eğer yanımda olsaydı bugün on yıl olacaktı

O gün başka hiçbir şey konuşmadık sabahın ilk ışıklarına kadar yürüdük beraber en sonunda evine bıraktım onu halası meraktan ölmüştü sanırım bilmiyorum. Ama bugünlük yaşadıklarım bana onun kıymetini bir kez daha gösterdi. Bu kızı hak etmek için ne yapmıştım ulan ben hayatımın ödülüydü. Hiçbir şekilde hayatımda onu kaybetmeme sebep olacak riske gerek yoktu. Adam olmalıydım. Eve geldiğimde kapıda Haluk vardı.

+ Neredesin ulan sen!!!

- Buradayım ya lan işte.

+ Lan gibtirtme bana belanı! Dün gece işe gitmemişsin Üstün abi(Çalıştığım gece kulübünün patronu) aradı. Gitmemişsin işe. Aramışlar açmamışsın. Bende aradım kapalıydı. Öldürecek misin oğlum sen milleti meraktan? Hiç mi düşünmüyorsun kardeşini?

- Kardeşim dün hiç işi falan düşünecek halde değildim. Ölümün kıyısından döndüm...

+ Ne oldu lan?

- Korkma lan tamam sakin ol anlatacağım hepsini hele bir içeri girelim gel.

+ Tamam.

Çıktık benim eve işte ne var ne yok anlattım Haluk’a vay amk dedi. Çok şaşırdı.

+ Eh be oğlum bu kadar şey oldu madem neden bahsetmedin bana?

- Kardeşim kimse bilsin istemedim. Hayatım boyunca bir çok tak yedim bir çok pislik ama bu en beteri. Ben iki cana kıydım. Gerçi yine olsa yine yaparım ama insanın vicdanı el vermiyor işte. Hem senin ve Elçin’in gözünde değerimi kaybetmek istemedim.

+ Ne değer kaybetmesi ulan!! Gerekirse senin için o cinayetleri üstüme alırım lan üstüme kardeşimsin sen benim!!

- Ulan ben var ya çok şanslı bir huur çocuğuyum. Ulan senin gibi bir kardeşi, Elçin gibide bir sevgiliyi hak edecek ne yaptım ben?

+ Bende kardeşim sen hayatımda olduğun için çok şanslıyım.

- Ulan bir dakika sen az önce iki cinayeti de üstüme alırım dedin. Lan pekekent suçları üstüne alıp ben dışarıdayken ne yapacaktın lan içeride beni yalnız mı bırakacaktın hayatta!!

+ Birini sen birini ben üstüme alırdım lan ne olacak?

- He bak öyle olur işte

Epey bir gülüştük. Amk adam öldürmüştüm ve bunun üzerine espri yapabiliyorduk. Hey Allah’ım ne günlere kaldık diyordum içimden.

+ Bu arada Tarık o Yakup denen adamla mutlaka bende tanışmak isterim. Bende borçlu sayılırım ona. Hem bahsettiğine göre çok kral adammış. Ziyaretine bende geleyim seninle bundan sonra.

- Olur kardeşim.

+ Bu arada şeyi unutmayalım lan Üstün Abi’ye gidip bir şeyler uyduralım.

- Ne uyduracağız ki amk adam almaz bir daha beni işe bitti o iş.

+ Bir şekilde hallederiz özür falan dilersin önemli bir meseleydi falan dersin hallederiz bir şekilde amk bu saatten sonra birde sana tekrar iş aramayalım.

- Sende haklısın amk. Neyse bakarız bir çaresine. Siz yanımda olduktan sonra gibtir et işi mişi.

+ Eyvallah kardeşim…

Elimiz boş gitmeyelim falan dedim ben gideceğimiz zaman. Elçin bana bakıp aman ne yapacaksın bir şeyler zütürüp ben onlara değil kardeşime gidiyorum hem babamda annemde sadece parayı düşünür para veririz bir şey olursa. Çok ağır konuşmuştu. Ama haklıydı bir şey diyemedim. Amk gereksiz yere heyecanlanıyordum. Sadece çocuğu evden alıp dışarı çıkıp dolaşacaktık. Annesinin de babasının da pek umurunda değilmiş zaten kardeşi. Onu alıp çıkıyormuş dışarı geziyorlarmış. Geç olmadan da eve bırakıyormuş kardeşini. Gittik almaya bizim ufaklığı ev böyle 2 katlı kocaman bir ev amk. gibeyim lan dedim olaya bak kız neleri bırakmış gelmiş amk. Halası da fakir sayılmazdı ama kız yinede çok lüks bir yeri bırakmıştı. Gerçi hiç koymuş gibi durmuyordu o hayatı bırakmak bir kere bile şikayet etmiyordu. Mutluydu çünkü helal olsun dedim be bir kez daha sevdim. Kapıyı klagib hizmetçi kıyafetinde biri açtı. Merhaba Elçin hanım hoş geldiniz. içeriden biri seslendi.

• Kim geldi Hatice hanım?

+ Elçin gelmiş hanımım.

içeri doğru ilerledik. Böyle 40’lı yaşların üzerinde 5-6 kadın oturmuş bir şeyler yiyordu sosyetik kokteyl tarzı bir şeydi ama kokteyl değildi alışkın değildim böyle bir tabloya epey parti görmüş zengin evlerine gitmiş bir adamım ama ilk defa bu yaşta insanların eğlencelerini görüyordum. Hiç samimi bir ortam değildi. Böyle bir masada kokteyl atıştırmalıkları pastalar kekler börekler ne yalan söyleyeyim canım çekmedi desem yalan olur. Kızıl saçlı bir kadın vardı. Elçin’le hiç alakası yoktu annesi olduğunu anlamadım. Zaten belliydi saçlar boya yüzünde bir kutu makyaj. Geldi. Samimiyetsiz bir şekilde hoş geldin dedi. Sonra lafa girdi beni süzüp.

• Yeni mi bu?

- Sana ne ilgilendirir mi?

• Artık varoşlardan sevgili yapıyorsun demek ki. Heh gerçi her şey yaşam standartlarınla alakalı sanırım. Nereden nereye?

Artık mı? Lan ben bu kıza daha önce kimseyle çıktın mı diye sormadım hiç girmedim eski sevgili olayına. Harbiden daha önce kim yada kimler vardı hayatında?

- öff çirkinleşme lütfen Safiye hanım! Senin gibi sonradan görme zengin olup samimiyetsiz bir şekilde sırf param için benimle olan insanlarla takılmaktansa varoşta yaşarım daha iyi!

O an var ya alnından öpmek istedim onu.

• iyi her neyse beni ilgilendirmez gerçekten de. Erkin yukarıda Hatice hanım hazırlar şimdi onun üstünü falan geç olmadan getir eve.

- Merak eder miydin ya sen çocuklarını?

• Aman getirmesen de olur ben baban tantana yapmasın diye söylüyorum.

- Senden de ancak bu beklenirdi zaten.

Amk diyordum içimden nasıl bir ailedir aile yapısıdır. Çocuklarına hiç mi değer vermez insan. Bir an kendi halime bile sevindim amk. Böyle bir ailem olacağına olmaması daha iyiydi belkide.