-
1.
+46 -9Çok görüyorum bu aralar, yaşamadıkları şeyleri çok güzel hikayeleştiriyorlar, halbuki bu olayın içinde olsalar böyle yazabilirler mi ? Korkmadan anlatıp, size aktarabilirler mi ?
Size gerçek, başımdan geçmiş bir hikaye yazıcağım, beklentim yok sadece ders çıkarmanızı istiyorum, sizin anlattığınız şeyler o kadar da basit değil..
Her hafta sonu olduğu gibi köyün dışarısına gezmeye giderdik arkadaşlarla, bu zaman zaman balık tuttuğumuz bir göl, ya da sinama olurdu, lakin gittiğimiz yerleri güzel kılan görmediğim yerler değil, kurulan taşşak kokulu muhabbetlerdi, haklısınız köyde yapamıyor musunuz diyorsunuzda yer faktörüde önemli tabi...
O hafta fikir değiştirmiştik, klagib yerlerden bıkmıştık, belli etmiyorduk ama sıkıldığımız yüzümüze yansıyordu resmen, biraz köyün çınar altında duran kahvesinde oturup çay içtik, acelemiz yoktu, öyle böyle derken Murat'ın fikrine dağa çıkmak geldi, deli misin falan derken bu bizim aklımıza yattı, köyde oturuyorduk ama uzun zamandır dağa çıkmamıştık, benimde köy dediğime bakmayın bir tane yeşillik bırakmadılar yol yapıcaz güzelleştiricez diye..
O gün karar alıp yarın sabah gibi yola çıkarız diye sözleştik, akşam eve gitmeden önce okulun bahçeşine uğradık, veletlerle top koşturduk biraz, kola çekirdek yaptık sonra bizim bir arkadaş vardı, sizlere ömür sevgilisinden ayrılmış, adam 2 yıldır birlikteydi, çok koymuştu bu ona yüzünde asıktı zaten bu aralar hep sorucaktım, öğrenmiş oldum, ertelesek mi falan derken, bu benim içinde iyi olur kafam dağılır dedi ardından ayrıldık ordan eve gitmeden önce markete uğradım, iki jilet almıştım çok iyi hatırlıyorum, aklımdan orman oldu artık hayvan beslerim yakında diyordum, her neyse ben eve gider gitmez banyoya girip jileyleri açtım lakin açar açmaz elimi kestim, düm düz bir çizikti, boydan boya bu endişeyle kılları keserken acaba kesicem mi felan korkusuyla zar zor bitirip kurulandım, karnım aç değildi zaten hemen yatağa geçip iki üç dakika sosyal medyada oyalandım ardından uykuya daldım.. -
2.
+16 -2Çok iyi hatırlıyorum, zaten hayatımda gördüğüm sayılı kabuslardan biriydi bu gördüğüm... Yatağımdan kalkıyordum, lakin üzerimde burnumun direğini kıran çok pis bir koku vardı, benden geliyordu bu koku, kafamı eğince karnımın açık oduğunu gördüm, çok az dikiş atılmış, boşluklar vardı, içeriden garip garip sesler geliyordu, hiç bir şey yapmadan lavaboya gittim sendeleyerek, musluktan su alıp göbeğimi siliyordum lakin sildikçe daha çok kan akıyordu, ardından kafamı kaldırdım, aynada kendimi görüyordum fakat hareketlerim farklıydı, bana ifadeleriyle karnımı yırtmamı söylüyordu, ya da ben öyle anlamıştım, beynim yapmamı söylüyordu fakat hislerim..Çok garip bir şekilde ellerimi karnıma zütürüyordu, sanki bedenimin kontrolu bende değildi, yavaş yavaş karnım açılıyordu, açıldıkça çığlıklarım yükseliyor fakat bırakanıyordum, en sonunda yerde duran bir kitap gördüm.. Uyandığımda kafan ağırmıştı, camı açıp biraz hava aldım, çok garip bir rüyaydı bu bide çok anlamsız, rüyanın hakkında pek düşünmedim anlamsızda olsa düşünmeyr korkuyordum, yarın dağa gitmeğimizi bildiğim için tekrardan uyudum, uyumaya çalıştım..
-
3.
+20 -2Sabah erkene kurmuştum alarmı, kalkar kalkmaz o rüya geldi aklıma tam hatırlamıyordum ( zaten hiç bir şeyi hatırlamam, hafızam bayağı zayıftır) lakin o gördüğüm kitap, çok gerçekci gibiydi sanki yaşamış gibiydim ama neyi ? Hiç bişey hatırlamıyordum, ayağa kalktığımda yerde ıslak bir şeyler vardı sanki kan izlerine benziyordu şaşırdım, acaba biri mi girdi eve diyerek alel acele hemen bütün odalara baktım, kimse yoktu, annemler işkillenmen diye odamdan başlayarak izleri silmeye başladım, lakin aynanın önünde son buluyordu, biraz kafam döndü yatağa geçtiğimde dün gördüğüm rüyayı gözümün önünd getirmeye çalışıyordum, ama olmuyordu, benim bir kardeşim var söylemeyi unuttum, kesin o yapmıştır diyerek irdelemedim, ardından dün hazırladığım çantamı takıp köydeki çınarın altına gittim 4 kişi gidicektik iki kişi bekliyordu, yanlarına gittim, 5-10 dakika sonra arabayla Murat geldi, bizi aldı çıkıcağımız dağa o zütürücekti bizi yola koyulduk Murat'ın gelmesiyle..
-
4.
+13 -1Arabaya atlar atlamaz, buram buram taşşak kokan muhabbetler dönmeye başladı, seviyordum ben bu ortamı, ortamda beni seviyordu, ben öyle düşünüyordum yani.. Lakin Murat'a gözüm ilişti tamam arabayı kullanan o diye fazla konuşmaması iyide hiç konuşmuyordu yola çıktığımızdan beri, ben yanında ön koltukta oturduğum için arkadakiler konuşurken yavaşça sordum bir şey falan mı var diye biraz başım dönüyor dedi, kalk ben kullanıyım dedim, istemedi geçer dedi, ardından garip bir köye girdik arkadaki Selman atıldı hemen.
"Lan Murat manyak mısın" tarzı bir şeyler demişti cümleleri tam hatırlıyanıyorum lakin Selman'ın anlattığı hikaye çok dikkatimi çekmişti bu köyle ilgili.. -
5.
+15Yıllar önce bu köydeki insanlar sapkın inanış içindeymişker, hani varya samanyolunda ağaca çabut mu ne bağlıyorlar öyle bişey galiba, bu köyün imamı bunlara yaptıklarının yanlış olduğunu, tek ve sonsuz olan Allah'ın eminden çıktıklarını söylüyormuş, yine bir gece bu köy halkı çabutladı bağlarken imam koşarak ağaca gelmiş, yetiştiği dallardaki bütün çabutları bir çocuk edasıyla kesiyor ve yüksek sesle
" Men rabbüke fehmi şarabne" diyormuş yazdığım şey yanlış olabilir affedin. Bu böyle derken köylülerden iri ve güçlü olan birisi bunu ne yapıyosun felan derken itemlemş ve hocanın ayağı kayıp, kafasını taşa çarpmış. Hocanın ölmesinden yıllar sonra köyde hiç çocuk meydana gelmez, yüzler gülmez olmuş, ilerleyen vakit deliler çoğalmaya insanlar korkmaya başlayınca bu köyü terketmişler..
Selman hikayeyi bitirir bitirmez Murat arabayı eski bir eve çarptı, kafasını ovuşturuyordu yakındım, ver işte kullanıyıım felan diyordum, bunlar arabanın hasarını felan ölçerken benim biraz çişim vardı evden çıkarken yapmamıştım, işemek için evin arkasına doğru gittim evler çok sık küçük bir yol görmüştüm en son..
Devdıbını Selman anlatıyor ;
Biz arabanın hasarını ölçtük Murat'a su felan içirdik tam hareket ederken senin olmadığını fark ettim, gözüme takılmıştın en son seni evin arkasına giderken görmüştüm, inip arabadan evin arkasına geldiğimizde sen yolun sonundaki bir evin penceresinde dikilmiş camdan içeri bakıyordun ne kadar seslensek duymuyordun, arkana gelip sana dokunduğumuzda aniden yere düştün zar zor uyandırdık.
Benim hiç bir şeyden haberim yoktu en son işemeye giderken çok güzel lüle saçlı bir kız çocuğu görmüştüm ve beni çağırıyordu, hayırdır inşallah desim kendi kendime bunlar şimdi tırsar diye dalmışım felan diyip arabaya atladık, zarardan felan konuştuk, ardından arabanın daha fazla çıkmadığını anlayıp yolun devdıbına yürüyerek devam ettik..
Bu gecelik son parttı yarın devam ediceğim arkadaşlar, iyi geceler.. -
-
1.
-1Panpa bak arabayı çarpıyonuz bi de bırakıp gidiyonuz öyle mi burası hiç gerçekçi gelmedi
-
2.
+1Dostum, genelde cevap yazmam ama biz orada Murat için durduk zaten, arabada çarptığında pek fazla bir hasar meydana gelmedi, zaten o köyün yolları dar olduğu için hızlı gitmiyordu.
-
1.
-
6.
+11 -1Arabayı yolun çıkmayacağı yerde düz bir şekilde park ettik, ardından taşlık bir alan içinde akan nehirden dağa çıkmaya başladık, Selman normal gibiydi Murat'ta baş ağrısı vardı şu ana kadar bahsetmediğim kişi yani Erdem zaten kendi halinde sadece taşak muhabbeti için takılan bir adamdı, yolun yarısına gelirken bir ara aşağıya baktım, Murat tırmanmakta güçlük çekiyordu, Selman'da anlamış olacakki yemekleri yeme fikrini öne sürdü, aslında dağın tepesindeki düzlüğe çıkıp yiyecektik ama Murat böyle davranınca büyük bir taşa oturup getirdiklerimizin yarısına kadar yemeğe başladık..Bir yandan manzaraya bakıyor bir yandan elimizdeki sigaraları içiyorduk, lakin burası yani tam da taşa çıkınca bana tanıdık geldi sanki, evet ya yıllar önce gelmişim de sanki tam bu ortamda bulunmuşum gibiydim, düşündüklerimi anlattım lakin şu an hatırlayamıyorum ne cevap verdiklerini, yemekleri karnımızı doyurana kadar yedikten sonra yarım kalan yola devam ettik, Erdem'in dikkatini çeken ayı ini gibi bir yer vardı, bizimkinler aksiyon olsun felan diye girelim diyorlardı, ama yok abi ben gibsen girmezdim bellimi ne olup olmadığı derken kendimi inin içinde buldum...
-
7.
+10inin içine girerken, kafamızı eğmemiz gerekiyor ardından büyük yarım daire şeklinde bir yerle karşı karşıya kalıyorduk..Çok şaşırdık, burası hayvanın yapabileceği bir yere benzemiyordu sanki ne bileyim, hatta insan yapsa zor yapardı, içerisi sıcacıktı, Murat'lar oturalım biraz falan dediler bu sefer taşak muhabbet yoktu, derinlere inmiştik, herkes döktü içini, resmen o gün orada ağlamıştım, ben arkadaşlarımı tanıyorum sanıyordum lakin iyi gün dostuymuşum... Orada konuşulanlardan bahsetmicem, ardından hadi şu dağın tepesini görelim felan derken ayağa kalktık, çıkmak için hazırlık yapıyorduk, güzel bir yerdi burayı mesken bile edinebilirdik lakin tam çıkarken dışarıda büyük bir gürültü koptu, biz birbirimize bakıp dışarı çıktık hemen, birisi yukarıdan kaya parçası fırlatmıştı, bakın taş demiyorum kos kocaman kaya parçasıydı bu, Erdem falan dellendi tabi bizimi öldürücekler felan, küfürler ana avrad havada uçuşuyordu, Murat yürüyün bakalım şu dağın tepesine kiim var kim yok görelim..
Ben atıldım hemen deli mi gibti oğlum sizi felan diyorum, hani filmlerde oluyor ya bodrumdan ses geliyor adam ölüceğini bile bile oraya gidiyor işte bizimkide o muhabbete dönmesin diye işkillendim ben ama söz ağızdan bir kere çıktı, bu amk delileri illa gitcek neymiş efendim aksiyon olurmuş, ben tereddütte kaldım, havada biraz sisli gibiydi bunlar baktım çıkıyor ben arabaya inip beklesem mi falan dedim sonra analarına söve söve köpek gibi peşlerinden gitmeye başladım.. -
8.
+11Bunlar benden önce çıkmışlardı lakin çıktıktan sonra sadece dikiliyorlardı, bağırdım 2-3 kere Selman elini göstererek sus işareti yaptı, yavaş yavaş bende çıktıktan sonra bir kız çocuğu gördük, çok garipti benim gördüğümü herkes görüyordu, ip atlıyordu dağın tepesinde, ormanlık alanın biraz dışarısındaydı, benim birden ayağım kaydı, tam düşerken Erdem elime yapıştı, lakin çıkardığım ses yüzünden çocuk burda olduğumuzu anlamış olucakki hemen koşmaya başladı, bizim aptal asalaklar da sanki tak var gibi bu kızın peşinden koşmaya başladı, ama kız da böyle normal gibi değildi, down sendromlu gibi bişeydi, evden kaçmışsa diye yakalarız diyorlardı, ormanlık alanın içine doğru yöneldi bu kız dar bir alandan onun gittiği yerden girdikten sonra karşımıza kulübe gibi bir yer çıktı, sisten pek seçilmiyordu ama, kız heralde oraya girmiştir diye dönerken Murat ;
" Oğlum kimsede su yok yürüyün şu evden bi su içelim bari, dilim damağım kurudu dıbına koyayım " dedi biz de meyilliydik zaten gittik eve, lakin evde hayat belirtisi yoktu, iki üç kere kapıyı tıkladık ses felan yok, bağırdık çağırdık yok, zaten pencereleri örümcek ağ kaplamıştı, e gidelim madem dedim ben
Ama yom ne aksiyonmuş anasını avradını gibeyim bunlar illa bu eve giricekler, yok yok bizi öldürecekler dedim kendi içimden, ardından kapıyı açıp eve girmeye başladık.. -
9.
+14 -2Evde 4 adet oda vardı ve eski püskü bir sürü kitap içeriyordu biraz incelemeye başladım aldım bir kitap elime lakin o çocuk nerede ? Nereye gitmişti ? Aklıma bir sürü soru işareti takıldı, bir süre sonra yan odaya geçtim, içeride daha garip kitaplar vardı sanki burası kütüphanedide yanmıştı bütün kitaplar, lakin sadece bir masa ve üzerinde duran bir kitap sapasağlamdı, hiç bir zarara uğramamış olmaları şaşırttı beni, çok garipti, diğer her şey yanmış sadece bunlar sapasağlamdı olur mu hiç öyle şey diyerek ilerledim, ama bu kitabı bir yerden gözüm ısırır gibiydi, evet bu o kitaptı dün gece rüyamda gördüğüm kitap üzerinde kos kocaman 28 yazıyordu, rüyamda fark etmemiştim ama nedense bunu yaşımla ilişkilendirm.. Hemen kitabı alıp ceketin içine sakladım, Selman girdi odaya ne yapıyosun felan diye, bana bakıp
"Sakın bu odadan bir kitap bir eşya alma !" Dedi şaşırmıştım, manyak mısın sen diyerek evdeb dışarı çıktım, pis bir kokusu vardı zaten, öyle ağaçları izlerken o kız çocuğunu yine gördüm..
Devdıbını hatırlamadığım için olaya şahit olan Erdem anlatıyor..
Ben o sıra odanın içinde kitapları karıştırıyordum, bir kitabın içinde define haritası buldum, biraz sevindim gerçektir diye koparıp cebimd koymak istedim lakin Selman yapmamamı söyledi çok ciddi bir hali vardı, irdelemeye çalıştım, susturdu, ardıdan cama takıldı gözüm, Selman yan odaya geçmişti, Sen orada durup, bir şeyi izliyordun sanki yüzünde çok garip bir korku vardı, birden koşmaya başladın, sis olduğu için göremedik, ardından Selman'a haber verip camdan atladık, seni tam ucurumun dibindeyken tuttuk, sorduğumuz sorulara cevap vermiyordun bir müddet sonra kendine geldin, sen gelir gelmez Murat'ıda alıp gidelim artık burdan diyorduk, hafiften yağmurda başlamıştı çünkü.. -
10.
+8 -1Tekrardan evin içerisine girip Murat'a baktık yoktu, her yeri aradık biraz dağılıp ama Murat yoktu ortalıkta bizden önce arabaya gitmiştir diyerek aşağı inerken mağaraya gözüm ilişti, önünde kocaman taş vardı biz girerken böyle bir şey yoktu, örümcek ağlarıda buna eşlik ediyordu, ardından aşağı inerken taşlık nehirde su yoktu, abi yağmur yarken artması gerekti fakat bu su kurumuştu, hemen arabanın olduğu yola çıktık fakat araba ortada yoktu, Yağmur hızlanmış sis artmıştı, hava kararmıştı artık hafiften korkuyorduk, telefonlarda çekmiyordu, daha sonra Erdem'in sesini işittik Murat arabayla beraber yolun altındaki eğik bir yerde ağaca çarpmıştı hemen gidip yanına gittik, kafasını direksiyona vurmuştu, nabzı atıyordu, lakin biraz daha dursa ölebilirdi, yardım çağırmamız gerekiyordu, Erdem'i Murat'ın yanında bıraktık kalmak istemiyordu ama yapıcak bir şey yoktu, havadaki sis ve yağmura karanlık eklenince çok korkunç bir hal almıştı.. Selman ile koşarak terkedilmiş köye doğru gitmeye başladık, oradan çıkıp anayoldan araba çeviricektik..
-
11.
+8Selman ile koşa koşa köyün girişine daha yeni vardık, soluk soluğa kalmıştık köyde gelirken hiç bir insan olmadığına yemin edebilirim size, evler zaten yıkık dökük kimse yaşayamazdı burada, lakin hava karardığında bütün evlerin ışıkları yanıyordu, Selman ile gözlerimize inanamadık, kitap hala ceketimin içinde duruyordu, açmaya fırsatım olmamıştı bir türlü bir süre sonra bir grup insanın Selman'ın hikayesindeki gibi ağaca çabut bağladığını gördük, yanlarına gidip izledij, acele de etmemiz gerekiyordu, çünkü Murat'ın kafası kanıyordu, ardından köyün imamı gelip o belirli duaları okumaya başladı, aynı Selman'ın hikayesindeki gibi çocuk edasıyla onları kesiyordu.. Lakin bu sefer okuduu duaları Türkçe olarak duyuyorduk..
"Allah sizin üzerinize lanet yağdırdı' şüphesiz siz helak içinde yok olacaksınız"
Ardından bir adam arkası dönüktü yüzünü tam seçemedim, hocayı itekledi, hocanın kafası kanamaya başladı, Selman ile biraz ilerledikten sonra Hoca'yı itenin yüzüne baktık, lanet olsun böyle bişey olmamalıydı, aynı bana benziyordu bu adam hocayı iten yani tıpa tıp aynım gibiydi bir şeyler yapmaya çalışıyorduk olmuyordu, dokunamıyorduk, ardından köydeki bütün insanların simaları değişmeye başladı, çok garip bir hal aldılar aynı "Şerr" lilere benziyorlardı tarif edemem bunları size dünya kelamında sözcükler yetmez çünkü, ardından bir ses yükseldi, Selman'ın sesiydi bu cinnet geçiriyordu sanki oda diğerlerine benzemeye başlayıp yakama yapıştı, çok pis kokusu vardı, sadece ölüceksin diyordu..
Selman anlatıyor ;
Yola indiğimizde arabanın yoldan çıkıp ağaca çarptığını gördük, gidip baktığımızda Murat'ın kafası kanıyordu, hemen yardım çağırmamız gerekiyordu, Erdem'le ilk önce yanımızda duran ilk yardım eşyalarıyla bir şey yaptık elimizden geldiğince çünkü nabzı atıyordu..
Ardından sana baktım, suyu çekilmiş nehire bakıyordun, ayakta dikilmiş sadece bakıyordu, ardından yanına koşarak geldim, nehirde çatlamış bir aynaya bakıp garip garip sesler çıkartıyordun.. korkmuştum, iki üç tokat attım kendine gelmedin, ardından baktığın aynaya taş attım birden bayıldın ardından seni arabaya bıraktık, hemen Erdem ile yardım çağırmaya anayola doğru koşmaya başladık.. -
-
1.
0Dewam et
-
2.
0Devam etsene lan sokuk
-
1.
-
12.
+2 -3Erdem bir az korkmuştu, habire ölücez burada diye başımın etini yedi, sis artmıştı lakin yağmur kesilmişti, ana yola gitmeden önce köyün içinden geçmemiz gerekiyordu lakin ben biraz işkillendim, köy bomboştu geldiğimiz zaman, zaten yaşanılacak gibi değildi de.. Lakin köyün sayılı hanelerinde ışık yanıyordu, Erdem salak gibi atlamıştı, hadi yürü ışık yanıyor, gidip yardım isteyelim.. Saçmalama dedim, in midir cin midir ya hırsızsa çok modaydı bu dönemler terkedilmiş köyde hazine avcıları..Ben hemen diğer yönden girdim, yani köyün altındaki, lakin köyün bu tarafa bakan evlerinin perdeleri açıktı ve sanki biri bizi izliyor gibiydi, o ara o korkuyla Murat'a bayağı sövdüm, ardından ana yola ulaşıp araba beklemeye başladık..
Ben devam ediyorum..
Uyandığımda sis çoktu, Murat hala baygındı lakin nabzı yavaşlamıştı.. -
13.
+5 -2Ben ie gözlerimle Erdem ile Selman'ı arıyordum, hava çok karanlık ve sisliydi, sadece Murat ve ben bir arabanın içinde mahsur kalmıştık, diğerlerine ne olmuştu acaba ? O arada evden aldığım kitabı yavaşça açtım, değişik şekiller ve farklı yazılar vardı, az çok Kur'an bilirdim lakin bu yazılar o alfabeye hiç benzemiyordu, ama şekiller her şeyi anlatıyordu, sanki bir ayin gibiydi hepsi, mumlar, taslar, aynalar nedense her sayfada bunlardan vardı, ardından telefonu çıkardım, şarj çok azdı zaten kimseyide arayamıyordum, ana ekrandaki sevgilimin fotoğrafına bir öpücük kondurup kapattım, ardından yavaşça gözlerimi kapadım..
Uyandığımda uyku sersemliği etrafıma bakındım, Murat yoktu arabada sadece bn vardım, değişik sesler geliyordu etraftan, çalgı gibi sesler sanki birisi eğlence düzenlemiş gibi değişik kahkalarda buna eşlik ediyordu arabadan atladım, yukarı tırmandım biraz, bir de ne göreyim o cann (cin) e benzettiğim varlıklar ( tam emin değilim) Murat'ı ortalarına alıp ateşin etrafında gezdiriyorlardı, yüzleri kıpkırmızı kulakları sipsiivriydi, çok pis kokuyorlardı buraya kadar gelmişti kokusu ardından bir "şerr"li Murat'ın elini tutup avcunun içini kesti o avucunu keser kesmez benim dün jiletle kestiğim yer kanamaya başladı, ben o acıya dayanamayıp bir cığılık patlattım, beni fark edince hepsi ters ters bakıp bir şeyler söylemeye başladılar, ben hemen arkamı dönüp aşağı doğru koşarken ayağım takıldı ve yere düştüm, düştüğüm yerde bir ağaç kabuğunun üzerinde "28" yazıyordu, bu rakam benim o zamanlar fobim olmuştu hala da öyle..
Ardından camın tıklanmasıyla uyandım.. Kabus olsuğunu öğrenince büyük bir oh çektim, size o duyguyu anlatamam.. -
-
1.
0Hadi devam et
-
2.
0Bittimi amk
-
3.
0Ananı gibeyim oç
diğerleri 1 -
1.
-
14.
+2 -1Arkadaşlar kusura bakmayın, sizleri beklettiğimin farkındayım lakin çok pis grip olduğum için erkenden yattım, hazırsanız 12'ye doğru başlıyacağım..
-
-
1.
0devam et panpa dinliyorum
-
2.
0Saat 12 panpa devam
-
3.
0Panpa saat 4 oldu
-
4.
0huur çocuğu yarım bırakmış
diğerleri 2 -
1.