
Neyse sonuçta dostuz samimi yaklaşıyor diye kafamdan sildim o anı.

Benin karnım zil çalıyordu, çok acıkmıştım. Bu durumu “kardeşten öte” elturko61’e söyledim ve beni çok özel bir yere zütürmek istediğini söyledi, tamam dedim.

Gittik bir tane açık büfe yeşillikler içerisinde kahvaltı mekanı, çok hoşuma gitti.
Kahvaltımızı aldık ve yerken elini birden bacaklarıma attı o anda sıçradım. Çünkü böyle delikanlı adamın böyle bir “samimiyet “ gösterceğini hiç düşünmedim.
Ellerini bacaklarımda gezdirirken “ne iyi ettin de geldin kardeşim bee” dedi.
Benim biraz yüzüm ekşidi ellerini bacaklarımdan çekmesini istiyordum, sanırım yüz ifademden anladı ki hemen elini çekti.
Ben de - az önceki olayın şokunun dilime yansımasıyla titrek bir sesle -‘ Seni görmek gerçekten iyiydi‘ dostum dedim.

Kahvaltımızı bitirdik ve beni Lunaparka zütürmek istediğini söyledi.
Bayağı bi garipsedim, zira bizim çay ocağına gidip eski ülkücü reisleri konuşup, tavla atmamız lazımdı.
Her neyse kıramadım ve kabul ettim.

Lunapark’a gittiğimizde çok sakindi tek biz vardık ve beni gondola bindirmek istedi.
Gondola bindik ve tam 1 dakika sonra ellerimi tutmaya başladı. Gerçekten sinirlendim ‘ellerini çeker misin dedim’
“Ben aslında gondoldan korkuyorum onun için ellerini tutuyorum biraz korkum azalıyor dedi”
Ona da eyvallah dedim ama gondol sallandıkça elleri bacaklarımdan kalçama doğru gidiyordu.
Tanrım! Benim tanıdığım elturko homo olamazdı, benim kafamda canlanan elturko profili böyle değildi. Aşırı sinirleniyordum sinirden dişlerimi sıkıyordum.

Gondoldan indik ve beni balık ekmek yemeğe zütürmek istediğini söyledi.
Tamam gidelim ama ondan sonra ben geri döneceğim dedim.
Üzülürek kabul etti.

Her neyse balık ekmek yemeye gittik ve yerken boğazıma kılçık takıldı, nefes alamıyorum.
Bu elturko muallaksi “ boğulan insanın soluk borusunu açmak edasıyla sinsice arkama geçip” hızlı hızlı kalçama penetrasyon yapıyordu. Boğulan bir insana ilk yardım böyle değildi! Bu bildiğin ırzıma geçiyordu. Soluk borum açıldı ama hala ısrarla devam ediyordu.
En sonunda sinirlendim ve bir tane yumruk atıp oradan uzaklaştım.
Telefonuma mesaj geldi aynen şöyle yazıyordu:
“Potofosk bugün için senden özür dilerim, ama ben senelerce içimde gizlediğim eşcinsellik duygumu seni görünce istemeden açığa çıkardım, ben seni dost olarak değil bir sevgili olarak seviyorum senden çok hoşlanıyorum aslında ben pasif eşcinselim. Lütfen beni hor görme senin için her şeyi göze alabilirim”
Bu mesajı gördükten sonra sinirden telefonu yere çaldım ve - sadece hayal kırıklığı yaşayan insanlara özgü şekilde ağlamaya başladım-
Çünkü benim bildiğim Elturko bu değildi!
Delikanlıydı!
Beraber Ali kınık, Ozan Manas dinler eski reislerimiz hakkında sohbet ederdik.
Ağlayarak istanbul’a geri döndüm. Otogarda indiğimde evime tramvayla gittim.
Evet T R A V M A ile..
Velhasıl kelam bu Koca burnunu gibtiğimin lazı zütünü gibtirmek isteyen tam bir pasif gay kesinlikle attığı mesajlara cevap vermeyin, benim düştüğüm tuzağa düşmeyin.