-
113.
0http://ccc.incisozluk.cc/...kan/@tut-ki-gibim-kasindi alın sadece onun yazdığı kısımlar..
-
112.
0vay amk farcry'a döndü :D , güzel moruk devam
-
111.
0up up up
-
110.
0okuyun da ibret alın binler
-
109.
07-up 7-up 7-up
-
108.
0up up up
-
107.
0bir up çeksem karşıki dağlar cenderme
-
106.
0up up up
-
105.
0##### part 2 / sigara ######Tümünü Göster
...
...
...
- not like in the old days, huh? (eski günlerdeki gibi değil ha?)
- you?! djibril, is that you?! (sen?! djibril, sen misin?!)
- ssshh! be quite man! they're just waiting outside. (şşş! sessiz ol adamım! hemen dışarıda bekliyorlar.)
- djibril, ohh! my dear friend! where the fuck are we? why are you here? (djibril, ah! sevgili dostum! hangi cehennemdeyiz biz! neden buradasın?)
- we will talk man, i'm just another prisoner like you. you were almost dead when they had brought you here. (konuşucaz adamım, ben de senin gibi tutsağım burada. seni buraya getirdiklerinde neredeyse ölüydün.)
- fucking russians? djibril, where the hell we are, WHO the fuck these guys?! just tell me, what is going on here! (sktiğimin rusları mı? djibril, hangi cehennemdeyiz! kim bu dıbına kodumun çocukları?! söyle bana, neler oluyo burda!)
- stay back, they're coming, we will talk soon. (geri çekil, geliyolar, yakın zamanda konuşucaz.)
- djibril! vay dıbına koyayım böyle işin!
tek kişilik hücremde geri çekilip tahta yatağın üzerine oturdum. uyandığımda tamamen yalnız olduğumu sanmıştım fakat yan taraftaki hücrede mit'ten arkadaşım djibril'i de tutuyorlardı. kafayı yemek üzereyim, neler oluyo! nerdeyiz, ne suç işledik de bu hapishane köşesine düştük bilmiyorum, kim bu adamlar, ne zamandan beri buradayım? en son bir trende su içtikten sonra dalıp gittiğimi hatırlıyordum. ben bunları düşünürken ayak sesleri gittikçe gürleşmişti. 3-4 kişinin ayak sesiydi bunlar, ritmik bir şekilde yürüdüklerini hissedebiliyordum. hücre kapımın önüne geldiklerinde ayak sesleri kesildi, bir el hücremin kapısındaki küçücük aralıktan içeri girip küçük bir zarf bıraktı. sonra hiçbir şey söylemeden aynı ritmik yürüyüşle gittiler. tamamen gittiklerinden emin olmadan kılımı bile kıpırdatmamıştım, gittiklerinden emin olduktan sonra hızlıca kapıya doğru yürüdüm ve eğilip zarfı aldım. eğilirken belimdeki korkunç ağrıyı heyecan ve meraktan hissetmedim bile. sarı, dış yüzünde adımın yazdığı, ağzı sıkıca yapıştırılmış bu zarf tüm sorularıma cevap verebilirdi.
zarfı aldığım gibi tahta yatağıma geçtim. kapının üstündeki küçük boşluktan içeri sızan ışık altında bu zarfın içindeki şeyi inceleyebilirdim. zarfı yırtmak için dikkatlice elimi zütürdüğümde acı bir çığlık işittim:
- helpp me!!! (imdaat!... ) -
104.
0güzel gidiyorsun kardeşim devam
-
103.
0devam et kardeşim ben okuyorum
-
102.
0binler part 1 de bitti nihayet. okuyan bir tane bile panpa olsa yeter bana.
-
101.
+1 -1bu trene ne zaman bindirildim, ne kadar zamandan beri yol alıyoruz, hepsinden önemlisi nereye gidiyoruz? fakat düşündükçe daha kötü oluyorum, nerede tutuluyordum da şimdi de trenle başka bir yere zütürülüyorum? tek bildiğim şey vardı, eğer niyetleri beni öldürmek olsaydı bunu çoktan yapmış olurlardı. peki benden ne istiyorlar, zaten iflas etmiş durumdayım.. gerçi onu bile bilmiyorum ki.. murat, muratla konuşacaktım! sahi murat nerde, onun haberi var mı, en son barda buluşacaktık, acaba geldiğinde beni bulamadığında ne düşündü? o çocuğun başına bi şey gelmemiş olsa bari. ama şu an onu bile düşünecek halde değilim..Tümünü Göster
su, birazcık su olsa içip uyuyabilirim sanırım..
az önce konuştuklarını duyduğum adamların sesleri susmuştu, belki gitmişlerdi, belki de bana doğru yaklaşıyorlardı. sırtımdaki ve belimdeki ağrılar bir yana, bacaklarımdaki üşüme ve hissizlik de beni ayrıca halsizleştiriyordu. acaba kaç tane dişimi kırmışlardı, acaba kalıcı bir hasar bırakmışlar mıydı, acaba üzerimdeki kanlı gömlek ve bacağımdaki yırtık pantolonu değiştirdikleri gibi değiştirmişler miydi? pantolonun değiştiğinden emindim çünkü camdan ince ince sızan soğuk bacaklarımı üşütse de doğrudan bacak derime vuran bir soğuk yoktu. hem nasıl bir trende gözleri bağlı bir yolcunun seyahat etmesine izin verirler? benden başka yolcu var mı acaba vagonda? gece mi gündüz mü? nerdeyiz lanet olsun nerdeyiz! nasıl bir şeyin içine düştüm ben!!
koltuğumda sessizce kafayı yemek üzereyken ayak sesleri duyuyorum uzakta. gitgide sesler netleşiyor ve tam dibimde kesiliyor.
- vi goagmi ! (are you hungry - aç mısın)
- ne??
- vi goag ni buulüıdık !(are you hungry bastard - aç mısın bin)
- ne??
- gılbani turkia!! (fucking turks - sktimin türkleri) [not: beyler ben de sevmediğim bu diyaloğu ama hikaye böyle idare edin]
- anlamadım, ne diyosun be adam!
- arr yu hangrri bastarrd ! (are you hungry bastard - aç mısın bin!)
- yes! off. and water!! water please!! (evet! ve su, su lütfen!)
- teyk dis bredd, votır fayf minuts. (take this bread, water (is after) five minutes - al şu ekmeği, suyu beş dakka sonra getiririm.)
sağ elimi çözüp yuvarlak, sert kabuklu ve hafif mısır kokan bir parça ekmeği elime tutuşturdu. gözlerim kapalı, vücudum yaralı, nereden başlayıp nereye gittiğini bilmediğim bir trende rus bir huur çocuğunun bana getireceği suyu bekliyorum.. dışarıdan gelen rüzgar uğultuları ve ağır çelik sesleri hiç susmayacakmış gibi ilerliyoruz...
• ** part 1 : ekmek *** sonu *** -
100.
+1sadece yoğun bir uğultu. hava biraz daha soğuk. bu sefer sandalyeden daha rahat bir yerdeyim. gözlerimi açıyorum ama her yer karanlık. sol gözümün ve burnumun yarasına yapıştığını anladığım bir bez tüm kafamı çevrelemiş. sanırım gözlerimi bağlamışlar. vücudumun her yeri ağrıyor fakat belli ki uzunca bir süre dövülmemişim. en son kendime geldiğim zindanda olayın sıcaklığıyla farkına varamadığım bütün acıları hissediyorum. camdan içeriye soğuk hava geliyor, ve açık olan camdan rüzgarın sesiyle beraber hareket eden çatırdayan çelik seslerini duruyorum. ufak tefek ama sürekli devam eden bir sarsıntı ile sallanıyor oturduğum koltuk. sanırım bir trendeyim...Tümünü Göster
ilk bakışta kendimi ve çevreyi algılamaya çalışıyorum. yanımızdan büyük bir gürültüyle geçen trenden sonra artık bir tren vagonunda olduğumdan tamamiyle eminim. vagonun bir ucunda bi kaç kişinin konuşmalarını duyuyorum. ne dediklerini anlamak çok güç fakat birilerinin orada olduğunu doğrulayacak kadar konuşuyorlar. ellerimi hareket ettirmek istediğimde sağ ve sol kolumun başından dirseklerime kadar olan ağrıyı hissediyorum ve karıncalaşmış ellerimin yine arkamdan bağlı olduğunu anlıyorum. ağzım kurumuş, dilim damağıma yapışmış fakat camdan ince ince sızan soğuk susamışlık hissini bir şekilde bastırıyor.
bir önceki bilinçli halimi hatırlamaya çalışıyorum, zindanı.. zindanda ne işim vardı? belki zindan değil terkedilmiş bir evdi, belki de bir mahzen, hiç bir fikrim yok. önemli değil hiçbiri. nasıl gitmiştim oraya?
peki ya fikret, kardeşim!?
fikretle bir yıldır görüşmüyordum. evet fikret aklıma geliyor birden. ne işi vardı zindanda, ne işi vardı o adamla orada, neden beni gördüğünde panikledi, neden bana yardım etmiyordu? acaba ona da mı bir şey yaptılar?! fikret yaşına göre büyük gösteren bir çocuktu. geniş ve büyük bir bedene sahipti. iri kemikliydi, boyu benden de uzundu, sesi kalın, mizacı da pek benimki kadar uyumlu sayılmazdı. fikret benim öz kardeşim değildi aslında, ben öyle görüyordum hep çünkü 'anne' dediğim kadın aslında gerçek annem değildi. fikret ve Aysel'in gerçek anneleriydi fakat benim annem ben daha 6 yaşındayken babamdan ayrılmıştı. ayrıldıktan sonra da önce istanbulu terketmiş, sonra da tamamen yurtdışında yaşamaya başlamıştı. fakat babamla birlikte beni de yıllarca arayıp sormamış, ben de babamın bana o yaşımda verdiği telkinlerle fikret ve Aysel'in annesini gerçek annemin yerine koymuştum. çocukluğumdan beri her aklıma geldiğinde sadece keskin bir öfkeden başka bir şey duymuyordum ona karşı. benim annem fikret ve Aysel'in annesi olan feraye Hanım'dı. -
99.
0ara ara yazmaya devam. bi bukle daha yazayım hazır ara vermişken..
-
98.
0neyse toptancı binler var aranızda en azından hikaye bittiğinde onlar okuyacak
-
97.
0binler onca işimin gücümün arasında hikaye yazıyorum reyting yerlerde.
-
96.
0karanlık bir tünel var ama duvarları puslu, rengi bile yok, tünelin ucunda bir aydınlık var, ama o aydınlık bile puslu. su damlıyor sanki farklı yerlerden etrafıma, damlaların düşüşünü duyabiliyorum, başım ağrımasa sayabilecek kadar da net duyuyorum. başım çatlıyor neredeyse, boynumdan alnıma doğru ateş çıkıyor gibi hissediyorum, vücudum yanıyor ve kolumu kıpırdatacak halim yok. bilincim kapalı, şuurum yerinde değil. sanırım rüya görüyorum ya da ölmüş de olabilirim. bir sinyal var sanki sağ kulağımda, aralıksız çalan bir ses var dıııııııııııııt diye beynimin içini dolaşıyor. bu ses artıyor ve azalıyor, tüm bedenime yayılıyor sanki. ölmediysem bile ruhum bedenimde değil diye düşünüyorum...Tümünü Göster
çaatt!
sağ kulağımda duyduğum sinyal bu sefer sol kulağımda büyüyen bir alev topu gibi beynimin içinde yankılanmaya başlıyor. elimi sol kulağıma zütürmek ihtiyacı hissediyorum. gözlerimi açtığımda sağ omzumu görüyorum. ve kolumu görüyorum ama arkada ellerim. oturduğumu farkediyorum sonra. yerler siyah ve düzgün değil. kafam hala sağ omzumda gözlerim hala omzumun ucunu arkaya doğru giden sağ kolumu ve yeri görüyor. parlak bir ışık dairesi yerde hareket ediyor. ama sanırım benim oturduğum sandalyeyi çevreleyen bir daire bu.
sesler var. iki kişi konuşuyor sanki. ama sesler net değil. kusuyor mu böğürüyor mu anlamadığım ama sinirli olduğunu anladığım iki kişi var sanırım benim dışımda. bir odada mıyım, içeride miyim, dışarıda mıyım hiç bir fikrim yok. beynimde frekans değiştirerek yaylan sinyaller şiddetini hiç azaltmıyor. sadece biraz daha alışıyorum.
kafamı kaldırmaya mecalim yok. yüzümdeki tüm kemikler ağrıyor, dudaklarımda sızı var ve hareket ettiremiyorum. başımı sağ omzumdan çekip önüme doğru zorlukla hareket ettirdiğimde paramparça pantolonumla ve yer yer kuruyup yeniden ıslanmış ve neredeyse fabrikasyon sayılabilecek bir modelde kocaman bir kan lekesiyle karşılaşıyorum. öyle ki, kan lekesi kurumuş ve üzerine yeniden kan gelmiş olacak ki bazı yerler diğer yerlere göre daha koyu ve bu da gömleğime orijinal bir çizgi katıyor.
kafamı kaldırıp karşımda durduklarını varsaydığım bu iki kişiye bakmak için birazcık doğrulmaya çalışıyorum. tepemden sarkan lambanın salınımlarının yerde çizdiği dairlerinin dışında bir yerde bulundukları için tam olarak neye benzediklerini seçemiyorum. fakat içlerinden birisi şişman, kır saçlı ve giydiği tişörtün önü terden yarım daire şeklinde ıslanmış. diğeri ise takım elbiseli, elinde bir sigara var ve diğerine nazaran daha genç ve bakımlı. sol gözüm iyice şiştiği için gözümün tam görüş açısını kapatıyor ve soldaki şişman, yaşlı adamın yüzünü tam olarak seçemiyorum. sağ taraftaki iyi giyimli adam ise arkası dönük olduğu için kim olduğunu anlayamıyorum. ağzımı hareket ettirip istemsizce bir şeyler söylemeye çalışıyorum. tam olarak ne söylemeye çalıştığımı bugün bile hatırlamıyorum. ama ben inlemeye yakın bir ses çıkarıp dikkatlerini çektiğimde genç olan da bir an için afallayıp arkasını dönüyor. ikisi birden oldukça panikliyor ve şişman adam yerde duran sopayı aldığı gibi yanıma koşması bir oluyor. başımın sol tarafına doğru sopayı hızla vurmadan önce küçük bir anlığına genç olanın yüzünü net bir şekilde görüyorum.
panikten sapsarı olan yüzü ve korku dolu gözlerle bana bakan ve öylece donup kalan bu adam Fikret'ten başkası değil... -
95.
0kusura bakmayın lan dün gece tahminimden uzun sürdü, eve de gelemedim, o yüzden yazamadım. kaldığımız yerden devam aynen.
-
94.
0Reserve
-
bekle geliyorum gran torino
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 21 01 2025
-
uncivilizedmuslim türk milletinden özür dile
-
mikropcan vs guneslenengolge
-
squirt game yasaklanan bölüm
-
6 ay askeriyede ne yabicam
-
burasi okadar sahipsizli ilegal bisey
-
yiğitler içeriye
-
beyler devlet hastanesine göz randevusu aldım
-
evrim ağacı değil mi bu
-
escnin mamcınigini viskiyle
-
eksi sozlukte uyelik bekliyen kardeslerim
-
redditte turkish cocks diye bir subreddit buldum
-
buraya gelip bisey yazasim gelmiyorsa
-
daha önümde 8 bin küsür kişi var amg
-
yine secim donemi dongusuu
-
tyler dursun bu tip ne la
-
namus gidince vatan millet de kalmıyor
-
çabukk tv8 i açınn
-
özgür özelin gümbür gümbür gelmesi
-
plakayı ruhsata işletmemişim
-
mentalcel pipini boş yere kesmişler
-
kendinizi övmeyin
-
zam yapacak yok yok annem hasta
-
6 ay askerde ne yapacam
-
akpli turbanli tabani yuksek araba kullanan
-
wow girl olarak göbek deligi kirim ssli
-
gsi sektir git yat la
-
intihar öyle kolay mı abi
-
elon musk nazi selamı
- / 2