düşün ki o bunu okuyor

Got a secret, can you keep it? You're the time's own. (Aragon'un gözlerinde ölümü saklayan Elsa'ya olan sözü. Birine zaman sensin demenin aşkla ilgisini yeni yeni kavrıyorum. Bir şekilde, zaman sensin.)

seni gördüğüm ve sesini duyduğum ilk güne lanet olsun koduğumun kadını bulunduğum yerden 3 yıl önce gibtirolup gittin ama bana olan davranışlarını hala unutmadım belki abartıyorum ancak şundan eminim ki, hayatımda senin kadar kendini beğenmiş kompleksli birini görmedim. kabahat bende seni insan yerine koydum, sesimi çıkarmadım hatta sana karşı birşeyler hissettim, meğer seni giblemekle büyük bir hata yapmışım..3 yıl geçmesine rağmen bu da seninle ilgili aklımda olan son şey olsun, hala aklıma gelmekten bıktım artık.

gör artık gör yaptıklarımı gör. ikimiz de iki salağı oynuyoruz, oscarlık adaylarız.

Fazla olmadı seni ilk gördüğümden beri. Fakat o zamandan beri aklımdan çıkmıyorsun be güzelim. Gözümü her kapattığımda sen geliyorsun gözümün önüne. Rüyalarımı süslüyordun. Seni canımdan çok seviyorum. Sana deliler gibi aşığım, senin için herşeyi yaparım. Gönül ister ki bu sevgi karşılıklı olsun. Ama ben senin mutlu olmanı istiyorum. Eğer bensiz mutlu olacaksan, saygı duyarım ancak sonucuna ben katlanırım. Sırf sen mutlu ol diye. Herşeyi yaparım.

Bemi medan sevmedin

Allah korusun hepimizi yatırıp giberler, işten kovarlar amk.

beni ara sıra buradan takip ettiğini biliyorum. alkolün de etkisiyle,(açıkçası bahanem bu) yüzüne söyleyemediklerimi buradan söylemek istiyorum. oku ama sanki hiç bilmiyormuş gibi davran.

dün gece için gerçekten çok teşekkür ederim. kafamı dağıtmam gerekiyordu ve gerçekten çok iyi geldi. ancak aynı zamanda acı da çektim. seninle dans ederken ve şarkılara delicesine eşlik ederken aslında geçmişe dair çok acı çektim. dün gecenin 2004 yılına ait olmasını o kadar çok isterdim ki.

hani 2015'te birbirimize itiraf etmiştik yıllar önce aslında birbirimizi deliler gibi sevdiğimizi. ama söyleyemediğimizi, gurur yaptığımızı. ve ben o itiraf günü demiştim ki, aslında Abant'a gittiğimiz o gün otobüste senin omzunda uyurken, daha doğrusu uyuyor gibi yaparken kulağına seni çok sevdiğimi fısıldayacaktım diye. ve sen de aslında o gün çok cesaretlenip benim seni sevmediğimi düşünmen sebebiyle beni en azından arkadaş olarak da kaybetmemek adına söylemekten vazgeçtiğin bir gündü diye belirtmiştin. işte o gün 2004 yılına aitti.

ve ben o gün hissettiğim şeyleri dün gece de hissettim. o şarkıda sana sarıldığımda yine boynun ve kulağın dudaklarımın dibinde kaldı. 2004'teki gibi fısıldamak istedim kulağına seni sevdiğimi. söyleyememe sebebim bu kez gurur ve cesaret ekgibliği değil, farklı yaşanmışlıklarımızın olmasıydı.

eğer şu anki aklım ile 2004 yılına dönsem ve biz yine dün geceki sahnede olsak, sanatçı arkadaştan rica edip sahneye çıkar ve seni çok sevdiğimi gözlerine baka baka haykırırdım. keşke zamanı geri alabilsem.

iyi ki varsın çocuk ruhlu kadın. keşke biraz cesaretli olsaydık.

ananı zütünden gibeyim

koylu eglencesi

Başlığı hooort diye hortlatıyorum.

Bayağıdır seni görmedim, ama hala telepatik radarımdasın, hissediyor ama ulaşamıyorum, nefes aldığını biliyor ama sesini duyamıyorum, nelerle meşgulsün biliyor ama yanına gelemiyorum, şimdi yeni birini bulmuşsun ya, onun ben amk, beni nasıl başkasına tercih edebildin lan deli, hala senden koptuğuma değil de başının yanacağına üzülüyorum, lanet olsun içimdeki sen sevgisine.