-
1.
0up up up
-
2.
0kuyumcuların çoğu aynı şekildeydi. koca bir servetin nasıl hissettirdiğini biliyorlardı ama bu onları daha fazla tatmin etmiyordu. heyecan ve rekabete ihtiyaçları vardı ve kitlelere iktidar olmak nihai oyundu.
diğerlerinden üstün olduklarına inanıyorlardı. “yönetmek bizim hakkımız ve görevimizdir. kitleler kendileri için neyin iyi olduğunu bilmiyor. düzene sokulmaya ve organize edilmeye ihtiyaçları var.” -
3.
0fabian’ın planı tamamlanmak üzereydi-bütün memleket borç içindeydi. eğitim ve medya ile insanların kafalarını kontrol etmekteydi. insanlar o ne isterse ona inanıyor ve düşünüyorlardı.
bir adamın keyfi için harcayabileceğinden bile daha fazla parası olduktan sonra heyecan olarak ona ne kalır? yönetici sınıf zihniyeti için cevap iktidar-diğer insanlar üzerinde katı bir iktidar. idealistler hükümette ve medyada kullanılıyordu, ama fabian’ın aradığı gerçek kontrolcüler sınıf zihniyetini yönetiyordu. -
4.
0sisteme karşı pek çok insan para baskısıyla ya da halka alay konusu olma cezasıyla susturulabilirdi. bunu yapmak için fabian ve arkadaşları gazete, televizyon ve radyo istasyonlarının çoğunu satın aldı ve bunları işletecek insanları özenle seçti. bunların çoğu daha iyi bir dünya isteyen içten insanlardı, fakat hiç bir zaman nasıl kullanıldıklarını farkedemediler. onların çözümleri hep sonuçlarla uğraşmaktaydı, sorunun sebepleriyle değil.
değişik gazeteler vardı-bir tane sağcılar için, bir tane solcular için, bir tane çalışanlar, bir tane işverenler, ve benzeri. hangisine inandığının çok bir önemi yoktu, problemin gerçek sebebi üzerine düşünmedikçe. -
5.
0kasabanın birinde, borcun faizi bir yıl içinde vergiden toplanan parayı geçti. memleketin her yerinde ödenmeyen faiz arttıkça arttı-ödenmeyen faizin üzerine faiz bindirildi.
giderek ülkenin gerçek servetinin çoğunun sahibi ve denetçileri fabian ve arkadaşları oldu, ve bununla insanlar üzerinde daha da büyük denetim de geldi. ancak hakimiyet süreci henüz bitirilmemişti. her bir birey denetim altına alınmadan durumun güvenli olmayacağını biliyorlardı. -
6.
0“uzman”lar zuhur etti ve bazıları hükümete seçildi. fakat yıllık toplantıların herbirinden neredeyse hiç bir başarı sağlayamadan geldiler, “yeniden düzenlenen” vergiler haricinde. ama toplam vergi miktarı hep arttırıldı.
fabian faiz ödenmelerini istemeye başladı, giderek artan miktarların toplanan vergiden alınıp ona ödenmesi gerekti.
derken parti politikaları geldi-insanlar hangi hükümet grubunun sorunları daha iyi çözeceği üzerine tartışmaya başladılar. kişileri, ülküleri, parti yaftalarını, her şeyi tartıştılar, asıl sorun dışında. mecliste rahatsızlık baş gösteriyordu. - 7.
-
8.
0ticaret adamı yine fiyatları yükseltmek zorunda kaldı. ücretli çalışanlar, yüksek ücretlerin işadamlarını işlerini kapatmaya ya da çalışanlarını makinelerle değiştirmeye zorladığını iddia ettiler. bu daha da fazla işsizliğe sebep oldu ve devletadamlarını ek sosyal yardım ve projelere zorunlu bıraktı.
bazı iş sektörleri işlemeye devam etmesi için gümrük tarifesi ve başka koruma düzenlemeleri getirildi, sırf iş istihdamı sağlansın diye. bir kaç kişi acaba üretimin amacı mal üretmek mi yoksa iş imkanı sağlamak mı diye merak etti.
işler kötüye gittikçe ücret kontrolü, fiyat kontrolü, her çeşit kontrolü denediler. hükümet daha fazla para toplamaya çalıştı, satış vergisi, maaş vergisi ve her çeşit vergi. birileri, buğday çiftçisinden ev hanımına gidene kadar, bir somun ekmeğin 50’den fazla vergiye tutulduğunu olduğunu hesap etti. -
9.
0böylece gittiler, ve fabian’ın felsefesi üzerine ciddi bir şekilde düşünmeden artan oranlı gelir vergisini getirdiler -ne kadar çok kazanırsan o kadar çok vergi oranın yükselir. hiç kimse sevmedi bunu, ama ya vergi ödediler ya da hapse gittiler.
-
10.
0dengeyi sağlamak için tek yol zenginden fazla servetini almak ve fakire vermektir. vergileme sistemi. daha fazlaya sahip olan daha fazla öder. mali durumlarına göre herkesten vergi toplayın ve herkese ihtiyacına göre verin. okullar ve hastaneler bütçesi yetmeyene ücretsiz olmalı…”
şatafatlı idealler üzerine uzun bir konuşma yaptı ve şu sözlerle bitirdi “bu arada, bana borçlu olduğunuzu unutmayın. bir süredir borç alıp durmaktasınız. size yardımcı olmam için en azından faizi ödeyin. anaparayı borç olarak bırakırız, siz bana sadece faizi ödeyin.” -
11.
0kişisel teşebbüslere mahal yoktu, alın terine takdir pek azdı. gelirleri sabitlenmişti ve ancak bir üs emekli olduğunda ya da öldüğünde terfi edilebiliyordu.
çaresizlik içindeki devlet adamları fabian’ın fikrini sormaya karar verdiler. onu akıllı ve para sorunlarını çözmesini bilen biri olarak kabul ettiler. onlar bütün sorunları açıklarken dinledi, en sonunda cevapladı, “pek çok insan kendi sorunlarını çözemiyor, bunu birilerinin onlar için yapmasına ihtiyaçları var. eminim, pek çok insanın mutlu olma hakkı olduğunda ve yaşamlarının elzem ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğinde anlaşıyorsunuzdur. önemli sözlerimizden biri “her birey eşittir” der, öyle değil mi? -
12.
0devlet adamlarının çoğu ellerinden gelenin en iyisini yapan dürüst adamlardı. kendi insanlarından daha fazla para talep etmek istemediler, sonunda fabian ve arkadaşlarından borç para almak dışında çareleri kalmadı. geri nasıl ödeyeceklerine dair hiç bir fikirleri yoktu. çoçuklarının eğitimi için öğretmenlere para veremez oldu veliler. doktorların ücretini veremediler. ulaşım teknisyenleri işlerini kapattılar.
bir bir devlet bu işleri üstlenmek zorunda kaldı. öğretmenler, doktorlar ve diğerleri halka memur oldu.
pek azı işinden haz aldı. makul bir ücret alıyorlardı ama kimliklerini kaybettiler. kocaman bir makinede küçük çark dişleri oldular. -
13.
0fabian ve arkadaşları memleketin her yerine borç veren ofisler açtılar. doğru, onlar gizli gizli ve ayrı ayrı sahip olunmuştu. teoride, birbirleriyle yarış halindelerdi, fakat gerçekte birbirlerine pek yakın çalışıyorlardı. devletadamlarının bazılarını ikna ederek para rezerv merkezi adında bir enstitü açtılar. bunu kurmak için kendi paralarını bile kullanmadılar-insanların depozitolarını bir kısmına karşılık kredi yarattılar.
bu enstitü görünüşte para kaynaklarını denetliyordu, pek garip ama, devlet işletmesi olmasına rağmen hiç bir devletadamı ya da memuru yönetim kurulu’na müsaade edilmiyordu -
14.
0reyiz arada küfür et ayıp oluyo ama.
-
15.
0devlet artık fabian’dan doğrudan borç almıyordu, para rezerv merkezi’nin borç senedi sistemini kullanmaya başladılar. önerilen güvence bir sonraki yılın vergilerden elde edilen yaklaşık gelirdi. bu fabian’ın planına uyuyordu -şüpheleri kendi üzerinden meşru bir devlet işletmesine uzaklaştırdı. ama yine de, perdenin arkasında yöneten oydu.
dolaylı yoldan, fabian kontrolü öyle bir ele geçirdi ki devlet onun emirlerini yerine getirmek zorunda kaldı. “bırakın ülkenin parasını ben kontrol edeyim, kimin yasaları yaptığı umurumda değil” diye böbürlendi. hangi devlet grubunun seçildiğinin çok da önemi yoktu. parayı kontrol eden fabian’dı, ülkenin yaşam enerjisini. -
16.
0fabian ernst mi
-
17.
0reserved
-
18.
0***
okuduğunuz bu hikaye tabii ki kurgu.
ancak hikayeyi tedirgin edici derecede gerçeğe yakın buluyor ve gerçek hayatta fabian’ın kim olduğunu öğrenmek istiyorsanız, 16. ve 17. yüzyıllarda yaşamış kuyumcuların aktiviteleri üzerine bir araştırma iyi bir başlangıç noktası olacaktır.
örneğin, ingiltere merkez bankası (the bank of england) 1694’te açıldı. kral iii. william (william of orange) fransa ile yapılan savaşın ardında parasal sıkıntı içindeydi. kuyumcular ona 1.2 milyon pound (o zaman için inanılmaz bir miktar) “borç” verdiler, belirli şartlar altında:
faiz oranı %8 olacak.
hatırlanmalı ki magna karta’da belirtildiği üzere faiz uygulamak ve toplamanın cezası ölümdür.
kral, kuyumculara banka için tedavüle para çıkarma hakkını bir imtiyazla bahşetti.
bundan evvel, depo ettikleri miktardan fazla miktarda makbuz basma işlemi kesinlikle yasaktı. imtiyaz beratı bunu yasallaştırdı. -
19.
0tasarılarına göre er geç birilerinin kartları karışacak ve ta ki kimlik ispat edilene kadar alıp satamaz hale geleceklerdi. kendisine nihai iktidarı verecek yeni bir yasanın çıkarılmasını istedi – herkese kimlik numaralarını kafalarına döğme yaptırmalarını zorunlu kılacak bir yasa. bu numara ancak, bilgisayara bağlanmış özel bir ışık altında görülebilecekti. her bilgisayar dev bir bilgisayara bağlanacak ve böylece fabian herkesin herşeyini bilebilecekti.
-
20.
0hiç durmadan artan vergi yükünün altında, küçük ölçekli işletmeler çöktü. pek çok alanda çalışmak için özel ruhsat gerekiyordu, bu yüzden iş yapmak geri kalanlar için zorlaştı. yüzlerce yan kuruluşları olan büyük şirketlerin hepsinin sahibi ve yöneticisi fabian’dı. bunlar kendi aralarında yarış içindelermiş gibi gözükse de hepsini o kontrol ediyordu. sonunda rekabetçilerin hepsi işlerini kapattılar. muslukçular, otomobil tamircileri, elektrikçiler ve diğer küçük işletmelerin çoğu aynı kaderi paylaştılar-fabian’ın devlet destekli devasa şirketleri tarafında yutulup gittiler.
fabian bu plastik kartların, banknot ve madeni paraları ortadan kaldırmasını istiyordu. bütün banknotlar tedavülden kaldırıldığında, sadece bu bilgisayar kart sistemini kullanan işletmeler işini yapabilecekti, planı buydu.
-
bekle geliyorum gran torino
-
tyler dursun denen pkk lı orrr
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 21 01 2025
-
souki sanayi de ne işin var
-
mikropcan vs guneslenengolge
-
6 ay askeriyede ne yabicam
-
burasi okadar sahipsizli ilegal bisey
-
yiğitler içeriye
-
beyler devlet hastanesine göz randevusu aldım
-
chpyi savunan dumbki
-
escnin mamcınigini viskiyle
-
eksi sozlukte uyelik bekliyen kardeslerim
-
tyler dursun bu tip ne la
-
daha önümde 8 bin küsür kişi var amg
-
plakayı ruhsata işletmemişim
-
cocukluk donemim mislam zehiriyle gecti
-
mentalcel pipini boş yere kesmişler
-
özgür özelin gümbür gümbür gelmesi
-
kendinizi övmeyin
-
issizlik gibinti degil
-
66 can kaybı
-
yangında 66 kişi ölmüş
-
zam yapacak yok yok annem hasta
-
ayak ikinci parmagi bas parmagindan uzun olanlar
-
intihar öyle kolay mı abi
-
wow girl olarak göbek deligi kirim ssli
-
gsi sektir git yat la
-
1997erkek05 nickli reisin hesabındaki entryleri
-
akpli turbanli tabani yuksek araba kullanan
-
6 ay askerde ne yapacam
- / 2