dünyayı saran hedonizm dalgasının olası

reserved

gece okuyacağım

okuyanı gibsinler

okumadım

@2 deki kitap şu an laptopun altında, hatırlattığın iyi oldu bir ara yine okurum

Hayrına up

özet harbi güzelmiş,ama metni okumam.

anladım demek istediğini.

özet : "Onların her şeylerini tahrip ettik, felsefeleri, dinleri mahvoldu, artık hiçbir şeye inanmıyorlar, derin bir boşluğa düştüler. Anarşi ve intihar için olgun bir hale geldiler... " Lovis Massignon

bir mankurt kim olduğunu, hangi soydan, hangi kabileden geldiğini, anasını babasını, çocukluğunu bilmezmiş. insan olduğunun bile farkında değilmiş. bilinci, benliği olmadığı için, efendisine büyük avantaj sağlarmış. ağzı
var dili yok, itaatli bir hayvandan farksız, kaçmayı düşünmeyen,bu yüzden de hiç bir tehlike arzetmeyen bir köle imiş. köle sahibi için en büyük tehlike, kölenin başkaldırması, kaçmasıdır.ama mankurt isyanı, itaatsizliği düşünmeyen tek varlıkmış. efendisine köpek gibi sadık, onun sözünden asla çıkmayan, başkalarını dinelemeyen, karnını doyurmaktan başka bir şey düşünmeyen bir yaratık...

(aytmatov gün olur asra bedel s 147)

sonuçlarından bahsetmek istiyorum kimse okumasa da.buraya yazıcam sonra lazım olduğunda burdan ulaşıcam.şimdi başka bir yere yazsam kaybolur.neyse öncelikle hedonizm;turkcesi hazcılık. davranislarini, eylemlerini hazza yonelik surdurme, degerlendirme egilimi.bütün dünyayı sarmaya başladı.buna sebep olan şeyleri herkes sürekli söylüyor zaten.filmler,müzikler,internet,tüketim çılgınlıkları vs.dünya ikiye bölünmeye başladı.bir tarafta dünya nimetlerinden sonuna kadar yararlanan,tek düşündüğü kendi çıkarları olan,yüzlerce yıl yaşayacakmış gibi dünyayı sömürmeye çalışan taraf.diğer tarafta açlık,savaşlar ve ölümler var.iyi taraf kötü tarafla ilgilenmiyor.kötü tarafın sıkıntılarıyla uğraşırsa kendi zevklerinden mahrum kalacağını düşünüyor.arada vicdan rahatlatmak için yapılan geçici yardımlar dışında hiç bir destek yok.bir de mutlu tarafın içindeki mutsuz kesim var.her ne kadar açlık gibi şeylerle karşılaşmasalarda çevrelerindeki hayata uyum sağlayamayan,zamanla antisosyalliğe doğru geçiş yapan,kaybedecek şeyi olmadığını düşünen kesim.bunlara da genelde ezik gözüyle bakılır ve dışlanırlar.ve genelde bilimle uğraşanlar bu mutsuz kesimden çıkıyor.gitgide artan bu uçurum bir gün bütün insani duyguların önüne geçecek ve dünya nimetlerinden faydalanamayan kesim çok barbarca şeyler yapacak.bilim adamları insan genleriyle oynayacak,planlı bireysel ve amaçsız saldırılar inanılmaz artacak hatta hayatın içindeki normal bir durum gibi gelecek tıpkı trafik kazaları gibi.sinema basma,seri cinayetler,norveçli breivik benzeri saldırılar.aç ve yoksul bırakılıp savaşların ortasında doğanlar ve ömürleri öyle geçenlerin çocukları aynı şeyleri şanslı kesiminde hissetmesini isteyecek.kaybedecek şeyleri olmadığı için amaçsız intihar saldırıları olacak.ve bunları da sürekli duyucaz.ve sonra insanlar gibe gibe eşitlenecek.çok değil 30 yıl içinde http://www.youtube.com/watch?v=UhswP3JzmGQ