dünyaya gelen insanların çoğu bu yüzdelik dilimde geri kalan yüzde 1 lik kısım ilk aklınıza gelen zengin kesim olabilir.

lakin ben onlardan da bahsetmiyorum. sonuçta onlarda bazı şeylerin kölesi olmuş. aldığı evin arabanın paranın... ne biliyim geçen gün nur yerlitaş ile fatih ürek i televizyon da kınadılar şu 1500 liralık gocuk için izdihamın içine girmelerinden. herneyse konu dallanmasın budaklanmasın.

dediğim yüzde 1 lik kesim bunları aşmış kişiler. mesela kuzey amerikada bering boğazına yakın bi yerde yaşayan insanlar. sadece yaşamak için yaşıyolar. insanın gerçek doğası olan saf iç güdüyle. avladığı hayvanı tuttugu balığı gidip parayla satma derdinde değil. evine çocuklarına kışlık yemek ihtiyacı için avlanıyor. etrafında ki insanlara dağıtıyor.ne biliyim böyle toğluluk örnekleri çoğaltılabilir. yani köle olmayan insanlar insanın saf doğasıyla başbaşa kalmış insanlar.

köle kesim, bizleriz. şehirlere köylere hapsolmuş hayatımızı birşey almaya yönelik çalışan kitleleriz. populer kültürle zehirleniyoruz. aynı şeylere gülmek zorunda kalıyoruz. aynı şeyleri düşünmek zorunda kalıyoruz. kendimizi hep bir yerde sınırlandırıyoruz. ya 20 25 yaşına kadar yaşadığı şehirden hiç çıkmamış insan tanıdım ben. ne kadar acı bi durum. bşzşm durumumuz da pek farklı değil.

hep bir yerlere kapak atma derdindeyiz.hep şu olsun rahatlıcam modundayız.

saçma saçma insanları populer yapıyor kendimizden üstün görüyoruz. olmıycak insanlarla gereksiz muhabbet kuruyoruz. mecbur hissediyoruz.

monotonlaşmışız. stabil bi hayat var. adam 8 de işe gidiyor. akşam 6da dönüyor. 9 da yatıp uyuyor niçin? tekrar işe gitmek için 30 yıl sürüyor bu monotonluk.30 yıl boyunca işe halk otobüsüyle gidiyor sıkış tepiş. hareket edicek alanı olmadan. ülkelerin para kasma yollarından biride bu aslında. normalde kemer takmadın mı arabada ceza keserler lakin otobusde millet biribirnin üstnde gider.bu ceza kesme işi sizin hayatnızı düşündüğün felan değil para gelsinde bana ne ister ölsün ister yaşasın beni ilgilendirmez modundalar. herneyse dallanıyo budaklanıyor yine.30 yıl boyunca halk otbüsüyle işe gider. ulan bi kaç kuruş fazla veriyimde ayakta değil oturarak gidiyim diyip servisle gidiyor. hali vakti yerinde olanlar özel arabasıyla gidiyor. neden harcıcagı benzin pek fazla umrunda olmuyor. biraz daha kaliteli köle çünkü. daha kaliteli köleler jeeplerle rangelerle gidiyor ne benzin ne araba koyuyor.45 kg luk hanım efendi 100 kişilik halk otobüsünden daha fazla yakan 5 tonluk range yle işine evine gidiyor. reklamlarda olan "ayrıcalıklı" rezidanslarda oturuyor. kendini oraya hapsediyor.

etrafa mutlu gözüküyoruz. kusura bakmayın beyler medeniyet diyerek insanlığımızı kaybettik. yaşam içgüdülerimiz yerine kıskançlıklarımızı egolarımızı bencilliklerimizi bizim yönetmemiz gerek duyguların kontrolunu kaybettik. artık onlar yönetiyor bizi beyler.