/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +6
    E-"Şu an daha iyi misin?"

    b-"Evet iyiyim."

    E-"Dışarda duygulara sihir yapmayı iyi bilen birileri olmalı. Senin duygularınla çok fazla oynuyorlar."

    b-"Sadece kelimelerini iyi seçiyorlar o kadar" dedim. Ejderha güldü

    E-"Şu halinle bile sanki hiçbirşey olmamış gibi konuşabiliyorsun. Bu yeteneğini akıllıca kullan" dedi. Bunu herkes yapabiliyordu. En azından tanıdığım çoğu kişi. Daha sonra ejderha durağanlaştı.

    E-"Biri geliyor. Sizin ırktan bir dişi." Bu Derya olmalıydı. Beni buraya kadar takip mi etmişti? Burada olduğumu anlamazdı. Benim buraya girecek cesaretim olmadığını biliyordu. O Ov. Malzemeleri dışarıya bırakmıştım. Kesin içerde olduğumu oradan anladı. Deryanın sesi zaten geldi.

    D-"Bir bine, dünyaya lanet getirmeye çalışıyorsan sana baştan söyleyeyim batıl inanç bu. Bu mağaraya girerek eline bişey geçmez. Geliyorum haberin o-olsun." Korktuğu her halinden belliydi. Ejderha içeri girmesini istemediğimi anlamıştı ama

    E-"Lütfen içeri buyurun" dedi. Kısık bir sesle

    b-"Ne yapıyorsun sen? Neden onu içeri davet ettin ki?" Duymamazlıktan gelmişti. Derya'nın ayak sesleri git gide yaklaşıyordu. içeri girdiğinde ilk beni gördü. Ejderhayı kaya sandı. içerisi hafif aydınlıktı ama yine de belli olmuyordu.

    D-"Beni dinler misin?" dedi. Ejderha ise

    E-"Hoşgeldin." dedi. Daha sonra Derya korkarak arkasına döndü. Arkasında Ejderha'yı görünce tahmin edersiniz ki bayıldı.

    b-"Planın bu muydu?"

    E-"Tabiki değildi. O dişi insan senin için endişelendiğini hissettim ve içeri davet ettim. Ama beni görmesi onu çok şaşırtmış olmalı. Hayatında ilk kez mi bir ejderha görüyor?"

    b-"Ben de hayatımda ilk kez bir ejderha gördüm. Hatta dünyada kalan tek ejderha sen olabilirsin" dedim. Ejderha ise hiç ses çıkarmadı. Derya'ya doğru bir nefes üfledi ve Derya uyandı.

    D-"Ben nerdeyim?"

    E-"Benim evimdesin." Derya tekrar çığlık attı ve kaçmaya çalıştı ve ben onun elinden tuttum.

    b-"Sizin gibi zararlı biri değil. Korkmana gerek yok." dedim ve Derya biraz olsun sakinleşti.

    E-"Kusuruma bakma. Tarihte kalan son ejderha olduğumu bilmiyordum. Çok korkuttuysam özür dilerim. Ama sen korkmamıştın." Çünkü o zamanlar ölmek istiyordum. Ama hala ölmek istiyorum.

    D-"Me me memnun oldum." diyebildi sonunda. Ejderha gülümsedi ve

    E-"Benden korkmana gerek yok. Sana zarar vermem. Hikayenin ortasıydaydık baştan dinlemek ister misin?" diye sordu. Derya ise

    D-"Önce bir bineye anlatmam gereken bişey var. Daha sonra hikayene devam edebilirsin." dedi. Çok hızlı alışmıştı. Ejderha da farkına varmış olacak ki güldü.

    E-"Tamam en azından adınızı öğrenmiş oldum siz bana söylememiş olsanız bile."

    b-"Peki senin adın ne?"

    E-"Benim bir adım yok ama sizin bana seslendiğiniz Ejderha kelimesi adıma ve atalarımın sembolü olan ada tam uyuyor. Onun için adım Ejderha. " Derya bana doğru döndü ve şu kelimeleri sarf etti:

    D-"Beni tehdit ediyordu söylememem için."
    Tümünü Göster
    ···
  2. 52.
    +5
    Şimdi aklımda birkaç soru vardı. Evet mağaraya gelip oyun oynuyorduk iyi güzel ama nasıl öğretecektim ona uçmayı? Veya ateş falan atmayı? Kendini savunmayı? Bu mağarada sonsuza dek kalamazdı. Onu dışarı çıkarmam gerekecekti.

    D-"Ti-an ve Beyaz ile ne yapacağız? Hep mağarada kalamayız." dedi.

    b-"Ben de bunu düşünüyorum. Tarih kitaplarına falan bakmalıyız. Belki bize ipuçları verebilirler. Ama mitolojik olanlar... " Ti an kuyruğunu ayağıma dolamış beni çekiştiriyordu.

    b-"Şimdi olmaz" dedim ama dinlemiyor.

    D-"En iyisi sen onunla git. Baksana biraz daha çekse düşeceksin." dedi. b-"Gel bakalım ne göstereceksin." dedim. Orada ısırdığı bir noktayı gösterdi.

    b-"Çok güzelmiş" dedim ama tam gidecekken yine kuyruğunu ayağıma doladı. Bana bişey anlatmaya çalışıyordu. Ağzını açtı ama kayayı bu sefer tam ısırmadı.

    b-"Benim kayayı ısırmamı mı istiyorsun?" Derya kahkaha atmaya başladı ve bende

    b-"Daha çocuklukları böyleyse inşallah ejderhaların ergenlikleri yoktur." dedim. Kayayı ısırdım. Isırınca beni yalamaya başladı bu.

    b-"Tamam anladım. Çok sevindin." dedim. Bende eğilip ona sarılayım dedim beni yalamayı bıraktı. bu sefer dilini çıkartıp az yalıyor sonra da yan dönüyordu. Bunu 2-3 sefer yapınca Derya tekrar gülmeye başladı.

    D-"Senin de onu yalamanı istiyor bence" dedi. Yalamak mı? Dünyadaki ilklerime tanık oluyordum. ilk kaya ısırmam, ilk ejder yalamam, ilk canlı yalamam. Ejdere doğru eğildim ve yanağını yaladım. Beyaz dışarıya doğru yürüyordu. Son anda Derya bizi izlemeyi bırakıp Beyaz'ın arkasından koştu.

    D-"Beyaz hayır, hayır beyaz dur gidemezsin, Beyaz." diyordu ama pek dinlemiyordu. Büyülenmiş gibi dışarı çıkmaya çalışıyordu. Derya ise birazcık otoriter bir şekilde

    D-"Dur" dedi. Ejderha hemen geriye mağaraya geri döndü ve kenarda ağlamaya başladı.
    ···
    1. 1.
      0
      çok sardı reis devam
      ···
  3. 53.
    +5
    Nefes nefese uyanmıştım. Hemen mağaraya gitmem gerekiyordu. Koşarak çıktım evden. Hem duyduğum özlem hem de Ejderha'ya olan merakım. Cesedinden ne istemişlerdi ki? Kraliçe Fell binlerce yıl önce yaşamış. Ejderhalar binlerce yıl yokken neden birden bire ölünce ortaya çıktılar ki? Aklımda bir sürü soru işareti vardı. Ama şu an tek yapmam gereken şey mağaraya varmak. Mağaraya gittiğimde gerçekten de cesedi yoktu. Sinirden köpürüyordum. Ne yapmışlardı ona? Daha sonra arkamdan bir ses geldi. Derya da koşarak geliyordu. içeri girdi ve o da Ejderha'yı göremeyince bayağı sinirlendi. "Mağara bu kadar büyük müydü?" diye geçirdim içimden. Ejderha olmayınca mağara gerçekten aşırı büyük gözüküyordu. Hatta kendimi ilk kez o zaman küçük hissettim. işe yaramaz biri hissettim. Daha sonra arkamızdan bir ses geldi. irkilip geri döndük ikimiz de. Yumurtaya doğru göz ucuyla baktım ve gerçekten taş parçaları gibi gözüküyorlardı. iyi kamufle olmuşlardı. içimdeki özlem geçmişti ama dokunmak istiyordum sanki. Sesin geldiği yöne doğru baktım ve alkışlaya alkışlaya biri geliyordu. Gelen Salih'ti.

    Sa-"Sizi tebrik ediyorum. Demek bir ejderha gördünüz ve sırrını sakladınız. Öğrenemem mi sandınız gerçekten?" dedi.

    b-"Ejderhayı nereden biliyorsun. Yoksa... "

    Sa-"Evet. Sizin çöpünüzü yakan bendim. Son ejderha da öldü. Artık La-Ateh in önünde bir engel kalmadı."

    D-"La-Ateh de kim?"

    Sa-"Artık bu dünyanın yeni tanrısı. Sri Lanka'nın dünya haritasından silindiğini duymuşsunuzdur." Başıma büyük bir bela alacağımı biliyordum ama ona doğru bir yumruk savurdum. Yumruğuma karşı koymadı. Sadece yumruğumu yedi. Yüzü kımıldamamıştı bile. Bana doğru baktı ve

    Sa-"Bana bir şey mi olması gerekiyordu?" dedi. Bana doğru baktı ve eliyle yakamı tutup kaldırdı.

    D-"Bırak onu" diyip üzerine koştu. Onu da tek eliyle itti. Ama kız 2-3 metre boyunca yerde yuvarlandı. Ve muhtemelen bayıldı.

    b-"Sen de kimsin?" dedim.

    Sa-"Ejder ateşi birliğinin son üyesiyim. Adımı zaten biliyorsun. Ama şu an La-Ateh için çalışıyorum."

    b-"O kim lan?" Bu bu kadar güçlüyse La-Ateh bizi giber atar amk.

    Sa-"Kendisi bu dünyanın yeni tanrısı. Yakında onun dönemi başlayacak.Ama siz göremeyeceksiniz. Çünkü ikinizi de burada öldüreceğim." dedi ve cebinden bıçak çıkardı. Tam bana saplayacakken içeri biri girdi.

    F-"Dur. işimiz bitti zaten. Gidiyoruz."
    Tümünü Göster
    ···
  4. 54.
    +5
    Edit: Sinema yeni bitti. Gelir gelmez giriyorum entryi

    Babamla bu şekilde bir iletişim kurmak iyi gelmişti. Ama hala içimde acı vardı. Bir Ejderha'nın ölümünün acısı 2.si ise yumurtadan uzak kalmadaki çektiğim özlem. Cidden çok kötüleşiyordu git gide. Yok yani şekilsiz bir yumurta için bu kadar özlem çekmek çok garipti. Ama işte bu ejderha işleri falan pek anlamıyordum. Birden aklıma ejderhaya isim koymak geldi. Adı ne olmalı ki? Oyunlarda isim koymak bile zorken gerçek hayatta isim koymak daha zor. Babamın ismi olur mu? Hayır. Kesinlikle olmaz. Keşke Ejderha'nın gerçek adını öğrenebilseydim. Aklıma bir fikir geldi. Aslında adını Ti-an koyabilirdim. Hem insanlarla tanışan ilk ejderha ve insanları seven ilk ejderha olarak biliniyordu. Mantıklı bir seçim yapmıştım. Yumurtadan çıktığında adını Ti-an yapacaktım. Tek bildiğim ejderha adı da oydu. Mantıken onun adını verecektim. Daha sonra yatağa yattım ve uyuya kaldım. Rüyamda her taraf yeşillik ve güneş sanki çimenleri okşuyordu rüzgarın da yardımıyla. Daha sonra arkamda Ejderha'yı gördüm.

    b-"A ama nasıl olur? Hala yaşıyorsun."

    E-"Hayır. Öldüm. Sadece rüyandayız.Bak Derya da arkanda." Arkamı döndüm ve tam bir ışık gibi parlıyordu. Çok güzeldi. Derya da Ejderha'yı görünce biraz şaşırdı ama mutlu oldu. Yanına koştu sarılmak için ama Ejderha dur işatreti yapınca otomatikman durdu.

    D-"Yaşıyor musun? Yoksa ben mi öldüm? Sende mi öldün? Neredeyiz biz?"

    b-"Kız az bir sus. Rüyadayız şu anda. Nasıl yaptıysa rüyamızda buldu bizi." Ejderha gülmeye başladı.

    D-"Bir an öldüm sandım. Yumurtama olan özlemim o kadar ağır ki."

    b-"Aynen ben de bu kadarını beklemiyordum." Ejderha konuya girdi bizim lafların arasına dalıp:

    E-"Başınız ciddi belada olabilir. Mağarada biri bedenimi yoketti."

    b-"Kim?"

    E-"Kraliçe Fell zamanında bir birlik kuruldu. Adı ... idi."

    D-"Duymadım ismi ne?"

    E-"Bu dünyadan size bilgi veremiyorum. Sadece dikkat edin. Yumurtalar hala sağlam hissedeniliyorum. Siz de hissetmişsinizdir. Daha fazla sizinle durmak isterdim ama uyanmanızın zamanı geldi" dedi ve uyandım.
    ···
  5. 55.
    +5
    Derya Beyaz'ı sakinleştirmeye, ben ise Ti-an ile uğraşmaya ve plan düşünmeye devam ediyordum. Gerçekten bu mağarada güvende değildik. Fatih ve Salih burayı biliyordu. Buraya yine sık gelirsek işte bir terslik olduğunu anlarlardı. Onun için bizim de başka bir yer bulmamız lazımdı. Akşam oldu ve gitme zamanım geldi. Derya da

    D-"Hadi gidelim. Beyaz biz gidiyoruz. Sana orada kızdığım için özür dilerim tamam mı" diye biraz sevdi sonra sarıldı. Hatta yaladı bile. Yalayınca bu benim erkeklik içgüdülerim harekete geçti. Hemen kalktı amk. Bu ne açlık. Gizlemeye çalışırken buldum kendimi. Tamam kabul ediyorum milli değilim. Ben evlenince olur diyen erkeklerdenim ne yapayım. Beyaz daha sonra Derya'yı yalayınca affettiğini anladım. Derya ise hemen sıkı sıkı sarıldı.

    b-"Öldürecen Beyaz'ı bırak da gidelim." dedim. Ti-an hemen yanıma koştu ve klagib kuyruk ayak kilit yaptı.

    b-"Ti-an seninle her gece bunu konuşmamız mı lazım. Gerçekten benim de bir yaşamım var. Bir babam var. Benim de gitmem lazım. Babam merak eder." dedim. O ise anlamış gibi kuyruğunu ayağımdan çekti.

    b-"Anlaşabildiğimize sevindim." dedim. Ve yine çizgi çektim. O anlar diye düşündüm ve gittim. Derya'ya açılmalı mıydım? Sanki çok bekledim gibi hissediyordum. Evet kararımı verdim. Yarın açılmayı deneyecektim. Yarın her şey bitecekti.
    ···
    1. 1.
      0
      reis devam et 3-4 part seri at
      ···
  6. 56.
    +5
    Ti-an benim kalktığımı görünce heyecanlanmıştı. Babamı unutup bana doğru koşmaya başladı. Yanıma geldi ve benim yüzümü yalamaya başladı.

    b-"Tamam dur dur nefes alamıyorum." dedim. Babam ise sırtından inmişti.

    B-"Oğlum iyi misin?"

    b-"iyiyim baba. Artık daha iyiyim" dedim ve doğruldum. Ti-an saolsun ona tutunup kalkmıştım.

    b-"Bayağı büyümşsün Ti-an sende."

    T-"Ben sadece boy büyük. Sen yürek büyük." dedi. Tamam kabul ediyorum. Biraz zütüm kalktı. Ama tabiki çaktırmadım dışarıya.

    B-"Oğlum. Seninle önemli bir konuda konuşmam gerek. Seni Ejder ateşi birliği çağırıyor. Serdar denen çocuk sadece bir testti. Ve artık bir ejderha olduğunu biliyorlar ama Beyaz'dan haberleri yok. Ve ejderhayı senin yönettiğini de. Onların çağrılarına cevap vermen gerekebilir."

    b-"Peki ama neden? Ejderhamı daha rahat öldürsünler diye mi?"

    b-"Eğer cevap vermezsen onlarla savaşman gerekebilir. Sana bir jest olarak okuldaki gören herkesin hafızalarıyla oynadılar. Ve Serdar daha hiçbir şeydi." Hiçbir şey miydi? Az daha ölüyordum ama hiçbir şey miydi?

    b-"Hayır baba kabul edemem. Eğer Ti-an ölürse ben de ölmüş kadar olurum."

    B-"Peki o zaman onlarla nasıl savaşmayı planlıyorsun?"

    b-"Kendimi eğitmem gerek. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum."

    B-"O zaman sana bu mirası devretme vaktim geldi."

    b-"Hangi miras?" Elinde parlayan bir top tarzı bişey vardı. Bir cam fanusun içindeydi.

    B-"Babam bana bunu vermişti. Şimdi ise senin. Bu fanusun için... " Birden kafası parçalandı.
    ···
    1. 1.
      0
      devam knk baya iyisin
      ···
  7. 57.
    +5
    Derya mağaradan girerkenki sesine uyandım.

    D-"Ohh beyefendiye bak. Biz bütün gece araştırma yapalım sen ise Ti-an'ı bir yana Beyaz'ı bir yana al uyu. Oh ne güzel." dedi sitem ede ede.

    b-"Sana da günaydın." demekle yetindim.

    T-"Ba b ba b ba ba" diyordu. Hadi be. Baba mı demeye çalışıyordu? Çok duygulandım lan içten içe. b-"Baba." dedim.

    T-"Babba" dedi. Bu da yeterdi be. Sarıldım. O da sevinmiş olacak ki durmadan

    T-"Babba baaba babba" diyordu. Derya biraz kıskandı ve beyaz'a döndü.

    D-"Anne de bakalım sende görsünler." dedi.

    Be-"Guruh ısh da an" dedi.

    B-"Bakıyorum keyfiniz yerinde."

    D-"Kenan amca. Senin burada ne işin var?"

    b-"Dün öğrendi."

    D-"Ve sen hala yaşıyor musun?" dedi. "Benim babam olsa bir daha evden çıkamam" dedi.

    B-"Normalde benim de onu evden çıkarmamam lazım ama hikayesini duyunca kabul etmek zorunda kaldım. Bağınız eğer bu kadar güçlüyse bunlara karşı. Bu arada gelirken yemek getirdim. Ejderhalar yemek yemiyormuş ve tuvalet yapmıyormuş kitapta okudum." Zaten bizim bildiğimiz şeyler bunlar. Diğer elinde kitap vardı.

    b-"Bak araştırmamı yaptım. Kraliçe Fell'in günlüğü var. Oradan yardım alabiliriz."

    D-"Nasıl işkence edeceğimiz hakkında mı?"

    Be-"D d de derry" diyince Derya büyük bir şokla arkasına döndü.

    B-"Neyse benim acelem var sana kitabı vermek için gelmiştim. Kendine dikkat et ve notlarını düşük görürsem ejderhanı ben ziyarete gelirim sadece sen de evde ders çalışırsın." dedi. içimden bir Hasgibtir çektikten sonra

    b-"Tamam baba" dedim. Derya ise hala

    D-"Tekrar et Der Ya. Der Ya" diyordu.

    b-"Evet tekrar et beyaz, Deri yağ, Deri yağ" dedim ve gülmeye başladım. Derya ise

    D-"Sakın ha vallahi hiç acımam vururum sana." dedi. Ben de başımla onayladım ve kitabı açtım.

    Edit: Beyler ben afk. Sonra devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      0
      Ne kadar kaldı hikayenin bitmesine
      ···
    2. 2.
      0
      Valla bende bilmiyorum. Beni bile yazarken çok sardı hikaye :D Hemen bitsin mi istiyorsun yoksa uzasın mı istiyorsun?
      ···
      1. 1.
        0
        Hikaye güzel olmuş diğer hikayelerinde ki gibi direk her şeyi biranda vermemişsin
        ···
    3. 3.
      0
      Rez panpaaa
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 58.
    +5
    Kitabı tekrar açtım. Devam etmeliydim okumaya. Daha akşam olmasına vardı. Ti-an ile uğraşamıyordum ama zaten o da mazlum mazlum kenarda beni izliyordu. Kitabı okumadan önce yanına gittim.

    b-"Özür dilemene gerek yok. Senin hatan değildi." dedim ve kafasından öptüm. Sonra geri döndüm kitabı okumak için. En azından biraz rahatlamıştı. Ama hala pişmanlık hissediyordu. Biraz kendisiyle yalnız bırakmak iyi olur hem ben de kitabımı okurum diye düşündüm. Açtım ve deney 2 ye geldim. "Deney 2
    Sabahın erken saatinde geldim bu sefer. Gelirken ayağım takıldı ve merdivenden düştüm. Tabiki hizmetçinin merdivendeki halıyı düzgün koymaması yüzündendi. idama gidecek." Bu karı cidden tam bir kaçık diye geçirdim aklımdan ve devam ettim."Ayağımdaki yarayı fark etmeden ejderhanın yanına gittim. Hemen ayağımdaki kıyafeti kopardı ve yarayı yalamaya başladı. Yara aniden kapandı. Kabuk bile yoktu. Direk düzgün deri. Ama bir köpek vücudumun özel hatlarından birini yalamıştı. Bu cezasız kalamazdı." Kesin Melisa bu kraliçenin torunu amk."Ejderhaları öldüren zıpkın ile onun eline delik açtım. O da gözlerini kapatıp bekledi. Hiçbir tepki vermedi 5 dakika kadar. Ben de o arada diğer eline de sapladım. Gözlerini açtığında yemyeşil olmuştu. Nöbetçileri çağırdım önümde durmaları için. Belli ki bana saldıracaktı. Daha sonra ellerine döndü ve E-"Ktum" dedi. O anda ellerindeki delikler kapandı. Ama yere düştü. Demek ki yaralarsak kendilerini iyileştirmeleri gerekir. Bu sırada da onları avlayabiliriz. Kendisine gelmesi en fazla 2 saat sürüyor. En az ise 10 dakika. Odaklanma süreleri ortalama 2 ile 5 dakika arasında. Odaklanırken yakalarsanız direk öldürün. Yaralanırsa ve kaçarsa takip edin. Kendini iyileştirdikten sonra en az 10 dakikanız var. Bunu tüm gün boyunca yaptım ve artık dayanamadı ve bayıldı. iyileşmeyi kullanması vücudunu çok yoruyor. Gün boyu sadece 8 kere kullanabildi. Bu sadece yavru bir ejderha. Büyükleri belki daha da güçlüdür. Bunu ilerleyen safhalarda göreceğim."
    ···
  9. 59.
    +5
    Benimki kenarda ağlıyordu. Yanına gittim ve

    b-"Sorun yok. Tamam geçti. Sınavdan kaldım senin yüzünden zaten." dedim bana garip garip baktı.

    D-"Ne kadar güzel değil mi?" dedi.

    b-"Benimki kadar değil bir kere." deyip dil çıkardım. O da bana taş attı şakasına yavaşça. Ti-an tehtid algılamış gibi saldırmaya gitti Derya'ya son anda tuttum. Bu saldırmaya başlayınca Beyaz ejderha da saldırmaya başladı. Derya da onu tutuyordu.

    b-"Ti-an dur" dedim. Neyse ki anladı ve durdu. Beyaz ejderi de Derya sakinleştirmişti. Taşı aldım ve

    b-"Oynuyormuş gibi yap" dedim. Ben ona doğru atıyorum, o bana doğru atıyor. Ben ona o bana derken ejderhalar tam da istediğim reaksiyonu gösterdi. ikisi de taşın peşinden koşuyorlardı. Taşı havada yakalamaya çalışıyorlardı. Bu iyi bir haberdi işte.

    D-"Haa oynatmak için mi yaptın?" dedi arada taşı atarak."

    b-"Hayır tabiki. Bunları mağarada bıraktığımız zaman birbirlerini yemesinler diye yaptım. Birbirlerine kızgınlardı ama oyun olduğunu düşünürlerse belki katılırlar dedim ve gerçekten de işe yaradı.

    D-"Tam bir baba." dedi. Bu kızı seviyordum be. Ama tam bir baba deyince aklıma geldi. Babamın küçükken benim için yaptıklarının aynısını yapıyordum. Babama içimden bir teşekkür gönderdim.

    b-"Ejderhanın ismini ne olacak düşündün mü?"

    D-"ismini beyaz koyacağım. Veya ışık ta olabilir."

    b-"Daha ismine bile karar vermedin mi yani?"

    D-"Tabiki veremedim. 250 bin ad adlı kitaptaki bütün isimlere baktım. 25 bine düşürmüştüm. Şimdi bembeyaz görünce 2 bin falan kaldı."

    b-"Lan manyak mısın saçmalama. 2 bin ne? Koy beyaz gitsin."

    D-"Şaka yaptım zaten. Tabiki de adını beyaz koyacağım." dedi. Şaka yapmıyordu. Yapsa anlardım. 2 bine düşürmüştü gerçekten de. Bu kız piskopattı. Ve ona açılmam lazımdı. Ama şu an uygun zaman değildi.
    ···
  10. 60.
    +1 -4
    Evet beyler bugünlük bu kadar kendinize iyi bakın. iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      0
      Ya yazsana kardeşim ya
      ···
  11. 61.
    +5
    Edit: Uyandım. Devam ediyorum.

    Acaba tasma falan mı taksam diye düşündüm ama saat gecenin 11.30 u. Neresi açık olacak bu saatte. Babam da arıyordu zaten.

    b-"Alo"

    B-"Oğlum nerede kaldın? Geç kalma başına bişey gelir."

    b-"Tamam baba bir arkadaşla karşılaştım da hemen geliyorum" dedim. Sonra "tamam" dedi ve telefonu kapattı. Hay ben böyle işin. Aklımda da böyle bişey yoktu ki benim. Çıkacağı zamanı bekliyordum Güzel ve güneşli bir günde sabahın ilk ışıklarında doğsan fena mı olurdu. Şimdi yarın okul var. Gecenin 11.35'i ve babamla barıştığım için de beni merak ediyor. Çok güzel zamanda doğdun tebrikler. Şimdi eve gitmem de lazımdı. Benim ejderha da sağı solu ısırıyordu. Dikkat ettiğim taraf Derya'nın yumurtası hariç her yeri ısırıyordu. Yumurtaya gelince kokluyor, 2 yalıyor sonra diğer taşları ısırmaya başlıyor. Tam hasta gibi amk. Daha sonra aklıma yine geldi. Muhtelemen dişi kaşınıyordu. Bütün çocukların yaptığı birşeydi bu. Ejderhalar için de geçerli olacağımı düşünüyorum ama şu an bile sivriler arkadaş. Bana doğru döndü ve (adı Ti-an dı hatırlarsanız. T diyeceğim.)

    T-"Zul ha ın ımna kaı tasaba" Ebesinin amı ama. Ben ne bileyim ne diyosun.

    b-"Seni anlamıyorum."

    T-"Ko-ha raiben"

    b-"Ne diyorsun anlamıyorum" dedim ve üzerime atlayıp beni yalamaya başladı. Tahminimce burada kalmamı istiyordu. Bende

    b-"Olmaz kalamam" dedim kapıya doğru yöneldim. Arkamdan kıyafetimi ısırıyordu. Sonra beni geriye doğru çekince caarrrtt yırtıldı kıyafet.
    ···
  12. 62.
    +5
    Yarın wattpad ' a girerim akşam akşam kafa kalmadı. Kusura bakmayın. Görüşmek üzere.
    ···
    1. 1.
      0
      Link bekliyorum hocam
      ···
  13. 63.
    +4 -1
    Edit: Günaydın beyler. Hikayeyi tahminimce bugün bitiriyorum. Ama uzayabilir de yani belli olmuyor. En azından kafamda bir son oluştu artık. Hatta bir değil iki. Sizden de troll sonlar bekliyorum :P En çok beğendiğimi entry olarak girecem ahan da size sözüm olsun. :D

    Uyandığımda Derya başımda bekliyordu. Beyaz ise yine yere düştü. Ti-an'ı göremedim sadece.

    b-"Ben neredeyim?"

    D-"Şu an ormanda bir yerlerdeyiz. Bir haftaya yakındır uyuyorsun." 1 hafta mı? O kadar oldu mu? Beyaz'a doğru döndüm ve

    b-"Yeniden teşekkür ederim. 2. kez hayatımı kurtardın."

    Be-"Ö Önemli değ il." Konuşmaya yavaştan alışmaya başlamış. Derya'ya döndüm ve

    b-"Ti-an nerede?"

    D-"Babanı almaya gitti. Kim seninle uğraşıyorsa ailenle de uğraşır diye düşündük."

    b-"Peki ya senin ailen?"

    D-"Tatile gönderdim onları. Zaten gideceklerdi 1 ay sonra ama erken gönderdim." iyi bari ben yatarken Derya her şeyi düşünmüş.

    b-"Uyurken ejderha'yı gördüm."

    be-"Ben de görd dü düm."

    b-"Ona birkaç soru sordum ama önemli soruları soramadım. Kitaptaki gerçekten de Ejderha'ya yapılmış deneyler. Kraliçe Fell ile bağ kurmayı istemiş sadece. Ama sadece deneyler yapmış kraliçe ona. Kitabı bitirmem gerektiğini söyledi. Ve ölümden dönmeden önce dikenli yol çimenlik bir alana dönüştü. Çok garipti."

    be-"Ben yaptım. Atam ban a fısıld adı."

    b-"Teşekkürler Beyaz. Kendini konuşup yormana gerek yok. Dinlenmene bak." der demez uyuya kaldı. Ben hala yerden kalkmak ve kalkmamak arasında gidip geliyordum. Ve Serdar neden bu haldeydi? Yoksa Fatih ve Salih'in işi miydi? Artık aklım yerimde değildi. Daha birkaç hafta önce aşk acısı çekiyordum. Şimdi ise bir çocuğum bile var. Ve bir ejderha. Kim olsa benimle aynısını düşünürdü herhalde. Ama Derya'nın da ejderhası var neden hep ben yiyorum dayağı? Kendime bu soruları sorarken karşımdan gelen Ti-an'ı gördüm. Sırtında da babam vardı. Gerçekten bayağı büyümüştü. Benim boyumu 10cm falan geçmiş.
    ···
  14. 64.
    +5
    içeri girdi ve D-"iyi misin? Acıyor mu fazla" diye sordu.

    b-"Ben iyiyim gittin mi Ejderha'nın yanına?"

    D-"Evet gittim ama seni görmeyince bir terslik olduğunu ve sana bunu vermemi istedi" içinde garip bir pul vardı. b-"Bu ne?"

    D-"Ejderha kendi derisinden koparıp verdi. Seni tam iyileştirmeyecek ama acının hepsini alacakmış. Yemen gerekiyormuş bir de."

    b-"Ejderha dayak yediğimi nereden anladı ki?"

    D-"Bende bilmiyorum psişik falan herhalde. Zaten bu saatten babam büyücü çıksa şaşırmam" dedi. Biraz güldüm ama her tarafım ağrıyordu. Daha sonra pulu ağzıma attım, çiğnedim ve yuttum. Biraz daha tatsız olur diye düşünüyordum ama tatlıydı. Bir anda vücudumda sanki hiç acı yokmuş gibi hissettim. Acılarımın hepsi bir anda uçup gitti.

    b-"Kesinlikle bunun patentini almalıyım" dedim ve güldüm. Artık acımıyordu. Çok havalıydı bu. Cidden ağrı kesiciler gibi değil. Çiğne, yut ve acı gitti.Ama yaralar falan hala duruyordu. Kanayan yaralar hemen kabuk bağlamıştı.

    D-"Bunu yerse hızlı iyileşeceğini de eklemişti. Gerçekten hala inanamıyorum bu yaşadıklarımıza."

    b-"Hasta ziyaretine geldin sanıyordum."

    D-"Aman artık iyisin zaten" dedi ve omuzuma vurdu.

    b-"Valla acımıyor lan cidden çok iyi." dedim ve güldüm.

    D-"Neden dayak yedin?" diye sordu. Şimdi söylesem mi, söylemesem mi merak ettim. En iyisi söylememek. Ne diyecektim "Senin için kavga ettim hadi gel öpüşek" mi? Hiç sanmıyorum.

    b-"Her zamanki zorbalıkları işte" diye geçiştirdim.

    D-"Bir arkadaşını kendine nasıl küstürürsün zararsız bir biçimde?" diye sordu. Ben de duymadım ve

    b-"Hı, bişey mi dedin?" diye sordum. O da

    D-"Boşver" deyip geçti. içten içe kendini yiyordu sanki. Şu an benim de olduğum gibi. Derya iyi bir kızdı ama benim gönlüm hala Melisa'daydı. Her gördüğümde aklıma geliyordu. Onunla geçirdiğim günler, tam 1 sene 7 ay 22 gün. Gün bile tutuyordum. Onun için ne yaptıysam boşmuş meğerse. Derya ise sadece sırdaşımdı. Ejderha'yı bilen tek kişilerdik. Ve yanına gidip hikayeyi duymak istiyordum. Ama dayak yemekten saolsunlar vakit olmuyordu ki.

    D-"Ben eve geçiyorum o zaman. Yarın okulda görüşürüz."

    b-"Yarın okula geleceğimi nereden çıkarttın? Belki direk mağaraya giderim."

    D-"Hayır bensiz gidemezsin. Hem baban seni okul haricinde bir yere bırakmaz. Evden dışarı çıkamazsın. "

    b-"O zaman sen babamı tanımamışsın. Hayatta beni umursamaz."

    D-"Umursamasa burada mı olurdu? Ha bu arada söylemeyi unuttum sadece ben dokunmuştum o deriye derinin özelliği ben gidince senin derin bir uykuya dalmanı sağlayacakmış."

    b-"O nasıl iş be?"

    D-"Valla bende anlamadım. Sadece dediği gibi deriye ben dokundum bir de sen. Herhalde sihir gibi birşey bu."

    b-"Belkide. Tam nasıl uyuyacağım diye düşünürken bunu bile akıl etmiş. Gerçek bir arkadaş."

    D-"Aynen. Hadi ben gidiyorum sana iyi uykular." dedi ve gitti. Binadan çıktığı an birden felaket uyku bastırdı. b-"Haklıym... " derken uyuya kaldım.

    Edit: Beyler işim çıktı. Akşama yazarım. Ben de sizi bekletmeyi sevmiyorum ama konferans mı ne varmış. Erken gidecekmişiz üniye. Neyse beyler kendinize iyi bakın kalın sağlıcakla.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 65.
    +4 -1
    Eve vardım ve babam da heyecanlanmış bir biçimde beni bekliyordu. Bu heyecanının nedenini biliyordum. Çünkü ben de heyecanlıydım. Ama içimdeki acı dışında. Gerçekten sinir bozmaya başlamıştı. Babamla sohbetimi bozmasa sevinirim yani. Daha ilk sohbetimde "Baba yumurta hasreti çekiyorum ben yatıp uyuyayım" demek istemiyorum. Sadece babamla düzgün bir sohbet etmek istiyorum. Ve zaten zamanı gelince de oturduk ve konuşmaya başladık. Babamın patrondan zam istemeye kalkışmış ve yediği azarı anlatıp gülüyordu. Ben ise mal gibi Melisa olayını anlatmaya kalkıştım. Tam anlatacakken içimdeki özlem resmen acıya dönüştü ve zihnimde bir ses yankılandı. ince ve güzel bir sesti. Sanki bir parçamdı. Ve bu sesi duyunca içimi hoş bir his kapladı. "Ta-ar" Hasgibtir. Yumurtadan çıkıyordu. Acilen yanına gitmem lazımdı. Yeni doğan bir ejderhanın ilk göreceği yer bir mağaradan çok ebeveyni olmalı diye düşündüm. Demek babalık böyle bir duyguydu. Babama döndüm ve

    b-"Baba kusura bakma daha ilk günden böyle yapıyorum ama hemen Derya'nın yanına gidip ödevimi almam lazım. Onda kalmış. Yarın okula onu zütürecektim.

    B-"Ara söyle yarın getirsin."

    b-"Ekgibler vardı. Kusura bakma." dedim ve giderken

    B-"Önemli değil yarın yaparız" dediğini duydum. iyi bari en azından kızmamıştı. Direk mağaraya doğru koştum.
    ···
  16. 66.
    +4
    Benden bu kadar akşam görüşürüz.
    ···
    1. 1.
      0
      Seri panpii
      ···
    2. 2.
      0
      Mk ya panpa yaz bee
      ···
    3. 3.
      0
      Öldün mü amk
      ···
    4. 4.
      0
      Gece oldu amk
      ···
    5. 5.
      0
      Yazcak bir şey bulamadı
      ···
    6. diğerleri 3
  17. 67.
    +4
    Derya yanıma geldi

    D-"iyi misin?" Ben ağlıyordum. Ti-an'nın da gözlerinden yaş çıktığını görebiliyordum.

    D-"Ne oldu?"

    b-"Bu kitap tamamiyle bizim Ejderha'ya yapılan deneylerle alakalı. Bunu nasıl okurum bilmiyorum. Daha ilk deneyi okurken kendimi kötü hissettim. Daha ne kadar okuyabilirim bilmiyorum" dedim. Derya ise

    D-"Okumana gerek yok. Deneme yanılma ile de öğrenebiliriz."

    b-"Hayır öğrenemeyiz. Ya ilerde hastalanırlarsa? O zaman ne yapacağız? Hepsini okumam lazım. Ejderha öldü ama baksana bize hala yardım ediyor. Onun bu fedakarlığını göz ardı edemem." Edemezdim. Onun bu kadar çektiği acı boşa gitmeyecekti. Her bir detayı öğrenecektim. Kitaba dönmeden önce beni endişeli endişeli izleyen Ti-an'a döndüm.

    b-"Gel bakalım buraya sen." dedi ve üzerine atladım. Tam bir güreş alanıydı zaten mağara. Onun da güldüğünü hissediyordum. Ayaklarıyla beni itmeye çalışıyordu ama izin vermiyordum yerden kalkmasına. Daha sonra bir itti beni, Beyaz'ın üzerine uçtum. Beyaz ve ben bayağı mağaranın içinde yuvarlandık. Derya koşarak geldi ve

    D-"Beyaz iyi misin?"

    b-"Üzerimde olan o iyidir muhtemelen."

    D-"Bir bine başın kanıyor." dedi.

    b-"Tamam sorun yok ben iyiyim. Muhtemelen küçük bir sıyırktır." dedim. Ti-an endişeli bir şekilde yanıma doğru koşuyordu. Beyaz gözlerimin içine baktı ve kendini toparladı. Gözlerini kapattı ve orada öylece durdu. Ti-an ise yaramı yalamaya başladı. Acısı geçti ama hala kanamaya devam ediyordu.

    D-"Hadi seni hastaneye kaldırmamız lazım." dedi Tam mağaradan çıkacakken Beyaz gözlerini açtı. Gözleri yemyeşildi. (Normal göz rengi siyahtı.)

    Be-"Ktum" dedi ve bana doğru üfledi. Yaram kapandı. Daha sonra Beyaz yere düştü. Derya ne yapacağını şaşırmış gibiydi. Direk Beyaz'ın yanına koştuk ikimiz de.

    b-"iyi mi o?"

    D-"Evet iyi. Hissediyorum. Sadece yoruldu. Muhtemelen bize Ejderha'nın bahsettiği saf bilgi. Ben biraz onun yanına yatacağım."

    b-"Tamam ben de kitaba devam ediyorum o zaman. Teşekküler Beyaz" dedim ve biraz sevdim. Zaten hemen mırlamaya benzer sesler çıkarmaya başladı.
    ···
  18. 68.
    +4
    Sınava neredeyse ucu ucuna vardık. Az daha geç kalsak sınava giremeyecektik. Salih'i gözlerim aradı ama yoktu bugün. Derya yanımda oturduğu için şanslıydım. Eğer A ve B kağıdı olmazsa kopya çekebilirdim. Tam da düşündüğüm gibi. Kimya sınavı ve A B yok. Herkesinki aynı. Ve yine benim gözümden yaşlar geliyordu. Ama yeter da. Daha gideli 10 dakika oldu. Ne bu özlem. Gözyaşlarımı sile sile olacaktım sınavı mecburen.

    Ö-"Süreniz 30 dakika sınava başlayabilirsiniz" dedikten sonra Derya irkildi. Ama öyle böyle değil yani. Hani bir ara 3310 lar titredi mi sallardı ya ortalığı hah işte ondan. Herhalde adetle falan alakalı bir şeydir diye düşündüm. Derya bana sessizce "Ta-ar" dedi. Hasgibtir. Onunki benimkinden beterdi amk. Sınav yeni başladı. Derya sorulara doğru baktı. Çoğu işlem gerektiren sorulardı. Bayağı bir sorun olacaktı bu. Derya'ya

    b-"Yarım saat sabret bir şey olmaz."

    D-"Ben çıkıyorum." dedi ve sadece 1 soru yapmıştı. Sınavda 5 soru vardı. O sorusu doğru olsa bile 20 alacaktı. Ben onu bile alamayacaktım. Sorular bana, ben sorulara bakıyorum. C2+S=? benzerinde bir soru vardı. Tabi altında ve üstünde sayılar vardı. Ben de CS Go yazdım çıktım sınavdan mk. Yine 0 ı yedim ama babam bilirse bana bu sefer kızar amk. Mağaraya vardığımda Derya bir şeye sarılmış biçimde duruyordu. Ama daha görememiştim. Yanına geldiğimde görmüştüm. Bembeyaz bir ejderhaydı.
    ···
    1. 1.
      0
      Kardeş yaz pls
      ···
    2. 2.
      0
      Kardeş yaz pls
      ···
    3. 3.
      0
      az seri yaz reis 5-6 part
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 69.
    +4
    La-Ateh

    Ne kadar da kolay ölmüşlerdi. Ejderha ateşi birliğinin 4 üyesi direk ölmüştü. Sadece bir kişi kalmıştı ve onun yanına doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda bir ejderha ile karşılaşacağımı biliyordum. Ama Fatih şaşırmıştı. ilk kez bir ejderha görüyordu böylesine büyüğünü bir de.

    La-"Ti-an. insanlarla ilk tanışan ejderha. Herkese kendini pişmanlığından ölmüş gibi gösterdin ama ben başından beri yaşadığını biliyordum. Arka plandan Ejderha ateşi birliğini yönetmek tam senlik bir plandı. "

    Ti-"Ne istiyorsun La-Ateh, ve bu çocuk da kim?"

    La-"Bu çocuk Fatih. Sandığından daha da yeteneklidir. Bize katılmanı istiyorum. Ben bu dünyada yeni bir tanrı olacağım. Ve artık Ejderha'ların saklanmasına gerek kalmayacak. Bana katıl ve tüm dünyaya beraber hükmedelim." Ti-an gülümsüyordu. Bu fikir hoşuna gitmişti...

    Edit: HiKAYEYi TAMAMEN OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜRLER. BiR SONRAKi HiKAYEDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.
    ···
    1. 1.
      0
      züt züt züt züt züt züt züt züt züt züt züt züt yarın hemen bidaki hikayeye başlıyorsun yoksa zenci arkadaşlarımla seni bulup giberiz .
      ···
      1. 1.
        0
        Sakin ol dostum zencilerden korkuyorum ama yapamam. Benim de bir hayatım var adamım lanet olsun!!! :D
        ···
      2. 2.
        0
        Zenciler nerede kaldı :D
        ···
    2. 2.
      0
      Bende gelirim
      ···
  20. 70.
    +3
    EDiT: http://www.strawpoll.me/12870490 OYLAR BURAYA

    AYRI YOLLARDA SON

    b-"Neden peki?"

    Be-"Gelişmem iz lazım. Berab er olmaz." Mantıklıydı. Benim ejderha güce yöneklikdi. Onun ejderhası ise yardıma. Ayrı ayrı yerlerde gelişebilirdik. Sadece birbirimize engel oluyorduk. Evet gerçekten de öyleydi. O adam isterse ejderha'mı ve beni rahatça öldürebilirdi. Salih beni rahatça öldürebilirdi. Bunların hepsi gelişmeye çalışmamam yüzündendi. Hep dövüşlerde içten içe Ti-an'a güvenmiştim. Bu sefer ben de gelişecektim. Ama fanusu kullanarak değil. Fanus benim babamın katillerine aitti. Fanus'u cebime koydum kullanmaktan ziyade. Belki lazım olur diye.

    b-"Sen ne düşünüyorsun Derya?"

    D-"Bir süredir farkındaydım. Sizinle beraber olmayacağının ama sizsiz de olmayacağını biliyorum. Kararsızım."

    b-"Peki Ti-an sen?"

    T-"Sen nereye git ben oraya." Kararımı verdim.

    b-"Tamam ayrılalım."

    Be-"Bu ayrılık sonsuz değil. Geldi imizde gelişm iş olaca ız."

    b-"Ve de konuşmayı öğrenmiş" dedim ve güldüm. Beyaz pek hoşlanmamış olsa gerek ki yanıma geldi ve beni itti. Yere düştüm.

    Be-"Tekrar buluş tu umuzda düşme" dedi ve güldü. Ben de güldüm. ilk kez espri yapıyordu aq. Yanlış bir tepki vermek istemedim.

    D-"Çok öküzsün biliyorsun değil mi? Senin bana söyleyeceğin yok ben sana söyleyeyim. Seni seviyorum." ilk ilan-ı aşkımı da almış oldum. Üstelik benim yapmam gerekirken amk. Tam bir rezilim.

    b-"Ben de seni seviyorum. Bu son gecemiz."

    D-"Öyle birşey olmayacak. En azından evlenmeden." Lan ben onu mu dedim aq. Kıpkırmızı oldum durduk yere.

    T-"Neyden bah sediyor sunuz?"

    b-"Hiç Ta-ar hiç. Derya kafayı yedi. Son gecemiz derken dördümüzün birlikte geçireceği son gecesi demek istedim." Kızarma sırası Derya'ya gelmişti.

    D-"Çok yanlış anladım."

    be-"Anne i yi misin?"

    D-"Evet evet iyiyim." Daha sonra son gecemizi birlikte eğlenerek geçirmeyi çok isterdim ama babamın ölümünün acısı içimi yakıyordu hala. Sabah oldu ve

    Be-"Biz gidiyoruz." dedi.

    T-"Biz de bu radan gidiy oruz." Derya'yı tuttum ve dudağından öptüm. O da hislerime karşılık verdi. Öpüşmüştük. Daha sonra o Beyaz'ın yanında yürüyerek ben ise Ti-an'nın sırtına atlayarak yollarımızı ayırdık.

    6 Ay Sonra

    Ti-an'ın artık 3 metre boyu vardı. Ormanda yaşıyorduk. Kendimi bayaği bir geliştirdiğime inanıyordum. Ama yeterli değildi. Elimi cebime attım ve fanusa baktım. Bana babamı hatırlatan tek şey bu fanustu. Kitabın çoğu yerini okumuştum ve bilgi sahibi olmuştum. Bir ses duydum.

    b-"Ti-an sende duydun mu?"

    T-"Evet. Birileri bize doğru geliyor. 4 kişiler. Biri garip bir şey kullanıyor. " iyi kamufle olduğumuzdan emindim. Garip bir şey? Bunu öğrenmemizin bir yolu vardı. Bekleyip görmek. Daha sonra bize doğru seslendi.

    Rb-"Kimseniz dışarı çıkın. Size zarar vermeyeceğiz." Bize mi? 2 kişi olduğumuzu anlamışlar mıydı?

    b-"Ti-an burada bekle."

    T-"Tamam. Dışarı çıktım ve:

    b-"Burada tek ben varım. Siz kimsiniz?" Karşımda bir tekerlikli sandalyede adam, iki kız, birinde polis rozeti vardı ve bir tane de tek kolu olmayan adam vardı. Tekerlekli sandalyedeki adam konuştu:

    Rb-"Size zarar vermeye gelmedik. Sadece geçiyordum ve şu tek kollu arkadaş sizi hissetti. Diğerine de söyle gelsin, zarar vermeyeceğiz. " içimden güvenmek geldi. Ama neden güveneyim ki? Ama kendime güveniyordum. Bunları indirdirirdik eğer başımıza dert açmaya kalkışırlarsa.

    b-"Ti-an gel." Geldi ve onlar hemen şaşkına dönmüştü. Hatta kızlar çığlık bile attı.

    RM-"Hissettiğim şey buydu." dedi tek kollu adam. Gözleri mavi mavi yanıyordu. Hemen bağırdım.

    b-"Ti-an, gardını al. Bunlar tehlikeli." Hemen saldırıya hazır bir pozisyona geçtik. Bu sefer bizi hipnoz edemeyeceklerdi.

    Rb-"Bizi yanlış anladınız. Arkadaşımın yeteneği hayvanlarla alakalı. Sadece kokunuzu aldı. Ama arkandaki nedir?" Gerçekten bilmiyorlardı.

    b-"Arkamdaki bir ejderha. Fatih diye birini tanıyor musunuz?" Tekerlekli sandalyedeki adamın gözleri bayağı açılmıştı.

    Rb-"Evet o benim kardeşim. Gördün mü onu nerede?"

    b-"Geldi ve büyük ejderhanın cesedini yakıp gittiler. Kardeşine iyi bir dayak borçluyum. Onu ödemek için sabırsızlanıyorum." dedim.

    Rb-"O zaman bize katılmaya ne dersin? Benim adım Bir Bine. Yanımda gözü mavi yanan Mustafa, Şu iki çığlık atan kız da Kübra ve Reyna."

    b-"Ben de Bir Bine ve Ejderham ise Ti-an." Bu sohbetten sonra yolumuza artık Bir Bine ile devam ettik.
    Tümünü Göster
    ···