+6
Part5
Tanktan dışarı çıkıp yüzbaşının yanına gittim.
Ben: tüm askerlere emir ver evlerde kalanları buradan cikarsinlar, sonra buradan uzaklaşın, dedim tedirgin bir halde
Yüzbaşı: şimdide emir mi veriyorsun? Dedi şaşkın bir halde
Ben: az sonra Rus uçakları gelecek ve geldiklerinde buradan gitmiş olmalıyız. Dedim kararlı bir şekilde.
Evet ,çatışmayı kaybettiysen rakibin de kazanamamalıydı. Havacı olduğum için bu görevi ancak uçakların yapabileceğini biliyordum.
Yüzbaşı ikna olmuştu. Hemen sonra top atışları ve havan atışları bulunduğumuz yere düşmeye başladı. Telsizinden emir verdi, etraftaki evler boşaltılacaktı. Askerler ve gönüllüler evleri kontrol ederken askeri araçlardan anonslar yapılıyordu. Bu evlerinden çıkan halkın kimisi askeri araçlara bindiriliyordu Kimisinin elinde av tüfekleri vardı. Araçlara binemeyen yaşlı ve çocuklar kucaklarda taşınıyordu.
Ailemi kurtarmam gerekiyordu. Bunu yüzbaşı da biliyordu. Ertan ise 5 metre ötede sırtını korunaklı bir yere yaslamış bize bakıyordu. Yanımıza TSK ya ait bir kobra aracı geldi. Üçümüzde bindik. Karşıma Ertan ve yüzbaşı vardı. içeride profesyonel olduğu belli olan 3 asker silahlarını kontrol ediyordu. Biz binerken yüzümüze bile bakmadilar.Önde oturan asker bana m4 uzattı. Savaş bitmişti acaba yüzbaşının planı neydi. Önden oturan diğer asker ise çantadan şarjör çıkartıp bana ,Ertan’a ve yüzbaşıya verdi.
Şoför: yaklaşıyoruz efendim. Dedi
Yüzbaşı da öndeki askere bakıp kafa hareketi yaptı. Bize silah veren asker bir sure sonra monitörün önüne oturdu. Bir sure sonrada araç hızlandı ve sert manevralar yapmaya başladı. Araçtan atılan her mermi hissediliyordu. Araca gelen her mermi de hissediliyordu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken araç isabet aldı ve büyük bir sarsıntıdan sonra acı fren sesi duyuldu. Ha yıkıldık derken enkaza tosladık. Artık araç ateş etmiyordu. Kısa bir şoktan sonra kapı pat diye düştü. Karşıdan Ruslar geliyordu. Silahla rastgele ateş etmemle mevzilendiler. Kazandığım zamanla Ertan i ve diğerlerini yokladım, yavaş yavaş ayaklandıklarında kendimizi aracın yanında ki yarısı yıkılmış duvarı siper ettik. Şoför ölmüştü. Ailemin oturduğu ev hemen iki bina yukarıdaydı. 3 asker onları oyalarken ben Ertan ve yüzbaşı ailemi kurtaracaktık. Askerler koruma ateşi etmeye başlayınca art arda öndeki pick-up a koştuk. Ertan bu işleri bilir, kabloları birbirine sürterek aracı çalıştırdı. Yüzbaşı hemen arkamızdaydı. Askerler ise pikabın üstendeydi. Hızlıca apartmana doğru sürdü. Eve gelince hızlıca indik.
Yüzbaşı: hadi çocuklar acele edin, biz sizi koruyacağız. Dedi
Ben ve Ertan hızlıca içeri girdik, önce hızlıca evi kontrol ettik ev iyice dağıtılmıştı hem içinde hem dışında kurşun izleri vardı. Pencereler ise patlamıştı.
Ertan: abi burada kimse yok
Ben: bodrum... Dedim hızlı adımlarla bodruma gittim, arkamdan Ertan geldi. Bodrumun kapısı kapalıydı.
Ben : anne ,babaaa, yaseminn burada mısınız? Diye seslendim kapıya vurdum. Kapı kapalıydı ama ses yoktu. Yıkılmıştım.
Ertan: abi belki güvenli bir yere gitmişlerdir. Dedi
Burada olmadıklarından emin olmalıydım.
Kapıyı girip içeri girdim kapkaranlıktı, elektrik olmadığından fenerimle etrafa bakindim. Ama kimse yoktu. Tekrar salona çıktım ,pencerden aşağıya baktım, yüzbaşı beni görünce “buradan gitmeniz lazım, devamı geliyor” dedi. Ancak bir ses duymuştum, ses yukarı kattan geliyordu. Elimde silahla temkinli şekilde ust kata yavaşça ciktim. Odaların birinde annemi gordum, bana döndü ve gözleri yasarmisti;
Annem: Kemal dedi kısa ve öz şekilde.
Annemin Üstünde kan görünce kalbim duracak gibi olmuştu...
Tümünü Göster