/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 176.
    0
    E hani nerde aminakodugum
    ···
  2. 177.
    0
    Ayraç 145
    ···
  3. 178.
    +5
    Edit: Sinema yeni bitti. Gelir gelmez giriyorum entryi

    Babamla bu şekilde bir iletişim kurmak iyi gelmişti. Ama hala içimde acı vardı. Bir Ejderha'nın ölümünün acısı 2.si ise yumurtadan uzak kalmadaki çektiğim özlem. Cidden çok kötüleşiyordu git gide. Yok yani şekilsiz bir yumurta için bu kadar özlem çekmek çok garipti. Ama işte bu ejderha işleri falan pek anlamıyordum. Birden aklıma ejderhaya isim koymak geldi. Adı ne olmalı ki? Oyunlarda isim koymak bile zorken gerçek hayatta isim koymak daha zor. Babamın ismi olur mu? Hayır. Kesinlikle olmaz. Keşke Ejderha'nın gerçek adını öğrenebilseydim. Aklıma bir fikir geldi. Aslında adını Ti-an koyabilirdim. Hem insanlarla tanışan ilk ejderha ve insanları seven ilk ejderha olarak biliniyordu. Mantıklı bir seçim yapmıştım. Yumurtadan çıktığında adını Ti-an yapacaktım. Tek bildiğim ejderha adı da oydu. Mantıken onun adını verecektim. Daha sonra yatağa yattım ve uyuya kaldım. Rüyamda her taraf yeşillik ve güneş sanki çimenleri okşuyordu rüzgarın da yardımıyla. Daha sonra arkamda Ejderha'yı gördüm.

    b-"A ama nasıl olur? Hala yaşıyorsun."

    E-"Hayır. Öldüm. Sadece rüyandayız.Bak Derya da arkanda." Arkamı döndüm ve tam bir ışık gibi parlıyordu. Çok güzeldi. Derya da Ejderha'yı görünce biraz şaşırdı ama mutlu oldu. Yanına koştu sarılmak için ama Ejderha dur işatreti yapınca otomatikman durdu.

    D-"Yaşıyor musun? Yoksa ben mi öldüm? Sende mi öldün? Neredeyiz biz?"

    b-"Kız az bir sus. Rüyadayız şu anda. Nasıl yaptıysa rüyamızda buldu bizi." Ejderha gülmeye başladı.

    D-"Bir an öldüm sandım. Yumurtama olan özlemim o kadar ağır ki."

    b-"Aynen ben de bu kadarını beklemiyordum." Ejderha konuya girdi bizim lafların arasına dalıp:

    E-"Başınız ciddi belada olabilir. Mağarada biri bedenimi yoketti."

    b-"Kim?"

    E-"Kraliçe Fell zamanında bir birlik kuruldu. Adı ... idi."

    D-"Duymadım ismi ne?"

    E-"Bu dünyadan size bilgi veremiyorum. Sadece dikkat edin. Yumurtalar hala sağlam hissedeniliyorum. Siz de hissetmişsinizdir. Daha fazla sizinle durmak isterdim ama uyanmanızın zamanı geldi" dedi ve uyandım.
    ···
  4. 179.
    +5
    Nefes nefese uyanmıştım. Hemen mağaraya gitmem gerekiyordu. Koşarak çıktım evden. Hem duyduğum özlem hem de Ejderha'ya olan merakım. Cesedinden ne istemişlerdi ki? Kraliçe Fell binlerce yıl önce yaşamış. Ejderhalar binlerce yıl yokken neden birden bire ölünce ortaya çıktılar ki? Aklımda bir sürü soru işareti vardı. Ama şu an tek yapmam gereken şey mağaraya varmak. Mağaraya gittiğimde gerçekten de cesedi yoktu. Sinirden köpürüyordum. Ne yapmışlardı ona? Daha sonra arkamdan bir ses geldi. Derya da koşarak geliyordu. içeri girdi ve o da Ejderha'yı göremeyince bayağı sinirlendi. "Mağara bu kadar büyük müydü?" diye geçirdim içimden. Ejderha olmayınca mağara gerçekten aşırı büyük gözüküyordu. Hatta kendimi ilk kez o zaman küçük hissettim. işe yaramaz biri hissettim. Daha sonra arkamızdan bir ses geldi. irkilip geri döndük ikimiz de. Yumurtaya doğru göz ucuyla baktım ve gerçekten taş parçaları gibi gözüküyorlardı. iyi kamufle olmuşlardı. içimdeki özlem geçmişti ama dokunmak istiyordum sanki. Sesin geldiği yöne doğru baktım ve alkışlaya alkışlaya biri geliyordu. Gelen Salih'ti.

    Sa-"Sizi tebrik ediyorum. Demek bir ejderha gördünüz ve sırrını sakladınız. Öğrenemem mi sandınız gerçekten?" dedi.

    b-"Ejderhayı nereden biliyorsun. Yoksa... "

    Sa-"Evet. Sizin çöpünüzü yakan bendim. Son ejderha da öldü. Artık La-Ateh in önünde bir engel kalmadı."

    D-"La-Ateh de kim?"

    Sa-"Artık bu dünyanın yeni tanrısı. Sri Lanka'nın dünya haritasından silindiğini duymuşsunuzdur." Başıma büyük bir bela alacağımı biliyordum ama ona doğru bir yumruk savurdum. Yumruğuma karşı koymadı. Sadece yumruğumu yedi. Yüzü kımıldamamıştı bile. Bana doğru baktı ve

    Sa-"Bana bir şey mi olması gerekiyordu?" dedi. Bana doğru baktı ve eliyle yakamı tutup kaldırdı.

    D-"Bırak onu" diyip üzerine koştu. Onu da tek eliyle itti. Ama kız 2-3 metre boyunca yerde yuvarlandı. Ve muhtemelen bayıldı.

    b-"Sen de kimsin?" dedim.

    Sa-"Ejder ateşi birliğinin son üyesiyim. Adımı zaten biliyorsun. Ama şu an La-Ateh için çalışıyorum."

    b-"O kim lan?" Bu bu kadar güçlüyse La-Ateh bizi giber atar amk.

    Sa-"Kendisi bu dünyanın yeni tanrısı. Yakında onun dönemi başlayacak.Ama siz göremeyeceksiniz. Çünkü ikinizi de burada öldüreceğim." dedi ve cebinden bıçak çıkardı. Tam bana saplayacakken içeri biri girdi.

    F-"Dur. işimiz bitti zaten. Gidiyoruz."
    Tümünü Göster
    ···
  5. 180.
    0
    Hadi amk
    ···
  6. 181.
    0
    Ayraç 149
    ···
  7. 182.
    +2
    EDiT:Fatih (bkz: rüyamdaki kız kim) ve La-Ateh (bkz: içimdeki öldürme hissi vahşet) kim bilmeyenler bu hikayeleri okusun. ilerde bu hikayeleri birleştirmeyi planlıyorum.

    b-"Sende kimsin?"

    F-"Ben Fatih. La-Ateh'in sağ koluyum. Ve size bu kadar bilgi yeter. Bizim tarafımızda ne kadar insan yaşarsa o kadar iyi Salih. Bırak onları."

    Sa-"Bana karışma. Bu onlarla benim aramda."

    F-"Benim emirlerime karşı mı geliyorsun?" dedi ve gözleri turuncu turuncu yanmaya başladı. Salih'e doğru baktım ve Salih yanıyordu. Beni yakamdan tutan eliyle itti ve yere düştüm. Gözlüklerini çıkardı ve yere attı.

    Sa-"Fatih. Bırak beni" diye çığlık atıyordu.

    F-"Neden bırakayım? Emirlerime karşı gelen birine neden ihtiyacım olsun?"

    Sa-"Özür dilerim lütfen bırak beni" dedi ve gözündeki turuncu yanma söndü. Salih de nefes nefese ve ter içinde kalmıştı.

    F-"Senin ismin ne çocuk?"

    b-"Bir bine ismim." dedim.

    F-"Peki ya orada yatan kızın ismi ne?"

    b-"Neden soruyorsun?"

    F-"Seni ilgilendirmez."

    b-"ilgilendir... " Gözleri yanmaya başlamıştı ve her tarafımda kılıçlar vardı. Bana doğru dönüklerdi.

    F-"Ya söyle ya da bu kılıçlarla oynarsın. Ama içine girince." dedi. Çok korkmuştum.

    b-"i ismi Derya" kekelemiştim. Kılıçlar etrafımdan kayboldu. Sadece biri kaldı ve o da ayağıma saplandı. Büyük bir çığlık attım ve yere düştüm.

    F-"Bu bana hemen cevap vermediğin içindi. " dedi ve gözlerindeki turuncu ateş söndü. Ayağım acıyordu ama ne yara vardı ne başka bir şey.

    F-"Salih toparlan. Gidiyoruz."

    Sa-"Tamam." dedi ve neredeyse sürünerek kalktı. Giderken Fatih arkasına döndü ve

    F-"Tekrar sizinle görüşeceğimizi hissediyorum" dedi ve gitti.
    ···
  8. 183.
    0
    Rezervasyon
    ···
  9. 184.
    +2
    Yurdun interetini gibeyim yine gitti.
    ···
  10. 185.
    +5 -1
    EDiT:MOBiL VERiDEN ATIYORUM. BiRKAÇ PART SONRA KAPATACAĞIM ŞARJIM AZ VE ŞARJ MAKiNEM YOK.

    Yerimden kımıldayamıyordum. Ne yara var ne başka bir şey ama çok ağrıyordu ayağım. Daha sonra Derya uyandı. Her tarafında küçük küçük sıyrıklar vardı.

    D-"Sen iyi misin? O da neydi öyle" dedi.

    b-"Bilmiyorum ama başımızda büyük bir bela var. Bizimle fazla uğraşacaklarını sanmıyorum. Son Ejderha'nın öldüğünü söylediler fakat yumurtadan haberleri yok."

    D-"Söylediler derken? Bir kişi daha mı var yani?"

    b-"Fatih denen bir çocuk da vardı. Bayağı tehlikeli birisi. Gözleri turuncu turuncu yanıyor ve sana hipnoz gibi bir şey yapıyor. Ayağıma kılıç sapladı ama yara falan yok ve kalkamıyorum acıdan." dedim. "Bana Ta-ar ımı uzatır mısın?" dedim.

    D-"Benim de ona dokunmam lazım. Neden bilmiyorum ama iyi gelecek gibi hissediyorum." dedi ve yumurtamı yanıma getirdi. Yuvarladı desek daha doğru olur. Kocaman yumurta amk. Ona dokunduğum anda sanki bütün dünyam güzelleşti. Mutluluk hormonlarım tekrar salgılanmaya başlamış gibiydi. Kendimi gerçekten daha iyi hissediyordum. Hatta dalgınlığa gelip ayağa kalktım. Sonra acısından geri yere düştüm. Bu nasıl bir şeydi böyle? Sadece pgibolojik olarak acıması lazımdı. Ama gibtiğimin acısı geçmiyordu. Daha yumurtaları beklememiz lazımdı. Ne kadar zamanda çıkacakları hakkında bir fikrim yoktu. Acı yavaş yavaş geçiyordu. Ayağa kalkmaya başlamıştım. Sadece sendeleyerek yürüyordum o kadar. Akşam olmuştu Ejderha'nın gidin dememesi gerçekten zoruma gitmişti. Derya da zaten hüzünlü bir şekilde arkasına baktı. Yumurtaları bıraktık ve eve doğru yola çıktık. Babamla anlaştığımız sohbet saatimize 1 saat vardı. Eve gittiğimde artık sadece yemek hazırlayacağım endişesiyle gitmiyordum. Sonunda bir şeyler iyi gidiyordu. Ve yine Ejderha'nın son tavsiyesi sayesindeydi.
    ···
  11. 186.
    0
    Ayraç 154
    ···
  12. 187.
    +4 -1
    Eve vardım ve babam da heyecanlanmış bir biçimde beni bekliyordu. Bu heyecanının nedenini biliyordum. Çünkü ben de heyecanlıydım. Ama içimdeki acı dışında. Gerçekten sinir bozmaya başlamıştı. Babamla sohbetimi bozmasa sevinirim yani. Daha ilk sohbetimde "Baba yumurta hasreti çekiyorum ben yatıp uyuyayım" demek istemiyorum. Sadece babamla düzgün bir sohbet etmek istiyorum. Ve zaten zamanı gelince de oturduk ve konuşmaya başladık. Babamın patrondan zam istemeye kalkışmış ve yediği azarı anlatıp gülüyordu. Ben ise mal gibi Melisa olayını anlatmaya kalkıştım. Tam anlatacakken içimdeki özlem resmen acıya dönüştü ve zihnimde bir ses yankılandı. ince ve güzel bir sesti. Sanki bir parçamdı. Ve bu sesi duyunca içimi hoş bir his kapladı. "Ta-ar" Hasgibtir. Yumurtadan çıkıyordu. Acilen yanına gitmem lazımdı. Yeni doğan bir ejderhanın ilk göreceği yer bir mağaradan çok ebeveyni olmalı diye düşündüm. Demek babalık böyle bir duyguydu. Babama döndüm ve

    b-"Baba kusura bakma daha ilk günden böyle yapıyorum ama hemen Derya'nın yanına gidip ödevimi almam lazım. Onda kalmış. Yarın okula onu zütürecektim.

    B-"Ara söyle yarın getirsin."

    b-"Ekgibler vardı. Kusura bakma." dedim ve giderken

    B-"Önemli değil yarın yaparız" dediğini duydum. iyi bari en azından kızmamıştı. Direk mağaraya doğru koştum.
    ···
  13. 188.
    0
    Yuzelli
    ···
  14. 189.
    +6
    Mağaraya vardığımda yumurtanın çatlamış ve belli parçaları kopmuştu. Ama hala çıkmaya uğraşıyordu. ilk baş yardım edecektim çıkmasına ama sonra aklıma geldi. Kelebekler kozadan çıkarken kanatlarını kullanırlardı. Çıktıkları an uçmaları bu yüzdendi. Dokunmamak en iyisiydi. Zaten kendisi bir 10 dakikalık mücadeleden sonra çıktı. Ben ona o bana bakıyordu. Siyah bir ejderhaydı. Simsiyahtı. Gece kadar siyahtı hatta. Yumurtadan çıktığını ve bana baktığını bile hislerim sayesinde anlıyordum. Bana baktı ve tekrar "Ta-ar" dedi. Ben de yanına gittim ve sarıldım istemsiz bir biçimde. Benden 4-5 cm kadar küçüktü. Bana baktığını hissediyordum ama tepki vermiyordu sarılmama. Daha sonra bana doğru döndü ve elimi ısırdı. Ani bir hareketle elimi çektim ve elimdeki deriyi falan gibti yani. Lan daha ilk tanışmamız. Ne yapıyorsun amk.

    b-"Neden yaptın ki şimdi?" dedim. Bana boş boş bakmaya devam ediyordu ve tabiki bende kıvranmaya. Birden elimi yalamaya başladı ve yaram da kapanmaya başladı. Kimin evladı be. Bizim Ejderha'nın bir alt modeli gibi. O üfleyerek de kapatabiliyordu. Derya'nın yumurtası hala duruyordu. Derya'yı aradım.

    D-"Avlo"

    b-"Yeni mi uyandın sen?"

    D-"Havır uyuyovdum"

    b-"Benim Ta-ar yumurtadan çıktı." ani anda bir

    D-"Neee" birkaç tane eşya düşme sesi ve bir cam kırılma sesi.

    b-"Dur dur sakin ol. Sadece benimki çıktı seninki sağlam. Zaten çıkınca direk zihninde Ta-ar diye bir ses duyuyorsun."

    D-"Dur bekle orada geliyorum."

    b-"Saçmalama bu saatte çıkamazsın dışarıya. Hem bizi birlikte görürlerse ne derler? Sen evde kal. Yarın görürsün." dedim.

    D-"Tamam ama meraktan uyuyamam ki ben şimdi. Fotosunu çek at."

    b-"Simsiyah bişey. Flash ışığına nasıl tepki vereceğini bile bilmiyorum. Yapamam böyle bişey." dedim

    D-"Aman ya tamam kapat kapat. Hemen yarın olsa keşke."

    b-"Okul var. Yarın olsa ne olacak?"

    D-"Yarın saat 6 da çıkar gelirim."

    b-"Tamam tamam." dedim ve telefonu kapattım. Haber vermeseydim daha iyiydi. Şimdi bütün gece kendini yiyecek. b-"Şimdi seni mağarada bırakıp nasıl eve gideceğim?" dedim ve bana boş boş bakmaya devam ediyordu.
    ···
  15. 190.
    +1 -4
    Evet beyler bugünlük bu kadar kendinize iyi bakın. iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      0
      Ya yazsana kardeşim ya
      ···
  16. 191.
    0
    40 dan rez
    ···
  17. 192.
    0
    888888888
    ···
  18. 193.
    +1
    Her hikayede farklı sonlar vardı peki hikayeyi hangi sonla bagliyacaksin
    ···
    1. 1.
      0
      Daha planlamadım desem yapan olmaz. Ben daha çok hikayeyi akışına bırakırım o kendini zaten sonlara bağlar :D
      ···
  19. 194.
    +5
    Edit: Uyandım. Devam ediyorum.

    Acaba tasma falan mı taksam diye düşündüm ama saat gecenin 11.30 u. Neresi açık olacak bu saatte. Babam da arıyordu zaten.

    b-"Alo"

    B-"Oğlum nerede kaldın? Geç kalma başına bişey gelir."

    b-"Tamam baba bir arkadaşla karşılaştım da hemen geliyorum" dedim. Sonra "tamam" dedi ve telefonu kapattı. Hay ben böyle işin. Aklımda da böyle bişey yoktu ki benim. Çıkacağı zamanı bekliyordum Güzel ve güneşli bir günde sabahın ilk ışıklarında doğsan fena mı olurdu. Şimdi yarın okul var. Gecenin 11.35'i ve babamla barıştığım için de beni merak ediyor. Çok güzel zamanda doğdun tebrikler. Şimdi eve gitmem de lazımdı. Benim ejderha da sağı solu ısırıyordu. Dikkat ettiğim taraf Derya'nın yumurtası hariç her yeri ısırıyordu. Yumurtaya gelince kokluyor, 2 yalıyor sonra diğer taşları ısırmaya başlıyor. Tam hasta gibi amk. Daha sonra aklıma yine geldi. Muhtelemen dişi kaşınıyordu. Bütün çocukların yaptığı birşeydi bu. Ejderhalar için de geçerli olacağımı düşünüyorum ama şu an bile sivriler arkadaş. Bana doğru döndü ve (adı Ti-an dı hatırlarsanız. T diyeceğim.)

    T-"Zul ha ın ımna kaı tasaba" Ebesinin amı ama. Ben ne bileyim ne diyosun.

    b-"Seni anlamıyorum."

    T-"Ko-ha raiben"

    b-"Ne diyorsun anlamıyorum" dedim ve üzerime atlayıp beni yalamaya başladı. Tahminimce burada kalmamı istiyordu. Bende

    b-"Olmaz kalamam" dedim kapıya doğru yöneldim. Arkamdan kıyafetimi ısırıyordu. Sonra beni geriye doğru çekince caarrrtt yırtıldı kıyafet.
    ···
  20. 195.
    0
    Reeedzzzzzzzzzzzzz
    ···