-
24.
-1islamiyet öncesi arapların en büyük putu. islamiyet sonrası arapların en büyük tanrısı.
Neden kabeye doğru namaz kılıyoruz? islamiyet öncesi El ilah kabenin içinde idi. ve herkes ona tapardı. Μuhammedin geçmişte, çocukken gördüğü ritüeller bir şekilde bilinçaltı ile kurana aktarıldı.
(bkz: peygamber hastalığı) -
23.
+2(bkz: top)
-
22.
0yaktım gece gece aga be allahım be
-
21.
+1
-
20.
0Allah hidayet versin entryler korkunç
-
19.
+1allahın atası hitit ve eti mitolojilerinden misira kadar giden tarihi vardir muhafazid keske biraz yaratici olsaymis camilerin ustunde bulunan ay isaretide bunun kanitidir
-
-
1.
-1Mal amk AFJsıgh
-
2.
0gerizekalı el ilah dişidir
allahın ise cinsiyeti yoktur
-
1.
-
18.
-1allah kelimesi el ilah kelimesi ile alakalı değildi. az biraz arapça bilen bunu anlardı. allah kelimesi allah'a özel bir isimdir.Tümünü Göster
"geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan o'dur. bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır." enbiya 33
ayrıca.
ay kültü iddiasi
bu iddianın ilk çıkış noktası fanatik hıristiyanlardır. islam dinin karalama çalışmasıyla bu iddiaları ortaya atmaktadırlar. buna göre allah ismi, kuran’ın gelişinden de önce vardı. araplar, islam dininden önce de allah’ı biliyorlardı. bu iddiaya göre allah yani el- ilah ay tanrısının adıydı. islam inancı da ay kültünden gelmekteydi. bu iddiaların ışığında diğer semavi dinlerle hiçbir ilgisinin olmadığını, arkeolojik bulgularda bulunmuş bazı kabartma resimleri delil olarak öne sürmektedirler.bu iddiaların tümü açık bir saptırmadır. bu iddialar detaylı incelendiğinde gerçek bir temelinin olmadığı ortaya çıkacaktır. şimdi madde madde bu iddialara bakalım:
1-arapların islam öncesi allah inancı olduğu fikri yeni bir buluş değildir. peygamberimizin babasının adı bizzat “abdullah” ( allah’ın kulu) dur. kuran’da bu gerçek, bir çok ayette ifade edilir. bunlarda birisi şöyledir:39/3- haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca allah'ındır. o'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "biz, bunlara bizi allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." bu ayetten de anlaşılacağı gibi peygamberimizin döneminde müşrikler allah’ı biliyordu; ama “putlara bizi allah’a yakınlaştırsın diye tapıyoruz” diyorlardı. onlarda allah’ı tümüyle bir inkar söz konusu değildi. sadece bazı putları ona ortak koşuyorlardı.
allah inancı islam öncesi diğer hak dinlerden geliyordu. islam dininin ilk geldiği dönemde ibrahim dininden gelen “hanef” dini de bu ortamda bulunmaktaydı. bunlar dinlerini dejenere etseler de ibrahim’in dininden gelen birçok ibadeti ve inancı korumayı başarmışlardı. o yüzden islam öncesinde de allah inancı ve hac, namaz, oruç gibi ibadetler de bozulsa da hala mevcuttu. dolayısıyla islam geldiğinde bu kavram ve ibadetleri onlardan almamış, aksine onları ilk defa insanlara buyuran allah, hataları düzelterek tekrar hz. muhafazid vasıtasıyla tüm insanlara emretmiştir. detay için tiklayiniz
2-bu konuda delil olarak gösterilmeye çalışılan arkeolojik bulgularda kasıtlı olarak çarpıtılmaktadır. bu bulgular mekke bölgesinde değil oradan çok daha uzak güney arabistan bölgesinde bulunmuştur. bu bulgular kasıtlı olarak kuzey arabistan’da bulunmuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.
3- ay tanrısı arkeolojik bulgularda “sin” olarak geçer. allah (el-ilah) kelimesinin ay tanrısı olduğu iddiasını destekleyecek hiçbir kanıt yoktur. buna rağmen bu tarz iddialarda birkaç resim koyup altına böyle bir yorum yazarak ay tanrısının allah olduğunu iddia ederler. eğer biraz bunun kökeni soruşturulsa, bu iddiaların fanatik din düşmanlarının vehmi olduğu ortaya çıkacaktır.
4- camilerin kubbesinde ay sembolünün bulunması ay kültünün bir uzantısı olduğunun delili olarak sunulmaktadır. bu da oldukça desteksiz bir iddiadır. camilerin tepesine ay sembolü konması peygamberimizin döneminde kullanılan bir sembol değildir. hatta halifeler döneminde de kullanılmamıştır. bu adeti ilk yapanlar emeviler de olmamıştır. bu adet ilk defa araplar tarafından değil, türkler tarafından uygulanmıştır. alparslan 1064'te ani'yi fethedince camiye çevrilen katedralin kubbesindeki büyük haç indirilip yerine büyük bir hilal konulmuştur. ve bundan sonra bu uygulama gelenek haline gelmiştir. müslümanların ay takvimi kullanmasının yine ay kültüyle alakası yoktur. islam geldiğinde var olan takvim budur. ve müslümanlar da bunu kullanmışlardır. sonradan bu takvime geçmemişlerdir. bu iddiaların hiç birinin temeli yoktur. sadece akla gelen her şey, temelsizce bu şekilde vehimlerle açıklanmaya çalışılmıştır. yoksa herhangi bir akli ve bilimsel bir dayanağı yoktur.
5- bu konuda en açıklayıcı nokta ise allah kelimesinin kökeni ile ilgilidir. allah kelimesi “el-ilah”tan gelir. “el” takısı ingilizcedeki “the” gibidir. allah (el- ilah) “the god” anldıbına gelir. yani allah el- ilah belli bir ilahtır. bu kelime sadece arap dilinde yoktur. arapçanın mensubu olduğu sami dillerinde de bu kelime vardır. örneğin ibranice’de “elohim” ( tanrı) kelimesi bu kökten gelir. ayrıca yine aynı dil ailesinden gelen ve hz.isa’nın ana dili olan aramicede de aynı kelime vardır. hem de arapçadaki “ilah” kelimesiyle aynı kelimedir. okunuşu da aynıdır.
bu konuda aramice bir sözlüğe ulaşamayanlara bir filmi kaynak olarak gösterebiliriz. mel gibson’un yönettiği “passion” filminde, konu orijinali gibi olması için o dönemde konuşulan diller seçilmiştir. filmde, isa rolünde oynayan kişi de aramice konuşmaktadır. bu filmde bir çok yerde tanrı kelimesi kullanırken aramice “ilah” şeklinde telaffuz edilir. ( bu filmi seyretme imkanı bulunanlar, hz. isa rolündeki kişinin çarmıha gerildiği sahnede, aramice allah’a dua ederken “ilah” diye seslendiğini duyabilirler, yine benzer bir şeyi yahudi rolündeki kişinin hz. isa’yı sorgularken, “sen allah’ın oğlu musun?” diye sorarken, yine aramice “ilah” kelimesini söylediğini duyabilirsiniz.”)
bu gerçek fanatik hıristiyanların iddialarını tümüyle boşa çıkartmaktadır. eğer el- ilah ay tanrısıysa, hz. isa’da bu tanrıya inanıyordu. ona bu isimle dua ediyordu. böyle bir şey söz konusu değildir. hz. muhafazid’in seslendiği allah ile hz. isa’nın seslendiği allah aynıydı. ve o her şeyin yaratıcısı olan eşi ve benzeri olmayan yüce allah’tır. dolayısıyla bu iddiada bulunan hıristiyanlar bilmeden kendi kendilerini yalanlamaktadırlar. bu iddialarda bulunanlar kendi dinlerini bilmeden, aramicede tanrının ne demek olduğundan haberleri olmadan, isa’nın konuştuğu dilin farkında olmadan bu vehimleri söylemişlerdir.
6-bu tip çalışmalar yukarıda da söylediğim gibi fanatik hıristiyanlar tarafından ortaya atılmaktadır. bağımsız bilim adamları bu iddialara destek vermez. bu konuda türkiye’de ateist çevrelerin destek olmasının sebebi, olayın bilimsel temellerine dayanması değildir. adeta “düşmanıma atılan çamur benim çamurumdur.” mantığında bu iddialara sahip çıkmaktalar. bu çevreler için söylenenlerin bilimsel olup olmaması önemli değildir. önemli olan dine bir saldırıda bulunulmasıdır. aynı çevreler islam’ın kökeni “güneş kültü”dür diye de iddialarda bulunmaktadırlar. işine geldiğinde işine gelen şeyleri söylemekten çekinmezler. onlara göre, bunların bilimsel bir alt yapısı olmasına gerek yoktur.
sonuç olarak, bu iddialar tümüyle gerçek dışıdır. islam tevhid dinidir. bu din adem’den günümüze kadar yeryüzünde hep var olmuştur. allah elçileri vasıtasıyla bu dini insanlara ulaştırmıştır. allah kuran’da insanları aya güneşe değil sadece allah’a tapmaları gerektiğini şöyle vurgulamaktadır:
41/37- gece, gündüz, güneş ve ay o'nun ayetlerindendir. siz güneşe de, aya da secde etmeyin. alah’a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. eğer o'na ibadet edecekseniz. -
17.
+1 -1Ateistlerin balıklama atladığı iddadır ama mallar bilemiyorlarki Allah kelimesinin ilk yaratılan(manevi) insan Hz.Adem den beri var olduğunu.Tümünü Göster
Peki islam ne diyor? islam diyor ki, ilk insan Hz. Adem aynı zamanda ilk peygamber idi. Allah insanları yarattığı andan itibaren kendisine ibadet etmelerini istemiş ve bunun için akıl, vicdan verdiği gibi, rehber olan elçiler de göndermiştir.
işte bütün dünya çapında değişik toplumlarda görülen Allah’ın farklı adları ve değişik ibadet şekillerinin hepsi de islam dininin/Kur’an’ın bu söylediklerini doğrulamaktadır.
Demek ki, gerçekten din insanlıkla başlamıştır. Demek ki, gerçekten insanlar her zaman vicdanlarında bir tanrıya tapmak ihtiyacını hissetmişlerdir. Ama doğru ama yanlış mutlaka bir ibadet şeklini, bir tanrı tasavvurunu vicdanlarının ta derinliklerinde duymuş ve bunu dışa yansıtmaya çalışmışlardır.
- Bu sebeple, ağaca, bitkiye tapan da, güneşe, ateşe tapan da, aya yıldıza tapan da, hülasa her türlü puta toteme tapanlar da Kur’an’ın “Din insanın yaratılışında var olan bir hakikattir. Allah insanları yaratırken onların kalplerini kendine çevirmek için vicdanların bir ibadet ve tapma duygusunu yarattığına” dair beyanlarının güneş gibi bir gerçek olduğunun göstergesidir. Çünkü, bazı zamanlarda insanlar peygamberlerin getirdiği hakiki tevhit (Allah’ın birliği) inancını kaybedince, bu vicdani duygularını korsan yollardan tatmin etmeye başlamışlardır.
- Hatta diyebiliriz ki, ateistlerin bu sapık düşüncelerinin altında yatan anlayış dahi, Kur’an’ın “din insan için doğuştan var” şeklindeki hükmünü tasdik etmektedir. Çünkü, bunlar da “tanrıtanımazlığı” bir din haline getirmişler. Bu uğurda çaba sarf ediyorlar.
Hatta islam ve diğer semavi dinlere karşı çıkmaları da kendi düşünceleri istikametinde oluşturdukları saçmalığı bir din fenomeni olarak hissetmelerinin bir sonucudur. Çünkü insan vicdanında din ile kuvvetli bir duygu vardır. Bu duygu doğru olarak algılanıp tatmin edilmezse pek çok yan etkileri olacaktır. Putlara tapmak bir yan etki olduğu gibi, hiçbir şeye tapmamak da bir yan etkidir. Çünkü, aslında vicdan her şeyi yaratabilen sonsuz ilim ve kudret sahibi bir tanrıya tapmak ister. Bunu bulamayanların bir kısmı (ateistler gibi), Allah’tan başka şeylere tapmaya tenezzül etmediklerinden, Allah’ı da akıllarına sığdıramadıkları için “tanrıtanımazlık” ideolojisini bir kurtuluş reçetesi olarak görmüşler.
- “Dininizin yalnız eril yönü var” sözü ayrı bir cehaletin ürünüdür. Kur’an’da “Nisa, Mücadele, Mümtahine” sureleri gibi bazı surelerin bizzat kadınlara mahsus olarak adlandırılması, erkeklere ait hiç bir surenin yer almaması islam dininin kadınlar için “pozitif ayrımcılık” yaptığının göstergesidir.
- Genel olarak Kur’an dilinin eril olduğu doğrudur. Fakat bu insanlık realitesinin bir sonucudur. Çünkü Kur’an Arapça lisanıyla gelmiştir. Arapça ise, genellikle eril bir yapıya sahiptir.
ingilizcede olduğu gibi, Arapçada da zamirler eril ve dişil olarak ikiye ayrılır. He-She /Huve-Hiye” gibi. Türkçe’de ise her ikisi için de “O” kullanılır. Bu zamirlerin farklı kullanımı ne dinlerin ne de dinsizlerin ortaya koyduğu bir iştir. Dil dildir, nasıl gelmiş öyle gider. Dinler, dile müdahale etmezler.
Kur’an Arapça dilini kaldırmaya değil, ön gördüğü gerçekleri anlatmak için onu olduğu gibi kullanmaya gelmiştir. Çünkü maksat dil gramerine dair ders vermek değil, “nereden geliyorsun, niçin geldin, nereye gidiyorsun?” gibi eskiden beri felsefenin de etrafında dolaştığı sorulara cevap vermek için gelmiştir.
“Rabbimiz! Elçilerin vasıtasıyla bize vaad ettiğin mükâfatları bize lütfet, bizi kıyamet günü rezil ve perişan eyleme. Sen asla sözünden dönmezsin!” (Al-i imran, 3/194) mealindeki ayette ifade ediliği üzere, Allah’a iman eden insanların kıyamet günü, cehenneme girip perişan olmamak ve cennet gibi ebedi bir mutlu hayata mazhar olmak için yaptıkları dualarına erkek-kadın hepsinin bir olan Allah’a iman etmelerinin ve yaptıkları ibadetlerinin asla zayi olmayacağını şöyle beyan buyurdu:
“Onların Rabbi de dualarına şöyle icabet buyurdu: “Sizden gerek erkek, gerek kadın, hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zayi etmem. Çünkü siz (erkek ve kadın olarak) birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları Allah tarafından mükâfat olarak içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller Allah’ın yanındadır.” (Al-i imran, 3/195)
- “Allah” isminin nasıl türetildiği konusu, soruyu soran kişinin söylediği gibi sadece “lat” kelimesinden geldiğini söyleyenler değil, bir çok yorumlar vardır. Bu konuda önemli gördüğümüz yorumların bazısı şöyledir:
a) imam Şafii, Halil, Sibeveyh gibi Arapça’yı çok iyi bilen dil uzmanı bazı alimlere göre, “Allah” ismi hiç bir kelimden türetilmemiştir. Eskiden beri sadece Allah için özel bir isim olarak kullanılmıştır. Usul ve fakihlerin bir çoğu da bu görüştedir. (Razi, 1/144)
b) ibn Abbas’ın görüşüne göre, “Allah” kelimesi “Elehe” kökünden gelmiştir. Bu kelime, ilah, mabud, kendisine tapınan , ibadet edilen varlık anldıbına gelir. (Taberi, Fatiha suresinin tefsiri)
c) Bazı alimlere göre, “Elehe” sevgi manasına gelir. Bu kelimeden türeyen Allah kelimesi, bütün yaratıklar tarafından sevilen mabuda verilen isimdir. (Razi, 1/145)
d) Allah kelimesi “Lahe” kökünden gelir. Manası, en yüce olmak anldıbına gelir. (Razi, 1/146)
- Bu açıklamalar “Allah kelimesinin LAT sözcüğünden türetildiğini” iddia eden ateistin konuyla ilgili görüşünün ne kadar afaki ve hayal mahsulü olduğunu göstermeye yeter.
- Bununla beraber, Lat ile ilgili işin aslı şöyledir: Arap müşrikleri, kâinatın yaratıcısı olan Allah’a inanıyorlardı. Putları ise ona ortak koşuyorlardı. Putlarına şeref kazandırmak için onların adlarını Allah’ın isimlerine benzetmeye çalışıyorlardı. Bunun en tipik örneği, “Lat” ile “Uzza” putlarının isimleridir. “Lat” ismini Allah ismi arasında bir ilişki kurmak için bu ismin son harfleri olan “LahH” kelimesine benzetmişler. Son harfi “ha”yı ise, “ta”ya değiştirmiş ve “Lat” demişlerdir. (bk. Razî, 28/248)
“Allah” isminde olduğu gibi, el takısnı kullanarak “Ellat” kelimesini türettiler. (ibn Aşur, Necm Suresi, ilgili ayetin tefsiri)
Yine “Uzza” putunun adını, Allah’ın “Aziz” ismine benzetmişlerdir. Bazı alimlere göre, Uzza kelimesi Eazz kelimesinin müennesi (dişili) dir. Eaz daha önce bazı müşrik kavimlerin taptığı bir ağacın ismidir. Araplar da bunu kendi putlarına ada olarak kullanmışlardır. -
-
1.
+1Sübhane rabbiyel azim maaşallah allah dinden ayırmasın
-
1.
-
16.
0Gerçek Allah. Allahın kok classı
-
15.
+2 -1muhafazidin saçmalıklarından allaha isim ararken aklına gelip hadi allah olsun demesini sağlayan kabenin içindeki en yüce putdur ay tanrısıdır
-
14.
+1fake allah.
-
13.
0youtube daki videoyu izleyen dinden çıkıyor
-
12.
0putunun bulunduğu yerin kabe olması şaşırtmaz kimseyi sanırım... :/
(bkz: namaz kılarken kabeye doğru kılmak) -
11.
0beyler @10 :(
-
10.
0@4 @5 i okudum ve ağlıyorum oğlum demeyin lan öyle 1 milyar müslüman puta mı inanıyo cennet yalan mı oldu amk ? :(
ben huri gibecektim lan :( -
9.
+3hz. peygamberin mücadele ettiği gruba müşrikler denir, bu şirk koşanlar demektir. yani bu insanlar hz. ibrahimden beri allah inancını biliyor ancak o'nun yanına uydurma tanrılar koyuyorlardır.
allah kelimesi arapçadan bile daha eski bir kelimedir. arapçanın da kendisinden türediği aramca dilinde kullanılmaktaydı. isanın çilesi (the passion) filmi hz. isanın yaşadığı dönemde kullanılan aramca ile çekilmiştir. bu filmde hz.isa'nın allah dediğini rahatça duyabilirsin.
yani araplar el-ilah demeden asırlar önce allah deniliyordu.
http://www.youtube.com/watch?v=BTSG0YzlGB8 -
8.
0put olduğu gerçeğini öğrendiğimde 2 hafta ağlamıştım
-
7.
+1ay tanrısı da denir . insanlar kabenin içindeki putların oralarda dolanır , ellerini açıp aya yani gökyüzündeki cisme dua ederlerdi, namaz kılarlardı , kurban kesme gibi ibadetleri vardı. aga ben bu ibadetleri bi şeye benzettim de tam çözemedim neye benziyor lan bu ibadetler
-
6.
+1horus'tan sonraki favorim. allah süper lan.
-
5.
+2mekke de en büyük puta verilen isim el ilah yani günümüzdeki tabiriyle allah