-
1.
-1kendileri gibi düşünmeyenin başlığının altında alakasız şeyleri yazarak komik olduğunu sanan mallıktır hem mecliste farklı sesler olsun çoğulcu demokrası falan der bu ibişler hem de kendilerinden farklı düşüneni aşağılayıp dışlayıp sindirmeye çalışırlar solculuk bu mu amk
mesela otur adam gibi ana muhalefet liderliğini yap diye yazan birine egzama tanımı yapar işlerine gelmeyince bu totoşlar o yüzden eksi verip geçiniz ciddiye almayınız
-
2.
+1 -1neden bu kadar ciddisin
-
-
1.
0anan öğretti
-
-
1.
0Doğru ya da yanlış diye birşey yok, sadece popüler fikirler var...
-
2.
0la bi gibtir git türklükle müslümanlıkla alakasız kesimin hezeyanları
-
1.
-
1.
-
3.
-1Egzama (dermatit) en yaygın cilt hastalıklarından biridir fakat aynı zamanda, sebepleri ve kesin tedavisi ile ilgili de tıp dünyasının net konuşamadığı bir rahatsızlıktır. Egzamada cilt, vücut kaynaklı veya çevresel faktörler nedeniyle savunmaya geçerek iltihap yoluyla tepki verir.
Ciltte kaşıntıya, döküntüye, kızarıklığa, kuruluğa ve çatlamaya yol açan bir durumdur. Sinirsel, alerjik, yağlı deri, temas egzaması gibi farklı egzama türleri vardır. En yaygın türü, ‘atopik dermatit’ olarak da bilinen, alerjik egzamadır ve daha çok kalıtsal olduğu düşünülür. Hastalarda genellikle benzer belirtiler görülür. Ciltte kabarma, tahriş ve kaşıntı en çok görülen şikayetlerdir.
Bazı egzama türleri, örneğin temas egzaması tek bir nedenden dolayı meydana gelirken, diğer egzama türleri pek çok faktörün bir araya gelmesiyle oluşabilir. Çocuklarda görülen egzama zamanla kendiliğinden iyileşebilir ancak yetişkinlerdeki egzamanın kesin tedavisi yoktur. Hastalığı tetikleyen etkenlerden uzak durularak, egzama kontrol altına alınabilir. -
-
1.
0siz bu ülkenin kambrusunuz yavşaklar
-
-
1.
+1Kambur Ne Demek -
1 Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
2 Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntı:
"Bu genç bir deve idi Semeri yoktu Çok tüylü kamburu meydandaydı"- Ö Seyfettin
3 Yapı veya eşyada dışarıya doğru eğrilme
4 sıfat Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse):
bu arada ekşi sözlüğünün ve solcuların amk -
2.
-1kambur senin zütüne giren demek bura tdk mi amk
-
1.
-
1.
-
4.
0TDK Nedir?
Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 12 Temmuz 1932'de Atatürk'ün talimatıyla kurulmuştur. Cemiyetin kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Sâmih Rif'at, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri'dir. Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif'at'tır. Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacı, "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak tespit edilmiştir. Kurulan cemiyet bu amacını Türk dilini tetkik ve elde edilen neticeleri neşir ve tamim ederek gerçekleştirecektir. Bu amaca ulaşmak için de şu yol takip edilecektir: 1. Toplanıp ilmî müzakerelerde bulunmak; 2. Türk dilini kendi meşelerine, tekâmülüne ve ihtiyaçlarına göre tespit ve tedvin etmek; 3. Türk dilini tetkike yarayacak vesaik ve malzemeyi elde etmek, eski kitaplardan ve memleketin her mıntıkasındaki halk dilinden derlemeler yapmak ve yaptırımak; 4. Cemiyet mesaisinin semerelerini her türlü yollarda neşre çalışmak.
Atatürk'ün sağlığında, 1932, 1934 ve 1936 yıllarında yapılan üç kurultayda hem Kurumun yönetim organları seçilmiş, hem dil siyaseti belirlenmiş, hem de ilmî bildiriler sunulup tartışılmıştır. 26 Eylül-5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan Birinci Türk Dili Kurultayı sonunda Kurumun "Lügat-Istılah, Gramer-Sentaks, Derleme, Lenguistik-Filoloji, Etimoloji, Yayın" adları ile altı kol hâlinde çalışmalarını sürdürmesi kabul edilmiştir. Sonraki kurultaylarda bu kollardan bazıları ayrılmış, bazıları tekrar birleştirilmiş; fakat ana çatı değiştirilmemiştir. 1934'te yapılan kurultayda Cemiyetin adı, Türk Dili Araştırma Kurumu; 1936'daki kurultayda ise Türk Dil Kurumu olmuştur.