-
76.
+8Uyandığımda hareket ediyordum. Ama bayağı hızlı hareket ediyordum ve hala başım dönüyordu. Altıma baktığımda Ti-an'nın sırtındaydım Şimdi hatırladım. Serdar beni öldürmeye çalışmıştı. Ti-an ise kolunu koparmıştı. Artık bütün okul öğrenmiş olmuştu ejderhaların olduğunu.Bu da pek iyi olmamıştı. Ti-an'a sordum.
b-"Nereye gidiyoruz?" Neredeyse sesim çıkmamıştı.
T-"Der ya git uz uzak." Tahminimce Derya uzaklaşın demişti.
b-"Tamam durabilirsin." dedim. Ormanın ortasındaydık. Burada bir çocuk kayboldu cesedini 3 yıldır bulamadılar. Bizi bulmaları çok zor. Ama hala başım dönüyordu. Ve soğuktu. Üşüyordum. Kan kaybım bayağı fazlaydı muhtemelen. En azıdan hala mantıklı düşünebiliyordum. Durdu ve beni yere yavaşça yuvarladı. Hemen yaralarımı yalamaya başladı. Küçük yaraların hepsi kapanmıştı. Büyük yaralarım ise duruyordu. Yalamanın yetmeyeceğini anlayınca gözlerini kapadı açtı, kapadı, açtı. Ama sonuç yok. Olmuyor yapamıyordu. Ama durmadan deniyordu.
b-"Ti-an. Kendini zorlamana gerek. ahh." yaram fena acıyordu. Ben böyle yapınca daha da çok denemeye başladı. Farketmemiştim. Ti-an büyümüştü. Benden 1-2 cm küçük olan Ti-an şu an benden 5-6 cm daha uzundu. Yattığım yerden anlayabiliyordum. Birkaç kelime de kullanabiliyordu. Bir an bilincim kapandı. Bir köprü vardı. Karşısında ise Ejderha vardı.
b-"Ejderha sen buradaysan o zaman. Yoksa ben öldüm mü?"
Edit: Beyler burada bitiriyorum yarın görüşürüz.
Edit2:Şaka lan şaka burada bıraksam siz beni gibmeden ben kendimi giberim amk. Devam edeceğim. -
-
1.
0Adamsın lan işte bunlarla gel bana
-
1.
-
77.
+7Ejderha bana uzun uzun baktı.Tümünü Göster
E-"Ta-ar lara çok iyi baktınız. Bunun için size teşekküre ederim."
b-"Tabiki bakacağım. Ben ölsem bile önemli değil. Ti-an, Beyaz ve Derya yaşadığı sürece."
E-"Bu sözlerin aslında hem çok cömertçe. Hem de çok bencilce. Ölerek kaçmış olmaz mısın peki? "
b-"O zaman sen de kaçmış olmuyor musun? Nasıl onları yetiştireceğimi bilmiyorum. Her seferinde korkuyorum başına bir şey gelirse diye. Ya yanlış bir şey yaparsam diye. Neredeyse her gece ağlıyor ve ben yanında olamıyorum. Eğer şimdi ölürsem sonsuza dek yanında olamam. Ne yapmam lazım sen söyle. Nasıl eğitmem lazım. Nasıl uçacaklar onlar. Benim yüzümden uçamamalarını istemiyorum. Benim yüzümden başlarına bir şey gelsin istemiyorum. Şimdi bütün okul öğrendi. Bugün yarın ya yine savaş çıkarsa? insanlar ya yine ejderhaları avlamaya başlarlarsa? Ne yapacağım ben." bunları ağlayarak söylemiştim. Ejderha ise gülmeye başladı.
E-"Görmeyeli Derya'yı bile geçmişsin konuşma konusunda. Her şeyi akışına bırak. Sen elinden geleni yapıyorsun. Zaten bunun Ta-ar'ın da farkında. Ama hep onları düşünerek ilerleyemezsin. Sen Ti-an'ı 9 düşünüyorsan kendini 1 düşünmelisin. En azından düşünmelisin. Hayat düzenini bile ona göre değiştiriyorsun."
b-"O kitaptaki ejderha sen miydin?" direk sormuştum soruyu ve açıktı. Ejderha başını eğerek:
E-"Evet bendim. Ejderhalar hakkında bilgi sahibi olmalarının suçlusu benim. En azından çoğunun."
b-"Senin bir suçun yok. Suçlu kraliçe Fell. Seni kuyruğundan duvara çivileyen oydu."
E-"Evet oydu ama ondan vazgeçmeyen de bendim. insanlık yönünün ortaya çıkacağını ve beni kabulleneceğini düşünmüştüm o mağaraya geldiği boyunca. Ama hiç değişmedi. Aksine daha da delirdi. Zaten sonra da öldü. Şimdi bu köprüden geçersen artık sen de ölürsün. Ama gerideki dikenli yoldan dönersen acılı ve zahmetli bir yol olacak. Ama yaşayacaksın. Şimdi yolunu seç" Yolum belliydi. Dikenlerden her ne kadar korksam da yaşamayı seçecektim. Beni bekleyen ailem vardı. Ti-an, Beyaz, Babam, Derya. Fazla bir çevrem yoktu ama bunlar bana yeterdi ve dikenli yola girdim. Dikenli yol birden yemyeşil bir çimenli yola dönüştü. Arkama baktığımda ejderha gülümsüyordu.
E-"Bu arada onlar kendileri öğrenirler. Senin onlar için endişelenmene gerek yok. Ama kitabı bitirmelisin. Çünkü... " derken "Ktum" diye bir ses ile uyandım.
Edit: Bu sefer gerçekten yatıyorum. Aklınızdaki soru işaretini aldığıma göre. iyi geceler. -
78.
+4 -1Edit: Günaydın beyler. Hikayeyi tahminimce bugün bitiriyorum. Ama uzayabilir de yani belli olmuyor. En azından kafamda bir son oluştu artık. Hatta bir değil iki. Sizden de troll sonlar bekliyorum :P En çok beğendiğimi entry olarak girecem ahan da size sözüm olsun. :D
Uyandığımda Derya başımda bekliyordu. Beyaz ise yine yere düştü. Ti-an'ı göremedim sadece.
b-"Ben neredeyim?"
D-"Şu an ormanda bir yerlerdeyiz. Bir haftaya yakındır uyuyorsun." 1 hafta mı? O kadar oldu mu? Beyaz'a doğru döndüm ve
b-"Yeniden teşekkür ederim. 2. kez hayatımı kurtardın."
Be-"Ö Önemli değ il." Konuşmaya yavaştan alışmaya başlamış. Derya'ya döndüm ve
b-"Ti-an nerede?"
D-"Babanı almaya gitti. Kim seninle uğraşıyorsa ailenle de uğraşır diye düşündük."
b-"Peki ya senin ailen?"
D-"Tatile gönderdim onları. Zaten gideceklerdi 1 ay sonra ama erken gönderdim." iyi bari ben yatarken Derya her şeyi düşünmüş.
b-"Uyurken ejderha'yı gördüm."
be-"Ben de görd dü düm."
b-"Ona birkaç soru sordum ama önemli soruları soramadım. Kitaptaki gerçekten de Ejderha'ya yapılmış deneyler. Kraliçe Fell ile bağ kurmayı istemiş sadece. Ama sadece deneyler yapmış kraliçe ona. Kitabı bitirmem gerektiğini söyledi. Ve ölümden dönmeden önce dikenli yol çimenlik bir alana dönüştü. Çok garipti."
be-"Ben yaptım. Atam ban a fısıld adı."
b-"Teşekkürler Beyaz. Kendini konuşup yormana gerek yok. Dinlenmene bak." der demez uyuya kaldı. Ben hala yerden kalkmak ve kalkmamak arasında gidip geliyordum. Ve Serdar neden bu haldeydi? Yoksa Fatih ve Salih'in işi miydi? Artık aklım yerimde değildi. Daha birkaç hafta önce aşk acısı çekiyordum. Şimdi ise bir çocuğum bile var. Ve bir ejderha. Kim olsa benimle aynısını düşünürdü herhalde. Ama Derya'nın da ejderhası var neden hep ben yiyorum dayağı? Kendime bu soruları sorarken karşımdan gelen Ti-an'ı gördüm. Sırtında da babam vardı. Gerçekten bayağı büyümüştü. Benim boyumu 10cm falan geçmiş. -
79.
+5Ti-an benim kalktığımı görünce heyecanlanmıştı. Babamı unutup bana doğru koşmaya başladı. Yanıma geldi ve benim yüzümü yalamaya başladı.
b-"Tamam dur dur nefes alamıyorum." dedim. Babam ise sırtından inmişti.
B-"Oğlum iyi misin?"
b-"iyiyim baba. Artık daha iyiyim" dedim ve doğruldum. Ti-an saolsun ona tutunup kalkmıştım.
b-"Bayağı büyümşsün Ti-an sende."
T-"Ben sadece boy büyük. Sen yürek büyük." dedi. Tamam kabul ediyorum. Biraz zütüm kalktı. Ama tabiki çaktırmadım dışarıya.
B-"Oğlum. Seninle önemli bir konuda konuşmam gerek. Seni Ejder ateşi birliği çağırıyor. Serdar denen çocuk sadece bir testti. Ve artık bir ejderha olduğunu biliyorlar ama Beyaz'dan haberleri yok. Ve ejderhayı senin yönettiğini de. Onların çağrılarına cevap vermen gerekebilir."
b-"Peki ama neden? Ejderhamı daha rahat öldürsünler diye mi?"
b-"Eğer cevap vermezsen onlarla savaşman gerekebilir. Sana bir jest olarak okuldaki gören herkesin hafızalarıyla oynadılar. Ve Serdar daha hiçbir şeydi." Hiçbir şey miydi? Az daha ölüyordum ama hiçbir şey miydi?
b-"Hayır baba kabul edemem. Eğer Ti-an ölürse ben de ölmüş kadar olurum."
B-"Peki o zaman onlarla nasıl savaşmayı planlıyorsun?"
b-"Kendimi eğitmem gerek. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum."
B-"O zaman sana bu mirası devretme vaktim geldi."
b-"Hangi miras?" Elinde parlayan bir top tarzı bişey vardı. Bir cam fanusun içindeydi.
B-"Babam bana bunu vermişti. Şimdi ise senin. Bu fanusun için... " Birden kafası parçalandı. -
-
1.
0devam knk baya iyisin
-
1.
-
80.
+1(G diyeceğim.) G-"Onu ben alayım." Elimde tüfekle babamı kafasından vurmuştu. Ben olayın şokundan donakalmıştım. Babamın cesedine doğru yavaş yavaş bakıyordum. O sırada adam eğildi ve Fanusu aldı.
G-"Bu senin gibi bir döneğe ait değil.Bu benim gibi şerefli birine ait." Gözlerimi ona doğru çevirdim. Ona doğru hışımla bakıyordum. Ti-an arkamdan kükredi. O da benim gibi hissediyordu.
b-"Babamı öldürdün.Ölmeden önce bana kim olduğunu söyle."
G-"Ben mi kimim? Ejder birliğinin generali desem? Sana normalde özel davet için gelecektim ama baban izin vermiyordu. Daha sonra seni test etmemi istedi. Ejderhan onun yüzünden ortaya çıktı. Artık onun yüzünden biliyoruz fakat 2. bir ejderha olmasını beklemiyordum." Beyaz kendine gelmişti ama mesafeli duruyordu Onun tarafına bakmıyordum. Bu adam ölmeliydi. Öldürmeliydim. içim yanıyordu. Yıllar sonra babamla konuşabilmiştim ama sadece bir tüfek kurşununa gitti. Ona doğru koştum ve yumruğu vurdum. Yumruğu vurmam ile yerde yuvarlanması bir oldu. Daha sonra Ti-an hızlı bir şekilde koşarak kuyruğuyla ayağını tuttu ve ağacın birine doğru fırlattı. Ağaca çarptıktan sonra düştü. Yerinden kalkamayacak durumdaydı. Ti-an ağzında ateşi biriktiriyordu.
D-"Ti-an dur."
b-"Neden dursun. Babamı öldürdü."
D-"Bilgi almalıyız ondan."
G-"Ha ha ha. Bilgi verir miy im sizce ahhh size." Acı çeke çeke konuşuyordu köpek.
D-"Sen vermeyeceksin. Biz alacağız. Beyaz, gerekeni yap." Beyaz gitti ve
be-"Dai u rashıden oar" dedi ve adamın ağzı açıldı.
D-"O fanus ne işe yarıyordu?"
G-"ika Nea'dan itibaren olan her fiziksel gelişimini nesilden nesile aktarmaya yarıyor. Sadece fiziksel güç. Zihinsel değil." Hipnoz olmuştu resmen.
b-"Salih sizin birliğinizin son üyesiydi. Peki La-Ateh ve Fatih kim? Onlar da mı ejder ateşinden?" Cevap vermedi.
D-"Her seferinde tek soru sor."
b-"Tamam. La-Ateh Fatih ve Salih kim?"
G-"La-Ateh dünya için tehdit, Salih Ejder ateşinin eski üyesi, Fatih'i tanımıyorum." Yani La-Ateh ve Fatih çok farklı konular.
b-"Babamı neden öldürdün?" Hemen konuşmayı bitirip öldürmek istiyordum.
G-"Çünkü baban bize ihanet etti. Fanusu aldı. Sen 20 yaşına gelene kadar fanusu sana veremezdi. ihanet edenin sonu ölümdür." -
81.
+3Bu laf beni çileden çıkarmaya yetmişti. Tam yumruk atacakken Derya bağırdı
D-"DUR!!" diye. Hışımla ona döndüm ve
b-"Ne oldu?" diye sordum. Sesim öfkeliydi. Derya da biraz ürktü ama
D-"Onun zihnine girdiği için eğer ona vurursan beyaz da hasar görür."
b-"O zaman bu bağı boz."
D-"Son bir soru sorup bozuyorum. Ejder Ateşi birliği üyesi kaç kişi var? Salih'i saymadan söyle."
G-"Artık sadece 6 kişi var. Ben... " tam söyleyecekken dili koptu. Son anda Beyaz bağını koparmıştı. Yoksa o da dilinden olacaktı. Fanusun içindeki enerjiyi kendine çekti. Ve birden bayağı kaslandı ve büyüdü. Boyu Ti-an kadar olmuştu. Ama konuşamıyordu. Çünkü dili yoktu. Ti-an'a bir vurdu bayağı sertti yumruğu. Ağaçların arasında yığıldı kaldı. Acısını hissedebiliyordum. Çok acıyordu ama yerinden kalktı ve üzerine doğru atladı. Fakat general kuyruğunu yakalayıp çevirip çevirip fırlattı. Yine ağaçların arasında kendini bulmuştu. Bu sefer kalkamadı. Ben koştum ve ona vurmaya başladım. O ise bana döndü ve aşağılar gözde baktı. Tam bana vuracakken bir ses yankılandı kafamda. "Halefime dokunamazsın" diye ve adam parçalarına ayrıldı. içindeki enerji tekrar fanusa döndü.
D-"D d daha yeni ne oldu?"
b-"Bilmiyorum ama bana vuracakken halefime dokunma diye bir söz duydum. Ondan sonra patladı. Artık sadece 5 kişi kaldılar."
Babamı gömdük ve içimdeki acı devam ediyordu. Ti-an ise kendini toparlamış kenarda ağlıyordu. Beyaz birden sessizliği bozdu:
Be-"Yollarımız ı ayırm alıyız."
EDiT: EVET BEYLER FiNALLERE GELDiK. FiNALLERi YAZDIKTAN SONRA HER ZAMANKi GiBi OYLAMAYA SUNACAĞIM VE SON BiR ENTRY DAHA GiRECEĞiM. 3 HiKAYEYi BiRLEŞTiRECEĞiM HiKAYEYLE ALAKALI. SONUNA KADAR OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜRLER. -
82.
+2Kısa bir işim vardı son entryleri hemen yazıp sizi bekleme derdinden kurtarıyorum.
-
-
1.
+1hadi çabuk ol lan çatlıcam
-
1.
-
83.
+3EDiT: http://www.strawpoll.me/12870490 OYLAR BURAYATümünü Göster
AYRI YOLLARDA SON
b-"Neden peki?"
Be-"Gelişmem iz lazım. Berab er olmaz." Mantıklıydı. Benim ejderha güce yöneklikdi. Onun ejderhası ise yardıma. Ayrı ayrı yerlerde gelişebilirdik. Sadece birbirimize engel oluyorduk. Evet gerçekten de öyleydi. O adam isterse ejderha'mı ve beni rahatça öldürebilirdi. Salih beni rahatça öldürebilirdi. Bunların hepsi gelişmeye çalışmamam yüzündendi. Hep dövüşlerde içten içe Ti-an'a güvenmiştim. Bu sefer ben de gelişecektim. Ama fanusu kullanarak değil. Fanus benim babamın katillerine aitti. Fanus'u cebime koydum kullanmaktan ziyade. Belki lazım olur diye.
b-"Sen ne düşünüyorsun Derya?"
D-"Bir süredir farkındaydım. Sizinle beraber olmayacağının ama sizsiz de olmayacağını biliyorum. Kararsızım."
b-"Peki Ti-an sen?"
T-"Sen nereye git ben oraya." Kararımı verdim.
b-"Tamam ayrılalım."
Be-"Bu ayrılık sonsuz değil. Geldi imizde gelişm iş olaca ız."
b-"Ve de konuşmayı öğrenmiş" dedim ve güldüm. Beyaz pek hoşlanmamış olsa gerek ki yanıma geldi ve beni itti. Yere düştüm.
Be-"Tekrar buluş tu umuzda düşme" dedi ve güldü. Ben de güldüm. ilk kez espri yapıyordu aq. Yanlış bir tepki vermek istemedim.
D-"Çok öküzsün biliyorsun değil mi? Senin bana söyleyeceğin yok ben sana söyleyeyim. Seni seviyorum." ilk ilan-ı aşkımı da almış oldum. Üstelik benim yapmam gerekirken amk. Tam bir rezilim.
b-"Ben de seni seviyorum. Bu son gecemiz."
D-"Öyle birşey olmayacak. En azından evlenmeden." Lan ben onu mu dedim aq. Kıpkırmızı oldum durduk yere.
T-"Neyden bah sediyor sunuz?"
b-"Hiç Ta-ar hiç. Derya kafayı yedi. Son gecemiz derken dördümüzün birlikte geçireceği son gecesi demek istedim." Kızarma sırası Derya'ya gelmişti.
D-"Çok yanlış anladım."
be-"Anne i yi misin?"
D-"Evet evet iyiyim." Daha sonra son gecemizi birlikte eğlenerek geçirmeyi çok isterdim ama babamın ölümünün acısı içimi yakıyordu hala. Sabah oldu ve
Be-"Biz gidiyoruz." dedi.
T-"Biz de bu radan gidiy oruz." Derya'yı tuttum ve dudağından öptüm. O da hislerime karşılık verdi. Öpüşmüştük. Daha sonra o Beyaz'ın yanında yürüyerek ben ise Ti-an'nın sırtına atlayarak yollarımızı ayırdık.
6 Ay Sonra
Ti-an'ın artık 3 metre boyu vardı. Ormanda yaşıyorduk. Kendimi bayaği bir geliştirdiğime inanıyordum. Ama yeterli değildi. Elimi cebime attım ve fanusa baktım. Bana babamı hatırlatan tek şey bu fanustu. Kitabın çoğu yerini okumuştum ve bilgi sahibi olmuştum. Bir ses duydum.
b-"Ti-an sende duydun mu?"
T-"Evet. Birileri bize doğru geliyor. 4 kişiler. Biri garip bir şey kullanıyor. " iyi kamufle olduğumuzdan emindim. Garip bir şey? Bunu öğrenmemizin bir yolu vardı. Bekleyip görmek. Daha sonra bize doğru seslendi.
Rb-"Kimseniz dışarı çıkın. Size zarar vermeyeceğiz." Bize mi? 2 kişi olduğumuzu anlamışlar mıydı?
b-"Ti-an burada bekle."
T-"Tamam. Dışarı çıktım ve:
b-"Burada tek ben varım. Siz kimsiniz?" Karşımda bir tekerlikli sandalyede adam, iki kız, birinde polis rozeti vardı ve bir tane de tek kolu olmayan adam vardı. Tekerlekli sandalyedeki adam konuştu:
Rb-"Size zarar vermeye gelmedik. Sadece geçiyordum ve şu tek kollu arkadaş sizi hissetti. Diğerine de söyle gelsin, zarar vermeyeceğiz. " içimden güvenmek geldi. Ama neden güveneyim ki? Ama kendime güveniyordum. Bunları indirdirirdik eğer başımıza dert açmaya kalkışırlarsa.
b-"Ti-an gel." Geldi ve onlar hemen şaşkına dönmüştü. Hatta kızlar çığlık bile attı.
RM-"Hissettiğim şey buydu." dedi tek kollu adam. Gözleri mavi mavi yanıyordu. Hemen bağırdım.
b-"Ti-an, gardını al. Bunlar tehlikeli." Hemen saldırıya hazır bir pozisyona geçtik. Bu sefer bizi hipnoz edemeyeceklerdi.
Rb-"Bizi yanlış anladınız. Arkadaşımın yeteneği hayvanlarla alakalı. Sadece kokunuzu aldı. Ama arkandaki nedir?" Gerçekten bilmiyorlardı.
b-"Arkamdaki bir ejderha. Fatih diye birini tanıyor musunuz?" Tekerlekli sandalyedeki adamın gözleri bayağı açılmıştı.
Rb-"Evet o benim kardeşim. Gördün mü onu nerede?"
b-"Geldi ve büyük ejderhanın cesedini yakıp gittiler. Kardeşine iyi bir dayak borçluyum. Onu ödemek için sabırsızlanıyorum." dedim.
Rb-"O zaman bize katılmaya ne dersin? Benim adım Bir Bine. Yanımda gözü mavi yanan Mustafa, Şu iki çığlık atan kız da Kübra ve Reyna."
b-"Ben de Bir Bine ve Ejderham ise Ti-an." Bu sohbetten sonra yolumuza artık Bir Bine ile devam ettik. -
84.
+1 -1EDiT: http://www.strawpoll.me/12870490 OYLAR BURAYATümünü Göster
BiRLiKTE SON
b-"Neden peki?"
Be-"Gelişmem iz lazım. Berab er olmaz." Mantıklıydı. Benim ejderha güce yöneklikdi. Onun ejderhası ise yardıma. Ayrı ayrı yerlerde gelişebilirdik. Ama kendilerini nasıl savunacaklardı? Ya peşimize düşerlerse? Onları yanlız bırakamazdım.
b-"Olmaz. Sizi yanlız bırakamam. Başınıza bir şey gelirse ne yapacaksınız? Yeteri kadar güçlü veya hızlı değilsiniz."
be-"Güvenli b ir yerde e itim yapac a ız."
b-"Kabul edemem. Derya sen ne düşünüyorsun?"
D-"Sen de haklısın. Beyaz da haklı. ikiniz de haklısınız. Ne diyeceğimi bilmiyorum."
b-"Peki Ti-an sen?"
T-"Sen nereye git ben oraya." Tamam. Kararımı vermiştim. Beraber duracaktık. Birlikte daha güçlüydük. Yavaş gelişsek de birbirimizle olduğumuz sürece bu bize yeterdi.
b-"Birlikte kalıyoruz. Beyaz iyi bir fikir ama sizi tehlikeye sokamam. " Beyaz biraz homurdansa da daha fazla beni kırmadı.
b-"Derya. Sana ne zamandır söylemek istiyordum. Seni seviyorum." Derya çok şaşırmamıştı.
D-"Geç bile kaldın salak" dedi ve dudaklarıma yapıştı. Ben de hislerine karşılık verdim. Ti-an oradan sordu:
T-"içiniz mi yara oldu?" Aslında öpüşmemiz yaramızı iyileştirme de sayılabilir. Babamın acısını azaltıyordu. Derya ve ben güldük. Beyaz ve Ti-an bize garip garip bakıyorlardı. Daha sonra ormanın içine doğru yolumuza devam ettik.
6 ay sonra
Ormana iyice alışmıştık. Derya yine meditasyon yapıyordu Beyaz ile. Biraz kımıldasa Beyaz hemen anlıyor ve
be-"Hayvani içgüdülerinden arınmaya çalış" gibi şeyler söylüyordu. Ama bayağı ilerlemişti. Ktum kullanmayı denedi ama sadece 1 kere yapabildi. Beyaz artık 7-8 kere yapabiliyordu. Derya, Beyaz'ın yapabileceği her şeyi yapabiliyorsa ben de Ti-an'nın yapabileceği her şeyi yapabilirdim. Ateş atmayı denedim ama kıvılcımdan öteye geçemedim. Zaten daha çok bedensel eğitim yapıyordum. Ti an artık 3 metre olmuştu ama beyaz 2 metrede kalmıştı. Ti-an fazla hızlı büyüyordu. Fiziksel yeteneklerinden dolayı olsa gerek. Ti-an yavaşça vurarak ağacı kolayca yıkıyordu. Benim ise bayağı vurmam gerekiyordu. En azından yumruğumla ağaç yıkıyordum. Bu da bir şeydi. Daha sonra bir ses duydum. Beyaz , Derya ve Ti-an'a işaret gönderdim. Her zamanki gibi Beyaz'ın çizdiği çemberin içine girdik ve
be-"Uhan uo seher" sözüyle artık görünmezdik. Ama duyulmaz ve hissedilmez değil. Ve çemberden çıkarsak da kabak gibi ortaya çıkıyorduk. Daha sonra tek kollu bir adam ve gözleri mavi parlıyordu. Sanki kokluyordu. Koklaya koklaya yanımıza kadar geldi ve
RM-"Kimseniz dışarı çıkın." dedi. Beyaz çemberi bozdu ve hepimiz ortaya çıktık. Arkasından 2 tane kız ve bir tane de tekerlekli sandalyede adam geldi. Kızlar bizim ejderhaları görünce çığlık attı. Ama gözü mavi yanan adam da ilk gördüğünde biraz geri çekilmişti. Tekerlekli sandalyedeki adam:
Rb-"Siz de kimsiniz? Ve arkanızdakiler ne?" En azından artık ejder ateşi birliğinden olmadığını biliyordum. Ama hala güvenmiyordum.
b-"Fatih diye birini tanıyor musunuz?" Tekerlekli sandalyedeki adamın gözleri bayağı açılmıştı.
Rb-"Evet o benim kardeşim. Gördün mü onu nerede?"
b-"Geldi ve büyük ejderhanın cesedini yakıp gittiler. Kardeşine iyi bir dayak borçluyum. Onu ödemek için sabırsızlanıyorum." dedim.
Rb-"Ben de La-Ateh'in peşindeyim. O zaman bize katılmaya ne dersiniz? Ortak bir amacımız var nasıl olsa?"
b-"Grubuma sormam lazım." Beyaz çekimserdi. Derya ise
D-"Güveneceğimiz birilerinin olması bize yarar sağlar. Ama o gözleri mavi yanan ne yapıyordu?"
RM-"Sizin kokunuzu aldım ve sizi bulmak için kullandım sadece. Ama isterseniz hayvanlarınızla da konuşabilirim." Hayvanlarımızla mı? Ejderha lan onlar. Tek lokmada yutturacam rahat edecek. Manyak mıdır nedir.
be-"Biz hayvan değiliz. Biz ejderhayız ve insan dilini biliriz" dedi. Dördü de şaşırmışlardı.
Rb-"Peki bize katılma fikrine ne diyorsunuz?"
b-"Kabul ediyoruz. Ama şimdilik." dedim. Onlara tam güvenemezdim. Yolumuza devam ettik.
EDiT: http://www.strawpoll.me/12870490 BURADAN OYUNUZU KULLANABiLiRSiNiZ. BU GECE YAZACAĞIM KiMiN KAZANDIĞINI. VE BiR PART DAHA YAZACAĞIM AMA FiNAL DEĞiL. DiĞER HiKAYEYE GiRiŞ NiTELiĞiNDE OLACAK. -
85.
+4La-Ateh
Ne kadar da kolay ölmüşlerdi. Ejderha ateşi birliğinin 4 üyesi direk ölmüştü. Sadece bir kişi kalmıştı ve onun yanına doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda bir ejderha ile karşılaşacağımı biliyordum. Ama Fatih şaşırmıştı. ilk kez bir ejderha görüyordu böylesine büyüğünü bir de.
La-"Ti-an. insanlarla ilk tanışan ejderha. Herkese kendini pişmanlığından ölmüş gibi gösterdin ama ben başından beri yaşadığını biliyordum. Arka plandan Ejderha ateşi birliğini yönetmek tam senlik bir plandı. "
Ti-"Ne istiyorsun La-Ateh, ve bu çocuk da kim?"
La-"Bu çocuk Fatih. Sandığından daha da yeteneklidir. Bize katılmanı istiyorum. Ben bu dünyada yeni bir tanrı olacağım. Ve artık Ejderha'ların saklanmasına gerek kalmayacak. Bana katıl ve tüm dünyaya beraber hükmedelim." Ti-an gülümsüyordu. Bu fikir hoşuna gitmişti...
Edit: HiKAYEYi TAMAMEN OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜRLER. BiR SONRAKi HiKAYEDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. -
-
1.
0züt züt züt züt züt züt züt züt züt züt züt züt yarın hemen bidaki hikayeye başlıyorsun yoksa zenci arkadaşlarımla seni bulup giberiz .
-
-
1.
0Sakin ol dostum zencilerden korkuyorum ama yapamam. Benim de bir hayatım var adamım lanet olsun!!! :D
-
2.
0Zenciler nerede kaldı :D
-
1.
-
2.
0Bende gelirim
-
1.
-
86.
-1Beyler yeni başlığı açtığımda (ki yakın zamanda pek mümkün görünmüyor dersler vs. dolayı) özele yazana mesaj atarım.
-
87.
0KAZANAN BiRLiKTE SON OLMUŞTUR. KATILIMINIZ iÇiN TEŞEKKÜRLER.
başlık yok! burası bom boş!