-insanı hayat değil, diğer insanlar yorar.
-dövme yapmakla geçen koca bir gün ve yine baş ağrısı.
-her şey illüzyondur! her şey göz yanılsaması, zihin ve el çabukluğundan ibarettir. mesela bu yazıyı okuyan sen! 2 ile 9 arasında bir sayı tut aklından. şimdi onu ikiyle çarp. çıkan sonuca bir o kadar daha ekle. ilk başta tuttuğun rakama böl. sonucu ben söyleyeyim: "4!"
-insan da metal nesneler gibi dezenfekte edilebilmeli. banyo yapmaktan ya da kişisel bakımdan bahsetmiyorum. gerçek bir temizlikten bahsediyorum. felsefenin arınma, dinlerin ise teslimiyet dediği şeyden.
-başlamadan biten aşklar, onlar, şunlar, bunlar... belki de hayat, daha müthiş ve güzel bir şeyin ısınma turudur. kim bilir!
-"yalnızca bir kadın bir adamı gerçek bir erkek haline getirebilir." hasan sabbah!
-"kadının huursu bir işi, erkeğin huursu her işi yapar."
-kırmızı şortli yanlış bir insan. şive üzerinden yapılan esprileri asla sevmem. ancak sabahtan beri gülüyorum. alkol, bir insanın algılarını ve bilgilerini ancak ve ancak bu kadar deforme edebilir. müthiş;
http://www.youtube.com/watch?v=ecfczmbhblu
-ciks kadar duygusal bir şey varken insanlar neden aşk denilen tek noktaya hapis bir olguyu/duyguyu yere-göğe sığdıramaz, aklım almıyor. hiç alacak gibi de durmuyor açıkçası.
-çoğu kez kadın neyi görmek isterse onu görür. erkekse görmediğini bile görmüş gibi yapar.
-önemli olan eylemler değildir bazen. örneğin hırsızlık. bir insan ekmek alacak parası yokken hırsızlık yapıyorsa o insanı asla ve asla kötü olarak tasnifleyemezsiniz. öyle bir hakkınız yok. zira önemli olan o eylemin nedenidir. işte adaletin hiçbir mana ifade etmediği konu da bu.
-deja vu yaşadığım her anı değiştirebiliyorum. hani bir kaç saniye sonrası olur ya, işte o bir kaç saniye sonrasını.
-ne kahpelikler gördüm hayatta. kişi ölürken yanında olmayıp öldükten sonra onun sırtından geçinen kahpe dölleri! insan öldürmek suç ve günah olmayacak, o sırtından geçindiklerinizin yanına sizi göndermez miyim ben!
-devekuşları intihara meyillidir. en az, travma geçirmiş bir insan kadar. garip.
-müzik=
http://www.youtube.com/watch?v=vbwpmju0m3w
-patlıcanda nikotin var diye sigarayı bırakıp patlıcan yiyenlerin kafatasında da beyin var. eee, ne anladık bu işten!
-erkeklerdeki züte kilitlenme mevzusu abazanlığın değil erkek vahşiliğinin en somut kanıtıdır.
-insan, sırlarla örülüdür. ve soyut surlarla.
-internette ceylan gibi seken türk kızlarını meydanlarda da görmek isteriz. sizi gidi sidikliler.
-yoğurda bal karıştırıp üzerine de bayat ekmek doğramak güzeldir. bu karışımı yemek ise muhteşem.
-her gün sigara içtiğim küllükleri yıkarım. zira küllüğün dibine yapışan kül, sigaranın kendisinden daha zararlı gelir bana.
-itiraf ediyorum; şimdiye dek muhatap olduğum her insan, cinsiyeti farketmeksizin, yani her biriniz; sadece ve sadece ilham kaynağımdınız. yazmam için. yaşamam için değil.
-insanları dinlemek keyiflidir. özellikle kendilerinden bahsederken. zira olmak istedikleri kişiden bahsederler. hem de yemin ederek.
-onemli biriymis gibi, ingilizce klavye kullanan malaklar var. alt tarafi, erasmusla yurtdisindasin ve depresyondan depresyon begeniyorsun!
-büyüyünce ejderha olmak istiyorum. nefesimle her şeyi yok edebilmek için.
-evrim teorisini savunan bilim ve ilim adamlarının yanıldığı nokta şu, insan maymundan değil, baykuştan evrimleşmiştir. ben mesela, illa bir hayvandan evrimleşmişsem, baykuştan evrimleşmiş olmayı yeğlerdim.
-taze fasulye diye bir meyve var dünyada. ve onun yemeği çok güzel oluyor. evet, yanlış duymadınız. taze fasulye bir meyvedir. ve ben ona bayılıyorum!
-insan asla çıplak kalamaz. üryanlık bir ütopya. her zaman ve her şartta kişinin üzerinde, en azından yaşanmamış bir kaç yıl vardır. benim üzerimdeki bir ömür mesela.
-bazı insanları melek yapan kanatlar değil, gülüşü ve öpüşüdür. bir de dokunuşu. aaahh!
-bir ah çeksem hiçbir şey yıkılmaz irademden başka!
-erkeği ciksi yapan şeyler her zaman güzellikleri değil bazen kusurlarıdır. ki bunların ağa babası façadır. şöyle ağzının yanında afili bir façası olan erkek, kavganın, libidonun ve gerçek gücün sembolüdür.
-kadını ciksi yapan tek kusursa şapşallığıdır.
•
**
-bir çin atasözü der ki; "her şeyin dişisi sinsidir."yok lan yok, şaka yaptım. çin atasözü demiyor. ben diyorum.
-24 yaşından sonra kadınların büyük bir çoğunluğu hem bedenen hem de ruhen ölüdür. mekanınız cennet olsun. amen.
-monica belluci çok pis beddua yemiş olmalı. "seni taş olasın."
-şimdiye dek bir kadından duyduğum en garip, iltifat mı-yergi mi bir türlü anlayamadığım tek şey, sevişmenin tam ortasında "ferre filmlerdeki gibi sevişiyorsun" cümlesidir. ulan o an güleyim mi-ağlayayım mı karar veremedim. şimdi ne zaman aklıma gelse gülüyorum ama.
-orgazm, hayattan çalınan en değerli andır. ön sevişmenin ve ilişkinin süresi ise sizlerin yeteneğine ve sabrına kalmış. ha unutmadan, bir de libidosuna.
-sabrina diye abuk-subuk bir dizi vardı bir ara. ben o diziyi izlemiş bir adamım. n'apayım lan, abimin ikiz kızları izlerken beni çağırırdılar. ben de o güzel iki meleği kıramadığım için aralarına oturup izlerdim.
-tanrı'dan tek dileğim ve isteğim, iki kız çocuğum olsun. ikiz ama.
-kate upton denilen şu yeni moda karının beliyle basenleri düz. kadın dediğin öyle mi olur! bu kadını kusursuz bulanlara çok pis laflar hazırladım. bilesiniz!
-ne zaman starbucks'tan kahve alsam sırf gıcıklık olsun diye oturup da orada içmem. kahvemi alıp home ofisime gelirim. o an içeride olan sirk maymunları da malak malak bakarlar.
-
http://www.youtube.com/watch?v=q_-rp4tuavw
-bazen, gerçekten "what can i do sometimes!"
-ciks gariptir. garip olmasına karşın müthiş keyifli. mesela kadınların bir çoğunun en favori pozisyonu, üstte oldukları andır. her şeye hakim olduklarını sanıp o an özgüvenle dolup taşarlar. oysa o pozisyona erkek gözüyle bakıldığında kadın sadece kucaktadır.
-görücü usulü evliliğin mantığı nasıl ironik aslında. flörte dayalı ilişkilerin aksine evlenip tanımaya çalışıyorsun karşındakini. flört ilişkisinde uyuşmazlık olduğunda evleniliyor genelde. görücü usulünde ise ayrılık. her türlü görücü usulü giber.
-insan bazen solungaçları gözükmeyen bir canlı hüviyetine bürünür. bu yüzden oksijen çarpar. ve hep sarhoşmuş gibi yaşar.
-öfkeliyken hissedilen her şey gerçektir.
-mutluyken hissedilenler ise gerçek üstü.
-facebook'tan beni ekleyen bir hanım kızımızla mini bir diyalog: kız, "rahatsız ettiysem silebilirim." ben; "rahatsız edersen zaten ben silerim." kız: " =)"
-insanın hayatında birisi olmalı; "ben seninle her şeyi yeniden icat edip her şeyi yeniden keşfederim. güzelliğin ilham kaynağım" diyebileceği.
-iyi arkadaşlık, çok güzel ve çok yakışıklı olmayan kişiler arasında gerçekleşir. hatta kanka bile olabilirler. zira birbirlerinin atış alanında değiller.
-kadınların yarısından çoğu histriyonik kişilik bozukluğundan muzdariptir.
-sil baştan başlamak gerekmez. kandırıyorlar sizi. bodoslama gitmek lazım.
-gecenin dinginliğini sevdiğini iddia eden her insan yalancıdır. gece renksiz ve sessizdir. bu ise kişiyi ürpertir.
-yağmurun pis bir şehri temizlemesi gibi keşke suyun altına girmek de insanı gerçekten temizleseydi.
-eskinin çok ünlü şahsiyetlerini günümüzün takım taklavatıyla düşünüyorum bazen. mesela hitler'i beyaz converse giymişken ya da fatih sultan mehmed'i, istanbul'u kuşatmışken atının üzerinde ray ban gözlükle.
•
**
-insan neyi çok arzuluyorsa hep ondan mahrum kalıyor. bu da tanrı'nın espri anlayışının sonucu olsa gerek.
-bir ara öğretmenlik yapmıştım. kendi kendime not verme şansım olsaydı aynen şunu söylerdim; "otur. sıfır!"
-erkeği bilmem de kadınların birbirlerini cinsel yönden daha çok arzuladıklarından eminim.
-her şeyi ve herkesi gibtir ettiğimde tek bir şeyi ben yapmak isterdim. icad etmek, keşfetmek, adı her neyse artık. o şey de şu; yoğurt!
-her şey çok iyi gittiğinde kişi dua edip temennide bulunmalı; "allah'ım, aklıma mukayyet ol!"
-insanın acımasızlığı acı çekmesinden kaynaklı olmamalı!
-bir günün sonunda kişi kendine şunu söyleyebiliyorsa gerçekten kardadır; "bugün ne can kırdım ne de canımın kırılmasına izin verdim."
-yağmuru tanrı'nın ağlaması değil de daha çok yüzümüze tükürmesi olarak algılıyorum ben.
-insan mucizelere inanmayıp da neye inanır acaba!
-hayatımda ilk defa bir buçuk ayda 5 kilo aldım. bir 5 kilo daha aldım mı, zorunlu askerlik görevime gitmeden önceki halime kavuşurum sanırım. biraz daha çabalayıp, ciksi azaltıp spora abandım mı, tamamdır her halde.
-hiçbir şey ciksten önemli ve öncelikle değildir. belki özgürlük. o da belki. gerçi bir kişiyi tutsak edip dünyanın en güzel kadınlarıyla/dünyanın en yakışıklı erkekleriyle seviştirseniz halinden şikayetçi olacağını sanmıyorum.
-bir gün bir kadının şu cümlesi canımı yakmıştı: "biliyorum, yaptığım şey huurluğa giriyor ama erkekleri parasına göre değerlendiriyorum."
öyle işte.