-
26.
+7Akşam eve gittim ve babamla muhabbet edebildim. 1 saati bile aşmıştık. 2.30 3 saat kadar etmiştik. Meğer içimizde saklı ne kadar şey vardı. Her konu hakkında konuştuk. Siyasetten tut spora kadar. Saat gece 2 olduğunu görünce
B-"Hadi oğlum yarın işe gideceğim yatalım." demese daha da sohbet edeceğiz.
b-"Tamam baba iyi geceler." dedim ve odasına geçti. Camda birşey gördüm. Göz ucuyla bir baktım. Hasgibtir bu Ti-an. Burada ne işi var? Çizgi çizmiştim. Eminim çizdim hatırlıyorum. Hemen dışarı çıktım babamın uyuduğundan emin olduktan sonra hemen çıktım evden gittim yanına.
b-"Ne işin var burada" dedim ve yüzümü yalamaya başladı.
b-"Şimdi yalamanın sırası değil. Çabuk mağaraya gidiyoruz." dedim. O da kuyruğunu ayağıma dolayarak beni takip etti. Mağaraya vardık ve çizgiyi tekrar çektim.
b-"Ti-an. Bu çizgiyi geçmek yasak anladın mı?" dedim. Arkadan bir ses geldi "Bunlar da ne böyle?" -
27.
+7Ejderha bana uzun uzun baktı.Tümünü Göster
E-"Ta-ar lara çok iyi baktınız. Bunun için size teşekküre ederim."
b-"Tabiki bakacağım. Ben ölsem bile önemli değil. Ti-an, Beyaz ve Derya yaşadığı sürece."
E-"Bu sözlerin aslında hem çok cömertçe. Hem de çok bencilce. Ölerek kaçmış olmaz mısın peki? "
b-"O zaman sen de kaçmış olmuyor musun? Nasıl onları yetiştireceğimi bilmiyorum. Her seferinde korkuyorum başına bir şey gelirse diye. Ya yanlış bir şey yaparsam diye. Neredeyse her gece ağlıyor ve ben yanında olamıyorum. Eğer şimdi ölürsem sonsuza dek yanında olamam. Ne yapmam lazım sen söyle. Nasıl eğitmem lazım. Nasıl uçacaklar onlar. Benim yüzümden uçamamalarını istemiyorum. Benim yüzümden başlarına bir şey gelsin istemiyorum. Şimdi bütün okul öğrendi. Bugün yarın ya yine savaş çıkarsa? insanlar ya yine ejderhaları avlamaya başlarlarsa? Ne yapacağım ben." bunları ağlayarak söylemiştim. Ejderha ise gülmeye başladı.
E-"Görmeyeli Derya'yı bile geçmişsin konuşma konusunda. Her şeyi akışına bırak. Sen elinden geleni yapıyorsun. Zaten bunun Ta-ar'ın da farkında. Ama hep onları düşünerek ilerleyemezsin. Sen Ti-an'ı 9 düşünüyorsan kendini 1 düşünmelisin. En azından düşünmelisin. Hayat düzenini bile ona göre değiştiriyorsun."
b-"O kitaptaki ejderha sen miydin?" direk sormuştum soruyu ve açıktı. Ejderha başını eğerek:
E-"Evet bendim. Ejderhalar hakkında bilgi sahibi olmalarının suçlusu benim. En azından çoğunun."
b-"Senin bir suçun yok. Suçlu kraliçe Fell. Seni kuyruğundan duvara çivileyen oydu."
E-"Evet oydu ama ondan vazgeçmeyen de bendim. insanlık yönünün ortaya çıkacağını ve beni kabulleneceğini düşünmüştüm o mağaraya geldiği boyunca. Ama hiç değişmedi. Aksine daha da delirdi. Zaten sonra da öldü. Şimdi bu köprüden geçersen artık sen de ölürsün. Ama gerideki dikenli yoldan dönersen acılı ve zahmetli bir yol olacak. Ama yaşayacaksın. Şimdi yolunu seç" Yolum belliydi. Dikenlerden her ne kadar korksam da yaşamayı seçecektim. Beni bekleyen ailem vardı. Ti-an, Beyaz, Babam, Derya. Fazla bir çevrem yoktu ama bunlar bana yeterdi ve dikenli yola girdim. Dikenli yol birden yemyeşil bir çimenli yola dönüştü. Arkama baktığımda ejderha gülümsüyordu.
E-"Bu arada onlar kendileri öğrenirler. Senin onlar için endişelenmene gerek yok. Ama kitabı bitirmelisin. Çünkü... " derken "Ktum" diye bir ses ile uyandım.
Edit: Bu sefer gerçekten yatıyorum. Aklınızdaki soru işaretini aldığıma göre. iyi geceler. -
28.
+7Kendimi mağarada hissetmem biraz zor olmuştu Ama biraz olsun hissetmiştim ve sanki ejderha hikaye anlatır gibi dinliyordum dersi pür dikkat. Hatta konuyu bile anlamıştım. Matematik dersinden konu anlamam pek kolay değildir. (Hayat dersi veren bir ejderhanız yoksa dersi anlamazsınız :D) Ders arasında hoca çıkar çıkmaz arka sırada öpüşmeye başladılar bunlar. Sınıf birşey diyemez ki istese de. Demeye kalkışsalar dayak yerler. Direk yani. Ben ise dayanamadım tuvalete doğru koştum ve tuvalete girer girmez kusmaya başladım. Gerçekten de iyi değildim. Sadece 3 günde hayatımda hiç yaşamadığım kadar adrenalin ve üzüntü yaşamıştım. Bu da bana yeterince kötü gelmişti. Tuvaletten çıktığımda Derya oradaydı.
D-"iyi misin sen?"
b-"Evet, şimdi biraz daha iyiyim. Okul çıkışında mağaraya gidecek miyiz?"
D-"Tabiki gideceğiz. Hikayenin devdıbını merak ediyorum." diye karşılık verdi.
b-"Sadece hikaye için mi gidiyorsun oraya?" Derya omzuma vurdu ve
D-"Tabiki hayır. Sen dün Ejderha'nın (adı Ejderha artık özel isim yani. Kesme işareti kullanmam bu yüzden) hikayeyi anlatırkenki yüz ifadesini gördün mü? Çok mutlu oldu.Biz giderken gözlerini kaçırıyordu. Yanlız kalmaktan korkuyor gibiydi."
b-"Bende farkettim. Onun için sana sordum çıkışta gidelim mi diye?"
D-"Tamam çıkışta okulun kapısının önünde buluşalım." dedi. Benden de onay alınca sınıfa geçtik. Derslere devam ettik. Sınıfa beraber girdik ve ben yerime geçtim. Salih ise
Sa-"Derya'dan uzak dur" dedi. Ne oluyo lan? Mal mı lan bunlar?
b-"Onunla öyle bir ilişkim yok." diyiverdim olay çıkmaması için.
Sa-"ilişkinin olup olmaması umurumda değil. Uzak dur" dedi. Artık sinirlendim. Biraz sessiz bir biçimde
b-"Artık rahat bırakın lan beni. Ne istiyorsunuz benden? Ben size ne yaptım da her yaptığım işe karışıyorsunuz?" Salih ise hemen
Sa-"O bana ait. Ondan uzak dur" dedi.
b-"Mal mı lan bu sana ait. Nasıl konuşuyorsun sen. Sana bilginden dolayı saygım vardı ama bu son lafından sonra sana saygım kalmadı. Bundan sonra sen ondan uzak dur." dedim. Çok sinirlenmiş olacak ki tam elini havaya kaldırdığında Serdar belirdi arkasında ve elini tuttu.
S-"Salih. Sakin ol. Ben onun icabına bakarım. Sen çalışkan öğrencisin unuttun mu? Kirli işleri bana bırak." dedi ve "Çıkışta görüşeceğiz" dedi bana. işte şimdi sıçtım. -
29.
+7Derya'nın evinin önüne gelmiştim. Kapıyı çaldım ve annesi kapıyı açtı.
b-"Derya nerede biliyor musunuz?"
DA-"Kendisi yukarıda ama pek iyi değil daha sonra gel lütfen."
b-"Çok önemli bir konu konuşmam lazım." Fazla ısrarıma direnç göstermeden içeri davet etti. Annesinin gösterdiği odaya gittim ve kapıyı çalmadan önce ince bir ağlama sesi geliyordu. Bu iyi değildi. Kapıyı çaldım.
D-"Kim o?"
b-"Benim bir bine kapıyı açar mısın?"
D-"Bir bine lütfen git. Bir daha görüşmeyelim. O mağarayı da unuturum. Ama lütfen git." Bu kız ne diyordu? Ciddi miydi? Ne yapmışlardı bu kıza iyice kuşkulanmıştım.
b-"Derya lütfen kapıyı aç." Derya da annesi gibi ısrara dayanamadı ve kapıyı açtı.
D-"Buyur gir." dedi. Gözleri ağlamaktan şişmişti. Nedenini merak ediyordum. Zaten direk de sordum.
b-"Ne oldu bana baştan sona anlat."
D-"Senin planına uydum ve eve doğru döndüm. O anda karşıma Melike çıktı. Beni yine tehdit etti. Senden uzak durmam için. Neden dedim zaten sen Serdar'ı seviyorsun dedim o ise bana Salih ile çıkmam gerektiğini yoksa babamı işten attıracağını söyledi. Ne yapacağım bilmiyorum artık elim kolum bağlı." dedi ve ağlamaya başladı. Bu kadar yeterdi. Ya ben onları dövecektim ya da tavsiye alacak iyi birine ihtiyacımız vardı. Şansımıza da Ejderha çok görmüş geçirmiş birisi. Derya'yı kolundan tuttum ve
b-"Yürü mağaraya gidiyoruz." -
30.
+6Mağaraya doğru koşmaya başladık. Ciddi anlamda koşuyorduk yani. Tabi tedbiri de elden bırakmıyorduk. Kim var kim yok kontrol ediyorduk. Mağaraya sağ salim ve kimsenin takip etmediğinden emin bir şekilde vardık. içeri girdiğimizde Ejderha arkasına dönük yatıyordu. Şimdi önüne geçmek istesek 20-30 dakika. Ben de bağırdım:Tümünü Göster
b-"Ejderha uyanık mısın?" bir anda yerinden sıçradı. O sarsıntıdan ikimiz de yere düştük. Daha sonra yavaş ve dikkatli adımlarla arkasına döndü. Bizi kuyruğuyla tutuyordu. Üzerimize basmasın diye dönerken. Tam döndükten sonra:
E-"Yarın geleceğinizi söylemiştiniz. Olayların devdıbını anlatamam hava kararıyor."
b-"Şu an hikaye için gelmedik. Senden tavsiye almamız lazım."
E-"Eğer bu kadar önemliyse buyur sor bakalım. Ama cevap veremediğim bir soruysa şimdiden özür dilerim." Derya cidden ejdere aşık mı oluyor yoksa arkadaşça bir hoşlanma mı anlamış değilim.
E-"Deri yağ'ın bir sorunu mu bu?" diyince ben kahkahalar atmaya başladım. Hatta o kadar güldüm ki yere bile düştüm. Derya ise ben yerdeyken yavaşça tekme attı
D-"Salak" diyerek.
D-"Bak Ejderha Deri yağ değil. Dediklerimi tekrar et. Der"
E-"Der"
D-"Ya"
E-"Yağ"
D-"Yağ değil. Ya Y ve A"
E-"Ya" D-"Şimdi adımı söyle."
E-"Derya"
D-"Afferin sana" dedi ve elinden öpecekken Ejderha'nın puluna dokununca
D-"Ayy" diye bir ses çıkardı.
b-"Ne oldu" dedim hemen.
D-"Elim yandı" dedi ama feci yanmıştı. Zaten gözlerinden yaş gelmişti Derya'nın ve kıvranıyordu resmen. Ejderha hemen eline üfledi ve yanıktan en ufak bir eser bile kalmadı.
E-"Senin morluklarınla da ilgilenebilirim" dedi ben ise
b-"Hayır. Gerek yok acımı aldın saolasın. Bu kadar hızlı iyileşirsem birşey olduğunu anlarlar" dedim. Ejderha ise Derya'ya dönüp:
E-"Vücuduma dokunurken dikkat et bazı yerlerimiz sizin vücut sıcaklığınızın milyarlarca katı."
D-"Tamam" dedi. Çok korkmuştu zaten. Ejderha ise yine küçük bir hüzün yaşamıştı. Ama biz asıl gelme nedenimizi unutmuştuk. Hemen olayı anlattım Ejderha'ya.
E-"Sorununuz bu muydu yani" dedi ve güldü. E-"Gerçekten bu kadar küçük bir şey için Bir bine ve beni bırakmayı düşünmüyordun değil mi?" dedi. Derya bayağı utandı:
D-"Düşünmüştüm. Gerçekten kusura bakma. Babamın geleceği uğruna bırakmayı düşünmüştüm ama bırakamadım." Ejderha gülümsedi.
E-"Eğer bıraksaydın sana yardım edemezdim. inançsız biri insanların aşağı düzeyi derler. inançlarını değiştiren biri insanlar arasında en aşağılık gördüğüm kişilerdir. Sen ise babanın işinden olması ihtimaline rağmen buraya geldin. Ve bu büyük cesaret ister. Sorunuza gelince olayın çerçevesine çok küçük bir tarafından bakıyorsunuz. Burada sorun Melike dediğiniz dişide değil. Sorun Melike denen dişinin aile mensubunda. Yani sizin babası dediğiniz kişide. Onunla konuşmanız lazım en başta. Eğer senin baban işten atılırsa da kaderinde vardır. Ama atılmazsa ve sizi dinlerse o zaman sorununuz çözülür." Bu kadar kolay mıydı bu sorunun çözümü? Sadece babasıyla konuşmamız gerekiyordu. Ama içim bir kötü oldu. Melike'nin evine gidecektik. Eğer ki babası beni görürse daha kötü şeyler olabilirdi. Zaten Ejderha da bu durumu düşünmüş olacak ki "Sen benimle kal veya evine git."
b-"Burada kalacağım Derya gelene kadar" dedim.
b-"Derya zor bir karar vermen lazım. istersen yarın da konuşabilirsin."
D-"Demir amca beni tanır. Çocukluktan beridir arkadaşız Melisa ile nasıl olsa. Beni dinleyecektir." dedi ve mağaradan çıktı. -
31.
+6Ben saldırılarından kaçmaya çalıştıkça daha da hızlanıyordu ve hayati noktalarımı hedef alıyordu. Derya arkadan "Serdar dur" diye bağırsa da Serdar dinlemiyordu. Hala öldürmeye çalışıyordu beni. Bayağı yaralanmıştım. Artık neredeyse kan kaybından ölecektim bu gidişle. Hafiften başım dönmeye başlamıştı. Hocalar falan kimse yaklaşamıyordu Serdar'a. Ve beni koruyamıyorlardı tabikide. Polisi aramayı Derya akıl etti ve o da daha yeni arıyordu. Polisler hayatta yetişemezdi. Tam bana son hamleyi yapacağı sırada koluna doğru simsiyah bir şey atladı. Bu Ti-an'dı. Kolunu koparıp kenara attı. Ağzında ateş olduğunu düşündüğüm kızıllıkta birşey biriktiyordu.
b-"Ti-an dur." dedim. Çabuk gidiyor... " derken bayıldım. -
-
1.
0Devam panpa...
-
1.
-
32.
+6Mağaraya vardığımda yumurtanın çatlamış ve belli parçaları kopmuştu. Ama hala çıkmaya uğraşıyordu. ilk baş yardım edecektim çıkmasına ama sonra aklıma geldi. Kelebekler kozadan çıkarken kanatlarını kullanırlardı. Çıktıkları an uçmaları bu yüzdendi. Dokunmamak en iyisiydi. Zaten kendisi bir 10 dakikalık mücadeleden sonra çıktı. Ben ona o bana bakıyordu. Siyah bir ejderhaydı. Simsiyahtı. Gece kadar siyahtı hatta. Yumurtadan çıktığını ve bana baktığını bile hislerim sayesinde anlıyordum. Bana baktı ve tekrar "Ta-ar" dedi. Ben de yanına gittim ve sarıldım istemsiz bir biçimde. Benden 4-5 cm kadar küçüktü. Bana baktığını hissediyordum ama tepki vermiyordu sarılmama. Daha sonra bana doğru döndü ve elimi ısırdı. Ani bir hareketle elimi çektim ve elimdeki deriyi falan gibti yani. Lan daha ilk tanışmamız. Ne yapıyorsun amk.
b-"Neden yaptın ki şimdi?" dedim. Bana boş boş bakmaya devam ediyordu ve tabiki bende kıvranmaya. Birden elimi yalamaya başladı ve yaram da kapanmaya başladı. Kimin evladı be. Bizim Ejderha'nın bir alt modeli gibi. O üfleyerek de kapatabiliyordu. Derya'nın yumurtası hala duruyordu. Derya'yı aradım.
D-"Avlo"
b-"Yeni mi uyandın sen?"
D-"Havır uyuyovdum"
b-"Benim Ta-ar yumurtadan çıktı." ani anda bir
D-"Neee" birkaç tane eşya düşme sesi ve bir cam kırılma sesi.
b-"Dur dur sakin ol. Sadece benimki çıktı seninki sağlam. Zaten çıkınca direk zihninde Ta-ar diye bir ses duyuyorsun."
D-"Dur bekle orada geliyorum."
b-"Saçmalama bu saatte çıkamazsın dışarıya. Hem bizi birlikte görürlerse ne derler? Sen evde kal. Yarın görürsün." dedim.
D-"Tamam ama meraktan uyuyamam ki ben şimdi. Fotosunu çek at."
b-"Simsiyah bişey. Flash ışığına nasıl tepki vereceğini bile bilmiyorum. Yapamam böyle bişey." dedim
D-"Aman ya tamam kapat kapat. Hemen yarın olsa keşke."
b-"Okul var. Yarın olsa ne olacak?"
D-"Yarın saat 6 da çıkar gelirim."
b-"Tamam tamam." dedim ve telefonu kapattım. Haber vermeseydim daha iyiydi. Şimdi bütün gece kendini yiyecek. b-"Şimdi seni mağarada bırakıp nasıl eve gideceğim?" dedim ve bana boş boş bakmaya devam ediyordu. -
33.
+7 -1Birinin beni sallamasına uyandım. Derya'ydı beni sallayan. ince ve kısa kollu bir t-shirt giyinmiş. Bir de kot pantolonu vardı. Her tarafım tutulmuştu.Tümünü Göster
D-"Burada niye uyudun?" diye sordu.
b-"Uzun hikaye. Sonra anlatırım. Şimdilik mağaraya girelim." dedim. Mağaraya girdiğimizde Ejderha uyuyordu. Her zamanki gibi. Bu sefer daha da fazla uyuya kalma gibi bir şansım yoktu çünkü yeni uyandım. Zaten Ejderha da yarım saat kadar sonra gözlerini açtı. Ama normalde gözleri parlardı. Ela renkliydi gözleri. Bu sefer gözleri siyaha yakın bir renkteydi. Her gün daha da farkına varıyordum ama bugün bu kadar siyaha yakın görünce içimi bir korku kaplamıştı.
E-"Günaydın" dedi bize.
D-"Günaydın" dedi. Ben de
b-"Günaydın" dedim. Gerginliğimi gizleyememiştim. Ejderha sanki yaşlı adammışcasına yerinden kalkmıştı.
E-"Bir bine bir sorunun var gibi. Dün gece mağaranın önünde senin nefeslerini hissettim. Biraz sinirli ama daha çok üzgündü."
b-"Babamla tartıştık ve bende evden çıktım. Sadece biraz sinirlendim." dedim.
E-"içinde birikenler var senin babana karşı. Onları zamanı geldiğinde onunla paylaş. Seni anlayacaktır." dedi. Yıllardır bu mağaradaydı ama nasıl böyle akıllı fikirler üretiyordu? Pek bir fikrim yoktu.
E-"Sizden istediğim birşey var. Ama gerçekten büyük bir sorumluluk. isterseniz kabul etmeyebilirsiniz ama kabul etmenizi umuyorum" dedi.
b-"Senin için gerçekten bu kadar önemliyse biz elimizden geleni yaparız."
D-"Evet sadece senin istemen yeterli" dedi. Arkasından 2 tane taş gibi bişey uzattı kuyruğuyla. Taşlar bizim boyumuzdaydı neredeyse. Ve bize şunları söyledi:
E-"Bunlar sizin de ruhunuzu katarak oluşturduğunuz yumurtalar." (inci sözlük özel kısmı geliyor) Benim aklıma gelen ilk şey ben ejderhayı ne zaman gibtim aq? Ejderha Derya'yı ne zaman gibti aq? Ejderhanın cinsiyeti ney ki aq? (inci sözlük özel kısmı sona erdi) Ejderha kafamızın karıştığını anlamış olacak ki direk lafa girdi
E-"Bunlar sizinle ilk karşılaştığımız zamanlarda içimde oluşan yumurtalar. Sadece derin bağlar oluştuğunda ortaya çıkarlar. Ama Ejderhalar tarihinde 2 tane ilk yaşandı. ilk olarak 2 tane ejder yumurtası yumurtladım ve ikinci olarak da bir insanla bağ kurdum." Şimdi biz Ejderha ile çiftleşmiş mi oluyorduk? Kafam allak bullak olmuştu.
E-"Şimdi sizden ricam size verdiğim yumurtalara elinizi koyun ve dediklerimi tekrar edin" dedi. Benim yumurta yamuk yumuktu amk. içinden ejderha değil de sanki çarpık bir adam çıkacak gibi duruyordu. Hem daha detayını bile öğrenemeden direk bunu yaptırması garibime gitmişti.
E-"Kusura bakmayın sormayı unuttum o yumurtaların sizin Ta-ar ı olmasını kabul ediyor musunuz?"
b-"Ta-ar ne demek?"
E-"Ejderhalar yumurtadan ilk çıktıklarında söyledikleri sözcük Ta-ar dır. Biz de buna iki anlam verdik. ilk anlam Ben doğdum ikinci anlam ise evlat. Yani evladınız olarak kabul ediyor musunuz?"
EDiT: SONUNDAAAAAA ÇÖZDÜM SORUNU OH BEEEEE -
34.
+6Babamın uyuduğundan emin olduktan sonra ders çalışma numarasını bıraktım. Hıçkıra hıçkıra ağlayasım vardı. Ne çok ağladı be. Saat gece 3 oldu hala ağlıyor. Daha sonra bir rahatlama hissettim. Muhtemelen ağlarken uyuya kaldı. Ve ben de hemen uyudum. Sabah oldu ve hemen mağaraya koştum. 3 saatlik uykuyla duruyorum bu arada. Geldiğimde Ti-an uyuyordu. Derya da benden 5 dakika sonra geldi ve
D-"Hani nerede ejderhan" diye sordu. Sanki yeni saat aldım onu soruyor amk. Bak yine babalık duygusu. Normalde böyle bir şeye aldırmam ama bu sefer biraz aldırmıştım.
b-"Önümde uyuyor."
D-"Offfff bee ne şirin bir şey bu."
b-"Dışı seni içi beni yakar. Bütün gece ağladı."
D-"Burada mı kaldın tüm gece?"
b-"Tabiki hayır. Eve gittim muhtemelen istisna olan duygu bağımız saolsun tüm gece ağladım. Yatak yorgan döşek hep ıslandı. Saat gece 3 te ağlaya ağlaya uyudu anca. 3 saatlik uykuyla duruyorum." Derya gülmeye başladı.
D-"Ahan işte babalık örneği bu da. Baksana ilerde evlendiğinde çocuk gece saat 3 te ağladığında sen de bakacaksın." Evlendiğinde dediğinde aslında içten içe hoşuma gitti. Ama tabiki çaktırmadım.
b-"Tek farkı bebekten uzak bir yerdeyken de işliyor bu ağlama olayı. Görmen lazım uyutmuyor."
D-"Neyse daha sınava 3 saat var. istersen uyu ben bakarım Ti-an'a."
b-"Gerçekten çok saol" dedim ve Ti-an'ı kollarımın arasına alıp uyudum. O da hissetmiş olacak ki kollarımın arasına alırken mırıltılı sesler çıkarmaya başladı uykusunda. -
35.
+6Olamazdı. Şimdi olmazdı. Neden ölmek zorundaydı ki? Derya ağlıyordu.
D-"Bir yolu olmalı" diye etrafta öylece dolaşıyordu. Ben ise kendimi tutuyordum. Ağlamamam lazımdı. EJderha'nın beni son görüşü ağlarken olmamalıydı. Saatlerin nasıl geçtiğini bile anlamamıştım. Ama akşam olmuştu. Bir sonraki şafakta ejderha ölmüş olacaktı. Bende bu konuyu dağıtmak ve son zamanlarını iyi geçirmesi için:
b-"Bize orada söylettiğin şeyin anlamı neydi?"
E-"Ejderhalar her yumurtası olduğunda büyüğü olması için yemin eder. Normalde benim bunu yapmam lazımdı ama benim fazla vaktim kalmadığı için size yaptırdım bunu.Ta-ar. Io zan ish taan. Yani yeni doğan. Bu dünyadaki yardımcın benim. Ou du onebu Saar. Senin bu kabuktaki yaşdıbının bekçisi artık benim. Sözler bunlardı. Onlarla benimle kurduğunuzdan daha güçlü bir ruh bağı kurdunuz." Ejderha'nın gözyaşlarını ilk kez görmüştüm.
E-"Benim neslimin parçalarını göremeyecek olmama üzülüyorum. Onlara öğretmek isterdim ejderha olmanın nasıl bir şey olduğunu. Onların yanında uyumak, gerektiğinde onları korumak isterdim. Ama yapamıyorum. Ölüm benim için geliyor ve hiçbir şey yapamıyorum." Daha sonra Derya ve ben birbirimize baktık. Ne yapacağımızı biliyorduk. Ona doğru döndük ve ikimizde sarıkdık.
b-"Bunca zaman bize ejderha olmayı öğretmedin ama bizi sımsıkı korudun."
D-"Kendi derdin varken bizim dert bile sayılmayacak yönlerimizle ilgilendin."
b-"Sayende artık büyüdük."
Db-"Bunun için sana teşekkür ederiz Baba." Ejderha duygulanmıştı.
b-"Ve sana yavrularını göstereceğiz." dedim ve telefondan feneri açıp Yumurtaya doğru tuttum. Tam bir şekli yoktu ama yine de ejderhanın üzüntüden ağlaması sevinçten ağlamaya dönüşmüştü. Derya da tuttu. Derya'nınki biraz daha net gözüküyordu.
E-"Şu zamana kadar ölümden korkuyordum. Artık korkmuyorum. ikinize de teşekkür ederim." dedi ve bize doğru üfledi. Daha sonra Derya'nın uyuyakaldığını gördüm. Benim de gözlerim kapanıyordu.
E-"Öldüğümü görmenizi istemiyorum. Bu bizim beraber son uykumuz. Teşekkürler." dedi ve uyuya kaldık.
Edit:Beyler not defterinde geldiğim yer buraydı. Devam edeceğim ama yine 10 dkda 15 dkda bir gelecek partlar. -
-
1.
03 dakkan kaldı
-
1.
-
36.
+6Lan sevdiğim kıyafetti amk. Tamam bende babamın ara sıra benle kalmasını isterim ama kıyafetini yırtmam. Kıyafetimin parçasını yere düzgün bir biçimde koydu ve kuyruğunu ayağıma doladı.
T-"Ish kı laan di abug" diyordu. Daha doğalı 10 dakika oldu ama bana metin yazıyor mübarek.
b-"Anlamıyorum ama gitmem lazım." dedim. Üzüntülü üzüntülü sesler çıkarıyordu. Normalde olsa gizlice falan eve getirirdim ama La-Ateh falan işin içine girince mağaradan çıkarsa kötü olurdu. Tamam ses ince çıkıyor falan hatta biraz komik bile ama bu nedir yav? Rahat salmıyor ki. Babam yine aradı. B-"Nerede kaldın oğlum yarım saat oldu."
b-"Geldim baba neredeyse evin önündeyim"
B-"Tamam acele et" dedi. Hala kuyruğu ayağımdaydı. Elimle kuyruğunu çözdüm zar zor ve hemen ona sarıldım.
b-"Yarın geleceğim hemen sabah. Merak etme." dedim. Okulun bitmesine 2 hafta vardı ve sınav haftamızdı yani. Zaten hiç çalışamamıştım da. Derslerden kalırsam pek iyi olmazdı. Ama kalacaktım büyük ihtimalle. Çıkarken de çizgi çizdim kapının önüne ve
b-"Bu çizgiyi sakın geçme" diye birkaç kere de gösterdim. Ama bana öyle yarı mazlum yarı boş bakmaya devam ediyordu. Ben de mecburen aklım onda kala kala eve geçtim. Eve girer girmez B-"Oğlum hani ödevini alacaktın?" Ahan sıçtım. Ödev yok. Düşün düşün düşün. Sadece düşün. Aklıma bir şimşek çaktı ve
b-"Derya saolsun ödevime meyve suyu dökmüş yanlışlıkla. Bende alamam dedim. Bu gece ona uğraşacağım." dedim. Babam ise "Tamam ama ne ödevi bu sınav haftası?" Yine bir yannantan kürek soru daha. Tekrar düşün düşün... Ve aklıma hemen yine fikir geldi.
b-"Baba kızma ama ben bir dersten kalacaktım da ödev verirsem notunu yükseltirim dedi. Ben de kabul ettim." B-"Aman oğlum dersten kalma da" dedi. Neyse yine yırttık amk.
b-"Odama geçiyorum ben o zaman"
B-"Neden ağlıyorsun?"
b-"Ağlamıyorum" derken dikkatimi çekti. Gözlerimden şelale gibi yaş akıyordu. Hasgibtir. istisna bu muydu yoksa? Onun hissettiği duyguları hissediyordum. O ağlıyordu ve bende bilinçsizce ağlıyordum. Kendimi yalnız hissettim birden. Ama öyle böyle değil. Sanki babam öldü. Ejderha öldüğünde hissettiğimden bir tık altı.
b-"Yok baba bahar nezlesi oldum o yüzden akıyor. Neyse ben derse geçiyorum" dedim ve odama gittim. -
-
1.
0seri seri seri
-
2.
+2Hız felakettir sabır selamettir :P
-
1.
-
37.
+6Uyandığımda Derya ağlıyordu. Ejderha'ya baktım. Artık nefes alıp vermiyordu. Ne yani bu kadar mıydı? Hani ejderhalar binlerce yıl yaşardı? Ne oldu da öldü? Nefes bile alamıyordum. Hayatımda ilk kez babamın eski halinden bile daha iyi biriyle tanışmıştım. Her zaman yalnız hissederdim. Şu an ise bomboştum. içimdeki acı o kadar fazlaydı ki.Ejderha'nın çenesine doğru yaslanıp oturdum. Gerçekten dediği gibi vücudu soğumuştu. Bu daha da fazla ağlamamama neden olmuştu. Sadece 1 hafta tanıdığınız birine karşı içimizde bu kadar duygu olması çok acıtıyordu. b-"Keşke bizi uyutmasaydın. Yanında 6 saat daha dururduk." derken buldum kendimi. Derya ise yumurtasına doğru gitti ve D-"Bu onun bize bıraktığı son emanet. Eğer bunu koruyamazsak artık Ejderha diye birisi olmaz." Ben de kendi yumurtama doğru yürüdüm. O anda dengemi kaybedip yere düştüm. Yürüyecek takatim kalmamıştı. Arkama doğru baktım. Ejderha'nın ölüsü bile çok güzel görünüyordu. Çok asildi. Sanki gülümsüyordu. Daha sonra yumurtaya doğru neredeyse sürünerek gitmiştim. Derya ise kendi yumurtasına sarılıyordu. Ben ise yumurtayı yanıma alıp Ejderha'nın yanına gittim. Saatlerce orada öylece oturduk.
D-"Buradan çıkmalıyız. Bizim de yaşamamız gereken bir hayat var."
b-"Biliyorum ama sanki uyanacak gibi duruyor." dedim. "biraz daha bekleyelim."
D-"13 saattir bekliyoruz zaten." o kadar olmuş muydu? Gerçekten zaman bana düşmandı.
b-"Yumurtaları burada bırakmalıyız. Kimse mağaraya girmez zaten. Yanımızda zütürürsek başlarına bişey gelebilir."
D-"Tamam" dedi hemen zaten. ikimiz de mağaradan çıktık ve evlere dağıldık. Eve doğru giderken gerçekten de Ejderha'nın dediği gibi. Özlem çekmeye başlamıştım o yumurtaya karşı. Sanki ana baba özlemi değil de daha çok acı çekiyordum. Aşk acısı gibi. Ve eve vardığımda babamla konuşmam da gerekiyordu. -
38.
+6Eve vardım ve babamın odasına doğru gittim. Ayaklarım geriye doğru gidiyordu ama konuşacaktım. Kaçışı yoktu bu sefer. Odasına girmeden kapıya vurdum. Babamdan "gir" sesi geldi. içeriye girdim ve babamın önüne geçtim. Raporlarını alıp kenara koydum ve
b-"Baba seninle artık baba oğul konuşmamız lazım." Babam ise
B-"Şu an işim var. Sonra konuşuruz."
b-"Baba. Yeter artık. Neden bana önemsiz biri gibi davranıyorsun? Ben senin oğlun değil miyim? Beni 6 yaşımda bıraktın. Sadece maddi destek gibi görüyorum artık seni gözümde. Lütfen babam ol artık tekrar. Benim için gerçekten endişelenen babam ol." Ejderha'nın dediği gibi içimdeki bütün sözcükler bu kadar çıkmıştı. Daha çok söylemek istediğim vardı ama fazla söze gerek olmadığını düşündüm. Babam bana döndü ve
B-"Neden endişelenmediğimi düşündün ki? Gerçekten sana sadece maddi yardım mı yapıyordum? Senin için saatlerce çalışıyorum bu işte. O kadar fazla çalışıyorum ki normal iş saatimin 3 katı çalışıyorum peki neden? Evet en başta annen öldüğü için kendimi işe verdim. Ama şimdi senin için. Sen daha rahat yaşa diye. Senin o gördüğün erken kanser tedavime her ay gidebilmek için bir yığın para ödüyorum. Sırf sen yalnız kalma diye. Evet sana vakit ayıramıyorum bunun için özür dilerim ama sana vakit ayıramıyorsam da bunun nedenini bir... " derken istemsiz bir şekilde ona sarıldım ve ağlamaya başladım.
b-"Sende gidersen artık ben daha fazla ayakta duramam." dedim. Babam da
B-"Biliyorum oğlum. Biliyorum." dedi. Bu olaydan sonra artık bir karara vardık. Hergün 1 saat sohbet vakti koymuştuk. Bu sohbet vaktinde kimsenin işi olması yasaktı. Kendimi kısıtlamıştım ama buna değerdi.
Edit: Beyler evi temizleyip dışarı çıkacağım. Zaten hikayenin bitmesine çok az kaldı. Akşama doğru gelirim tahminimce. Görüşmek üzere. -
39.
+6Bunu direk sormuştu. Şaka maka değildi. Zaten Ejderha'nın şaka yaptığını hatırlamıyorum hiç. Bu iş gittikçe garipleşiyordu. Okula falan bununla nasıl gidecektik ki? Zaten beni geçtim Derya nasıl taşıyacaktı bu yumurtayı? Garip. Gerçekten çok garip.
E-"Bu yumurtaları kabul ederseniz onların yanında durmanız gerekecek. Sürekli değil. Ama ondan uzak durdukça özlem çekeceksiniz. Siz insanlarda nasıl etki olur bilmiyorum ama. Dediğim gibi siz bir istisnasınız. Ve ejderhaların tekrar dünyada yaşamasının son şansı sizsiniz. Onun için tekrar soruyorum. Kabul ediyor musunuz?" Derya tereddüt bile etmeden
D-"Evet kabul ediyorum. Seninle tanışalı 1 hafta oldu ama sana olan sevgim tarif bile edilemez. Elbette senin bize emanetini geri çevirecek değilim." Derya'nın bu sözleri beni de etkilemişti. Gerçekten de neden bu kadar düşünüyordum ki. Şu ana kadar biz ondan o kadar yardım istedik. O ise istinasız koşulsuz yardım etti.
b-"Bende kabul ediyorum." dedim. Ejderha biraz rahatlamış gibiydi dengesini zor sağlıyor gibiydi.
E-"Şimdi dediklerimi tekrar edin. Ta-ar. Io zan ish taan."
Db-"Ta-ar. Io zan ish taan"
E-"Ou du onebu Saar"
Db-"Ou du onebu Saar" dedik ve içimde bir his oluştu. Sanki bir bağ vardı. Yumurta ile benim aramda. Ciddi anlamda çok fazla ağır yük derken bundan bahsediyordu. Daha sonra Ejderha daha fazla dengesini tutamayıp düştü. Biz ise hemen öne doğru koştuk ve
D-"iyi misin" diye sordu. Ejderha ise:
E-"Kraliçe Fell'in bana bıraktığı son armağan. Bu şafak vakti öleceğim. Ölmeden önce bu yumurtaların çıkması bana bir ödül. Hak etmediğim bir ödül. Onlar daha yumurtadan çıkarken bile göremeyeceğim." dedi. Gerçekten üzülmüştüm.
D-"Hastalığın ne belki bir çaresine bakabiliriz?"
E-"insanların tedavi edebileceği bir şey değil. Geçen sefer bana dokunduğunda elin yanmıştı. Vücudumun o kadar sıcak olması bu yüzdendi. Üzerimde deneyler yaparken bana hastalık bulaştı. Ve yüzlerce yıl içimde yavaş yavaş beni öldürüyordu. Ve bugün şafak vakti öleceğim. Çünkü ayağım da soğumaya başladı." -
40.
+6E-"Şu an daha iyi misin?"Tümünü Göster
b-"Evet iyiyim."
E-"Dışarda duygulara sihir yapmayı iyi bilen birileri olmalı. Senin duygularınla çok fazla oynuyorlar."
b-"Sadece kelimelerini iyi seçiyorlar o kadar" dedim. Ejderha güldü
E-"Şu halinle bile sanki hiçbirşey olmamış gibi konuşabiliyorsun. Bu yeteneğini akıllıca kullan" dedi. Bunu herkes yapabiliyordu. En azından tanıdığım çoğu kişi. Daha sonra ejderha durağanlaştı.
E-"Biri geliyor. Sizin ırktan bir dişi." Bu Derya olmalıydı. Beni buraya kadar takip mi etmişti? Burada olduğumu anlamazdı. Benim buraya girecek cesaretim olmadığını biliyordu. O Ov. Malzemeleri dışarıya bırakmıştım. Kesin içerde olduğumu oradan anladı. Deryanın sesi zaten geldi.
D-"Bir bine, dünyaya lanet getirmeye çalışıyorsan sana baştan söyleyeyim batıl inanç bu. Bu mağaraya girerek eline bişey geçmez. Geliyorum haberin o-olsun." Korktuğu her halinden belliydi. Ejderha içeri girmesini istemediğimi anlamıştı ama
E-"Lütfen içeri buyurun" dedi. Kısık bir sesle
b-"Ne yapıyorsun sen? Neden onu içeri davet ettin ki?" Duymamazlıktan gelmişti. Derya'nın ayak sesleri git gide yaklaşıyordu. içeri girdiğinde ilk beni gördü. Ejderhayı kaya sandı. içerisi hafif aydınlıktı ama yine de belli olmuyordu.
D-"Beni dinler misin?" dedi. Ejderha ise
E-"Hoşgeldin." dedi. Daha sonra Derya korkarak arkasına döndü. Arkasında Ejderha'yı görünce tahmin edersiniz ki bayıldı.
b-"Planın bu muydu?"
E-"Tabiki değildi. O dişi insan senin için endişelendiğini hissettim ve içeri davet ettim. Ama beni görmesi onu çok şaşırtmış olmalı. Hayatında ilk kez mi bir ejderha görüyor?"
b-"Ben de hayatımda ilk kez bir ejderha gördüm. Hatta dünyada kalan tek ejderha sen olabilirsin" dedim. Ejderha ise hiç ses çıkarmadı. Derya'ya doğru bir nefes üfledi ve Derya uyandı.
D-"Ben nerdeyim?"
E-"Benim evimdesin." Derya tekrar çığlık attı ve kaçmaya çalıştı ve ben onun elinden tuttum.
b-"Sizin gibi zararlı biri değil. Korkmana gerek yok." dedim ve Derya biraz olsun sakinleşti.
E-"Kusuruma bakma. Tarihte kalan son ejderha olduğumu bilmiyordum. Çok korkuttuysam özür dilerim. Ama sen korkmamıştın." Çünkü o zamanlar ölmek istiyordum. Ama hala ölmek istiyorum.
D-"Me me memnun oldum." diyebildi sonunda. Ejderha gülümsedi ve
E-"Benden korkmana gerek yok. Sana zarar vermem. Hikayenin ortasıydaydık baştan dinlemek ister misin?" diye sordu. Derya ise
D-"Önce bir bineye anlatmam gereken bişey var. Daha sonra hikayene devam edebilirsin." dedi. Çok hızlı alışmıştı. Ejderha da farkına varmış olacak ki güldü.
E-"Tamam en azından adınızı öğrenmiş oldum siz bana söylememiş olsanız bile."
b-"Peki senin adın ne?"
E-"Benim bir adım yok ama sizin bana seslendiğiniz Ejderha kelimesi adıma ve atalarımın sembolü olan ada tam uyuyor. Onun için adım Ejderha. " Derya bana doğru döndü ve şu kelimeleri sarf etti:
D-"Beni tehdit ediyordu söylememem için." -
41.
+6Ben üniversiteden dönene kadar okumak için yazdığım diğer 3 hikayeyi yazıyorum. Okumayanlar okuyabilir. ilerde bunları birleştirmeyi planlıyorum.
(bkz: Uyandığımda insanlık yokolmuştu)
(bkz: rüyamdaki kız kim)
(bkz: içimdeki öldürme hissi vahşet)
bkzleri yanlış yazdıysam kusura bakmayın telefondan yazıyorum.
Edit: Şu bkz ler telde nasıl yapılıyor? -
-
1.
0Bkz:(bişeyler falan filan ... ) tarzında yazabilirsin
-
2.
0Panpa yazdıgın yazıya cift tıkla yazının ustu mavi olunca sol ustteki bkz ye bas
-
1.
-
42.
+5Edit: Uyandım. Devam ediyorum.
Acaba tasma falan mı taksam diye düşündüm ama saat gecenin 11.30 u. Neresi açık olacak bu saatte. Babam da arıyordu zaten.
b-"Alo"
B-"Oğlum nerede kaldın? Geç kalma başına bişey gelir."
b-"Tamam baba bir arkadaşla karşılaştım da hemen geliyorum" dedim. Sonra "tamam" dedi ve telefonu kapattı. Hay ben böyle işin. Aklımda da böyle bişey yoktu ki benim. Çıkacağı zamanı bekliyordum Güzel ve güneşli bir günde sabahın ilk ışıklarında doğsan fena mı olurdu. Şimdi yarın okul var. Gecenin 11.35'i ve babamla barıştığım için de beni merak ediyor. Çok güzel zamanda doğdun tebrikler. Şimdi eve gitmem de lazımdı. Benim ejderha da sağı solu ısırıyordu. Dikkat ettiğim taraf Derya'nın yumurtası hariç her yeri ısırıyordu. Yumurtaya gelince kokluyor, 2 yalıyor sonra diğer taşları ısırmaya başlıyor. Tam hasta gibi amk. Daha sonra aklıma yine geldi. Muhtelemen dişi kaşınıyordu. Bütün çocukların yaptığı birşeydi bu. Ejderhalar için de geçerli olacağımı düşünüyorum ama şu an bile sivriler arkadaş. Bana doğru döndü ve (adı Ti-an dı hatırlarsanız. T diyeceğim.)
T-"Zul ha ın ımna kaı tasaba" Ebesinin amı ama. Ben ne bileyim ne diyosun.
b-"Seni anlamıyorum."
T-"Ko-ha raiben"
b-"Ne diyorsun anlamıyorum" dedim ve üzerime atlayıp beni yalamaya başladı. Tahminimce burada kalmamı istiyordu. Bende
b-"Olmaz kalamam" dedim kapıya doğru yöneldim. Arkamdan kıyafetimi ısırıyordu. Sonra beni geriye doğru çekince caarrrtt yırtıldı kıyafet. -
43.
+5Nefes nefese uyanmıştım. Hemen mağaraya gitmem gerekiyordu. Koşarak çıktım evden. Hem duyduğum özlem hem de Ejderha'ya olan merakım. Cesedinden ne istemişlerdi ki? Kraliçe Fell binlerce yıl önce yaşamış. Ejderhalar binlerce yıl yokken neden birden bire ölünce ortaya çıktılar ki? Aklımda bir sürü soru işareti vardı. Ama şu an tek yapmam gereken şey mağaraya varmak. Mağaraya gittiğimde gerçekten de cesedi yoktu. Sinirden köpürüyordum. Ne yapmışlardı ona? Daha sonra arkamdan bir ses geldi. Derya da koşarak geliyordu. içeri girdi ve o da Ejderha'yı göremeyince bayağı sinirlendi. "Mağara bu kadar büyük müydü?" diye geçirdim içimden. Ejderha olmayınca mağara gerçekten aşırı büyük gözüküyordu. Hatta kendimi ilk kez o zaman küçük hissettim. işe yaramaz biri hissettim. Daha sonra arkamızdan bir ses geldi. irkilip geri döndük ikimiz de. Yumurtaya doğru göz ucuyla baktım ve gerçekten taş parçaları gibi gözüküyorlardı. iyi kamufle olmuşlardı. içimdeki özlem geçmişti ama dokunmak istiyordum sanki. Sesin geldiği yöne doğru baktım ve alkışlaya alkışlaya biri geliyordu. Gelen Salih'ti.Tümünü Göster
Sa-"Sizi tebrik ediyorum. Demek bir ejderha gördünüz ve sırrını sakladınız. Öğrenemem mi sandınız gerçekten?" dedi.
b-"Ejderhayı nereden biliyorsun. Yoksa... "
Sa-"Evet. Sizin çöpünüzü yakan bendim. Son ejderha da öldü. Artık La-Ateh in önünde bir engel kalmadı."
D-"La-Ateh de kim?"
Sa-"Artık bu dünyanın yeni tanrısı. Sri Lanka'nın dünya haritasından silindiğini duymuşsunuzdur." Başıma büyük bir bela alacağımı biliyordum ama ona doğru bir yumruk savurdum. Yumruğuma karşı koymadı. Sadece yumruğumu yedi. Yüzü kımıldamamıştı bile. Bana doğru baktı ve
Sa-"Bana bir şey mi olması gerekiyordu?" dedi. Bana doğru baktı ve eliyle yakamı tutup kaldırdı.
D-"Bırak onu" diyip üzerine koştu. Onu da tek eliyle itti. Ama kız 2-3 metre boyunca yerde yuvarlandı. Ve muhtemelen bayıldı.
b-"Sen de kimsin?" dedim.
Sa-"Ejder ateşi birliğinin son üyesiyim. Adımı zaten biliyorsun. Ama şu an La-Ateh için çalışıyorum."
b-"O kim lan?" Bu bu kadar güçlüyse La-Ateh bizi giber atar amk.
Sa-"Kendisi bu dünyanın yeni tanrısı. Yakında onun dönemi başlayacak.Ama siz göremeyeceksiniz. Çünkü ikinizi de burada öldüreceğim." dedi ve cebinden bıçak çıkardı. Tam bana saplayacakken içeri biri girdi.
F-"Dur. işimiz bitti zaten. Gidiyoruz." -
44.
+5Edit: Sinema yeni bitti. Gelir gelmez giriyorum entryi
Babamla bu şekilde bir iletişim kurmak iyi gelmişti. Ama hala içimde acı vardı. Bir Ejderha'nın ölümünün acısı 2.si ise yumurtadan uzak kalmadaki çektiğim özlem. Cidden çok kötüleşiyordu git gide. Yok yani şekilsiz bir yumurta için bu kadar özlem çekmek çok garipti. Ama işte bu ejderha işleri falan pek anlamıyordum. Birden aklıma ejderhaya isim koymak geldi. Adı ne olmalı ki? Oyunlarda isim koymak bile zorken gerçek hayatta isim koymak daha zor. Babamın ismi olur mu? Hayır. Kesinlikle olmaz. Keşke Ejderha'nın gerçek adını öğrenebilseydim. Aklıma bir fikir geldi. Aslında adını Ti-an koyabilirdim. Hem insanlarla tanışan ilk ejderha ve insanları seven ilk ejderha olarak biliniyordu. Mantıklı bir seçim yapmıştım. Yumurtadan çıktığında adını Ti-an yapacaktım. Tek bildiğim ejderha adı da oydu. Mantıken onun adını verecektim. Daha sonra yatağa yattım ve uyuya kaldım. Rüyamda her taraf yeşillik ve güneş sanki çimenleri okşuyordu rüzgarın da yardımıyla. Daha sonra arkamda Ejderha'yı gördüm.
b-"A ama nasıl olur? Hala yaşıyorsun."
E-"Hayır. Öldüm. Sadece rüyandayız.Bak Derya da arkanda." Arkamı döndüm ve tam bir ışık gibi parlıyordu. Çok güzeldi. Derya da Ejderha'yı görünce biraz şaşırdı ama mutlu oldu. Yanına koştu sarılmak için ama Ejderha dur işatreti yapınca otomatikman durdu.
D-"Yaşıyor musun? Yoksa ben mi öldüm? Sende mi öldün? Neredeyiz biz?"
b-"Kız az bir sus. Rüyadayız şu anda. Nasıl yaptıysa rüyamızda buldu bizi." Ejderha gülmeye başladı.
D-"Bir an öldüm sandım. Yumurtama olan özlemim o kadar ağır ki."
b-"Aynen ben de bu kadarını beklemiyordum." Ejderha konuya girdi bizim lafların arasına dalıp:
E-"Başınız ciddi belada olabilir. Mağarada biri bedenimi yoketti."
b-"Kim?"
E-"Kraliçe Fell zamanında bir birlik kuruldu. Adı ... idi."
D-"Duymadım ismi ne?"
E-"Bu dünyadan size bilgi veremiyorum. Sadece dikkat edin. Yumurtalar hala sağlam hissedeniliyorum. Siz de hissetmişsinizdir. Daha fazla sizinle durmak isterdim ama uyanmanızın zamanı geldi" dedi ve uyandım. -
45.
+5Derya Beyaz'ı sakinleştirmeye, ben ise Ti-an ile uğraşmaya ve plan düşünmeye devam ediyordum. Gerçekten bu mağarada güvende değildik. Fatih ve Salih burayı biliyordu. Buraya yine sık gelirsek işte bir terslik olduğunu anlarlardı. Onun için bizim de başka bir yer bulmamız lazımdı. Akşam oldu ve gitme zamanım geldi. Derya da
D-"Hadi gidelim. Beyaz biz gidiyoruz. Sana orada kızdığım için özür dilerim tamam mı" diye biraz sevdi sonra sarıldı. Hatta yaladı bile. Yalayınca bu benim erkeklik içgüdülerim harekete geçti. Hemen kalktı amk. Bu ne açlık. Gizlemeye çalışırken buldum kendimi. Tamam kabul ediyorum milli değilim. Ben evlenince olur diyen erkeklerdenim ne yapayım. Beyaz daha sonra Derya'yı yalayınca affettiğini anladım. Derya ise hemen sıkı sıkı sarıldı.
b-"Öldürecen Beyaz'ı bırak da gidelim." dedim. Ti-an hemen yanıma koştu ve klagib kuyruk ayak kilit yaptı.
b-"Ti-an seninle her gece bunu konuşmamız mı lazım. Gerçekten benim de bir yaşamım var. Bir babam var. Benim de gitmem lazım. Babam merak eder." dedim. O ise anlamış gibi kuyruğunu ayağımdan çekti.
b-"Anlaşabildiğimize sevindim." dedim. Ve yine çizgi çektim. O anlar diye düşündüm ve gittim. Derya'ya açılmalı mıydım? Sanki çok bekledim gibi hissediyordum. Evet kararımı verdim. Yarın açılmayı deneyecektim. Yarın her şey bitecekti. -
-
1.
0reis devam et 3-4 part seri at
-
1.