-
51.
+2Rıfat gözlerini açtı ve beni görünce şaşırdı.
Rıfat-"Sen, uyanık, bu saatte... Başımıza taşlar yağacak." dedi ve yataktan kalkıp odadan çıktı. Her şey tekrarlanıyor mu? O zaman o rüyamda gördüğüm sahneler gerçek miydi? Rüya gerçek miydi? Kafam çok karıştı. Ayağa kalktım ve aşağı indim. Mutfağın kapısının önüne geldim. Kapıyı açtığımda:
Huriye-"Bu hafta okul yokmuş. istersen yat uyu... Halis, sen de mi uyanıksın?" Bunu duyduğumda anladım. Hepsi gerçekti. Her şey gerçekti. Rüya sandığım şeyler rüya değil, zihin hapsindeyim. Annem gerçekten de ölmüş. Boşa sevindim, zayıflık gösterdim.
Huriye-"Ne oldu Halis, donakaldın."
Rıfat-"Her zamanki hali işte. Erken uyandığından uykusunu alamamıştır." Böyle sınanacağımı düşünmedim. Hedefim ne? Babamı öldürmek mi?
Halis-"Su içecektim de. O yüzden." dedim bilerek yorgun bir sesle. Değiştiğimi anlamamalılar. En azından rüyamdakileri kandırabiliyorumdur.
Rıfat-"Sen uyurken dünya dönüyor haberin olsun."
Huriye-"Sen de biraz uyusan ne güzel olur Rıfat. Az uyuyorsun. Bebekken de böyleydin. Her gece ağlardın. Ama Halis senin ağlamana rağmen uyurdu. Baban kaç gece uykusuz işe gitti.." Aynı diyaloglar. Ama ben el çabukluluğuyla bıçağı çekmeceden aldım. Görmediler.
Halis-"iyi geceler." dedim bilerek yorgun bir sesle ve mutfaktan çıktım. Rıfat da arkamdan geldi. -
52.
+2Ben yatağa yattım ve gözlerimi kapattım. Rıfat da öğretmenler arası hiyerarşi tablosu çıkartmaya başladı. Şimdi ne yapacağım? içgüdüm burada da çalışıyor mu? Test etmem lazım. Evet çalışıyor. Zaten çalışmasa saçma olurdu. içgüdü yani, zihnin içinde dışında farketmez. Annem sofrayı hazırlıyor. Rıfat yazı yazıyor ve babam... odada. Üstünü değiştiriyor. Şimdi tam zamanı. Yataktan kalktım.Tümünü Göster
Rıfat-"Nereye gidiyorsun?"
Halis-"Tuvalete gidiyorum." dedim ve odadan çıktım. Yatak odasından içeri girdim. Sessiz adımlarla ilerliyorum. Babam üstünü giyiniyor. Arkası dönük. Beni hala görmedi. Bıçağı saplamak için hamle yaptım... Yapamıyorum... Neden yapamıyorum... Bıçak tam ucunda ama saplayamıyorum... Arkasını döndüğü an bıçağı belime sakladım. Beni gördüğü an yerinden sıçradı:
b-"Ayy! Ödümü kopardın. Ne yapıyorsun arkamda?"
Halis-"Haa, yanlış odaya gelmişim. iyi geceler." dedim ve odadan çıktım.
b-"NE GECESi! SABAH OLDU SABAH!" diye arkamdan bağırdı. Öldüremedim. Neden? Korktum. Neden? Annemler ne diyecek diye mi? Hayır. Onu öldürmeye henüz hazır değil miyim? Odamın kapısını açtım ve:
"Temiz kalp kirleniyor. Diyarlar bir bir düşüyor. Kimse onu durduramaz, ölüm bile ona yaklaşamıyor."
Halis-"Yine mi?" Babam karşımda.
b-"Yetmez. Daha fazla diyar benim olmalı. O yıldız benim hakkım." dedi ve yeniden uyandım.
Onu öldürmem lazım. Kendimi hazırlamam lazım. Kimleri öldürdüm ben. Ama onlarla bir bağım yoktu. Babam olduğu için mi öldüremiyorum? Odaklan... odaklan... Tek yapmam gereken onu öldürmek.
Rıfat-"Sen, uyanık, bu saatte... Başımıza taşlar yağacak." dedi ve yataktan tam kalkarken:
Halis-"Rıfat, bekle. Sana bir şey sormam lazım."
Rıfat-"Su içtikten sonra sorsan?"
Halis-"Çok önemli." Rıfat ofladı ve:
Rıfat-"Tamam, sor." dedi ve yatağına oturdu.
Halis-"Eğer sevdiğini öldürmek dünyayı kurtarsaydı onu öldürür müydün? Mesela beni."
Rıfat-"Gözünün yaşına bakmazdım. Bir kişinin refahı için tüm dünyayı riske atmak mantıksız olurdu. Hem de o kadar insana hakaret olurdu. Hem de böyle bir yükün altına zorlasalar da girmem" Bunu ondan duymak beni üzmüştü, ama haklıydı. Şu an onu öldürmemem tüm diyarlara hakaret olur.
Halis-"Haklısın. Rüyamda gördüm de. Babamı öldürsem mi yaşamasına izin mi versem diye düşünüyordum."
Rıfat-"Aman gerçekten öldürme de." Maalesef öldüreceğim. -
53.
+2Mutfaktan bıçağı alıp aynı şeyleri yaşadıktan sonra babamın odasına gittim. Yine aynı pozisyonda. Bu sefer ona saplayabilirim. Herkesi düşün, tüm sevdiklerini düşün, ölenleri düşün, eğer babamı öldürmezsem ölecekleri düşün. Bıçağı kalbine sapladım. Eğitimlerimin sonucu saplamaktan korkmuyorum, ama babamdan korkuyordum. Babam yere düştü. Kalbine tek bir darbe. Yaşamasının imkanı yok.Tümünü Göster
b-"Halis... Neden... Ben baban değil miydim?" Nasıl hala yaşıyor?
Rıfat-"Evet, hala yaşıyor. Bir daha sapla." Rıfat kapının önünde beni izliyor.
Halis-"Rıfat, ne diyorsun?"
Rıfat-"Ölmedi, öldür onu." Babama döndüm ve gözleri yaşlı, salya sümük bir şekilde bana yalvarıyor. Babamı bu kadar güçsüz görmek beni korkuttu.
Rıfat-"Bir daha saplasan artık." dedi ve ona doğru eğildim.
b-"Halis, dur!" dese de bıçağı bir daha sapladım. Son nefesini verdi. Geri çekildim. Derin derin nefes aldım. Bitti mi sonunda?
Rıfat-"Aferin. ilk Bir Bine'ni öldürdün. Şimdi geriye kaldı 99 Bir Bine." dedi ve karşımda yine babam belirdi. Üstünü giyiniyordu. 99 Bir Bine mi? Onu 99 kere mi öldüreceğim?
Halis-"Sen neden... "
Rıfat-"Çok fazla vaktin yok. Üstünü çıkardı çıkaracak." dedi ve hızlıca arkama döndüm. Yine kalbine sapladım. Yine aynı sahne. Yine yalvarıyor.
Rıfat-"Her öldürdüğünde kalbin daha da soğuyacak, böylece öldürme korkun kaybolacak." Bir Bineleri öldürdükçe gelmeye devam ettiler...
SAATLER SONRA
100. Bir Bine'yi de öldürdüm. Artık babamı öldürmekten korkmuyorum.
Halis-"Artık çıkabilir miyim?"
Rıfat-"Babanı öldürebiliyorsun, ama sana rakip olacak herkesi öldürebilir misin? Mesela beni." Rıfat'ı mı?
Halis-"Bana rakip değilsin. Seni öldürmeme gerek... " derken yanımda belirdi ve elinde bıçak vardı. Karnıma sapladı. Canım... Yanıyor... Ama ölmedim.
Rıfat-"Eğer babanı öldürmene engel olursa ne olacak? O Ponarmin Shoum'un karşısına çıkacak kadar güçlüydü. Babanı öldürmemen için seni de durduracaktır. Şimdi, öldür beni." Kendi karnımdan bıçağı çıkardım ve ona sapladım.
Rıfat-"Nasıl... Bu kadar hızlı fikrini değiştirdin?"
Halis-"Sen söylemiştin. Bir kişinin refahı için tüm dünyayı riske atmak mantıksız olurdu. O da beni anlayacaktır." Gülümsedi.
Rıfat-"Artık anlıyorsun. Rakibin kanbağı ile alakası yok. içgüdü ile limit aş da bir araç, Rıfat ve Bir Bine de rakibin. Sanırım artık uyanabilirsin... " dedi ve bu sefer gerçekten uyandım. Kim'in kucağında yatıyordum.
Kim-"Eee? Kendini nasıl hissediyorsun?"
Halis-"Dengesiz. Zihnimde babamı ve kardeşimi öldürdüm. Ama hala doğru şeyi yaptığımdan emin değilim. Bunun amacı neydi?"
Kim-"Bunun amacı zihnindeki karmaşaya son vermek. Artık daha rahat düşünüyorsun. Şimdi istersen bir limit aş ve içgüdüyü beraber kullanmayı dene." Ayağa kalktım ve gözlerimi kapattım. içgüdüm açık.
Halis-"Limit aş." dedim ve dünya yavaşladı. Hem de bayağı yavaşladı. Gözüm kapalı anlıyorum. Artık eskisi gibi değilim. Gerçekten hızlıyım.
Kim-"Şu an seninle limit aş hızımda konuşuyorum. Gerçekten büyük iş başardın Halis. Artık geri dönebiliriz." dedi ve ikimiz de limit aşımızı bozduk. Beni zihin hapsine alan kişi:
-"Kardeşin Rıfat, savaşın kaderini değiştirecek güce sahip. Dengeyi desteklemesem de sana bir fikir vereceğim. Onu kendi takımına almalısın. Şu an babasından soğumuş. Ortada. Ejderha diyarında. Ankanın gücüne sahip. Onu eğer kendi takımına alırsan karşınızda ne Ponarmin Shoum ne de Bir Bine duramaz." Kardeşimin yanımda olmasını elbette çok istiyorum.
Halis-"Kim, ejderha diyarına gidiyoruz."
Kim-"Ya kabul etmezse?"
Halis-"O zaman onu öldürürüm." Öldürme konusunda ciddi düşünüyorum artık. Bir kişiyi öldürmeyeceğim diye tüm dünyayı riske atmayacağım.
Kim-"Alduin'i de alıp öyle gidelim. Orada başımıza ne geleceği belli olmaz." Kim portal açtı ve Imdan'a geçtik. Haklıydı, orada ne olacağı belli olmazdı.
Imdan'a gittiğimizde Laz Yun'un imdandan ayrıldığını ve ejderha diyarına gittiğini söyledi. Lanet olası. Başından beridir Rıfat'ın yerini biliyordu. Bilerek benden sakladı.
Halis-"Kim, Alduin. Herkesi toplayın. Ejderha diyarına gidiyoruz. Yun benim iznim olmadan Imdan'dan ayrıldı. Onu hain ilan ediyorum." Planı başından beri buydu. Beni sadece dengenin kuklası yapmak istiyordu. Onun için son bağım olan Rıfat'ı öldürecek. Artık her şey kafamda daha net. Aileme benden başka kimse dokunamaz. Ne denge, ne de bilinen tüm tanrılar. -
54.
+2EJDERHA DiYARITümünü Göster
RIFAT
Buraya her geldiğimde bütün vücudumun tamamen yanması ve tekrar birleştiğinde bir süre vücudumdaki sinirlerin yandığı için hiçbir şey hissetmemem çok sinir bozucu oluyor.
Anka-"Yine geldik çöplüğe."
Rıfat-"Çöplük dediğin yerde istediğimiz gibi güç kullanabiliriz. Burada Miras ne der derdi yok."
Anka-"O Rüzgar'ı çağırmayacaksın buraya değil mi?"
Rıfat-"Daha iyi bir planım var. Biz yanına uçacağız."
Anka-"Nerede olduğunu nereden bileceğiz? Hem uçmak çok enerji istiyor. Vücudun kaldıracak mı?"
Rıfat-"Artık sınırlarımı aşmam gerekiyor değil mi? Rüzgar'ı bulana kadar uçacağız. Luka ile erkenden karşılaşırsak muhtemelen bize sevinçten kafa atar ve biz de yere düşüp ölürüz. En azından ben ölürüm."
Anka-"Bu tehlikeye girecek miyiz yani? Atariyi bırakmama değmezdi."
Rıfat-"Merak etme. Savaş bittiğinde dünyada atarinin sadece eskimiş bir oyuncak olduğunu anlayacaksın. Orada daha güzel oyunlar var."
Anka-"Hadi o zaman ne bekliyoruz?" dedi ve frekansımız uyuşturduk. Kanadım çıktı ve uçmaya başladım.
Uzun bir süre uçtum. Beni gören ejderhalar sen kimsin diye sorunca Fla-en "Senin olmayan beynin kaldırmaz" gibi cevaplar verdiği için artık çoğu ejderha soru sormayı bıraktı.
Rıfat-"Ejderhalara biraz daha saygılı olamaz mısın? Agresifine denk geleceğiz bize tek atacak."
Anka-"Bunların en agresifi en fazla Luka'dır. Görmedin mi, burada Ponarmin ile savaşırken o kadar ejderha anca izledi. Hiçbiri saldırmadı. Tek Rüzgar seni korumak adına saldırının önüne geçti. Bu aptallar değil kanatlarını kaldırmak, nefes bile alırken 'ayy havaya zarar veriyorum, kendimi öldürmeliyim' diye düşünüyorlardır." Bu aşağılayıcı tutumu beni hatırlatıyor. Ben de diğer insanlara karşı genelde böyleyim. Özellikle de babama.
-"Rıfat, sen misin?" Bu ses... Hasgibtir.
Rıfat-"Hızlanıyoruz, Luka geliyor."
Luka-"Biliyordum, sensin." dedi ve üzerimize uçmaya başladı. Hasgibtir hasgibtir... Yaklaşıyor.
Rıfat-"Daha hızlı uçamaz mıyız?"
Anka-"Henüz o kadar frekanslarımız uyuşmuyor."
Rıfat-"Biraz zorlamalıyız."
Anka-"Çıldırdın mı? Havaya uçarız."
Rıfat-"Böyle devam ederse de Luka bize çakar. Her türlü ölürüz. En azından ölümümü kendim seçmek istiyorum."
Anka-"Şakası bile kötü. GELME APTAL EJDERHA!" Bizi duymuyor gibi. Köpek gibi bu yav. Kıpkırmızı bir ejderha yanımızdan geçti ve Luka'ya kafa attı. ikisi de yere düştüler. Bayağı sertçe.
Rıfat-"Agresif ejderha yok mu demiştin? Aşağı inelim. En azından artık ortam durgunlaştı." dedim ve aşağı indik. Kırmızı ejderha Charizard olmalı. Aşağı indiğimde bayağı yorulduğumu fark ettim. Luka'dan kaçma olayı çok enerjimi yedi.
Luka-"Ahh, başım. Neden yaptın bunu?"
Charizard-"Aptal mısın? O insan. Ona o kadar hızlı uçarak çarpsan onu öldürürdün."
Luka-"Ama uçabiliyor. Bir Bine bile uçamıyor. Ölmüyordur diye düşünüyordum."
Charizard-"içindeki anka onun uçmasını sağlıyor."
Anka-"iSMiMi AKLINDA TUTAMAYACAK KADAR AKILSIZ MISIN? BANA EFENDi FLA-EN DiYECEKSiN!"
Charizard-"Kusura bakma Efendi Fla-en. Luka, bu kadar sorumsuz olmayı bırakmalısın." Hemen de kabullendi ismini. Fla-en'i boğazlayasın geliyor.
Charizard-"Burada ne işiniz var." istemsizce ben de gizli aşağılama taktiği kullanarak:
Rıfat-"Ne yani buraya gelmekle kötü mü ettik? istersen geri gidebiliriz."
Charizard-"Öyle demek istememiştim."
Rıfat-"Şaka yapıyordum, kusura bakma. Yeteneklerimi geliştirmek için geldim. Rian'da yapamıyordum."
Charizard-"Elbette ki. Sana nasıl yardımcı olabiliriz?"
Luka-"Bir Bine de geldi mi?" Luka her zamanki sinir bozuculuğunda.
Rıfat-"Gelmedi ve onun ne yaptığı umurumda da değil."
Luka-"Aranız bozuk demek. Üzüldüm."
Rıfat-"Üzülmene gerek yok. O aptal akıllanana kadar ben de kendi yolumdan gideceğim. Öncelikle Rüzgar nerede biliyor musunuz?"
Luka-"Onu şimdi çağırdım gelir." Evet, gördüm. Geliyor.
Anka-"Savaş ne zaman çıkar? Ve ne zaman biter?"
Rıfat-"Bu kadar savaş sevdalısı olma. Ne kadar geç çıkarsa o kadar iyi hazırlanırız."
Anka-"Savaş sevdalısı değilim. Sadece oyunları erken oynamak istiyorum." Rüzgar sonunda geldi ve yavaşça yere kondu.
Rüzgar-"Düşündüğümden erken geldin." Niye herkese gelişimi garip karşılıyor?
Rıfat-"Bu kötü bir şey mi?"
Rüzgar-"Elbette ki değil. Hoşgeldin. Senin gelmeni zaten bekliyordum."
Rıfat-"Bekliyor muydun? Geleceğimi falan mı hissettin?"
Rüzgar-"Şimdi konuşmayalım. Seni bir yere zütürmem lazım."
Rıfat-"Ama önce Fla-en ile... "
Rüzgar-"Fazla vaktimiz yok. Hemen gitmeliyiz."
Rıfat-"Rüzgar, ne oluyor?"
Rüzgar-"Bana güven. Sana asla ihanet etmem."
Rıfat-"Tamam, yolu göster." dedim ve kanatlarımı çıkardım.
Anka-"Umarım bizi saçma sapan bir yere zütürmeyeceksindir. Vaktimizi boşa harcıyorsan boş kafanı yakarım senin."
Rüzgar-"Yaşama amacımı yerine getirdikten sonra istediğin zaman beni öldürebilirsin. Şimdi acele edelim." dedi ve ikimiz de uçmaya başladık. Rüzgar bayağı hızlı uçuyor. Arkada kaldığımı görünce geri döndü altıma geçti.
Rüzgar-" Bana tutun. Acelemiz var." dedi ve ben de kanatları kapattım. Rüzgara tutundum ve ilk geldiğimde hissettiğim o rüzgarın tenimi değip geçmesini hissettim. Bu hissi seviyorum. Önümde bir portal açıldı. içinden bir karga çıktı. Karga gibi bir şey. Gagası yok. Tüyleri simsiyah.
Yun-"Sonunda seninle tanışabildik Rıfat." -
55.
+2Rıfat-"Sen de kimsin? Ve burada ne arıyorsun?"Tümünü Göster
Rüzgar-"Ondan kötü bir niyet seziyorum."
Yun-"Eğer bana saldırmaya kalkışırsan anında seni öldürürüm ejderhacık. Sadece biraz konuşacağım, ondan sonra da Rıfat'ı öldüreceğim." Korkuyor muyum? Hiçbir şey hissetmiyorum. Beni öldüreceğini söylemesine rağmen. Rüzgar'ın üzerine oturdu.
Rıfat-"Bu kadar egon olduğuna göre güçlüsün. Kime çalışıyorsun? Ponarmin'e mi?"
Yun-"Denge'yi hiç duydun mu?"
Rıfat-"Kim Styla'nın çalıştığı kişiyi diyorsun."
Yun-"Senin hakkında pek araştırma yapamadım. Sadece içinde bir ankanın yaşadığını biliyorum, ve çok özgüvenli olduğunu. Bir de bu ejderhanın sizi çekirdeğe zütürdüğünü."
Rıfat-"Neden çekirdeğe gidiyoruz?" Yun'u görmezden gelerek sormuştum.
Rüzgar-"Bilmiyorum, cevabı orada alacağız. 'Rıfat, şu an sadece sen beni duyabiliyorsun. Ani bir dönüş yapacağım... ' AHHHH!" Bıçağı derisine sapladı.
Yun-"Aklından bile geçirme. Gizli gizli ne plan kuruyorsunuz bilmiyorum ama onu gerçekleştirmeye çalıştığınız an ikinizi de parça parça yapabilecek hızdayım. Şimdi bana anlat, Halis hakkında ne anlatabilirsen." Yanına doğru yürüdüm. Bıçağı tuttum ve Rüzgar'ın üzerinden çektim.
Rıfat-"Fla-en, başkasını iyileştirebiliyor muyuz?"
Yun-"Burada ben... "
Rıfat-"KAPAT ÇENENi!" En son ne zaman böyle öfkelendiğimi hatırlamıyorum. Rüzgar'a bıçağı sapladığı an birden kan beynime sıçradı. Ama onu yenemeyeceğimi biliyorum. Yine de üzerinde baskı kurabiliyorum. Belki de o izin veriyordur.
Anka-"iyileştirebilirim." dedi ve göğsümden çıkıp yaraya ateş üflemeye başladı. Gerçekten de iyileşti. Ama bu beni düşündüğümden daha çok yordu. Ayakta duracak gücüm kalmayıp yere düştüm. iyileştirmek gerçekten çok yoruyormuş.
Rüzgar-"Küçük bir yaraydı. Gerek yoktu." Yun ayağa kalktı ve yanıma kadar yürüdü.
Yun-"Şimdi, sohbetimize devam edelim. Bıçağımı da alayım." dedi ve bıçağı elimden aldı. Zaten ona karşı koyacak gücüm yok.
Rıfat-"Sana anlatacak hiçbir şeyim yok."
Yun-"O zaman yaşamanın bir anlamı da yok... "
Rıfat-"Duyuyor musun?"
Yun-"Neyi?"
Rıfat-"Üçüncü Tik Tak sesini." Yun aniden geri çekildi ve bir el silah sesi geldi. Önümde bir portal vardı. içinden çıkan kişi ise Rıfat(B)'ydi. Yun beklemiyordu ama mermiden kaçabildi.
Rıfat(B)-"Torunumdan uzak dur." Başka bir şey söylese havalı bir giriş olabilirdi. -
56.
+2Yun-"Ovv. Gelmeni beklemiyordum. Sen buradaysan sahibin de gelmiştir."Ponarmin de portalden çıktı.Tümünü Göster
Kara-"Sahibi mi? ironik. O olmazsa hiçbir diyara gidemiyorum. Daha çok elim ayağım gibi."
Yun-"Ponarmin Shoum. Neden buradasın? Rıfat'ı almak için mi geldin?"
Kara-"Rıfat'ı almak mı? Hahahahah! Onu almama gerek yok, o zaten bizden." Yun şaşkındı.
Yun-"Ne demek istiyorsun? Saçmalama. Onun annesini öldürdün, onu bilinmeyen bir diyara sürükledin."
Kara-"Evet, yaptım. Ama benim safımdasın, değil mi Rıfat?" Artık saklamama gerek yok. Kendimi toparladım ve ayağa kalktım.
Rıfat-"Annemi öldürdüğün gerçeği değişmeyecek olsa da dengeyi durdurmanın tek yolu senin boşluğa ulaşman."
Yun-"Dengeyi... durdurmak mı? Başından beridir planın bu muydu... SENi APTAL! PONARMiN EĞER BOŞLUĞA DÖNERSE TÜM DÜZEN BOZULUR!"
Rıfat-"Düzen mi? Denge mi? Saçmalık. Seni ölümden döndüren kişi için sadece bir araçsın. Nasıl onlara katıldığımı da merak ediyorsundur şimdi."
RIFAT BABASIYLA KAVGA ETTiKTEN SONRA ODASINDA (YERiNi HATIRLAMANIZ iÇiN KISA BiR SAHNEYi COPY PASTE YAPIYORUM)
Anka-"Ne oldu? Bir şey mi buldun?"
Rıfat-"Rıfat(B)'ın mektubundaki son söz. Gözü duygu köreltir zeka ise aydınlatır. Bu savaşta savaşanları düşünelim. Kara zırhlının hedefi ne? Boşluğa ulaşmak. Hem de karşısına çıkanları ezecek bir öfkeyle bunu istiyor. Babamın amacı ne? Ejderha diyarını korumak gibi gözükse de intikam almayı daha çok istiyor. Miras Kim için üzülüyor, Kim Miras'tan nefret ediyor. Halis... Halis ise babamı öldürmek istiyor çünkü diyarları yok edeceğini düşünüyor. Burada ortak nokta hepsi duygusal düşünüyor. Ama Rıfat(B) hiç duygusuyla hareket etmedi. Hatta silahı babamın kumarhanesinde çalışan kıza doğrultmuşken bile babamın gözünün içine baka baka onu tehdit etmiş. Hiçbir zayıflık göstermemiş... Artık anlıyorum."
Anka-"Ne anladın?"
Rıfat-"Henüz kafama tam oturtmadım. Şimdilik enerji antremanımıza devam edelim." dedim ve kanatlar yine çıktı. Fla-en'e anlatamam. Kişiliğinin çocuk gibi olduğunu düşünürsek kesinlikle ağzından kaçıracaktır. Bu sefer ince eleyip sık dokuyarak gideceğim. Ve tüm duygularımı bir kenara bırakacağım. Kardeşim için olan duygularım da dahil.
Altıma birden portal açıldı ve içeri düştüm. Kanadımı çıkardım ama pek uçamıyorum tabii. Dengemi kaybettim ve düşmeye devam ettim. En sonunda bir zemine çakıldım. Ahh. Fena canım yandı.
Anka-"Rıfat, iyi misin?"
Rıfat-"Evet iyiyim de ne oldu?"
Rıfat(B)-"Hoşgeldin Rıfat." Ben... Rıfat(B) beni çağırdıysa şimdi anlıyorum.
Rıfat-"Sen... Anlıyorum. Her şeyi anladığım için buraya getirdin beni."
Rıfat(B)-"Tam olarak her şeyi anlamadın. Sadece duyguların ile düşünememen gerektiğini anladın ki o bile yeter."
Kara-"Bana önemli bir şey göstereceğim dediğinde Bir Bine'nin oğlunu getireceğini beklememiştim. Tutsak olarak işe... "
Rıfat(B)-"Tutsak olarak getirmedim. Bize katılması için getirdim."
Kara-"Boşa uğraşma, bize katılmayacaktır." Erken karar verdi.
Rıfat-"Bildiğin her şeyi anlat."
Rıfat(B)-"Bu sizi de kapsıyor. Fazla vaktimiz yok, Rıfat'ı geri zütürmem lazım." Dikkatini çekmiş olmalı.
Kara-"Anlat, dinliyorum."
Rıfat(B)-"Şu an Denge adında bir tanrı var duymuşsunuzdur."
Rıfat-"Halis ile bir ilgisi olduğunu biliyorum sadece."
Kara-"Sadece bir parazit. " Bunu söylerken iğrenir bir seste söylemişti.
Rıfat(B)-"Denge şu an boşlukta yaşıyor."
Kara-"NE! NEREDEN BiLiYORSUN BUNU? DOĞRU OLDUĞUNA EMiN MiSiN?"
Rıfat(B)-"Evet eminim. Ben lanetteyken yanıma geldi ve ona sadakat sunmam karşılığında Geçmiş olmamı istedi. Boşluğun gücü ile ölsem de beni diriltebileceğini söyledi. Benim ileri görüşlülüğüm onun işine yararmış. Ben ise reddettim ve o da boşluğa geri döndü." Ponarmin sinirle ayağa kalktı:
Kara-"NEDEN BANA BU KADAR GEÇ SÖYLEDiN?"
Rıfat(B)-"Çünkü Pqr ve Tyr'in yanında bunu söyleseydim daha fazla yıkıma neden olabilirdiniz. Kaç diyarı katlettik. Bunun için kendimi zaten suçlu hissediyorum. Size bunca zaman bağlı olmamın nedenini merak ediyordunuz. Çünkü dengeyi tek alt edecek olan kişi sizsiniz." bütün hamlelerini görebiliyorum.
Rıfat-"Babam delirdiğinde diyarları fethedecekti. Onu bilerek engelledin. Geleceği değiştirmek için."
Rıfat(B)-"Evet. Sen de onun daha fazla delirmesini sağladın, gelişeceğini düşündün. Ben de öyle düşünmüştüm ve onu serbest bırakmıştım. Ama o kadar acıyı zihni kaldırmadı ve kalbi kendini güçlü hissetmek istedi. Onun gücünü kesmenin tek yolu da sevdiklerini tehdit etmekti. Çocukluk arkadaşım Süleyman'ı bile öldürdüm. Bu işin geri dönüşü yok." Süleyman dedemi de mi öldürdü? Umarım yanlış bir şey yapmıyorumdur.
Rıfat-"Peki bundan sonra ne yapacağız?" Bundan sonra ne yapmam gerektiğini anlattı. Plan mantıklı ama riskli. Planın hepsini anlatmayı bitirdi ve ekledi:
Rıfat(B)-"Tüm ankaların bir annesi var. Ona gideceksin... Zamanımız doldu. Ponarmin'i geri boşluğa kavuşturmalıyız ki denge daha fazla diyarı zapt etmesin. Eğer tehlikeye girersen üçüncü tik tak ta yanında olacağız." dedi ve beni geri gönderdi.
GÜNÜMÜZ
Yun-"BU SAÇMALIK! TÜM GEÇMiŞiNi GERiDE BIRAKAMAZSIN!" Demek o da duygularını geride bırakmamış.
Rıfat-"Zaten geride bırakmadım. Onlarla yaşamayı öğrendim. Bunu size bırakıyorum." Rüzgar ani bir dönüş yaptı ve ben de zıplayıp kanatlarımı çıkardım. Diğerleri aşağı düşmeye başladı. Dönüşü gerçekten hızlı yapmıştı. Kanadımı kapattım ve kalbim ağzımda nefes alıp vermeye başladım.
Rüzgar-"Kendini çok zorladın. Beni iyileştimene gerek yoktu."
Rıfat-"Merak etme. Buna kadar yorulduğuma değecek. Hem Ponarmin ve Rıfat(B) onu oyalayacakdır."
Anka-"Neden yenemeyeceklermiş gibi konuşuyorsun?"
Rıfat-"Çünkü onu ilk kez görüyorum. Gücünü bilmiyorum. Şimdi gidelim. Acelemiz var." dedim ve yolculuğa devam ettik. -
57.
+2EJDERHA DiYARITümünü Göster
HALiS
Ben, Laz, Alduin, Kim Styla ve diğer 18 kişiyle bu diyara geldik. Bu savaşın büyük olacağını hepsi biliyor. Ölebileceklerini de. Yine de yanımda savaşacaklar. Bana neden bu kadar güvendiklerini biliyorum. Korku, acı onlara öğretti. Baştaki kişiye itaat etmeyi acı çeke çeke öğrendik. Ben her ne kadar Alduin sayesinde bu duygulardan sıyrılmış olsam da diğerleri hala korkuyorlar. Benim verdiğim emir tanrının emriyle aynı değerde görülüyor. Arkamı döndüm ve:
Halis-"Hepiniz, çevreyi araştırın. Bir Bine'yi veya Ponarmin Shoum'u görürseniz bana gelin." dedim ve hepsi bir ağızdan
-"EMREDERSiNiZ" deyip dağıldılar. Tam Laz da gitmeye hazırlanıyordu ki:
Halis-"Laz, sen bekle. Sana özel bir görev vereceğim. Rıfat'ı bul. Bulduğunda ona zarar gelmeden bana getir."
Laz-"Ya gelmek istemezse?"
Halis-"Bayılt ve getir. O gelecekte stratejik olarak işe yarayacak biri."
Laz-"Emredersiniz." dedi ve o da yola çıktı.
Kim-"Ben de gidiyorum. Sen geliyor musun?"
Halis-"Ben burada haber bekleyeceğim. Sen nereye gidiyorsun?"
Kim-"Uzun süredir buraya gelmemiştim. Özlemiştim, biraz hasret gidereceğim." dedi ve hızlı bir şekilde koşmaya başladı. Artık hızlı koşuşunu görebiliyorum. Eskiden olsa kayboldu derdim. Alduin'e dönmeden:
Halis-"Burada büyük bir savaş çıkacak, belki seni bile bu savaşta kullanacağım. Yine de katılmak istiyor musun?"
Alduin-"Hissediyorsun, içimdeki huzursuzluğu. Kalbinin karardığı her an yanındaydım."
Halis-"Kalbim mi karardı? Yani kötü biri mi oldum?"
Alduin-"Kalbinin kararması daha çok körlük olarak yorumluyorum. Kalbin artık ışığı görmüyor. Bir tek babanı öldürmek istiyorsun. Bunu diyarları kurtarmak için mi, yoksa kendine güçsüz olmadığını kanıtlamak için mi yapıyorsun? Kalbin buna karar vermeli."
Halis-"Ben güç peşinde değilim Alduin... "
Alduin-"Öylesin. Aklın bunu idrak etmiyor ama kalbin güç istiyor. Emrinde imdanların olması sana güçlü olmanın verdiği hissi kalbin çoktan kabullendi. Onun için daha büyük bir güç istiyor. Daha büyük güce de ulaşmanın tek yolu karşında hiçbir rakibinin kalmaması. Senin en büyük rakibin de bana göre Rıfat." Rıfat demesini beklemiyordum. Bir Bine der diye düşündüm. Kalbim güç istiyor demek.
Halis-"O zaman kalbimi nasıl susturabilirim? Ben bir tek babamı öldürmek istiyorum. Ponarmin Shoum'u alt etmek istiyorum. Herkesi koruyacak güce ulaşmak istiyorum. Bir daha sevdiklerimin ölmesini istemiyorum."
Alduin-"Kalbini susturma. Onu besle ve ona tüm gücü ver. Saf düşüncen karanlığı zamanla yenecektir. Senin saf tarafına inandığım için yanındayım." Sessiz kaldım. Daha fazla konuşmama gerek yok, yine Alduin beni sakinleştirebildim. Buraya geldiğimden beridir içimde biriken azıcık heyecan da yokolmuştu. Artık hazırım.
15 DAKiKA SONRA
Gönderdiklerimden biri geldi:
-"Bahsettiğiniz kişileri buldum. Ponarmin Shoum, Rıfat(B) ve Yun havadan düştüler." Havadan mı düştüler? Hem Yun ikisine karşı mı savaşacak? Rıfat için gelmedi mi yoksa? Hayır, onun için geldi. Yalnızca Rıfat'ın orada olduğunu düşünüyordu ama onlarla karşılaştı. Ponarmin'in de gelmesi bir tesadüf müydü? Çok düşük ihtimal. Aklıma bir ihtimal daha geliyor ama neredeyse imkansız. Rıfat ile Ponarmin işbirliği yapıyor olabilir mi? imkanı yok. Annemizi öldürdü, bizi felakete sürüklediler. Rıfat zekidir, böyle bir aptallık yapıp onlarla birlik olmaz.
Halis-"Beni oraya zütür." dedi ve önden o arkasından da ben koşmaya başladım. Alduin de arkamızdan uçuyordu. -
58.
+2Ben gelene kadar Yun ve Rıfat(B) dövüşmeye başlamışlar. Ponarmin kenardan onları izliyor. Rıfat sadece tabanca kullanıyor ve mesafesini koruyor. Yun limit aş henüz kullanmamış. Rıfat(B)'ı hafife mi alıyor? Ponarmin yanıma geldi. Geldiğini fark ettim ama içgüdüm saldırı uyarısı vermediği için karşılık vermedim.Tümünü Göster
Kara-"Sen de buradasın demek. Son gördüğümden bu yana daha güçlü duruyorsun."
Halis-"Yanıma geldiğine göre ölmekten korkmuyorsun."
Kara-"Ölüm benim için uzaktı ve hep öyle kalacak. Sana karşı bir kinim veya öfkem yok. ittifak teklif ediyor... "
Halis-"Limit aş!" dedim ve sert bir tekme attım, henüz havadayken hızımı ve gücümü kullanarak binlerce darbe indirdim. En son kaskını çıkardım ve limit aşı bozdum. O da yere düştü. O kadar vurmama rağmen zırhında hiç delik yok. Sinir bozucu. Sadece ezikler var. Kaskını elime aldım ve:
Halis-"Tam da düşündüğüm gibi. Kaskından buram buram enerji fışkıyor. Boşluktan ne olur ne olmaz diye getirdiğin enerji olmalı. Şu an kaç yılın eksildi? 2? 3?" Ayağa kalktı. Öfkeliydi, hem de çok öfkeli. içgüdüm bana deli gibi alarm veriyor. Ayağa hışımla kalktı. Yüzü Bir Bine'nin yüzünde benziyordu. Kim anlatmıştı. Onun yüzü nefret ettiği kişinin yüzüne bürünüyor.
Kara-"ARTIK OYUN YOK. ARTIK AF YOK!" dedi ve saldırmaya başladı.
Halis-"Limit aş." tekrar limitimi aştım. Normalde onu küçük görecektim ama Kim Styla bana rakibimi hafife almamayı öğretti. Hem Ponarmin zamanında beni aşağılamıştı. Ama ben onu aşağılamayacağım. Saldırıları eskisi gibi hızlı hissettirmiyor. Hatta bayağı yavaş. Onu yenebilirim. Onu öldürebilirim. Saldırısından sağa çekildim ve elimle kafasını tuttum. Kafasını yere çarptım. Paramparça oldu. içgüdüm alarm verdi ve hemen geri çekildim. Beni ayağımdan yakalamayı planlıyordu. Siyah siyah enerji parçaları birleşti ve tekrar kafasını oluşturdu.
Kara-"LANET OLASI iNSAAAAN!" Hızı mı arttı? Artık hareketleri rastgele değil. Sola baskılı atak yapıyor. Solak mı yoksa? Hayır. Başka bir planı mı var? Bilmiyorum. Ama hareketleri keskin ve birine bile yakalanırsam sonum ölüm olur. Gözlerimi kapatmalıyım, ama hiç limit aş ve içgüdüyü beraber gerçek bir savaşta kullanmamıştım. Burada denemeli miyim? Anladım. Atakları beni kenara sıkıştırıyor. Farketmeden ormana doğru zütürüyormuş beni. Dikkatli düşün. Bu durumdan kurtulmamın 2 yolu var. ilki gözümü kapatıp içgüdü ile beraber farklı bir çıkış yolu aramak, ikincisi ise savunma pozisyonundan çıkıp saldırıya geçmek. Limit aş durumundayken bile savunmadayım. Beni hafife mi alıyor? Yoksa gerçekten tüm gücünü mü kullanıyor? Eğer hafife alıyorsa vay halime. Risk almadan zafere ulaşamam. Gözlerimi kapatacağım. Gözlerimi kapatıp odaklanacakken Alduin Ponarmin ve benim arama girdi.
Alduin-"Rıfat şimdi odaklan!" dedi ve uçtu. Bana zaman kazandırmak için araya girdi. Ponarmin karşılık vermeden de uçtu. Çok hızlı bir şekilde yaptı bunu. içgüdüyü en iyi kullananlardan biri o ne de olsa. Gözlerimi kapattım ve odaklandım. Evet, görebiliyorum. Onu nasıl yeneceğimi görebiliyorum. Zırhının ezik noktalarını görmezden gelip tamir etmedi. Ama parçalayacak noktayı görebiliyorum. Eğer zırhını parçalarsam onun için ölüm anldıbına gelecek. Tam saldırmaya hazırlanırken yer sallandı. Dengemi kaybettim. Bu da neydi? Deprem mi oluyor? Yıldıza bir şey mi oldu? Ponarmin sinirliydi ama birden sakinleşti, hatta ondan heyecan hissediyorum.
Kara-"Rıfat(B). Gidelim."
Rıfat(B)-"Biraz zor durumdayım, limit aş kullanmaya başladı ve tabancalarım yetersiz kalıyor. Portal açacak kadar vaktim yok."
Kara-"Zafer bu kadar yakınken... " Aniden kenara çekildi. Kocaman bir balta yanından geçti ve birkaç ağacı yıktı. Daha sonra yere saplandı. Bu... Babam...
b-"Ejderha diyarı ne zamandan beri bu kadar kalabalık oldu? Her yer karga kaynıyor. icaplarına bakmasam kim bilir neler yaparlardı." Omzunda 17 imdan da var. Biri de benim yanımdaydı onu da bayıltmış. Hepsini kenara koydu. -
59.
+2RIFAT (YER SALLANMADAN ÖNCE)Tümünü Göster
Sonunda çekirdeğe en alt katmana geldik.
Rüzgar-"Bundan sonrasında ben aşağı inemem. Ancak siz inebilirsiniz." dedi ve bizi yere bıraktı. Sadece ince toprağı kazıp aşağı atlamak kaldı. Ama emin değilim.
Rıfat-"Fla-en. Bizim ölmeyeceğimizden emin misin?"
Anka-"O ateş bizi kucaklayacak, merak etme." Umarım öyledir.
Kim-"Oraya inmene izin vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun." Biriniz de bir karışmayın. Elinde 2 tane kocaman topuz var.
Rıfat-"Seni hatırlıyorum. Kim Styla. Miras senden çok söz etti."
Kim-"Şeytanlıklarımdan bahsetmiştir."
Rıfat-"Daha çok pişmanlıklarından bahsetti. Onun seni sevdiğini ve hayatı boyunca pişman yaşadığını sen de biliyorsun."
Kim-"Maalesf öyle bir şey bilmiyorum" Küçücük bir hareketimde beni parçalara ayıracağı o kadar belli ki.
Rıfat-"O zaman neden kendisine sormuyorsun?"
Kim-"O buraya gelemez. Girişi bilmiyor."
Miras-"Girişi biliyorum. Sen söyledin." Miras arkamda belirdi. Ödüm patladı.
Miras-"Rıfat, teşekkür ederim. Kardeşimi kurtarma fırsatı verdiğin için." Miras yanına yürümeye başladı.
Kim-"YAKLAŞMA! LiMiT AŞ!" dedi ve gözle görülmeyecek hızla hareketler yapmaya başladı. Ama Miras durmadan birleşiyordu. En sonunda sarılabildi. Sanki Kim ona izin vermiş gibi hissettim. Miras ağlıyordu.
Miras-"Çok canın yandı değil mi? Çok acı çektin değil mi? Biliyorum, senin yaşadığın acıları anlayamam. En çok da sana ihanet ettiğim için canın yandı değil mi? Rian'dan Ejderha diyarına nasıl gittiğini biliyorum. Çok imrendiğin kişiye odaklanmak seni ejderha diyarına zütürüyor. Bunca zaman bana imrendiğinden burayı bulabildin. Ben ise sana ihanet ettim, imrenecek kadar saygı duyduğun ablanın sana ihanet etmesi canını acıttı değil mi? Kim, ben ise seni kıskandım. Herkes seni seviyordu, tüm diyarlarda ismine saygı duyuluyordu. Kıskandım, hem de çok kıskandım. Hatta bugün bile seni kıskandım. Bugünkü kıskançlığımı imrenmeye çevirerek buraya gelebildim. Bunca zaman senin bana olan imrenmen o kadar fazlaydı ki seni ejderha diyarına kadar getirdi. Kim, senden beni affetmeni istemeyeceğim, sadece sana bu mektubu vermek için geldim. Zamanı geldi." dedi ve Kim'den ayrıldı. Kim de ağlıyordu, böyle bir hareket beklemediği belli. Mektubu okudu. Bu Rya'nın başardığı anldıbına geliyor. Tam zamanında Rya.
Dedemin bana anlattığı planında Kim'in bilerek asimile olmadığını, onun fikirlerinin zorla asimile edilmesi için Hiran Ay Solo'suna gittiğini de söylemişti. Ve bu mektubu asimile olmadan önce Rıfat(B)'ın da bildiği bir yere gömmüştü. Rya'dan da o mektubu çıkarıp Miras'a zütürmesini söylemiştim. Miras ve Rıfat(B) başından beri dengeye karşı beraber çalışıyorlardı. Asimile olduğu ilk an ise orkların arasını bozup ejdehaları Rian'a getirmiş. Mektubu okurken gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Mektubu okuduktan sonra:
Kim-"Acele etmeliyiz. Rıfat(B) ve Ponarmin şu an dövüşüyorlar. Onları durdurmalıyız. " dedi ve Miras'ın elinden tuttu.
Miras-"Ne yapıyor... "
Kim-"Limit aş." dedi ve ikisi de kayboldular. Fla-en hiçbir şey anlamamıştı.
Anka-"Daha yeni ne oldu?"
Rüzgar-"Sevgi bağları... "
Anka-"SANA SORMADIM!" Fla-en'in ona bağırdığını görünce güldüm. Rüzgar Halis gibi. Ne kadar agresif olursa olsun cevap vermiyor. Hep saygılı duruyor.
Rıfat-"Kardeş kavgası. Biz işimize bakalım." dedim ve yeri kazıp aşağı atladım. -
60.
+2Direk ateş topunun içine düştük. ilk baş gerçekten öleceğimi düşündüm, ciddiyim. Ateşe yaklaşmaya korkan bir türüz, içine atlamak mantıksız. Ama ateşin içine girince... serinledim bile diyebilirim.Tümünü Göster
-"Sonunda geldiniz."
Rıfat-"Fla-en sen mi konuştun?"
Anka-"Annem konuştu."
Rıfat-"Annen mi? Bunca zaman annen ejderha diyarının çekirdeğinde miydi? Burası yıldız değil miydi?"
-"Denge tarafından kandırıldık, ikimizde."
Rıfat-"ikinizde?"
-"Ejderhaların atası ve ben. Denge ikimize de oyun oynadı. Ejderha çocukları olsun istiyordu, ama boşlukta hiçbir yumurta büyüyemiyordu, bünyeleri oradaki enerjiyi kaldırmıyordu."
Rıfat-"Peki sen nasıl bu işe dahil oldun?"
-"Ben uzayda dolaşabilen ve diyarlar arasında yolculuk edebilen bir varlığım. Evlatlarımı kimsenin bilmediği bir diyara bıraktım ve onların orada güvende olacağını düşündüm. Yanıldım. Denge Şoran denen birini o diyara yönlendirdi ve tüm evlatlarımı katlettirdi. Kim Styla şans eseri o diyarı buldu. Son evladım olan Fla-en'i kurtardı, Şoran'ı ve grubundaki herkesi öldürdü. Daha sonra onu kendi diyarına zütürdü. Onu orada sakladı. Denge daha sonra benim yanıma geldi ve bana tüm evlatlarımın katledildiğini söyledi. Bana birkaç yavrumun su ile ıslatılmış küllerini getirdi. Ateşim söndü." Üzüntüsünü hissedebiliyorum. Cesur kalmaya çalıştığını da.
Rıfat-"Ateşin evlatlarının öldüğünü duyunca mı söndü?"
-"Denge ruhsal durumum kötüleştiğinde ateşim azalacağını biliyor olmalıydı. Beni o duruma tam orada sokmasının nedeni ejderhanın oraya geleceğini biliyordu. Ben ise hareket edemez duruma geldim ve ölüm git gide benim yanıma ulaşıyordu. En sonunda ejderha ile karşılaştım. Ben ölmemek için çocuklarına bakacağıma söz verdim, o da bana ateşini verdi. Burada durarak zamanla da olsa iyileşeceğimi düşündüm, ama artık iyileşemem. Fla-en, son çocuğum yaşıyor. Bunu bilerek öleceğim."
Anka-"Ölmek mi? Anne tekrar doğmayacak mısın? Küllerini saklarız."
-"Boşluğun enerjisi vücudumu tekrar doğamaz hale getirdi. Bu benim son yaşamım. En azından senin yaşadığını bileceğim. Rıfat, bu gücü Ponarmin'e zütürmeni istiyorum. Kendisi buraya gelmek için çok uğraştı, Rıfat(B), Bir Bine ile Ponarmin'i ittifak yapmak istiyordu ama Ponarmin aceleci davrandı ve Bir Bine'nin ailesine saldırdı, ve tabii ki sana da. Onu affetmediğini biliyorum ama duygularını da bu işe karıştırmıyorsun. Evrenin iyiliği için. Teşekkür ederim."
Anka-"Rıfat bu enerjiyi alırsa ona ne olacak?"
-"Senin sayende yaşayacak, ama enerjisini boşalttıktan sonra yaşayıp yaşamayacağı tamamen sana bağlı. Ama bu enerjiden daha fazla enerji alırsa hiçbir yolla yaşayamaz. Yine de bu enerjiyi kabul ediyor musun Rıfat?" Bunu düşünmeme gerek yok. Ölmekten korkmuyorum, kardeşimi gerçekten eli kanlı bir katil görmekten daha çok korkuyorum.
Rıfat-"Diyarları kurtarırsam kardeşim de kurtulacak mı? Eski hayatına dönecek mi?"
-"Keşke bunun cevabını verebilseydim. Bu tamamen babanın ve yaşarsan senin çabana bağlı."
Rıfat-"Bu gücü kabul ediyorum." Birden içime inanılmaz bir enerji akmaya başladı. Saçlarım, kaşlarım, bütün tüylerim bembeyaz oldu. Gözbebeğim bile. Bütün enerjiyi aldığımda kendimi çok güçlü hissettim. Bu güç ile diyarları tek bir hareketimle yok edebilir, tek bir hareketimle de yeni diyarlar yaratabilirim. Bu güç... Aklımı kaybedemem.
-"Bu diyarı sadece 1 saat tutabilirim. Bir saat içinde bütün diyardaki ejderhaları Rıfat(B)'ın ayarladığı boş diyara zütürün. Bir saat sonra ben öleceğim ve gezegen yıkılacak."
Rıfat-"Fla-en, annene veda etmek ister misin?"
Anka-"Gerek yok. Bu kendi seçimiydi. Sadece eğer bunu başaramazsak o zaman boşa ölmüş olacak. Bunu başarmalıyız Rıfat, gerekirse bir daha oyun oynayamayım, ama bunu başaralım, lütfen başaralım." Üzüntüsünü sakladığını hissedebiliyordum.
Rıfat-"Merak etme. Başaracağız." dedim ve kanadı çıkardım. Düşündüğümden daha büyük bir hızla yukarı uçmaya başladım. Rüzgar da beni görünce arkamdan takip etmeye başladı, ama bana göre yavaş kalıyordu. -
61.
+2HALiSTümünü Göster
Babam geldi, o geldi... Sabret Halis sabret. Ona şimdi saldırırsam üçlü dövüşe gireriz. Benim avantajlı olabilmem için babamın benim yanımda savaşması lazım. Zaten Ponarmin'i görünce:
b-"Geçen seferden dersini alır bir daha gelmezsin sanıyordum. Halis'e bu çektirdiğini sana ödeteceğim. Halis, senin daha fazla savaşmana gerek yok. Bana bırak, seni geri eve zütüreceğim." Çok geç baba... Çok geç. Bu güce ulaşmak için çok şeyi feda ettim. Daha fazlasını feda edemem.
Halis-"Beraber savaşalım. Bu şekilde onu yenebiliriz. Zırhını parçalarsak enerjisini saklayacağı bir yer kalmayacak. Bu şekilde onu öldürebiliriz."
Yun-"Bu sefer sen de yardım edemeyeceksin Rıfat(B). ikisi onu öldürecek ve sonunda kazanan Denge olacak." Bu savaş bittiğinde onu da öldüreceğim.
Rıfat(B)-"Yakın silahım olsa savaş çoktan bitmişti... "
Kim-"Yakala." dedi ve topuzunu Rıfat(B)'a fırlattı. Kim geldi, yanında da Miras var.
Rıfat(B)-"Sen de yakala." dedi ve silahının birini Kim'e fırlattı. Yun bunu fırsat bilerek arayı kapattı ama Kim limit aş ile silahı yakaladı ve bir el ateş etti. Yun geri çekildi. Kolundan yaralanmıştı.
Yun-"KiM! BU NE DEMEK OLUYOR?"
Kim-"Ne demek olduğunu sana söyleyeyim. Denge'ye ihanet ediyorum. Ve diyarların dengesiz daha iyi olacağına inanıyorum."
Yun-"SENi DENGE GERi DiRiLTTi!"
Kim-"Ve ben de ona ihanet ediyorum... Hmm. Tam benlik."
Yun-"Lanet olası." Bir el kurşun sesi daha geldi. Son anda sıyrıldı.
Rıfat(B)-"Artık bir de topuzum var. Bayağı ağır ama işime yarar. Kim, bu savaşa karışma."
Kim-"Saçmalıyorsun, o çerezle ne yapayım ben? Karşımda koskoca Bir Bine var. Onu ben tutarım. Ponarmin, seni hiç sevmiyorum, ama Denge'den daha çok nefret ediyorum. Onun için boşluğa geri dön ve diyarlara düzensizliği geri getir. Diyarl arası nüfus sınırı çok can sıkıcı olmaya başladı." ihanet... 2. kez. Liderlik yeteneğimin olmadığını biliyordum ama bu kadar erken ihanet edilmesi... Artık sinirlerime hakim olamıyorum.
Halis-"Baba, Kim'i öldür. Bundan sonra tekrar dirilmeyecektir. Onu Denge diriltiyordu ve ona ihanet etti. Kim'i ben yenemem, ama sen yenebilirsin. Ben Ponarmin'i hallederim." Babam bana en olduğunu anlamıştı. Birini öldürdüğümü biliyordu, içgüdüm ile hissediyorum. Ama yine de bana normal davranıyordu. Yumruğunu sıktı.
b-"Tamam, sana en kısa zamanda yardım edeceğim." dedi ve Kim'in üzerine koşmaya başladı. Babama karşı kalbim yumuşadı. Ama onu yine de öldüreceğim.
Kim-"Bir an geçmişe döndük gibi, savaşalım. Umarım bu savaş sana gerçekleri gösterir. Limit aş." dedi ve babam da gözünü kapattı. Savaşmaya başladılar. Babam yine ruhlardan yardım alıyor olmalı. içgüdünün en üst seviyesi. Onu yenmek için daha fazlasını yapmam gerekecek. Hem ölümsüz. Kim onu nasıl durdurmayı düşünüyor ki? Alduin birden kafasını havaya kaldırdı:
Alduin-"Büyük bir enerji buraya yaklaşıyor, hissediyorum. Ponarmin ile bağlantılı bir enerji."
Halis-"Yoksa... Yıldızın gücü mü?"
Alduin-"Evet. Erkek kardeşin onu Ponarmin'e getiriyor olmalı. Onu durduracağım." dedi ve benden onay beklemeye başladı.
Halis-"Git, onu öldürmek gerekse bile durdur. Onun da aklına girmiş olmalılar. Senden başka kimsem kalmadı. Şimdi yap, ve bana canlı dön." dedi ve Alduin hızlı bir şekilde uçmaya başladı. Ben de Ponarmin'e döndüm ve zırhını çoktan tamir etmiş. Bu savaş düşündüğümden uzun sürecek. -
62.
+2RÜZGARTümünü Göster
Hızlı uçuyor, ama vücudu iyi durumda değil. Enerjiyi Ponarmin'e verdikten sonra çok küçük bir yaşama şansı olacak. Biri geliyor. Çok hızlı bir şekilde uçuyor. Hissettiğim kişi... Alduin.
Rüzgar-"RIFAT, ARKAMA GEÇ! HEMEN!" dedim ve Rıfat durdu.
Rıfat-"Ne oldu?"
Rüzgar-"ACELE ET." dedim ve o da dediğimi anlamadı ama arkama geçti. Düşündüğüm gibi Alduin de geldi. Karşımdaydı.
Alduin-"Rıfat. O enerjiyi Ponarmin'e vermene izin vermemem. Kardeşin seni yanında istiyor. Eğer enerjiyi Ponarmin'e verirsen Ponarmin kardeşini öldürür. Bu riski göze alacak mısın?"
Rüzgar-"Çekil Alduin. Seninle dövüşmek istemiyorum. Gerekirse tüm bilincimi geride bırakır seni yaşama amacını yerine getirmeden öldürürüm."
Alduin-"Sen hiç savaş gördün mü? Sen hiç kan gördün mü? Sen hiç ölüm gördün mü? Sen hiç ihanet gördün mü? Ben hepsini gördüm. Evladım öldü, kimse umursamadı. Tek dertleri sırada kimin yumurtlayacağıydı. Beni tüm ejderhalar terk etti. Eğer beni burada öldürebileceğini söylüyorsan ben de sana yapamayacağını söylüyorum. Sen... " Birden üzerine çullandım. Evet, onu öldüremem, ama onu tutabilirim. En azından uçmasına engel olabilirim.
Rüzgar-"RIFAT GiT! SANA ZAMAN KAZANDIRACAĞIM!" dedim ve Rıfat da:
Rıfat-"Sakın öleyim deme. Merak etme, ben de ölmeyeceğim." dedi ve hızlıca uçmaya devam etti.
Alduin-"Yanlış karar verdin." dedi ve boynumu ısırdı. Ejderhalar hayatlarında fazla acı çekmeyen canlılardır. Ama ben farklıyım. Ben Rian'da yaşadım, Rian'lar tarafından çok zulmedildim. Hatta bir kere kraliyete yakalandım ve onlardan kaçtım. Orada yaşadığım acılar karşısında bu hiçbir şey. Ben de ona atılmaya devam ettim ve sert bir şekilde yere yapıştırdım.
Rüzgar-"Seni öldürmek istemiyorum. Sen... Hala düzelebilirsin. Ben de senin gibiydim, ben de acılar çektim, Rian'da eziyet gördüm. Ama ben her zaman umut ettim, bir gün kurtulacağım dedim ve başardım. Sen de başarabilirsin. Sadece kendine inan... " Ben onu ikna etmeye çabalarken o beni sertçe ısırdı. Rıfat'ın deyimiyle aptallık ettim. Ona bu fırsatı vermemeliydim.
Alduin-"Zaten ben kendime inanıyorum. inandığım için sana bunu yapacağım." dedi. Beni öldürmek istiyor, gözündeki ateşi görebiliyorum.
Rüzgar-"Beni öldürsen bile... Umarım kendini affedebilirsin." dedim ve sert bir ısırıktan sonra boynumun çatırtadığını duydum. Ölüyorum.
Alduin-"Bunu diyarların iyiliği için yapıyorum. Umarım, beni affedebilirsin." dedi ve Rıfat'ın arkasından uçmaya başladı. Ama zamanında yetişemeyecek. Onu sonuna kadar tutmak isterdim ama başaramadım. Rıfat, lütfen başar. Son nefesimi verdim. -
63.
+2RIFAT
Savaş alanına vardım, herkes savaşıyor. Kardeşim Ponarmin ile, Babam Kim Styla ile, Rıfat(B) de Yun ile dövüşüyor. Miras ise izliyor... Her zamanki Miras. Miras'ın yanına geldim ve:
Miras-"Rıfat... Vücudun... "
Rıfat-"Şimdi sırası değil. Enerjiyi Ponarmin'e vermem lazım. Ama oraya yaklaşmam için buradaki manyakları geçmem lazım. Bir çözümün var mı?"
Miras-"Rıfat... Her zaman gözü kara birisin. Kendini Noz'dan ayrı tutuyorsun ama ondan bir farkın yok. Sen de tüm tehlikeyi üzerine aldın ve ölme ihtimalini bile bile bu enerjiyi kabul ettin. Diğerlerini de kendine benzettin. Rya kuralları çiğnediği için artık tapınağımda kalmıyor, şu an kaçak olarak aranıyor. Tennis ise vergileri yükseltmek için kraliçe ile konuştu ve vergiler yükseltildi, halk artık Tennis'in yanına gelmiyor. Ben binlerce yıl yaşadım ama hala sizi anlayamayacağım."
Rıfat-"Anlamak için binlerce yıl yaşamak değil, duygunu geride bırakman gerekiyor. Şimdi, buradan nasıl geçebilirim? Güç kullanırsam... " Ponarmin beni gördü. Yanıma doğru gelmeye çalışıyor ama Halis izin vermiyor.
Halis-"RIFAT! DUR! SAKIN ONA O GÜCÜ VERME!"
Rıfat-"ASIL SEN DUR ARTIK! PONARMiN'iN BU GÜCÜ ALMASI LAZIM. DENGE BÜTÜN BUNLARI PLANLAMIŞ. PONARMiN'i DiYARDAN KOVAN VE EJDERHALARIN ATASINA EJDERHA DiYARINI KURMASI iÇiN KANDIRAN DENGE'YDi. HALiS, BANA iNANMALISIN."
Halis-"SENDE Mi BANA iHANET EDECEKSiN?" ihanet mi? Asla etmem.
Kim-"Bir Bine, artık anlaman lazım. Eğer Ponarmin geri dönmezse Denge her şeye hükmedecek. Belki gelecekte Grymin Shoum'u bile devirecek. Rıfat'a yardım etmem lazım. Sırf dengeyi durdurmak için bu kadar sene bekledik. Kendimi asimile ettim. Sırf bugün için. Baban sırf bunun için seni karşısına aldı. Oğlunun vücuduna bak. Sırf bunun için ölecek. Bir Bine, bu vereceğin karar bütün diyarların kaderini değiştirecek. Lütfen... " -
64.
+2BiR BiNETümünü Göster
Kim'den samimiyetsizlik sezmiyorum. Çok ciddi. Kim saldırmayı bıraktı, silahlarını bile bıraktı.
Kim-"istersen beni öldür, istersen yaşamama izin ver, ama Rıfat'ın Ponarmin'e ulaşmasına yardım et. Gözünü aç ve Rıfat'a bak. Ölmek üzere. Sırf bunun için, sırf Ponarmin'e enerjiyi verebilmek için." Gözümü açıp baktım. Ondan büyük bir miktar enerji seziyordum ama vücudunu o halde görünce... bütün tüyleri bembeyaz olmuş. Bana doğru baktı ve ağzını "lütfen" şeklinde oynattı. Bana Rian'da söylediği şey aklıma geldi:
'
Rıfat-"Babam olman önemli değil. Mantıksız bir karar veriyorsan gözümde mantıksız bir insansındır. Benim de annem öldü. Kardeşimin yaralarını gördüm. Ben de en az senin kadar onları öldürmek istiyorum. Ama bana söz ver. Rıfat(B)'ı hemen öldürmeyeceksin. ilk önce planını bilmemiz lazım."
'
Kim-"Halis'in yaraları bile Denge yüzünden. Şu an ona körü körüne bağlı. Çünkü korkutuldu, acı çektirildi... Hepsi denge ile olan bağı kopamasın diye yapıldı. Ondan korkuyor. Dengeden korktuğu için ona yardım ediyor." Rıfat beni yüzlerce kez uyarmasına rağmen yine aynı hataya düşüyordum. Halis'i düzeltebiliriz, Rıfat ve ben bunu başarabiliriz. O da buna inanıyor, hissediyorum. Rıfat'ın önünü açmam için Halis'i durdurmam lazım.
b-"Kim, sen Yun'u durdur, ben de Halis'i durduracağım." dedim ve Halis'in üzerine koştum. Ona zarar vermeden durdurmam lazım. Halis'in yanına yaklaştım ve:
b-"PONARMiN ÇEKiL! OĞLUMA DAHA FAZLA ZARAR VERMENE iZiN VERMEYECEĞiM! O LANET ENERJiNi AL VE BiR DAHA BU DiYARA GELME!" Halis'te sıradışı bir enerji algılıyorum. Neler oluyor?
Halis-"Sen de bana ihanet ettin... Tam kalbim yumuşamıştı ama.. sen de... herkes... HEPiNiZ BANA iHANET ETTiNiZ!" Bu da ne böyle? Etrafında enerji toplanıyor. Denge ona enerji mi sağlıyor? Hayır, Enerjiyi Yun'dan çekiyor.
Yun-"Denge neler oluyor? Artık bana ihtiyacın kalmadığını mı söylüyorsun? Yapma! DUR! HALiS... " dedi ve bedeni toz oldu. Kim Styla'dan da enerji çekiyor:
Kim-"Galiba buraya kadarmış. Abla, Rian sana emanet." dedi ve gülümsedi. Daha sonra vücudu toz oldu ve tüm enerji Halis'te birleşti. Tüm yaraları kapandı, eski yaraları bile. Orantısız bir şekilde enerji fışkırıyordu. Saçları bembeyaz oldu. Rıfat kadar enerjisi yok ama bu da yeter.
Halis-"Hepinize cezanızı vereceğim... Böylece bana ihanet edebilecek kimse kalmayacak."
Belinden bıçağını çıkardı ve Poranmin'in üzerine saldırdı. Son anda Halis'i durdurdum, ama bıçağı ile baltamı ikiye böldü. Bana tekme attım ve onu bayağı uzağa uçtum. Ruhların gücünü kullanamıyorum, çünkü o oğlum. Ona karşı gelecek hiçbir ruh yok. Ponarmin kötüydü, Kim Styla kötüydü. Ama Halis kötü biri değil. Sadece yanlış yolda. O kadar hızlı hareket ediyor ki sanki birden fazla Halis ile savaşıyor gibiyim. Savaşıyor gibi değilim, tek taraflı o bana saldırıyor. Bıçağı sayamadığım kadar yerden vücudumu kesti, yenilenme hızımdan daha hızlı kesiyordu. En Sonunda ağzımda bir şey soktu ve felaket bir acı hissetmeye başladım. Çok... Acıyor.
Halis-"Buna ölüm otu derler. Normal insanları öldürür, ölümsüzlere büyük bir acı yaşatır. Bu seni tutacaktır. Sana geri döneceğim merak etme. ilk önce Ponarmin'in ölmesi gerekiyor." Normalde beni döverken Rıfat enerjiyi verir diye düşünüyordum ama bunları yalnızca saliseler içinde bana yaptı.
Daha sonra tekrar Ponarmin'e yöneldi ve bu sefer de karşısına Rıfat(B) geçti. Elindeki kocaman topuzuna rağmen küçücük bıçağı tutmakta zorlanıyordu. Çok güçlüydü. En sonunda Rıfat yanına kadar geldi. Ama Halis Rıfat'ın Ponarmin'e ulaşmasına izin vermeyecekti.
Rıfat-"Bu seninle benim aramda Halis, artık bu işi bitirelim." Halis'in düşündüğü şey şuydu: Onu yenebilecek miyim? -
65.
+2RIFATTümünü Göster
Onu yenebilecek miyim? Halis delirdi. Nedenini anlayabiliyorum. O kadar acı çekti, kime güvendiyse arkasından vurdu gibi hissediyor. Oysaki ona bunu hissettiren şey Denge. Karşısına dikilmiş olmam onu yenebileceğim anldıbına gelmiyor. Bu durumdan nasıl çıkabilirim? Babam ve Rıfat(B) artık yardım edemezler. Tek ben onu yenebilirim...
Anka-"Onu yenemeyiz. Limit aş denen şeyin hızına nasıl yetişeceğiz?"
Rıfat-"Bizde de enerji var. Ona karşı üstünlük kurmak istiyorsan enerjiyi avantajımıza kullanmalıyız." Aslında onunla savaşmak bile istemiyorum. Hem artık bu enerji güçlü hissettirmekten çok canımı yakmaya başladı.
Anka-"Onu öldürecek miyiz? istemediğini biliyorum ama canın tehlikeye girerse onu öldürmekten çekinme. Sen söylemiştin, duygularını kenara bırakman lazım." Halis yanımda belirdi:
Halis-"Bu savaşa karışmamalıydın. Sadece tekrar seninle olmak istedim, çünkü kalbimde bana ihanet etmeyecek tek kişi sen vardın. Hatta bir gün shishiler... yani dev kurtlar beni kovalarken seni düşünerek kalbimi sakinleştirebilmiştim ve hayatta kalmıştım. Rıfat, lütfen. Sana güvenmek istiyorum. Bu son şansın." Her ne kadar bunu bana söylese de:
Rıfat-"Beni tanıyorsun, ben kolay kolay düşünmeden karar vermem. Halis, ben de hep seni düşündüm, senin kadar zor günler yaşamadım ama ben de zorluklar çektim. Verdiğim ve aldığım her kararda aklımda sen vardın. Bu kararda da aklımdasın. Denge seni kullanıyor. Onu durdurmak... " derken bıçağı kalbime sapladı. Görmedim bile.
Halis-"Yeterince dinledim. Sen de bana ihanet ediyorsun demek ki. Elveda." Diz çöktüm, kanatlarımı çıkardım ve havaya uçtum:
Rıfat-"Neyse ki hızlı iyileşme var." Fla-en sinirli bir şekilde:
Anka-"Eğer o bıçak kalbine gelmeden engellemeseydim hızlı iyileşme bir işe yaramazdı! Biraz daha dikkatli ol."
Rıfat-"Dikkatli olacak zamanı çoktan geçtik. Ya o ölecek ya da ben. Bu yükseklikten bana yetişemez. Şu alansal patlamaları kullanalım."
Anka-"Ama frekans... "
Rıfat-"Boşluk enerjisini kullanacağız. Aramızdaki frekans farkını o kapatacak." Gizlice Halis'in altına enerji gönderdim ama aniden kaçındı. Yer patladı. Kaçındı mı?
Rıfat-"Hadi ama! Sen de mi içgüdü kullanabiliyorsun?"
Halis-"Sen de uçabiliyorsun, ama seni düşüreceğim merak etme." Fla-en'in gözlerini de kullanıyorum. Ama ona rağmen gözlerimle zar zor takip ediyorum. Enerji patlamalarını hesaplayıp yolluyorum yine de kaçınıyor. Karşımda hız canavarı var.
Rıfat-"Biraz daha hızlanırsa ışık hızına yetişecek. Bu kadar hızlı birini nasıl yeneceğiz?" O arada onu boş bırakmamak için enerji patlamalarını gönderiyorum ama işe yaramıyor.
Rıfat-"Taktik değiştiriyoruz, rastgele ve seri ateştopu atacağız. En azından kaçacağı yeri tahmin edemez." dedim ve seri ateştopu atmaya başladım. Düşündüğüm gibi. Tek tük hasar yemeye başladı. Ama bir sorun var. Dengemi kaybedip aşağı düşmeye başladım.
Rıfat-"Ne oluyor?"
Anka-"Omzuna baksana." Oha. Bıçak omzuma saplanmış, dengemi kaybetmem bu yüzden. Aşağı düşüyorum, hızlı iyileşsem bile zamanında tekrar uçamam.
Rıfat-"Tehlikeli bir şey yapacağız." Düştüğüm yere enerji gönderdim, orası patladı ve ikimiz de bir kenara savrulduk. Onu hazırlıksız yakalamam iyi oldu. Bıçağı çıkardım ve kenara fırlattım. Uçmaya geri hazırlanırken yanımda belirdi ve beni yakamdan tutup havaya kaldırdı:
Halis-"Zavallısın. Daha tarafını bile seçemiyorsun. Bir zamanlar saygı duyduğum Rıfat çoktan ölmüş."
Rıfat-"Benim için de aynısı geçerli. Ben de kardeşimin gözü dönmüş bir katil olmasından hoşnut değilim."
Halis-"Ben evrenleri kurtarmak için bir katil oldum."
Rıfat-"Ne tesadüf. Ben de evrenleri kurtarmak için Ponarmin ile ittifak oldum. Şu duygularını kenarda bırakabilseydin sen de görürdün." Bir şey hissettim. Halis'in içindeki enerji bana doğru çekilmek istiyor. Şimdi Halis'i nasıl yeneceğimi anladım. Ondaki boşluk enerjisi bendekine kıyasla küçük. Onun için onun içindeki enerji bana çekilmek istiyor. Beni fırlattı. Ve bir ağaca çarpıp durdum ve ben havadayken çoktan bıçağını almış. Bu sefer... Kalbime sapladı... Tam yere düşerken Halis'i kolundan tuttum.
Anka-"Bunu yaparsan kesin öleceksin!" Yapmak zorundayım. Her türlü öleceğim.
Halis-"Sen ne yapıyorsun?" Gücü düşmeye başladı.
Rıfat-"Tüm enerjini çekiyorum. Bunca zaman ağır yükler taşıdın, yanında olamadım. Bırak bu sefer yanında olayım. Ben senin kadar hızlı değilim, güçlü de değilim. Sadece zekamla seni alt edebilirdim, ve öyle de yapıyorum." dedim ve enerjisini çekmeye devam ediyorum. Kolumu kesti ama anka ve boşluk enerjisi sayesinde bayağı hızlı iyileşiyor.
Halis-"BIRAK BENi HAiN! ANNEMiZi ÖLDÜREN ADAMI SAVUNAN BiR HAiNSiN SEN!"
Rıfat-"Hala anlamıyorsun değil mi? Ölüyorum, ve hala senin için savaşıyorum." ayağa kalktım ve ona sarıldım.
Rıfat-"Halis, çok yoruldum. Uykum geldi artık. Yaşasan bile daha fazla kişiye zarar vereceğini biliyorsun. Gel, beraber uyuyalım."
Halis-"BIRAK BENi!"
Rıfat-"Rıfat(B), ejderhaları Kim Styla ile konuştuğunuz diyara zütür. Bu diyarın fazla bir ömrü kalmadı. Ponarmin, sen de yaklaş, enerjiyi al ve bir daha asla buraya gelme."
Ponarmin-"Zaten bu iğrenç yere bir daha asla gelmem." dedi ve yanıma kadar geldi. Halis saldırır diye düşünüyordum ama o da yorgun gibi duruyor. Enerjisini çekmemden dolayı fazla hareket edemiyor. Ponarmin tüm enerjimi çekti. Artık benim de ayakta duracak halim kalmadı. Yere düştüm. Halis'in de enerjisi kalmadı, o da yere düştü.
Ponarmin elini havaya kaldırdı. Şimşekler çakmaya başladı ve garip bir portal açıldı. Tüm gökyüzünü kaplayan bir portal. Sapsarı bir yer. Ponarmin oraya zıpladı ve daha sonra içeriden başka biri düştü. Ponarmin'in sesi geldi:
Ponarmin-"BiR DAHA ASLA BURAYA GiREMEYECEKSiN! ŞiMDi ORADA KAL VE ÖL." dedi ve portal kapandı.
Denge-"BU SAÇMALIK! HALiS'iN RIFAT'I ÖLDÜRMESi LAZIMDI!.." derken babam kafasına ikiye bölünmüş baltanın sivri tarafını geçirdi. Denge'nin de enerjisi kalmadığı için orada vücudu toz oldu. Denge yenildi. Babam da zar zor ayakta duruyordu. Bitkinin etkisi geçiyor galiba.
Halis-"Doğru şeyi mi yaptık? Babam diyarları fethedecek."
Rıfat-"Etmeyecek. Rıfat(B) o geleceğe çoktan engel oldu. O kadar aptal biri diyarları fetih edemez. Merak etme." dedim ve artık sarılacak kuvveti bile bulamayıp yere yattım. Halis de son gücüyle yanıma geldi:
Halis-"Benden önce uyumana izin veremem. Ben senden daha yorgunum." Yer sallanmaya başladı.
Miras-"Diyar parçalanmaya başlıyor, acele edin."
Anka-"Miras, Rıfat ölüyor."
Alduin-"Halis de öyle." Alduin de geldi. Babam gözlerini kapattı, ama hiçbir şey bulamıyor. Bizi iyileştirmesinin bir yolu yok. Belki Halis'i vardı ama ben tüm enerjisini çekerek onun da iyileşmesine engel oldum.
b-"Miras, Rıfat ve Halis'i al. Rıfat(B) nerede?"
Miras-" Rıfat(B) çoktan diğer ejderhaları boş diyara zütürmeye gitti. Bir Bine, onları kurtaramazsın."
Rıfat-"Baba, beni dinle." sesim fısıldar gibi gelmeye başladı artık. Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum. Babam yaklaştı ve:
Rıfat-"Kendine yeni bir hayat kurduğunda bir daha asla aileni yalnız bırakmayacaksın."
Halis-"Ve sakın ola ki bütün diyarları hakimiyetin altına almaya çalışma. Alduin, kalbimin kararmasını şimdi anlıyorum. Sence kalbim artık düzeldi mi?"
Alduin-"Başından beri senin kalbin temizdi, benim kalbimin kiri senin kalbine bulaştı, evladımın ölümü sana limit aşma yeteneğini sağladı. Eğer bu güce ulaşamasaydın belki de kalbin güç için kirlenmeyecekti. Kendimi asla affetmeyeceğim. Ben de seninle kalacağım."
b-"Alduin senin gitmen lazım, iyisin... "
Alduin-"Rüzgar'ı öldürdüm. Ejderhalar arasında bir daha asla yer alamam. Ejderha olarak ilk katil ben oldum. Bırakın, burada öleyim." Rüzgar'ı öldürdüğünü duyunca bile üzülemedim. Üzülecek kadar bile hissetmiyorum kendimi. Toprak çatlayıp bölünmeye başladı. Babam bizden gitgide uzaklaşıyor.
Rıfat(B)-"Tüm ejderhaları yeni diyara geçirdim. Biz de gitmeliyiz."
b-"Çocuklarım... " aramızda artık uçurum var.
Rıfat(B)-"Onları alamayız. Onları kurtarmamızın hiçbir yolu yok. Sen de içgüdünden biliyorsun. Bırak bari ölecekleri yeri onlar seçsinler." dedi ve Rıfat(B) babamı portalden içeri itti.
Halis-"Çok uykum var, hadi uyuyalım." dedi gözleri kapandı. Benim de gözlerim kapanıyor. Ondan sonrası karanlık... -
66.
+2BiR BiNE
DÜNYA
Evimdeydim. Rıfat(B) da yanımdaydı.
b-"ONLARI ORADAN ÇIKARMALIYIZ! HiÇ Mi ONLARA DEĞER VERMiYORSUN!?" Odaklandım ama... Gidemiyorum.
Rıfat(B)-"Kendine gel Bir Bine. Onlar orada kalmayı kendileri seçti. ikisi de ölecekti, ikisinin de yaşam enerjisi bitti. Hem yaşasalardı ne olacaktı biliyor musun? Özellikle de Rıfat'a. Güneşe bile çıkamayacaktı. Rüzgar onun canını yakacaktı, o kullandığın televizyondaki radyasyon bile ona dayanılmaz acı verecekti. Halis ise bir süre sonra seni yine öldürmeye kalkacaktı. Ona ters davranan kişileri öldürmeye başlayacaktı, çünkü onun için birini öldürmek normaldi. Onlar orada olmayı kendileri seçtiler. Bırak öyle kalsın."
b-"Peki sen neden kaçtın? Hiç mi bir pişmanlığın yok? AiLEMi MAHVETTiN! ÇOCUKLARIM BU DURUMA SENiN YÜZÜNDEN GiRDi!"
Rıfat(B)-"Bir Bine, bu zamana kadar yaşamamın nedenini sana söyleyeyim. Ben Ponarmin ile kaç tane diyarı mahvettim. Bunların hiçbiri affedilecek şeyler değil. Senin beni öldürmeni istiyor... " dedi ve ben de ona sertçe bir tokat attım.
b-"EMiN OL BEN DE SENi ÖLDÜRMEK iSTiYORUM. DELi GiBi, TÜM BENLiĞiM BUNU ARZULUYOR. AMA YAŞAYACAKSIN! YAŞAYACAKSIN VE GÜNAHLARINI AFFETTiRECEKSiN! HERKESE! TÜM DiYARALARA." Rıfat(B) şaşırmıştı. Beklemediği bir tepkiydi. Daha sonra gözlerini yere eğdi ve:
Rıfat(B)-"Haklısın. Kendimi affettirmeliyim. Affetmeyecekler ama en azından onlara yardım etmeliyim. Bunları al, sende kalsınlar. Ben gidiyorum. Bir daha ne zaman gelirim bilmiyorum." dedi ve portal açıp gitti. Onları görünce ağlamaya başladım. Rıfat(B)'ın bana verdiği şeylerden biri Halis'in bıçağı, diğeri de Rıfat'ın cep telefonuydu. -
67.
+2Rıfat(B) artık diyarlar arasında ismini duyurmaya başlamıştı. Her diyara yardıma koşuyor ama bazı diyarlar onu affetmemişti. Affedilmediği bir diyarda bir köşede öldürüldü.Tümünü Göster
Miras hala aynıydı. Ama Rıfat, Kim ve Noz onu çok değiştirmişti. Canla başla çalışıyordu. Eskisi gibi rianları zavallı halk olarak değil her birini önemli bir birey olarak görüyordu. Hatta içinden gelecek vaat edecek kişileri bile yüksek yere getirmişti.
Rya kaçak oldu. Daha sonra teslim oldu ve beraberinde birçok yeraltı baronunu da yakalattı. Tabii bunun da bedeli oldu, zindanda baronların adamları tarafından öldürüldü.
Tennis tapınak için çok çalıştı ve insanlar onu tanrıçanın vergisi olarak çağırmaya başladılar. Çünkü vergileri artırma fikri ondan çıkmıştı. Her ne kadar artık eskisi kadar fazla vergi alınmıyor olsa da ismi o şekilde kaldı. Halk artık ona da güveniyor.
Laz... Bir Bine'den yediği dayaktan sonra tarlada çalışmaya başladı. ilk önce ışığı tekrar kurmayı denedi ama herkes hayallerini gerçekleştirmeye gidince o da kendi hayalini gerçekleştirip kendine arsa aldı ve kendi tarlasını kendi sürmeye başladı. Tarlayı sürerken farkına varmadan limit aş kullanıyor. Ama hala nasıl kullanabileceğini çözebilmiş değil. Çözemeyecek de.
Yeni ejderha diyarında artık herkes üreyebiliyor. Yeni ejderha diyarının girişinin karmaşık olmasına karar verildi ve gerçekten hak eden kişi oraya girebilecek. Bir Bine bile oraya girişi bilmiyor. Luka artık Bir Bine'yi beklemiyor. Ejderhalar öldüklerinde toprak oluyorlar, ama artık gezegene katman olmuyorlar. Herkes aynı katmanda yaşıyor.
Bir Bine mi? O ise çoktan 3. diyarını fethetti... Şaka şaka. O belli bir süre çocukları için yasa girdikten sonra hayatına devam etti. Artık devlet onun ölümsüz olduğunu biliyor ve her 25 yılda bir kimliğini değiştiriyorlar. Yaklaşık 240 sene sonra evlendi, ve çocukları bile oldu. Artık ejderhalarla bağı kalmadığı için çocukları normal olarak dünyaya geldi. Hiçbir özellikleri yok, hatta birinin dersi bayağı kötü. Çocuklarına ve karısına gezginliğinden ve ölümsüzlüğünden bahsetmeyi ihmal etmedi. Diyarlarda dolaşmayı azalttı ve yeni ejderha diyarının yerini bile aramadı. Artık o... olmaya çalıştığı kadar normaldi. Bütün kumarhanaleri ve şirketleri sattı, bir tek Süleyman'ın bıraktığı kumarhane kaldı. O da zaten bayağı ünlendi. Köklü kumarhane fazla kalmamıştı çünkü. Artık o da hayatına devam ediyor...
Bu arada küçük bir şey ama söyleyemeden edemedim, Bir Bine Rıfat'ın telefonundaki Miras'ın gözü kapalı bir şekilde sağa sola çarptığı videoyu buldu. Videonun sonundaki notta "Bunu internete koy" yazıyordu ve dediğini yapıp internete koydu, ve video trend oldu.
Halis-"Rıfat, sence bu şekilde bitmesi iyi mi oldu?"
Anka-"Uykucu birine göre çok ses çıkarıyorsun."
Rüzgar-"Peki bundan sonra... "
Anka-"SESSiZ OL BEYiNSiZ YARATIK! BiR UYUTMADIN!"
Alduin-"Bence bu kadar agresif olmayı bırakmalısın."
Anka-"SANA MI SORACAĞIM!"
Rıfat-"Gerçekten hepiniz çok konuşuyorsunuz. Böyle iyi olup olmadığını mı soruyorsunuz? Ben... bence buna onlar karar versin."
SON
---
Bir seriyi daha sonlandırmış bulunuyorum. Bir daha seri yapmama kararı aldım. Eğer seri yapacaksam da bütün hikayeyi bitirdiğim zaman seriyi paylaşacağım veya birbiri ile derin bağlantıları olmayan bir seri yapacağım ve ikisinden birini de önce okusanız okuduğunuz hikayeye etki etmeyecek. Yoksa karakterler unutuluyor ve benim de yazacak vaktim olmayabiliyor. Bu korona olmasaydı daha 1-2 ay daha uzardı bunu yazmam. Gerçekten hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Okuyan, destekleyen herkese ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir sonraki hikayemde görüşmek üzerek kendinize iyi bakın. -
-
1.
+1I'm back şuku
-
1.
-
68.
+1Rezerve
-
69.
+1reserved