1. 1.
    0
    evet, buymuş açıklaması... aşkın, vazgeçilen onca şeyin, sevdanın, anıların, iyi kötü günlerin, beraberliğin, sonun, acının.. her şeyin bitmesine açıklama olarak bu layık görüldü... pişmanlıklar kaldı geriye...

    aslında o kadar da güzel başlamamıştı, o sıradan bi yaz akşamı gelmişti masamıza oturmuştu, ben aşık olmuştum... o benle konusmaya baslamıstı, ben aşık olmuştum... o gülmüştü, ben aşık olmuştum... o yaz boyunca ne yaptıysa ben aşık olmuştum... en sonunda o gitti, ben aşık olmuştum... bir kış binler, koskoca bir kış onsuz geçmişti! özledim, bekledim, o gelene kadar sustum ve geldi... bir yaz daha benimleydi artık... dayanamadım ve söyledim ona aşık olduğumu, o da aşıkmış! hayatımda geçirdiğim en güzel ikinci yazdı o sözlük... ilki onunla tanıstıgım, ikincisi onunla oldugum...

    neyse yine eylül geldi, yine gitmek zorundaydı ve gitti... ama dayanamadık! ne ben onsuz ne o bensiz yapabildi ve 4 ay sonra okuldaki kaydını bulundugum yere aldırdı... beraber yaşamaya basladık, 1 sene... hayatım o kadar değişmişti ki... her şey o kadar yolundaydı ki... taa ki düne kadar! dün, uçak bileti aldı, ailesinin yanına, hollandaya dönme günü yaklaşıyodu çünkü... haziran 16. gideceği tarih... benden tamamen geçeceği tarih... beni öldüreceği tarih... ama ben dayanamadım! her şeyi daha da tak etmek için elimden geleni yaptım ve bugün, onca bağrış çağrıştan sonra ayrıldı benden. kızgın olmadıgını söyledi, kızamayacagını istese de... ne zaman istesem yanımda olacağını, benim de onun yanımda olacağımdan emin olduğunu söyledi, sevgimizin bitemeyeceğini ama daha zor olmaması açısından ilişkinin bitmesi gerektiğini söyledi! artık ondan bir şey beklemememi, özlememem gerektiğini, çünkü kendisinin özlemeyeceğini...

    sustum. haklıydı! benim için yaptıklarını söylediğinde sadece sustum. ayrılmamız gerektiğini söylediğinde sustum... ama seni çok seviyorum dediğinde dayanamadım be binler! "gitme" diyebildim... gidicem ve geri gelmicem dedi. gelirsin belki? dedim... gelip ne yapıcam dedi, ben varım dedim... "sen artık yoksun" dedi... yine sustum.

    kalktım yerimden gitme vakti gelmişti, eşyalarım kalsın sonra alırım dedim. tamam dedi yıkayıp veririm... ceketimi giydim kapıdan çıkarken, "dünyanın sonu değil unutma" dedi... döndüm, "dünyanın sonu... sevdiğim gündü" dedim... çıktım evden... merdivenlere oturdum, aşağı inemedim çünkü, ilk defa bu kadar yıkıldım be binler, çok ölüm gördüm çok kişiden vazgeçtim ama, bunun verdiği pişmanlık, acı yıktı beni... oturdum kaldım merdivende... kapının arkasından sesler geldi, ağlıyodu hıçkıra hıçkıra... hiç bir şey yapamadım! o ağlarken ben, yine sustum...
    ···
  1. 2.
    0
    soluksuz okudum
    ···
  2. 3.
    0
    okuyan binler pm atsın ne yapacağımı, 18 haziranda gidicek, vazgeçip aramaktan beklesem mi, yoksa gidene kadar en güzel 1 ayını mı yaşatsam? lütfen
    ···
  3. 4.
    0
    bu mu lan ruhunuz
    ···
  4. 5.
    0
    bunu da uplatıyosunuz ya helal olsun
    ···