-
1.
+81 -19Merhaba ben Kemal, Türk Hava Kuvvetlerinde 14 yıldır f-16 uçuruyorum. Muharebe timimdeyiz, bizim kol 5 uçaktan oluşur, biri alfadir yani ben oluyorum, benim uçağımın özellikleri teknolojik savaş üzerinedir, en geniş giriş alanı bana aittir. Ben air to air ve hafif air to ground missile tasirim. Sağ kolum ve sol kolum koruma görevini alırlar ve agm taşımazlar ve hava muharebesinde güçlüdürler. ortada hava muharebe yeteneği düşük olan ama havadan karaya etkili bombalar taşıyan bir fatboyumuz bulunur. Ve opsiyoneldir. En arkada ise kovboy bulunur.
Muharebe timi savaş sırasında imha yada hava taarruzu yapar.
Sağ kolum Gökhan sol kolum Ahmet Ali, fatboyumuz Sinan, kovboyumuz Ertan.
2016 ilkbaharı , Türkiye Rusya’nın uçağını düşürdüğünden beri ortamın tansiyonu sürekli arttı. Düşen uçağın kara kutusundaki bilgiler değiştirilmişti. Bu olay Türkiye’yi haksız gösterdi ve Rusya hileyle haklı çıkmıştı. Rusya Hatay ı vurunca savaş patlak verdi. Türkiye havadan karşılık vermiyordu çünkü yerleştirilen s-300 ve s-400 ler uçakları gerçektende zor durumda bırakıyordu. Bize emir gelmişti ne olursa olsun Hatay savunulacaktı. Bunun için s400ler imha edilmeliydi. Bizim görevimiz alçak irtifada uçarak özel birlikleri havada ve karada desteklemekti. Birliği ayrıca koruyan 2 t-129 helikopteri korumamız lazımdı. Ardından kalkacak uçaklar Hatay daki düşmana bomba yağdıracaktı.
Birlikler pozisyon alınca bize kalk emri verildi. iki hava üssünden iki tim olarak havalandık. Biz kuzeyden, ikinci tim doğudan saldıracaktı. Hatay semalarında bizi su-30 ve mig ler karşıladı. Yaklaşık 10 düşman uçağı vardı. Durumu karargah haber verdik. Bize oyalamamız emri verildi.
Alfa: Bandit! fatboy 5 mil kuzeye ,son surat.
Fatboy :anlaşıldı
Fatboyu riske atamazdık.
Alfa: sağ ve sol kol yükselin, biz kovalarken yüksekten vurun.
Sağ,sol kol: anlaşıldı alfa, azami yüksekliğe çıkıyoruz.
Alfa: kovboy, sen ve ben en yakın hedefe kilitlen.
Kovboy : anlaşıldı.
Bir tane uzaklaşan bir MiG 21 li menzile aldık, makinelimi kullanarak vurmayı denedim, hemen alcaldi. Peşini bırakıp hemen su 30 uçağına yönelik.
Fatboy: alfa, iki tane su30 yaklaşıyor. Kaçış manevrasına başlıyorum.
Alfa: anlaşıldı, kovboy destek için tam surat geri don.
Kovboy: çok kalabalıklar alfa.
Kovboy geri dönemedi.
Alfa: anlaşıldı. Sağ, sol kol üstten şaşırtmaca yapıp kuzeye son surat kaçın.
Sağ,sol kol: anlaşıldı alfa
Hızla alçaldım.
Bordo bereli tim 1: alfa alfa destek gerekiyor!
Alfa: olumsuz, Hatay üzerinde sıkıştık.
Bu arada tim 2 ırak üzerinde vurulmuş. Onlarda yardıma gidemiyorlar.
Karargah: bordo berelilere çekilme emri verildi, geri çekilin.
Alfa: Yardıma gidiyorum.
Karargah: olumsuz geri donun
Savaşın kırılma noktasıydı, s 400ler yok edilemezse güney doğu kaybedilecekti. Hızlıca bir karar vermem gerekiyordu.
Alfa: fatboy durum raporu
Fatboy: üsse iniş yapıldı.
Alfa: anlaşıldı.
Neyseki yardımcı kollar 4-5 tanesini kendilerine çekmeyi başarmıştı.
Alfa: kovboy, sürü yola çıkıyor.
Kovboy: anlaşıldı.
Hatayı geçtik. Hemen s400 ler kilitlendi.
Alfa: kovboy, kör uçuş, beni takip et.
Kovboy: anlaşıldı.
Tüm sistemleri kapattık, sadece düşük frekanslı radar ve kısa telsiz çalışıyordu. Çok düşük menzilli ancak s400lerin kilitlenmesini azda olsa önlüyordu. Alçaldık. 1 kilometre kadar yaklaştık. Pesimize 4 uçak takıldı. Sistemleri açmak durumundaydık yoksa bizi keklik gibi avlarlardı acsak füzeler avlayacakti. Sistemleri açtık, it dalaşı başladı. Uçaklar her yönden güçlüydü. Hemen yoyo hareketiyle arkasına geçmeye çalıştım.
iki s400 füzesi ateşlendiğini gördüm,
Alfa: sam! Alçak uçuşa geç!
Bordo bereli tim2: alfa, koordinatlar girildi.
Alfa: anlaşıldı dalışa geçiyorum.
Arkamızda 4 su24 , ve 2 sam vardı. Ben batıya gittim kovboyada doğuya gitmesini söyledim.
Karargah: USS Roosevelt Lazkiye limanına harekete geçti, Lazkiye limanını güvene alın. Roosevelt geliyorsa destroyerler de vardır diye düşündüm. Pesimdeki haydutları onlar durdurabilirdi. Dalışa geçtim iki füzeyi ilk s400 un üstüne fırlattım
Alfa: bbt2 paket yolda ,bölgeden çıkın.
ikinci hedefe yöneldim, ikinci s400 kalan füzelerini yollamıştı. Artık peşinde 3 sam vardı. Kovboya çıkış koordinatlarını söyledim. ikinci hedefide vurunca peşinden Rus ve Suriye uçakları ayrıldı.
Alfa: kovboy zaman kaybediyorsun.
Kovboy: isabet aldım, atlamam gerekiyor.
Alfa: seni kurtaracağız.
Hemen batıya yöneldim. Gelen filoyu gördüm. USS Roosevelt ten uçaklar kalkmış limanı bombalıyorlardı.
USS porter adlı destroyerden yardım istedim olumlu yanıt verdiler. Ve pesimdeki 3 sam dan kurtuldum. Ancak yakıtım bitmek üzereydi. USS Roosevelt te zorunlu iniş yaptım.
Beklendiği gibi olmuştu ve tüm uçaklar Hatay da Rusların üzerine bomba yağdırmıştı. USS Roosevelt ve destroyer filosu Lazkiye’yi denizden kuşatmıştı. Çıkarma gemileri ufuktan görülmüştü, ve sahile çıkan tanklar görülüyordu. Hemen helikopterle Adana’ya ulaştırıldım. Kovboyu kurtarmak için özel timlerin gönderildiğini öğrendim. Bu savaş tarihe Hatay Lazkiye savaşı olarak geçecekti.
Artık ise ABD de karışmıştı. Artık sorun Türkiye değildi. Rusya çatışmayı kaybetmiş olabilirdi ancak savaş daha yeni başlıyordu.
-
2.
+30Amerika ucuz kahramanlığı sever. Bütün işi biz yapmıştık ama bütün övgüyü ABD toplamıştı. Savaş Avrupa’ya ve Asyaya Amerika ya hatta Afrika’ya yayılmıştı. Her gün yüzlerce masum insan oluyordu, binlercesi asker idi ölenlerin ve sayılar katlanarak artıyordu. Dünya kafayı yemişti. Artık ülkeler birbirlerine küçük ölçekte atom bombası atacak düzeye gelmişti.Tümünü Göster
Ben: alo Sinan
Sinan: efendim kardeşim.
Ben: bizim çocukları topla yakında buralara da düşer bi bomba.
Sinan: aman ha, ağzından yel alsın.
Ben: durum bunu gösteriyor, Rusya sallar buralara da bi tane demedi deme.
Sinan: tamam abicim, kim varsa en yakın sığınağa gitmesini söylerim.
Ben: eyvallah kardeşim .
...
Ben: alo anne
Annem: oğlum! Nasılsın
Ben: iyiyim anne ,iş güç iste
Annem: bırak pilotluğu, zaten durum ortada bizi üzme
Ben: pilotluğu bırakırsam üzülecek ne bir oğlun olacak nede üzülebilecek zamanın. Bodruma yemek su stoklayın.
Annem: Torunları gelini kim varsa buraya getir, burası güvenli en azından
Hakliydi, savaşta stratejik olmayan bir bölgedeydiler.
Ben: bavulları toplayın buradan gitmemiz gerek
Eşim: bu da ne demek oluyor ,evimizi işimizi barakalım mı yani
Ben: buradan gitmeniz gerek
Eşim: niye ,bana bir sebep söyle
Ben: gitmelisiniz, çünkü buraya bir bomba düşmesi an meselesi.
Esim: ne bombası güldürüyorsun. sığınağa kimseyi almıyorlar nereye gideceğiz?
Eşim olacaklara inanmak istemiyordu.
Ben: ne bombası diye tartışacak zamanımız yok. Bavulları toplayın annemlere gideceksiniz orası buradan daha güvenli,
Eşim: tamam peki umarım ben haklı haklı çıkarım
Ben: umarım sen haklı çıkarsın.
Arabaya bindim beş dakika sonra 12 yaşındaki oğlum ve eşim elinde bavullarıyla geldiler. Hava limanından uçağa binip annemlere gittik. Ailemi annemlere bırakıp uçakla Adana’ya geri döndüm. Birden telefon çaldı arayan kovboy Ertan dı:
Ertan: alo abi kötü bir haberim var
Ben: hayrola Ertan ne haberi
Ertan: bizi askıya almışlar.
Ben: bu ne saçmalık.
Ertan: gelen postada görevi tehlikeye atmak ve üst emirlerine karşı gelmekten görev yetkinize askeri mahkemeye kadar el konulmuştur yazıyor.
Telefon elimde hemen eve gelen faturaların içinden mektubu aradım.
Ben: evet bana da göndermişler, bizim çocuklar ne alemde peki?
Ertan: onlar sağlam abi.
Bir nebzede olsa mutlu bir haberdi bu.
Hemen operasyon sorumlusu havacı yarbay Necati yı aradım.
Ben: alo Necati abi haberler doğrumu?
Yrb. Necati: maalesef doğru. Seni arayacaktım ama fırsat olmadı.
Ben: nasıl olur? Ben orada onlarca askerin hayatını, hatta güneydoğuyu kurtardım.
Yrb Necati : elimden bir şey gelmiyor kemal, soruşturmayı açan genelkurmay.
Ben: bu işin içinde bir iş var ,hadi hayırlısı.
Yrb. Necati: umarım dönersin.
Teşekkür edip kapattım telefonu. Evi arayıp annemlere durumu haber verdim. Buruk bi sevinç vardı içlerinde, artık çatışmada olur korkusu gitmişti, yerine kim kurtaracak vatanı korkusu gelmişti.
Ertesi hafta ifade verdim, ertesi hafta ise tamamen uzaklaştırıldım . Oldu bittiye gelmişti her şey. Artık burada isim yok, bende eşim gibi annemlerin yanına taşınacaktım. Evde kalan önemli evrakları ve birkaç eşyayı bavula yerleştirirken televizyon izliyordum. Ekrandaki son dakika haberi gözüme ilişti. Haberde Rusların kara denizin kıyı kesimlerine çıkarma yaptığı, Amerika ya iki balistik füze fırlattığı yazıyordu. Hemen içimden “olamaz” dedim. Telefona sarıldım ailenin aradım;
Telefon 2 arayışta açtı ama çok cızırtı vardı.
Ben: alo baba sen misin?
Karsıdaki kişi: ssbenssn sssannessnssss...
Ses çok cızırtılı geliyordu ama ben karşındakiler kişinin annem olduğunu anladım.
Ben: alo anne sesin gelmiyor, beni duyuyorsan sadece dinle. Sakin olun bodruma kapatın kendinizi ben geliyorum.
Annem: sstamamsss...
Telefonu kapattım ve Ertanı aradım.
Ben : alo Ertan müsait misin?
Ertan: evet tabi tabi ,sorun ne
Ben: hemen televizyonu aç, herhangi bi kanalı.
Ertan : açıyorum bekle..
Birkaç saniye sessizlik olur...
Ertan: gördüm. Ne yapmamız lazım şöyle çabuk.
Ben: ne silah bulabiliyorsak hazırla. Hasanı ara uçağı hazır etsin.
Hasan 50 li yaşlarında çılgın bir maceracı. Çift motorlu uçağı ile extrem sporla uğraşıyor.
Telefonu kapatmadan mesaj geldi. Ertanı tembihledikten sonra telefonu kapattım.
Mesaj Gökhan’dan geliyordu, mesajda;
“Kemal abi takım dağılınca bizi kara denizde görevlendirdiler, hakkını helal et” yazıyordu.
Hemen Gökhanı aradım.
Ben: alo Gökhan nasıl olur, güneydoğu daha temizlenmedi
Gökhan: öyle iste bizi Rusların önüne atacaklar. Sinan bölgede kalacak abi ben ve Ahmet kara denizde gidiyoruz.
Ben: ne zaman gideceksiniz?
Gökhan: yarın qbi
Ben: gazanız mübarek olsun kardeşim
Ses tonundan anlaşılıyordu mutlu değildi. -
-
1.
+4 -1sşşşstaaakipediyoruszsssssşss
-
2.
+16 -2helal et... Ulan insan okuyacak bunu gözlerim alev aldı amk
-
3.
0ilk gördüm yerden rez alayım güzel yazıyor
-
4.
0koskoca ülke 5 tane uçakla mı imha görevine gidiyor amk
-
5.
0Rezerved
diğerleri 3 -
1.
-
3.
+3 -6Uzun yazmışsın ama kalitesiz
-
4.
+4 -2
-
-
1.
-3Şuradan bi pREZervatif alayim lazım olur
-
1.
-
5.
+16Ertesi sabah erkenden arabayla Ertanı aldım, ve hasanla havalimanında hasanla buluşmaya gittik.Tümünü Göster
Hasan: heyy ,araban güzelmiş
Ben: uçak hazır mı?
Hasan: param hazır mı?
Ben: hazır.
Hasan: hazır.
15 bin Dolar gibi bir ücrete anlaşmıştık, parayı çıkardım ve verdim. O zamanda bu riski alabilecek başka birini tanımıyordum. Plan şuydu gece yarısı Kasabanın dışında ki bos araziye paraşütle atlayacaktık. Uçarken planın detaylarını konuşuyorduk ayni zamanda silahları hazırlıyorduk. Yaklaşık 30 dakika mesafede;
Hasan: çocuklar benim gördüğümü sizde görüyor musunuz? Diye kekeledi.
Hemen Ertanla kokpite yaklaşık. Gördüğüm manzarayla şoke olmuştum. Şehir yanıyordu. Hasan ın yüzünde ilk defa korkuyu görmüştüm. Dudaklarını sıkarak bana döndü ve başını sağa sola salladı ardından;
Hasan: paran senin olsun geri dönüyorum dedi, sakince.
Ben: hayır donmuyorsun, 10 dakika mesafe kaldı. Dedim ineceğimiz yeri işaret ettim kasların çatık bir şekilde.
Hasan: ya atlayın ada geri dönüyoruz. Dedi sakince.
Ben:30 bin dolar.
Hasan yutkundu, ve bir saniye düşündü
Hasan: hayır olmaz, dedi yüzünde mahcup ve çaresizce bir ifade vardı.
Ben: 40 bin dolar artı arabam, dedim teklifim buydu. Hasan kafasını iki kez salladı ve “pekala ,sıkı tutunun” dedi ve motorları kökledi. Bu arada radarda yaklaşan bir cisim gördüm. Hızla yaklaşıyordu, hızına bakarak füze olduğunu tahmin ettim. Hasanı tuttuğum gibi arkaya çektim. Biraz itiştik, “ne yapıyorsun bırak beni” diyerek kendisini bırakmamı istiyordu. Bu arada uçak serbest uçuşa geçmiş hızla alçalıyordu. Hasanı iki yakasından tuttum ve uçaktan fırlattım. Ardından ben atladım ,beni Ertan izledi. Atladıktan 15 saniye sonra füze uçağı patlattı. Hasan paraşüt takacak fırsat bulamamıştı. Kollarını açarak süzülme pozisyonunda hızla düşüyordu. Hemen dalışa geçtim. Hasanı tuttum paraşütümü açtım. Ama çok hızlı iniyorduk, sırt çantamı atmam gerekiyordu. Hasana çantayı kolçaklarından kesmesini söyledim. Kemerimdeki bıçağı alıp öne doğru fırlattı. Gideceğimiz yere varamamıştık, mecburen binaların arasına inmemiz gerekiyordu. Tek katlı evin çatısını sıyırdıktan sonra yola düştük, hasan dirseğinden yaralanmıştı.. Ertan bizden uzağa inmişti. Çantamı attığım için ilk önce onu bulmamız gerekiyordu.
Ne sokakta nede evlerde elektrik yoktu, tek tük mum ve fener ışıkları görünüyordu. Tek ışığımız ara sıra bulutların arkasına saklanan ay idi. Bize havlayan köpekleri duyan bir kaç insan merakla perdelerin arkasından bizi izliyordu. Yolu kısaltmak için bahçelerden geçmeye başladık. Bir elinde silahı bir elinde feneri olan bir yaşlı adam feneri yüzümüze tuttu. Elimi siper ettim, Hasan ise arkama saklanmıştı.
Adam: hemen çıkın buradan diye seslendi.
Ben: sakin, sakin Türk üz ,dedim
Adam biraz tereddüt etti ,Işığı söndürüp “beni takip edin” dedi. Karanlıkta bir şey görünmüyordu. Bizi evine zütürmüştü. Nesi olur bilmem ama birine işret etti ve adam evden aceleyle çıkıp karanlıkta kayboldu. Adam bizi salona zütürdü , salon çok kalabalıktı 10-15 kişi vardı nerdeyse. Birine bir şeyler söyledi ,ardında teker teker kalkıp salondan çıktılar.
Adam: görüyorsun, bu kadar kişi bana güveniyor. Paçasını sıyırdı ve protezini gösterdi.
Adam: bana ,topal bir adama.
Ben hemen lafı değiştirip;
Ben: bakın ,arkadaşımı ve ailemi bulmam lazım.
Adam: şehrin diğer ucunu tamamen ruslar aldi, geri kalanı biz koruyoruz.
Ben: bize silah gerekiyor, burada kalmaya niyetim yok dedim
Adam: pekala arkadaşının yarasına bakalım sonra gidersiniz. Dedi.
Adam hasanın yarasını satarken bir yandan da benle sohbet ediyordu. Evdeki kişilerin kim olduğunu, bacağını nasıl kaybettiğini sordum. Adamın adı kazım imiş. Ayağını Kıbrıs ta kaybetmiş, askeri doktormuş, çatışma ortasında kalıp patlamada ayağı çok ağır yaralanmış. Kanı durdurup kendi ayağını kesmiş. Evdekiler ise ailesinden geri kalanlarmış.
Hasanın işi bitmek üzereyken kapı çalındı. Dışarıdan sesler geliyordu. Ben ne olup bittiğini düşünürken içeriye Ertan girdi, ayağa kalkıp yanına kadar gittim. Yaralanmıştı.
Kazım: Ertanı bizim arkadaşlar bulmuş. Yarın şehrin obur ucuna saldırı başlatacağız. Dedi uyarır gibi bir ses tonuyla.
Ben: silahları nerden buluyorsunuz? Dedim
Kazım: devlet halkı silahlandırıyor ve örgütlüyor ,isterseniz kerem sizi yüz başına zütürebilir.
Adama teşekkür edip keremle yola çıktık. Kerem 20 li yaşlarında birisiydi. Elinde sadece küçük bir el feneri vardı. Kör aksak keremi takip ettik. Büyükçe bir kapalı otoparka ulaşmıştık... -
-
1.
0lan normal f16 ile uçak gemisine nasıl indin oç. uçaklarda kanca oluyor uçak gemisine inmek için kimi kandırıyon
-
-
1.
+1Zor bir inisti, motorlar neredeyse durmuştu. Bende motorları kapatıp hava frenleri ile hizimi dusurdum. inecegim yer kısaydı ancak hizimi iyice dusurmustum. Gemiye ininerkende frenlere basıp zor bir iniş gerceklestirdim.
-
2.
0Belli hizin altinda stall olursun oyle bi inis yok. ancak cakilabilirsin gemiye. onada inis denmez.ama neyse hikaye guzel devam et
-
1.
-
2.
0panpam hakli panpa naber
-
1.
-
6.
+2Okudum, biraz daha uğraşman gerekiyor.
Bir metal fırtına çıkarabilecek potansiyel var. -
-
1.
0Orkun uçar 5i çıkartmış yeni gördüm la
-
1.
-
7.
+2oha çok güzel yazıyor #rezerved
-
8.
+1EMEĞE SAYGI
-
9.
+4Rezleri alın yarın devamı gelecek...
-
-
1.
0yarın devam edeceğim deyip milleti saçma sapan bekletmediğin için şuku panpa.
-
2.
0Rezerved
-
1.
-
10.
0bu ne üşenmiyon mu
-
11.
0Rezervuar
-
12.
0rezzzzzzzzzzzzzzz
-
13.
0rez emeğine sağlık
-
14.
0Emeğine sağlık kardeşim
-
15.
0rez
, -
16.
0Rez
. -
17.
0iyi gidiyosun
-
18.
+4+ kenan komutanim kenan komutanim
- dedim buyur asker
+ dusmanin anasini gibmissin... hikaye bu beyler -
19.
0Kurgu çok iyi böyle devam ederse efsane birşey ortaya çıkabilir..
-
20.
+5adam hikaye yazabilmek icin okuyup arastirmis. azmine suku. ama kullandigin terimleri hha dan bi arkadasa onaylatacam yanlissa giberim belani