düğün salonuna doğru yürüdüm. etrafa boş gözlerle bakıyorum. umarım bi tanıdık çıkıp halımı hatrımı sormaz. konuşacak vaziyetim yok. insanlardan kaça kaça salona girdim. ebru gil nerde amk?

türk düğünlerini bilirsiziniz. bütün kızlar haftalarca o gün için hazırlanır. erkekler bi kız düşürmek için en parlak kıyafetlerini giyerler. durup dururken yerinden kalkıp diğer masaya giden insanlar, sırf kendilerini göstermek için kalkarlar masalarından. kimse tuvalete sıçmak için gitmez. dediğim gibi hepsi o oyun pirsinten geçerek kendilerini gösteremeye çalışır. etrafta çok güzel kızlar var. haklarını yemek olmaz ama ebru hala açık ara önde.

salonun kapısından içeri girdim. utangaç biriyimdir beyler.o kapıdan girince ister istemez insanlar size bakıyor. prenses hikayelerindeki partiye girince sizi taktim eden adamın olmayışı benim için iyi. yavaşça yürümeye başladım. ebru gili arıyorum.hep tanıdık var ama kimseye bakmıyorum muhabbete grmeyeyşm diye. eskiden peşinden koştuğum bi kız vardı solumdaki masada. istemsizce dönüp ona baktım. bütün kaşarlar toplandık vaziyetinde arakadaşlarıyla oturuyordu. giblemez bi tavırla. naber dedim. cevap vermei sadece güldü.

ebruları buldum sonunda. ahmet el sallıyor uzaktan. masaya giderken ailemi gördüm. çekirdek aile tanımı için örnek gibiydiler. abimde ordaydı. zütüne koduğum ölsem işi bırakıp gelmez, düğünü görünce hemen gelmiş.oda uzaktan yanıan çağırdı.off amk yüz ifadesiyle yanlarına gittim.

+ne yapıyosunuz?
annem:gel otur oğlum.
abim:otursana oğlum.
+yok ben ahmet abinin yanına gidecem.
babam:ne işin var oğlum orda. otur işte.
+yanına çağırdı ayıp olur.

diyip ikna ettim.

ahmetin yanına oturdum. müzik daha başlamamıştı. konuşmaya başladık. yine eski anılarıyla kafamı s ikti.lan bi sktirip git bi yere amk. sahte gülüşlerle ahmet abiyi dinledim. burcu telefonu eline almış yine kurcalıyor. senin gibi adamın mına koyim ahemt insan bi merak eder sorar,ne yapıyorsun diye. ebru olanları çaktırmamaya çalışırken bana soğuk davranıyordu ama bu dahada insanların ilgisini çekebilirdi. hele şükür ahmet kalktı masadan. tanıdıkları gördü yanlarına gitti.

yüzümde gollum gülümsemesi oluştu. ebruya dönüp;

+çok mu kokrtun?
-ne?
+arabadayken çok mu korktun?
-tabi korktum tipsiz. öldürecektin bizi. önüne bakmıyosun ki.
+nereye baktığımı biliyomusun.
-bana mı?
+dekolte giymeseydin öyle olmazdı : ))
-ya ne adamsın ya.

diyip güldü. işte beklediğim tepki buydu. kendini kasma ebru bırak gitsin. sohbete başladık. yine o bildiğiniz taktan esprilerimi yapmaya başladım, kadını güldürdüm. etraftakilerin bize baktığını hissedince ebru hemen kendini toparlıyor, bende susuyordum. piste koşan veletlerden biri tam masanın önünde düştü. gebersin amk. nefret ederim çocuklardan. düğün salonu işletmecilerine altın bi fikir veriyim mi?

hayır.

yok yok vereyim.şu salondaki çocuklar için bi mahsen yapın, kömürlükte olur. düğün süresince oraya kitleyin. konuklar güzelce eğlensin.

pekekentin çocukları ne anlıyor o pistte mal gibi koşmaktan? hele havaya atılan paraları görünce çıldırıyorlar.bu amk insaoğlu çocukken bile paraya tapıyor. gerçi hep içimde kamıştır çocukken yerden para çalamamak.

çocuk yırtılrak ağlamaya başladı. ıyhhhgg ananı skiyim sinirlerim iyice depreşti. şeytan diyo kalk şu çocuğu pencereden at.

ebru çocuğu o halde görünce hemen kucağına aldı. çocuğu öpmeye başladı. öperkende bana bakıyor.bi anda o nefret ettiğim çocuk gözümde şirin bi köpek yavrusuna dövüştü. ebrunun neden çocğu olmuyordu ki?sormam lazım birazdan.

çocuğu kucağına alır almaz sakinleştirdi. çocuk fırtınadan sonraki yüz ifadesiyle huzur dolmuştu. gülmeye bile başladı. çocuk mu şirindi yoksa ebru mu?

ebru:ne şirin dimi?
+hım?..evet evet. şirin çocuk. bırakta gitsin annesine.
ebru:hadi yakışıklı annene git.

diyip çocuğu gönderdi.ben donuk gözlerle ebruya kitlendim, bakıyorum.ebru fark edince, hemen elini alnına koyup yüzünü yere çevirdi ve;

-ya bakma öyle. millet görecek.
+tamam pardon. bişey sorcam.
-tamam ama bana bakmadan sor.
+neden aaa?
-eee
+neden çocuğun yok. yani bilmiyorum. seni üzmekte istemem ama yani niye..?..

kırmak istemedim kadını. cevabını merakla bekliyorum. tıpkı kenan ışığın sorusuna cevap verecek embesil ilk soruda elenen yarışacıyı beklediğim gibi.

-merak ediyosun?
+evet yani. bilmem gerek.
-ahmet. sorun ahmette.
+biliyordum. oleyyy be.

gözlerini şaşkın vaziyette kaldırarak.ne oluyo bakışı yaptı.

+ben biliyordum. yani sende sorun olamazdı. zaten.
-ama isterdim bi çocuğum olsun. bakıcaz.

işte ozaman aklıma yine lanet bi fikir soktu. neden benden olmasın ki.ha?yani tüp bebek denen şey de aşağı yukarı öyle birşey sanırım. bırakta et ete değsin öyle bi çocuğun olsun ahmet.

+ee ben yaparım : ))
-hıhıhı
+ben ciddiyim : /
-saçmalama.
+bak. yine bana kzıacaksın ama.
-ee yine ne zırvalıycaksın.
+gel gidelim buralardan.
-hımm tamam. yarın gidelim.

dalga geçer gibi konuşuyordu. sinirlendim.

+sevmiyomusun?
-sus
+bak.bi ara ahmetden ayrılacaktın. hatırlamıyomusun?ben seni zorla tutmuştum burca. hımm?
-bi anlık sinir.
+yapma.gel gidelim. yada boşan ahmetten. ozaman sorun kalmaz. başka bi yere gidersin bende gelirim. kimse görmez bizi.hep birlikte oluruz.
-ahahahah. komiksin.

evet komik esprilerim vardır ama bu onlardan biri değil.bu hayalimdi.ve birisi hayalime gülerse kızarım.

ebru beni acayip kızdırmıştı. ahmeti sevmiyordu.en azından minnet duygusuyla ona bağlanmıştı. tamam ahmetin ona baktığı gibi bakamam ama ne biliyim işte yanımda olsun.

+komik mi?bu anlattıklarım komik mi yani? sana komik olanı söyliyim mi?ahmetle evli olmanız.
-kes! saçmalama.

muzikler çalmaya başladı. birbirimizi zorla duyuyoruz. yüz ifademden kızgın olduğum belli oluyor. insanlar çakabilir. dudaklarımı ısırıp;

+hım komik değilmi. sana çocuk bile veremiyor. minnet duygusumu? evet senin onla evli olma sebebin.tam bi erkek bile değil.

bu sözümü duyunca iyice kızdı.

-tam erkek... oy farfara farfara ateşte düşmüş şalvara(düğün salonu muziği karıştı araya duyamadım.)
+ne diyosun!

ebru gayet sakin konuşurken ben çldırmıştım. insanlar çakmasın diye elime telefonu aldım. zaten muzik sesinden zor duyuyoruz birbirimizi, bağırarak konuşuyoruz.

-tam erkek senmisin?
+evet benim. nolmuş.
-yapma tipsiz.sen bi kadına bakamazsın. keyfine göre yaşayan birisin.
+yanlış tanıyosun beni.tam tanıman gerek.

ahmet daha masaya dönmemişti. muziği duyunca oynamaya gitmiş amk eziği.

-gayet iyi tanıyorum tipsiz. zaten bu böyle devam edemez.
+evet haklısın bencede.bi yerden sonra tehlikeli olur. alıp başımızı gidelim.
-yok onu demiyorum. bitirmemiz lazım.
+deli etme beni!ben neler hayal ediyorum sen ne diyosun.
-öyle(gayet sakin şekilde)
+bak valla bana güven.sen sadece ahmetten boşan. tamam belki bana aşık depğilsin ama beğeniyosundur beni. yani güldürüyorum seni. tipimi falanda beğeniyosundur dimi ama?
-ahahah

aralıksız 30 saniye güldü. dudaklarımı sıkmış vaziyette kaşlar çatık ebruyu izliyorum. gülmesinin bitmeisni bekledim. beni küçümsüyordu. gülmesi bitince;

+bittimi?
-kusura bakma ama komiksin.
+çok küçümsüyosun beni. sorumluluk alamayacağımı, sana bakamayacağımı sanıyosun.
-evet bak beni tanıyorsun.
+sen vary..

tam bağırarak konuşcaktım ki insanları fark ettim. telefonu kulağıma zütürüp sanki telefondakine kızıyormuş gibi yaptım.

+sen varya çok kaltak bişeysin! evet öylesin. sevgiden anlamıyorsun.tek sorun yaşam mücadelesimi yani?
-doğru konuş.
+hımm doğru konuş? tamam.sen büyük bi kaltaksın. sırf rahat yaşıyorsun diye ahmeti kabulleniyorsun. oldu mu?
-defol masadan.
+git kocana söyle gelsin kaldırsın. benden daha erkek olan kocan gelip beni kaldırsın.
-çok şerefsizsin.
+sende kaltak.
-sen kalkmazsan ben kalkarım.

öyle diyince kalkmak zorunda kaldım. telefondaki adamla tartışıymuş gibi yapıp dışarı çıktım. birazdan ahmet oturunca bende gelir otururum. ozaman bişey diyemez.

dışarı çıktım. iyice sigarayla sevgili durumuna geldik. çok içmeye başladım bu aralar. yine yaktım sigarayı. içerden davul sesleri geliyor, dışarıda araba sesleri tarafik. işte çözmü buldum. ebruyla buralardan kaçarsak kimse bişey yapamaz bize.ama boşanması lazım.

manzaraya dönük sigara içerken birden arkamı döndüm. balkon tutamaklarına yaslandım. karşıdan bi kız geldi.12-13 yaşlarında. eski peşinden koştuğum kızın masasında oturuyordu en son. yanıma yanaştı iyice. hiç bişey demeden direk lafa girdi.

kız:xxx abla konuşmak istiyor. tabi sende istiyorsan.

eski kız konuşmak istiyormuş.bu kız az peşinden koşturmadı beni.ama sevmiyordum tabi. tamamen hormonel.o kadar zütürmeye çalıştım vermedi. üstüne birde sktiri bastı. kendimi otobüsün önüne atarım bi kere ver dediğim bile oldu ama vermedi.ama tabi kaşar.

o sinirle ve sanki olgunluğa ermişlik duygusuyla. sakince kıza cevap verdim.

+git o ablana deki.tam bi kaşarsın. tamam mı?

kız şaşırdı. gözlerini büyüttü.

kız:ta..tamam.
+ha bide sen onun gibi olma tamam mı?
kız:tamam abi.

diyip gitti.

düğünlerde çok olur böyle şeyler. kızlar erkeklere, erkeklerde kızlara teklifler zütürürler.bu kız beni çok süründürdü. ebrudan sonra bırak o kızı anna nicole smith bile skimde değil.bu arada toprağı bol olsun.

içeri yeniden girdim.bu sefer ebruyu ikna edecek tehditlerde bulunacaktım. içeri yine ağır ağır yürüerek girdim.az önceki konuşmak isteyen kızın asasının önünden geçtim. masada 5 kız var,5 ide tırnaklarını vucuduma geçirmek istiyor. hepsi bana kızmış. yine kızlara dönüp. merhaba nasıl gidiyor dedim, göz kırptım yavşakça. kızlar tepki gösterdi.

kız1:salak
kız2:şuna bak ya gıcık.
kız3:sanane.
peşinden koştuğum kız:allah belanı versin.
+amin.iyi geceler iyi eğlenceler kızlar.

ne yalan söyliyim içimde o kızı skemem hep dert olarka kalmıştı. şimdi biraz soğudu içim. asıl istediğim kız işte şurdaydı. ilerki masada kadınları başına toplamış, sohbet ediyordu.bu kötü işte.

gittim masaya oturdum. kadınlar mahalledendi.hal hatır sorduktan sonra kendi masalarına gittiler. ahmet abide sırıl sıklam terlemiş vaziyette masaya geldi.hay amk senin su gibi olmuş. kola pasta servisi yapılmaya başladı.

eğer aranızda düğünlerini hep çırağan sarayında yapıp hiç gerçek türk düğünü görmemiş olanlar varsa bu konuda bişeyler anlatabilirim..

işte kısaca türk düğünü

kola pasta dağıtımı, garsonun kendini değerli hissettiği tek andır. herkes onunla muhatap olur.bi kola daha ister. veya çerez. evde dolabın kolayla dolu olmasına rağmen o bedava mala verilen önem ve akabinde garsona edilen ricalar garsonun grurunu okşar.

en iyi oyun oynayan düğünün en popüler davetisidir.

herkes takılan takıları hafızasına kazır. erkekler çeyrek, kadınlar ise yarım takalım derler. kadınları bilirsiniz gösteriş.

davulcular çoğunlukla esmerdirler. klarnet çalanların yanakları tombiktir ve çoğunlukl incelerdir.

eğer evlilik düğünü ise düğün sonunda herkes konvoy yapar ve gelin ve damatı kornalar eşliğinde gerdeğe gönderirler. tamam damat tarafını anlarımda, size ne oluyo gelin tarafı. bacınızı skişe gönderiyosunuz bu sevinç ondan mı?

hakan altun şarkıları düğünlerin vazgeçilmezidir. düğünde sahneye çıkan solist bayansa saçları düz ütülü,yok eğer erkek ise saçları abartılı bir jöle içerisindedir.

hep sorunlu amca veya dayı vardır. bunlar hep karşı tarafla problemler yaşarlar. içerler ve duygu sömürüsü yaparlar. bazen kavga çıkarırlar. kavgayı düğünlerin vazgeçilmez karekteri, alttan alan abi engeller. örnek replik;

sana ettiği küfür bana olsun kardeşim boşver kaçırmayalım keyfimizi

ve bunun gibi onlarca konu var. bunları her düğünde görebilirsiniz. aslında daha bi anlatabilirdim ama sıkılırsınız.

sex yapmadan dayanmak ha?

çok zor.

toplumun en altından en üstüne herkes sexi sever.koskoca italya başkanını berluskoniyi biliyorsunuz.o kadar iş güç arasında,o kadar sorumluluk arasında hala sex düşünüyordu.

alın size fon muziği.

http://www.youtube.com/watch?v=S0Q8nNkxWB0

ebru beni seviyordu biliyorum.sevişmesinden anlarsın kadının.risk almak istemiyordu.yaşının olgunluğuyla ikimizin geleceğini düşünüyordu.

düğün bitmek üzeydi.takılar takılmaya başladındı.bizimkiler 100 lira taktılar.iyi rakam.

ahmet masaya geldi ve ebrunun çantasından çeyrek altını istedi.ebru çıkarıp verdi.ahmet takı için yine masadan ayrıldı.
ebru bana baktı boş gözlerle.

o bakışlar bana bişey anlatmıştı.ahmet cüsse olarak güçlü değildi ama bi düğünde çeyrek altın takabiliyordu.ben ise yrak gibi kamıştım.

bazen tipsiz adamın yanında güzel kadın görürsünüz ve vay amk kadına bak adama bakdersiniz.

herşey tip değil beyler.bi erkek parası kadar güçlüdür bu devirde.eğer iş para konusuysa,ben bi hiçim.yavaş yavaş olgunlaşıyorum heralde.

takılar takıldı.kalktık düğünden.arabayı alıp geldim bindiler arabaya.aklımda takı töreni var.nasıl erkeğim amk ben.bi takı bile takamadım.bu sefer moralim olmadığı için eve dönüş yolunu normal asvalt yoldan yaptım.ebrunun memelerini izlesem elime ne geçecekki?

dünyada memeden daha önemli şeyler var.mesela kalçalar.

ne diyorum ben amk.daha önemli şey paraydı.bi kadını ele geçirmekti.ama gücünle.

ahmet keyifliydi.bişeyler anlatıp durdu.ışıklara gelince,hayatın son darbeyi vurup knockout ettiği bi madde bağımlısı yapıştı arabaya.bu soğukta çiçek satıyo amk manyağı.çiçek satmak,para kazanıp uyuşturucu almak için annesini bile satar.

bağımlı:abi bi çiçek alırmısınız.yakışır size.

sigara yaktığım için cam açık.kapatamıyorum.parada kalmamış amk.aylığı bekliyorum.sigara parası dahi yok cebimde.

+yok kardeşim sağol.
bağımlı:ne olur alsan be abi.ihtiyacım var.
+anlıyorum ama alamam.
bağımlı:alsana ablama bi çiçek.

ananı gibiyim.orospo çocugu nasıl bi gaf yaptığının farkında değil.o sözü duyunca soğuk suya atlamış gibi oldum.irkindim.ahmete döndüm suçlu bi yüz ifadesiyle.

+sırf satmak için neler diyor.

ahmet kafasını yana yatırıp tövbe tövbe der gibi yaptı.

+la kardeş.gitsene.
bağımlı:çokmu görüyosun ablama bi çiçeği.
+lan o benim şeyim değil.git lan.
bağımlı:yakışıyorsunuz ama ha.
ahmet:kardeş gel bu tarafa ben alacam.karıma.

tamam durum düzeldi.ahmet işkillenmedi,ebruyla beni yakıştırması hoşuma bile gitti ama ahmetin benim yerime ebruya çiçek alması gruruma dokundu.

bağımlı:abi kusura bakma ben yanlı anlamışım.
ahmet:tamam tamam.al şunu.

çiçeği alıp ebruya verdi.ebru şürün bü yüz ifadesiyle teşekkür etti.

gözlerim doldu.kendimi b ok gibi hissettim.örnek vermek gerelirse;

verecek örnek yok amk.betimlemede yapamam.bo k gibi işte.tuvaletteki b ok gibi.

yeşil yandı.eve doğru gaza bastım.bi an önce bitsin bu gece diye.mahalleye girdik.berberin camındaki resmimi gördüm.sokak ışıkları vurmuş üstüne.kadın için yaptıklarımı düşündüm.

ebru gillerin evinin önüne vardık.ahmet indi arabadan.ebrunun inmesi herzamanki gibi uzun sürdü.eteğini toplaması,çantasını alması falan.ahmet iyi akşamlar dileyip teşekkür etti.ebru arabacan indi.ahmet hadi diye seslendi.tamam geiyorum dedi ebru.donuk bi yüz ifadesiyle direksiyondayım.ebru caama yaklaştı.hiç farkında bile değilim.bu gece bana bazı şeyleri öğretti.

ebru:gülümse tipsiz.gerçekler bunlar.

biraz dona kaldıktan sonra ebruya döndüm ve kaşlar çatılı şekilde baktım.ebru böyle der gibi kafasını yaptı ve aldı başını bu akşam beraber yatacağı adamın yanına gitti.