düğün gecesi yengemi nasıl siktim cepsli

bu gerçeği artık daha fazla saklayamayacağım. evet... abimin karısını düğün gecesi gibtim.

not: cepsler biraz sonra verilecektir. haliyle düğün fotoları. yengem ve abim oynarken. yüzler mozaikli olcak tabii ki.

olay tamamaen gerçektir. sadece isimler ve düğün salonu ismi değiştirilmiştir.

önce yengemden bahsedeyim. öğrencilik yıllarında oto showlarda mankenlik yapmış. aşırı mini etekli, aşırı makyajlı seçmece manken kızlardan işte. abimle tanışmaları bu otoshowlardan birinde olmuş zaten. yengem jale 170 boyunda, 65 kilo, vücudu hafif kıvrımlı ama hiç fazlalığı olmayan, beyaz tenli, iri memeli bir kadındır. siyah gözleri cehennem kadar karanlık, gülüşü cennet şakımaları gibidir.

edit: cepsler özelden bazı arkadaşlara yollanacaktır.

yalanına sokuyumcular ltf burayı işgal etmesinler

bu satırları yazarken bile heyecanlanıyorum.

okuyacaklarınız o gına geldiğiniz behlül ve yengesi türü ucuz soft ferreları gibi değildir.

evlendiklerinde abim 42 yengem jale ise 27 yaşındaydı.

ben ise üni ikinci sınıf öğrencisi.

abim çok zengindir. zenginliği ise eski para yani aileden gelir. 8 adet benzin istasyonu var.

abimin otoshowda oto yerine eş alacağı alın yazısıymış. benim kaderimde ise yasak aşk ve soluksuz sevişmeler, yengeme körkütük aşık olmak varmış.

yengemin ismi jaleye takan oçları. yer ve isimler değiştirildi dedik zaten baştan. melahat olsa nolur sabahat olsa nolur a amk malları

abim düğün gecesi çok sarhoştu. harmandalı oynarken (olayın ege şehirlerinden birinde geçtiğini tahmin ettiniz) yosun gibi bir o yana bir bu yana sallanıyor cebinden çıkardığı paraları kırolar gibi yerlere saçıyordu.

abim alkolikti ama bunu kendisine bi türlü anlatamadık. babam ve annem o gece çok içmemesini, ayık olmasını defalarca abime söylemişlerdi ama kim dinler. düğün günü sabahı içmeye başlamış, ,içkinin kendini zinde tuttuğunu söylemimişti. bütün alkolikler ayni şeyi söyler.

alkol kötü bir şeydir. abimin karısını, yengem bi içim su jaleyi düğün gecesi gibecek kadar kötü.

abim çok içki ve mezeden göbek yapmış, iki adım yürüdüğünde nefes nefese kalan malın tekidir. aile içinde hem aralarındaki yaş farkı, hem de fiziksel uyumsuzlukları nedeniyle yengemin abimle parası için evlendiği dedikoduları dolaşmış ama yengemin sevecen ve sevgi dolu tavırları karşısında herkes susmak ve onlara mutluluk dilemekten başka çareleri kalmamıştı.

yengem jale düğün gecesi çok güzeldi. iri memelerini gösteren fransız güpürlü gelinliği ona çok yakışmış peri kızına benzemişti.

bazı kadınlar sadece güzeldir. bazıları ise sadece ciksi. ama jale yengem hem güzel hem ciksiydi. düğünde oynarken memeleri sallanıyor, düğündeki erkekler abim yerine gelinin etrafında halka oluyorlardı.

yengeme hayran hayran azgın azgın bakanların arasında ne yalan söliyim ben de vardım.

düğünlerdeki kadınlar nedense beni çok tahrik eder. o mahallede, sağda solda gördüğünüz tanıdık kadınlar makyajlı, bakımlı, çoğu dekolte elbiseli bir başka güzel ve çekici olurlar.

dolma saran, saçı başı incin pejmurde kadınlar gider yerini düğün pistinde bel kıvıran gerdan kıran birer ciks meleklerine dönüşürler.

düğündeki oynayan kadınları sonradan hayal edip 31 çekmişliğim çok vardır.

şimdiye kadar gördüğüm en güzel ve en ciksi gelin yengem jale'ydi. o oynarken, memeleri, kalçaları sallanırken her görüntüsünü beynime kaydediyor, o gece için 31lik malzeme topluyordum.

düğün gecesi yengem jaleyi gibeceğimi nasıl tahmin edebilirdim ki.

abim ve arkadaşları düğün salonunun arkasındaki barda içmeye devam ediyorlardı. babam daha fazla tahammül edemedi. abimin yanına gidip hiddetli bir şekilde bir şeyşer söyledi ona. babam büyük bir ihtimalle abime çok içtiği için fırça atıyordu ama kimin gibinde. babam yanından ayrıldıktan sonra yanındaki arkisinin kadehini aldı bi dikişte içti. sallana sallana piste doğru ilerledi. sarhoşluktan sallanıyordu ama onu pek tanımayanlar bu sallantıları yalpalamalrı dans figürü zannediyorlardı.

çok alkol gibi kaldırmaz. abim bunun farkında değil gibiydi o gece.

ama gelin yengem kime niyet kime kısmet işte.

abimin sarhoşluğu yengmin pek umurunda değildi veya düğün gecesi bi tatsızlık çıkmasın diye öyle davranıyordu. bütün oyunları oynadı, bütün oyunlarda çok güzel oynadı. bir ara onu sadece benim için başbaşayken dans etttiğini hayal ettim. bu iyi bir 31 malzemeseydi. bu sahneleri beynime copy-paste ediyordum.

sonra slow bi müzik başladı. çiftler pistte dans ediyorlardı. abim etrafı çiçeklerle süslenmiş düğün masasında ha yıkıldı ha yıkılacak vaziyetteydi. değil dans edecek yürüyecek mecali kalmaıştı. durumu kurtarmak için öne atıldım. yengemi dansa kaldırdım. dansa kaldırdığım sadece yengem değildi, yarağımda kalkmıştı.

kolay değil. 20 cm ötenizde dans ettiğiniz yengenizin taş gibi memeleri. bakmamaya çalıştım.

yengemle dans ederken bi elim onun belinde, bi elim onun elini tutuyordu. istem dışı bir hareketle yengemin elini sıktım. o narin elini avucumun içine aldım. biraz daha sıktım. o an beynimden vurulmuş gibiydim. o da benim elimi sıktı. (tokalaşmıyoruz mallar. dans ediyoruz) ona pistte sımsıkı sarılmayı, beline memelerine saldırmayı hayal ettim. insan hayal ettiği müddetçe yaşarmış. birbirimize temas eden ellerimizi o kalabalıkta kimsecikler görmedi. gözgöze geldik. kulağıma doğru yaklaşarak "abin bu gece pert. nolcak benim halim" dedi.

elim ayağım titremeye başladı. yengem jalenin dediklerine inanmıyordum. "abin bu gece pert" tercümesi: abin beni bu gece gibemeyecek. yeni gelinin amı yaraksız kalcak.

beni burada, sosyal medyada, incide yazmaya, yengem jale ile yaşadığımız yasak aşkı anlatmaya yalan yanlış yok yengemi gibtim, yok teyzemin ağzına verdim diyen yalancı oçları sevk etti.

kalbim o an durdu yeniden çalışmaya başladı. şaşkınlıktan şok olmuş, felç olmuş, dünya makan devrilmişti sanki. heyecanla yutkunarak; "merak etme jale yenge" dedim fısıltı halinde. "ben varım"

o an yengem elimi daha çok sıktı. bu hareket binlerce kelimeye bedeldi benim için.

başımdan geçen bu yazdığım gerçek olaya inanmayan yalanına sokuyumculara 1 çift sözüm var... amk malları... behlül yengesini senaryo gereği giberken inanıyonuz da, benim yengemi gibtiğime neden inanmıyonuz.

pistte daha fazla yengemle dans etmek abes kaçardı. bi ara abime baktım. gözler şaşı olmuş, yanındaki arkisine bi şeyler söylüyordu. yengemle ayrıldık. birlikte gelin masasına doğru yürüdük. yengem sarhoş abimin yanına oturdu. ben de yengemin yanına. abim çok kötülemişti.

kulaklarımda hala yengemin sesi vardı. "abin pert. nolcak bu gece benim halim"

masa altında yengemin bacaklarının bana dokunduğunu hisettim. istem dışı hareketle azıcık yana kaçtım. ama o da ne. yengem bacaklarını benim bacaklarıma rsmen sürtüyor, başı abimen yana dönük göya onunla, sarhoş kocasıyla ilgileniyor numarası yapıyordu. yengemin bu hareketinden cesaret alıp yengemin dolgun bacaklarına bacaklarımı sürttüm. resmen sürtüşüyorduk. gözüm arasıra yana kayıyor, yengemin o süt beyazı diri memelerine çaktırmadan bakıyordum.

gelinliği içindeki dünyalar güzeli yengem jale ile yanyana, bacak bacağıydık. yarağım elması çizecek kadar sertleşmiş, kalbim milyon megawatlık jeneratör gibi çalışıyordu (üni de elektrik mühendisliğinde okuyorum, ordan bilirim)

panpalar şu an bunları yazarken bile benim yarak 90 derece. bir insan yengesinin zifaf gecesinde yengesini giberse haliyle yarak taş gibi olur. düşünmesi bile adamı çıldırtır.

yengem jale ve abim hemen düğün sonrası balayına gitmek yerine dinlenmek ve düğün yorgnluğunu gidermek için ertesi gün yola çıkacaklardı. bi de yengem "ben kocamla başkalarının yattığı otel odası yataklarında değil aile evinde zifafa girmek isterim" deyip olumlu puan almıştı. zaten abim o kafayla değil araba, yolda bile yürüyemezdi. alınan karar gereği dubleks evimizde kalacaklardı.

abim tam sarhoştu. bir ara masadan fırladı hızlı adımlarla dışarıya doğru gitti. sanırım kusacaktı alaan ayyaşı. bir süre sonra arkadaşlarının kollarında geri geldi. eli yüzü bembeyaz, saç baş darmaincin, gözleri kaymış vaziyetteydi.

düğün sona doğru yaklaşıyordu. düğün arabasını ben kullanacaktım.

babam ve annem geldi ve bana "allahın belası abine 500 kere içmemesini söyledim ama dinlemedi işte. düğün gecesi bu kadar içilir mi falan bişeyler söylediler. annem bana "sen de onlarla evde kal bu gece. yarın abinle yengeni balayına uğurladıktan sonra gelirsin. (annem ve babam o gece teyzemlerde kalacaklardı) sen alt katta yatarsın. abine bi şey olursa yengene yardım edersin" dedi.

milli piyngonun yılbaşı ikramiyesi bana çıkmış gibi sevindim o an.

ben abimin bir kolunda, diğerinde yengem milletle vedalaştık falan. mutluluk dilekleri, allah bi yastıkta kocatsınlar. abimin sırtına arkadaşlarının vurması (adetmiş amk), havalara saçılan pirinçler (bereket miş bu da) heyela güyele biz arabaya bindik.

direksiyonda ben, arka koltukta yengem (abimi düşüneni gibsinler) zart surt korna çalıyom. korna çalıyom çümkü amk malları yol açsınlar da bir an evvel eve gidelim yengemi bi güzel çatır çatır zifaf gecesinde gibeyim.

-"uyudu bu" dedi yengem.

dikiz aynasından baktım. abim kravat gömlek bağır açık arka koltukta sızıp kalmış.

-uyandırma uyusun dedim. zaten içinde 3. dünya savaşı çıksa uyanmaz bu mal.

yengemin elini boynumda hiseetiğimde tüylerim ve yarağım diken gibi sertleşmişti.

tam gaz eve doğru gidiyorduk. gibişe...

eve geldiğimizde zar zor abimi arabadan çıkardık. (evimiz müstakildir) yengem gelinliği ile abimin bi yanında, ben abimin beline kolunda falan (amk ayısı 90 kilo) ite kaka abimi eve soktuk. abim "noluyo. nerdeyim ben" gibi bi şeyler söylerken bir kaç kere tökezlendi. üst kata çıkardık. zifaf gecesi için hazırlanmış yatağa abimi yatırdık (daha doğrusu yıktık malı).

yengem abimin ayakkabısını, çıkarırken eğilmişti. memelerinin ucuna kadar gördüm. ellerim titriyor, heyecnımı bastırmaya çalışıyordum. emir subayı gibi dimdik yarağım görünmesn diye ben varyete yapıyom, önümü falan kapamaya, yengeme göstermemeye çalışıyorum.

-rahat ol dedi yengem. çekinme benden.

o an yatakta 280 uzanan ve horul horul horlayan sızmış abimi unutup birbirimizin dudaklarına saldırdık.

hiç gelinlikli bir kızı hem de çok güzel bir kızı, sizin olmayan bir gelini öptünüz mü? ölmeden önce deneyin bi amk.