1. 1.
    +1
    penis'e kadar okurum. dıbına koduğum, penis ne lan ibine. yannan denir ona
    ···
  2. 2.
    +1
    okuyanı gibsinler
    ···
  3. 3.
    +1
    Yıllarını harcadığı şehrine bir haftalığına döndüğünde şehrine bakıp yorgun bir sesle merhaba dedi çocuk. Harcamak sözüne biraz takıldı dev bir penis gibi görünen Atakule’ye bakarken. Değerlendirmek harcamak gibi kelimelerin üstüne basmadan kafasında telaffuz etmeye çalışırken yoruldu yine. Fazla konuşmuştu kendisiyle. Yalnızlık kafa giben bir sevgili gibiydi ve konuştu uzaklardan gelen kardeş: ”Özlemişim la abi” dedi duştan çıkmış bir gülümsemeyle. Aldığı cevap değişmekle ilgiliydi ama zaten kimseyle aynı konuyu konuşamadan ölecekti. Düşüncelerin acelesi vardı ve Ankara soğuktu.
    Evde olduğunu anlaması uzun sürmedi çünkü yanık çaydanlık kokusu dünyadayken özlediği bir şeydi. 24 saatin 24 ünde de açık bir bilgisayar ve altı kaynayan bir çaydanlık, çaydanlığı ısıtan ocakta yaktığı sigaralar ve kirpikler geldi aklına. Gülümsedi. Evini özlemişti Kaan. Abisinin ona anlattığı araba fiyatlarını ve fabrikadan turbolu BMW leri dinlemek bile güzeldi. Aslında o an güzel olmayan tek şey evini özlediğini itiraf edebilmekti.
    Kendi için yapıldığını bildiği kaynar suda bir alçalıp bir yükselen mantıları gördüğünde bütün eski arkadaşlarının ona verebileceği bir heyecan duydu. Çiğ hamur, soğan ve et karışımı bu kokuyu ilk kez fark ediyordu tıpkı çaydanlık gibi. Böğürtlenden daha çok böğürtlen kokan bitki çayları içmek gerçek kokuları özletiyordu insana. Kendini yıllardır şişme bir kadınla beraber olup feromonların tadına ilk defa bakan bir anti-sosyal gibi hissetti ama o farklı bir anti-sosyaldi.
    Onu artık mühendis bey diye çağıran babasını sigarayı az iç oralarda diyen annesini anlıyordu artık ve o ailesini anlarken ailesinin onu anlamaması saçmalık olurdu. Çok sevimliydi bıraktığı her şey önündeki hayatı da bırakmak istedi o an. Babam ve göbeği her geçen gün büyüyüp bütünleşiyor dediğinde annesinden ilk evlendiğimiz yıllarda başka yerleri büyüyüp bütünleşirdi cevabını aldı. Kahkahalara boğulurken farklı insanlar olmak bir can simidi gibi geliyordu. Annem, babam, abim farklı insanlar dedi hayatında ilk defa.
    Kırışıklıklarla dolu iki yüz acı veriyordu Kaan’a. Annesinin her geçen gün çöken gözaltları hakaret gibi geliyordu ona. Yaptığı her saçmalık için bir kırışık… Kendine lanet ederek yaktığı her sigara ve abisinin ona dinletmek için can attığı her şarkı. Evdeydi artık. Evinde tatildeydi. Her şeyi seviyorum bu evdeki dedi annesine ve tamamladı cümleyi kafasından: “büyümek hariç…”
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    ağladım bin. ben de üniversitedeyim. eve gitmek koyuyor her şey değişiyor diye.
    aferim panpam benim. verdim şükûyu
    ···
  5. 5.
    0
    değerlendirmek isteyen var mı?
    ···
  6. 6.
    0
    üst sıraya
    ···
  7. 7.
    0
    üst sıraya
    ···
  8. 8.
    0
    üst sıraya
    ···
  9. 9.
    0
    üst sıraya
    ···
  10. 10.
    0
    duygulandım bin, ortak bir noktaya temas etmişsin.
    ···
  11. 11.
    0
    üst sıraya
    ···
  12. 12.
    0
    üst sıraya
    ···
  13. 13.
    0
    üst sıraya
    ···
  14. 14.
    0
    üst sıraya
    ···
  15. 15.
    0
    üst sıraya
    ···
  16. 16.
    0
    üst sıraya
    ···
  17. 17.
    0
    üst sıraya
    ···
  18. 18.
    0
    üst sıraya
    ···
  19. 19.
    0
    üst sıraya
    ···
  20. 20.
    0
    söyle bakalım
    ···