0
Gece gece playlistin kazığıdır.
Basslar çok derinden bong bong vurmaya başlar
Önce anlayamazsın ne olduğunu
Başlarda müzik çok kısıktır
Paşam o buğulu sesiyle 'elbet birgün buluşacağız' der
Başına gelecekleri anlamışsındır ama istemsiz olarak sesi bir iki tık arttırırsın
'Bu böyle yarım kalmayacak' derken sen çoktan dalmışsındır
Eski zamanlar gelir aklına
Bir gülüşe bir ömür yakılacak çağlar
Öyle ki, buğulanır gözlerin
Gece gece eline telefonu alırsın
'Arasam mı lan acaba?' diye düşünüp, zihninin çok arkalarına, tozlu, eski püskü ama atmaya kıyamadığın şeyleri koyduğun tavan arası kısmına bakarsın
Aradan geçen yıllara rağmen oradadır işte o sayılar sırasıyla
Annenin on küsür senedir kullandığı telefon numarasını ezberleyemeyen bünyene hayret edersin
Kendi numaranı da ezberleyemediğini söylediğinde çok güldüğünü hatırlarsın
Gülümsersin..
Gerilerden yine paşanın sesini duyarsın
'Belki altınoluk sahilinde elele maziyi konuşacağız' der
Şaşırırsın, bu şarkının sözleri gerçekten böyle miydi diye şüpheye düşüp kulak kesilirsin
Ama paşa seni beklememiştir
'Belki bir gemi güvertesinde..' demektedir şuan
Yine ayrılırsın şarkıdan
Gemiyle dünyayı gezme hayaliniz gelir aklına bu sefer
Adını bilmediğiniz limanlarda inip, sahilde satılan incik boncuklardan çalıp kamaranıza kaçacaktınız
Yapamadığınız, yarım kalmış ne çok şey kalmıştır..
Bu sırada Zeki Müren ardarda ve giderek azalan bir sesle ‘Sevgilim, ne zaman kavuşacağız?’ diye sorar
Hepsini içinden tekrarlarsın ama sonuncusunu farkında olmadan yüksek sesle boş duvarlara söylersin
Bir sessizlik olur, şarkı bitmiştir
Hepi topu 5 dakika 8 saniye olmuştur
Oysa sanki aradan günler geçmiş gibidir
inanamazsın, öyle olmadığını bildiğin halde acaba replayde mi diye bakarsın playliste
Hayır öyle değildir, zaten çoktan başka bir şarkının ilk notalarını çalmaya başlamıştır
Çok yorgun hissedersin kendini
Geç oldu yatayım artık dersin
Bacaklarının seni odaya kadar taşıyabileceğine güvenemez, salondaki kanepede uyuyakalırsın.