Evet beyler başıma gelen huursonik olayı anlatıyorum toplaşın

ve o gün gelip çatmıştı. Bugün evleniyordum. düğün hazırlıklarına başlamıştık. benim aklımda akşamki Gerdek gecesi vardı ama hazırlıklara odaklanmaya çalışıyordum. bizim düğün Sivas'ta olduğu için diğer şehirlerden gelen akrabalar baya vardı. bende işler azalsın diye onlarada görevler veriyodum. çocuklardan birine de pirinç alma görevi verdim. ama çok kişi tabi zütünü gibiyim. birsürü pirinç lazımdı. bide düğün tabi lezzetli olması gerekiyordu. bizim köye yolladım çocuklardan birini. neyse yemekler dağıtılıyodu ben de kenardan izliyorum. bizim yeğenler geçmiş sıraya et ve pilav alıyolardı. 13 tane zütünü gibiyim. en sona bitanesi kaldı pilav dağıtan abla da kalan kişilere ancak yeter sana yok dedi. çocuk hain bakışlarla oradan uzaklaşmıştı. o çocuğun tipini son anda hatırladım pirinç almaya gönderdiğimiz çocuklardan biriydi. neyse biz yine halaya tutuştuk. yemek vakti geldi ve herkes yemek almaya başladı. ama yemeğini alıp bi kaşık yiyen söverek gidiyordu. bi baktım kimse kalmamış. sonra pilavı kontrol ettik. içinde ne tak ararsan bulurdun. çivi, çakıl,Kum, saç ... bizde arıyoruz hala kim diye tüm akrabalar da şehirlerine geri döndüler beyler kim bu züt kafa?

belki tutar

Tutturun beyler hadi

Şukulayın

Lan olum yemeğin başı boş bırakılır mı kafana sokim