1. 1.
    0
    dışlanmış biriyken popüler oluşumu anlatıcam, geçmişe baktığımda, adam olmuşum be adam dememi sağlayan bir hikaye beyler ve hala en sevdiğim anım, 3 entry sonra başlıyorum
    ···
  2. 2.
    0
    evet panbinulolarım önce lise son sınıf yıllarımda ki kendimi tanımlayayım ;
    lise yıllarımda ben; genellikle asosyal dediğimiz, fazla arkadaşı olmayan, kızlarla konuşamayan konuşsada sadece ders muhabbeti yapan , hafif uzun boylu, düz ve uzun saçlı (ileride çok işime yaradı, anının devamında anlatacağım) kahve rengi gözlü kumral saçlı , kendi çapında basket oynayan bir bintim.
    • **
    Sizin de anlayabileceğiniz gibi o yaşıma kadar ne bir kızla öpüşmüştüm ne de yakınlaşmıştım, sırf otsbir.. ve kalabalık bir arkadaş grubumda yoktu tabii sadece benim kafadan 3-5 arkadaş. Ama bir gün bir olay oldu ve arkası geldi panpalarım...
    ···
  3. 3.
    0
    Bir gün Kimya dersindeydik, kimyacıları bilirsiniz çok zütleri kalkık olur kendilerini aynştayn sanarlar amk. Her neyse son dersler zaten illiğimiz gibilmiş, dersi giblediğimiz yok arkadaşla konuşuyoruz fısır fısır. yaklaşık 15 dk sorunsuz sohbet ettik sonra öyle bi kaptırmışız ki bütün sınıf susmuş , gözler üzerimizde, Hoca da az sonra gibecem ananızı huur çocukları bakışıyla bizi izliyo. biz de farkında değiliz amk yan yatırmışız kafaları birbirmize bakarak konuşuyoruz, en son arkadaş kaş göz yaptı. kafamı kaldırdımmm ki ne göreyim " hoca sinirden kızarmış bize bakıyor amk, ağzımdan çıkan tek laf hocam şeklinde bi inilti oldu..
    hocanın karşılığı da sen çok iyi mi biliyosun bu konuyu, kalk çöz bakalım o zaman şu soruyu dedi gayet sakin bir edayla, soruyu yazdı. kalktım elementleri birleştiriyoduk bişiler yapıyoduk hatırlayamadım şimdi ama doğru yaptığımı hatırlıyorum, sonra gidip hocaya gülümseyerek;
    - evet hocam çok iyi biliyomuşum , size bile öğretebilirim gibi bişeyler mırıldandım.
    hoca önce tahtaya baktı, doğru olduğunu görünce züt oldu tabii sonra kelimelerimi irdeleyince "bile"yi yanlış algılamış olacakki kolumdan tuttuğu gibi dışarı attı beni tabi bu arada tüm sınıf bize bakıyor. hemen müdürün odasına dedi ve yolladı. "ahanda yannanlara yan bastık" ..
    ···
  4. 4.
    0
    evet oradan hocayla müdürün odasına gittik, kapıyı çaldık girdik içeri kimyacı anlattı sonra " gerekini siz yaparsınız " dedi ve gibtirdi gitti.
    Ben de zütten soluyorum tabi müdürün yüzüne bakamıyorum, müdür tek kelimeyle aşağı dedi, (aşağı derken ceza odasını diyor, öğrencilere türlü cezalar veriliyor dayak falan değil görceksiniz anlatacağım.) bende ses çıkarmadan indim.
    Utangaç bir şekilde sınıfa girdim ve oturdum orada bir kaç kişi daha vardı susup önlerine bakıyolardı sadece. bende öyle yaptım ve müdürü bekledim. Bi kaç dk. sonra müdür bir hocayla birlikte geldi burada böylece oturup 1 saat boyunca yaptıklarınızı düşüneceksiniz dedi, sonra da kağıtlara " özür dilediğinizi ve hatanızı anladığınızı" açıklayacaksınız dedi ve gitti. " oh yırttık amk dedim" ne kadar zor olabilirdi ki?..
    ···
  5. 5.
    0
    hoca başımızda bizler yaptıklarımızı düşünmeksizin , hayallere dalmışken ve saat zilin çalma zamanın yaklaştığını gösterirken, yukarıdan "küt" diye rahatsız edici bir ses geldi, hoca tepki vermedi, bir kaç dakika sonra tekrar "KÜT" hoca sonra ben yukarı bakıp hemen geliyorum rahat durun dedi. Bizde onu giblemeden düşüncelere devam ettik. zaman ilerledi hoca gelmedi , ben de sabırsızlanmaya başladım ve parmaklarımla sırada "tık, tık tık " sesler çıkarmaya başladım. Biraz sonra "biri yapma lan şunu" dedi. Diğerleride sanki onun bunu söylemesini bekliyomuş gibi teker teker bana katıldılar, hepimiz ayrı sesler çıkarıp bir melodi yarattık, hepimizin suratında gülümseme (bana yapma diyen bin hariç) sonra durun dedim. hepsi durdu şimdi hatırlayamadığım ama o zamanlar çok popüler olan bir parça vardı (2002) onun melodisini çaldım onlarda bana katıldı, sonra ben sözlerini söylediğimi hatırlıyorum. en son iyice gaza gelip ayağa falan kalktığımızı hatırlıyorum hatta o bin de bize katılmaya çalışıyodu, sonra hoca açık olan kapıdan içeri girdi...
    ···
  6. 6.
    0
    ***
    Tabii hemen herkes durdu, ve yerlerine oturdu. bi kaç dakikalık sessizlikten sonra ingilizce hocası olduğunu düşündüğüm hoca , "çok iyiydi" dedi. -gülümsememe engel olamadım- ve ekledi; siz bi grup kursanız ve gerçek çalgılarınız olsa iyi olurdunuz gibi bişey d edi dalga geçer gibi " bunun onurumuzu kırması gerekiyordu ama aksine yüreklenmiştik diyebilirim.
    sonra gitmemiz gerektiğini söyleyen zil çaldı ve yerimizden kıpırdamadan(bin hariç) birbirimizle konuşmaya başladık , tanıştık hepimiz farklı sınıflardandık.Ve yeni en iyi arkadaşlarım olacak olan adamlarla tanışmıştım işte, eve tüm yol boyunca bu olayı düşünerek döndüm.
    ···
  7. 7.
    0
    @35 bitiririm panpa bişey olmazsa, hikayenin uzunluğu belli sonuçta..
    ···
  8. 8.
    0
    eve döndüm, o gün boyunca kendi kendime şarkılar söyledim, gitarla çalmaya çalıştım(beceremedim)aklım sürekli sabahki olaydaydı. akşam yatağıma uzandığımda ellerimi başımın altına koydum ve " belki dedim, belki bir grup kurarız ve, ve insanlar benide önemser..
    • **
    ertesi sabnah uyandım ve büyük bir hevesle giyindim (hayatım boyunca bu kadar hevesle okula gittiğimi hatırlamıyorum amk)ve dün tanıştığım arkadaşlarımı görmek için yolu hızlı hızlı yürüdüm. Okulda direk sınıfa girdim ve ilk dersin bitmesini bekledim, hani olur ya "bitmesini istediğin kötü anlar hiç bitmez, ama bitmesini istemediğin güzel anlar hemen biter." Aynı şeyi yaşadım, dakikalar geçmek bilmedi, sanki kız gibecektim amk o kadar heyecanlıydım. bu heyecanımın sebebini de bilmiyodum ama lisede ilk defa bu kadar uyumlu olduğum adamlar vardı lan hemde onları dün görmüş olmama rağmen 10 yıllık arkadaşım gibi sevmiştim. (bidaha ki entry'mde onları da anlatacağım) sonunda zil çaldı ve sınıftan ilk fırlayan ben oldum...
    ···
  9. 9.
    0
    önce benim yaşımda olan farklı şubede'ki adı kaan olan arkadaşımın yanına gittim. Bu arkadaşımı bir çok yönden kendime benzetiyodum aslında. arayı sıklaştırdıkça da çok ortak noktamız olduğunu anlayacaktım. Kaan ;
    saçları bana çok benzeyen gözlük takan, kısa boylu , benden oldukça kısa, sonradan gitar çaldığını öğrendiğim, dersleri kötü olan bana göre nispeten daha sık bir arkadaş ortamı olan binin tekiydi, komikti de. en sıkıntılı anlarımda beni güldürmeyi başarmıştır bin. onu da aldım yanıma ve bizim yaşımızda olan oda başka bir sınıftan olan bir binin yanına gittik.
    Berkay. bununla başta kaan kadar iyi anlaşamamıştık ama sonradan çok da iyi bir dost olduğunu öğrendim. bu adam da kıvırcık saçlı benim boylarımda siyah saçlı, hafif kilolu , gayet sessiz, ama çıkarlarını koruyan bir adamdı. sonra onunlada selamlaştık ve biz den bir sınıf küçük olan Mesut'un yanına gittik...
    ···
  10. 10.
    0
    Mesut gerçekten de çok vefalı bir dosttu ona hayatım boyunca bitek iyilik yaptım ve o adam bunun borcunu ödemek için zütümü yalamadığı kaldı. ama bana her konuda yardım etmeyi de seviyordu. bazen bana imrendiğini düşündüğüm bunun üzerine de " benim imrenilecek neyim var ki dıbına koyim" diye merak etmemi sağlayan bi adam bu. bu da esmer gözlüklü saçları hep kısa ağır başlı bır çocuktu bu bin aramızda en az sesi çıkan adamdı, daha sonradan keman falan çaldığını öğrendim. çok şaşırdım beklemiyodum binten.
    • **
    neyse tenefüs boyu kaan, mesut ve berkay la konuştum. zil çalınca da bi daha ki tenefüs kantinde buluşacağımız üzerine sözleşerek ayrıldık. konuşacak o kadar çok şey vardı ki; ailelerimiz, yaşamlarımız,sevdiklerimiz, sevmediklerimiz,ilgi alanlarımız, hatunlar,müzik.. vs. bu arkadaş grubunun en büyük özelliği hepsinin müzikle alakalı olmasıydı. daha sonra arkama dönüp baktığımda allah'ım sana şükürler olsun beni böyle adamlarla tanıştırdın dedim çok kez..
    ···
  11. 11.
    0
    her neyse bir gün içimde ki "grup" umudunu bizimkilere açmak istiyordum.O günü çok iyi hatırlarım, bizimkilere biraz gücenmiştim, bu arada tanışmamızın üzerinden yaklaşık 1-2 hafta geçmişti.
    • **
    4 yada 5. tenefüste bu fikrimi açışımı hatırladığım kadarıyla aktarıyorum sizlere
    "hepimiz müzikle ilgileniyoruz , ve fena değiliz acaba, acaba bir grup kursak bi yerlerde çalsak nasıl olur?"
    aldığım tepkiler şunun gibiydi;
    " yok olum delirdin mi ya " , " abi biz yapamayız ki,yapsak bile giblemezler" "biz beceremeyiz", "çalsak ta nerde çalcaz lan kim iş verir bize, iş verse bile okul var" , " ailelerimiz ne der?"
    bu tepkiler beklediklerim değildi tabii ki. ama bakınca adamlarda haklıydı, kim iş verecekti bize?, okulla birlikte nasıl gidecekti? . açıkcası bu düşüncelerle grup umudum çürüyüp gitti... ama bir gün yenilikçi bir rehberlik öğretmeninin fikri , bizim için bir umut olacaktı ve bu umut bizim hayatımızı değiştirecekti..
    ···
  12. 12.
    0
    dinleyen ve gibleyen dostlara teşekkürler. sıçmaya gidiyorum ama sizin için laptop'a girip sıçarken yazcam bekleyin laptop'a geçeyim
    ···
  13. 13.
    0
    evet o olayı anlatıyorum..
    o gün, sakin bir gündü bizimkilerle öğle arasında bizim sınıfta oturuyorduk ve sınıf başkanı gelip enstrüman çalıp çalmadığımı sordu. ben de gitar çalıyorum dedim. kaç yıldır çaldığımı sordu 2 dedim. not aldı ve gitti.. arkasından neden olduğunu sorunca rehberlik hocasının istediğini söyledi. "yıl sonu için değerlendirecekmiş."Ben olayı çaktım ama bizimkilere ses etmedim. gidip rehberlik hocasıyla konuşacaktım. hem dersten de yırtardım. ders çalıp bizimkiler gidince, hocanın yanına indim ve kapıyı tıklattım.
    -"gir"
    içeri girdim.
    -hocam sizinle bir konu hakkında konuşabilir miyim?
    -neyle alakalı evladım?
    -Yıl sonu için hocam
    bu cümleden sonra ilgisi biraz daha arttı. oturmamı söyledi ve anlat bakalım dedi. hocam izin kağıdı verirseniz anlatırım dedim. sonra
    - haa tamam (kağıdı aldı), sınıfın ne?, tamam. numara? , tamam al hocana zütür sonra gel..
    gidip geldikten sonra anlatmaya başladım;
    "o sabah ki olayları anlattım ve arkadaşlarımı, çaldığımız enstrümanları.. sonra da bizi yıl sonu değerlendirip değerlendiremeyeceğini sordum.
    - eh, önce bi dinleyelim sizi değil mi?
    bu cümleyle kafama bi sorun dank etti, " daha önce hiç gerçek enstrümanlarla beraber çalmamıştık ki amk!" bozuntuya vermeden tamam dedim ve bizi yarın dinleyebileceğini söyleyince çıktım..
    ···
  14. 14.
    0
    hemen çıkışta bizimkilerin yanına gittim olayı anlattım, hep bir ağızdan "gibtir" çektiler, napcaz filan derken evden enstrümanları alın bize gidelim dedim. mesut oradan konuştu " koskoca bateriyi size nasıl getiriyim amk?"
    -o zaman size gidelim?
    + iyi amk gelin.
    eve dağıldık bana 15 dk gibi gelen bir zaman dilimi sonra bahçede buluştuk ve mesutlara gittik. Evleri ilginçti ama güzeldi.2 katlı bir evdi ve bayağı imrenmiştim, anlaşılan zengin di babası muallaknin, neyse aşağı depo ya indik ve kemanını, baterisini falan gördük (babasıda müzisyenmiş keman çalıyomuş eskiden) neyse sonra sıra şarkı seçmeye geldi beni bilen bilir bu sözlükte guns n roses çok severim. sweet child o'mine biliyomusunuz lan dedim , mesut ve berkay bildiğini söyledi (o aralar popülerdi baya)kaan "ben ne gib yapcam dedi" önce bi dinle parçayı dedim. iyi kötü çaldık. ben solisttim, mesut baterist, berkay gitarist,(benden iyi çalıyodu) axl rose 'un vokallerine çıkamadım tabii ama yine de idare ederdik, sıra gelmişti kaan'a...
    ···
  15. 15.
    0
    kaan'ın ne yapacağını düşündük sen arkadan bass takılırsın dedik, ama kaan ilgi çekmeyi seven bir bin olduğu için kabul etmedi,sen hiç çalamazsın dıbınakoyim falan dedik, aslında berkay da slash'ın attığı soloyu tam çalamıyodu,zor bir parça seçmiştik. değiştirelim dedik ve oda çok popüler olan smells like teen spirit seçtik, bunu herkes biliyodu ama gitar fazlası vardı, berkay bassist takılmayı kabul etti ve çaldık , gnr sweet c.o.mine'a göre bu dhaa iyiydi o gün boyunca bunu çaldık, sonra ailesi geldi eve, hepsi çalışıyodu zaten geç olmuştu rahatsızlık olmasın diye çıktık ama çıkarken ettiğim laflar grupta öne çıkmamın sebeplerindendi hayatımda ilk defa filmlerdeki gibi konuşmuştum hala bir kaç cümle aklımdayken söyleyeyim;
    -evet beyler, bugünün sonuna geldik. kendi aramızda iyiyiz ama yarın kendimizi kanıtlamalıyız, kanıtlayacağımıza da inanıyorum. çünkü biz sıradan değiliz biz yetenekliyiz,biz bunu başarabiliriz, hadiii" diye bağırdım ve "yeter amk bu kadar gaz" tarzı şeyler söylediler gülüştük, herkes çalışmaya evde devam etsin dedim, ve dağıldık.. evde çalışmaya devam ettim. ailemin başını gibtikten sonra da koyup kafayı erkenden uyudum..
    ···
  16. 16.
    0
    @83 biz yarışmaya falan katılmadık amk
    ···
  17. 17.
    0
    @88 sen ve senin gibilere çok teşekkürler hala kılozette oturuyorum amk , çok rahatsız zütümü silip bi kalkıyım, elimi yıkıyım laptop u kapatıp masaüstüne yerleşeyim geliyorum bekleyin
    ···
  18. 18.
    0
    @90 amerikan okuluna gitmediğin belli oluyo amk
    ···
  19. 19.
    0
    neyse devam..
    ertesi sabah kalktım , giyindim nolur nolmaz diye gitarımı aldım ama klagib gitar amk onla çalmayacağız ya mallık işte.. neyse okula gittim dersten sonra bizimkileri buldum konuştuk heyecan var mı filan, sonra mesut reyiz konuştu ve beynimi gibti yine " okulun baterisi var mı acaba?" aha dedim yoksa yarra yan bastık.. neyse diğer tenefüs yemek yedik karnımızı doyurduk. 4.ders hoca çağırdı amfi lerle gitarlarla gittik, hocanın yanına gelin dedi konferans salonuna, şimdi inanmayan binler için konferans salonunu ayrıntıyla anlatıyorum..
    okulun hemen yanında içeri girince rahat kırmızı açılır kapanır koltukların sahneye çok olmasa da yakın olduğu, sahnenin yaklaşık 5 m uzunluğunda , bir o kadar da genişlikte, tahta döşemeli sol köşede kürsünün bulunduğu iki tarafta kırmız perdeler tiyatro sahnesini andıran geniş bir salondu. içeri girdik hocaya sorduk bateri var mı diye "bir anda aa evet o problem " dedi.. okulun baterisi yok sizde varsa siz getirceksiniz dedi" ebesinin amı dedik , getir zütür sorun olmaz mı ? " bi kere beğenirsem sene sonuna kadar zütürmessiniz gibi bir şey söyledi,, iyi dedik hocam ama sorun bunu taşıması büyük falan dedi o zaman yarın benden izinlisiniz yerleştirin, hazırlığınızı yapın bana da son ders 2 parça çalarsınız dedi, tamam dedik gibtir olup gittik.
    ···
  20. 20.
    0
    o kadar heyecandan sonra burukluk vardı içimizde, ama bu bizim için daha iyi oldu o gün daha çok çalıştık ve bayağı ilerleme kaydettik. bu arada arkadaşlığımızda ilerliyordu, mesutun ailesi de bizi tanımıştı ama başlarını gibmemize bir şey demiyolardı aksine , gelip bizi dinlemişlerdi bile o gün boyunca smells'e çalıştık ve güzel bir gün oldu artık hazırdık. ama bir şeyi unutmuştuk...
    • **
    ertesi gün yine dünkü gibi hazırlandım gitarı zütürmedim ama. mesutlarda buluştuk bayağı erken bir vakitte, bateriyi taşımak ev,okula yakın olduğu için zor olmadı en fazla 100-150 adımda ulaşıyoduk okula bi kaç parçaya bölüp ayrı ayrı taşıdık, sonra konferans salona zorla kurduk (1 saatimizi aldı). sonra amfileri fişe bağladık bir ara fiş sorunu da yaşadık ama sonra hallettik. bütün engellere karşı yeniden kurmuştuk son kez bir baktık parça ya her şey yolunda gidince de hocayı çağırdık. Hoca geldi sessizce en öne ortaya oturdu ve, "yüzüme bakmayın da çalın dıbına koyim " dercesine baktı. mesajı aldık ve mesutun baget sesleriyle başladık; tık, tık,tıktıktıktık
    seste sorun yoktu bizimkilerde iyi çalıyordu, benim bölümüm gelmek üzereyken iyice heyecanlanmıştım ve mikrofona söylemeye başladım sesim tahmin ettiğimden daha farklı çıkıyordu ama yine de iyiydi başta sesimin titrediğini fark ettim, heyecandan olsa gerek.. sonra alıştım ve şarkıyı tamamladık. güzel çalmıştık , şimdi heyecanla hocanın yorumunu bekledik oda bize yeni başladığımız için bir kaç uyum sorunun olduğunu ama onun dışında gayet iyi olduğumuzu zaten sorununda zamanla geçeceğini söyledi. sonra biz sevinirken, "ee,diğer parça?" dedi.biz de neyi unuttuğumuzu anladık.. yarra yemiştik , bizden ses çıkmadı, başka bir parçanız daha var değil mi? diye sordu. bende bozuntuya vermeden var dedim...
    ···