1. 26.
    0
    http://inciswf.com/1285415038.swf
    ···
  2. 27.
    0
    @6 sana katılıyom la @1 ver la nick6mızı
    ···
  3. 28.
    0
    ne dıyon dıbına koydugumun çocuğu türkçe konuş
    ···
  4. 29.
    0
    insan Panpa
    ···
  5. 30.
    0
    bilemediniz amcıklar beyninizi çalıştırın biraz
    ···
  6. 31.
    0
    Çok gibimsonik bişeyle uğraşıyonuz farkındamısınız
    ···
  7. 32.
    0
    am var dediler geldik
    ···
  8. 33.
    0
    @30 zekası olanları çağırdım panpa gibi olanları degil
    ···
  9. 34.
    0
    @1 d şıkkı
    ···
  10. 35.
    0
    her ne kadar fenomenolojik bir metodla süblimize olana yaklaşmak ya da salt ontolojiyi kullanıp varılan kurgu ile serbesti sınırlarının edimsel yansımasına dair net bir bulgu sunmanın anlamsızlığı genel kanının bel kemiğini oluşturuyor ise de, yine de işbu kulvarda cereyan edebilecek herhangi bir sorunsal hakkında yorum yapma çabasına bulaşmış olalım ve ekleyelim: söz konusu bir angajenin mümkünlüğü zaten en başından tartışmalıdır. bunu 3 noktada değerlendirmemiz gerekir;

    birincisi: "pragmatist bir manifestonun edimsel imgelenmelerine öykünen yaptırımları karakterize eden kuramların tümünü gerçekleyebilme yetisine haiz bir öngörümsel önerme varyantı" önermesinde geçen tanıma en çok uyan şeyin en salt ve süblim halinde ideoloji olması ama ideolojinin doğası gereği tanımıyla tecellisinin birbirinden çok farklı olması sonucunda doğan durumun çarpık bir diyalektik perspektif oluşturması yüzünden bu tümcenin kurulabilirliğinin imkansız olmasıdır. edimler, imgeler, öngörüler, gerçeklendikerli an itibariyle sonsuz bir kavramlar öbeği oluştururlar. bunlarımn tek bir varyan altında toplanması imaknsızdır çünkü kendi içlerinde çelişme ihtimalleri çok yüksektir.

    ayrıca, manifestonun pragmatistliği rölatiftir, ana, mekana, algıya bakar. buradan yola çıkarak edimsel imgelemlerinin etki ve çeşitleri hakkında kurgulayacağımız eylemler, durumlar ve olgular sayısı zaten evrenin olasılık ağacında bulunan ve insan yaratısı olan herşeydir. "insan yaratısı olan herşey kümesi" daha alt bir grubu kapsayacak sorunsallara yönelik tanımlara sığmaz, dolayısı ile bu konuda sorulacak soruların tutarlılığı ve geçerliliği kendi ontik seviyesinde sabit kalacak ve cevap düzlemine ulaşmayacaktır.

    ikincisi; manifesto kavrdıbının tanımının işlerliğinin gerçelliği konusundaki büyük yanılgıdır. tüm metinler okunmaları esnasında kendilerini baştan yazarlar. sorulmuş bu sorunun beyhudeliğine ek olarak, daha en baştan manifesto kavramı da yalandır. toplumsal ortak bir metin yoktur. buna kolektif bilinç dışını örnek göstermek de sadece naiflikdir.

    üçncüsü; zaten bu tip bir sorunun çözümünün bulunmuş olması, şahsi kanaatimi işin içerisine karıştırmam icap ederse, bu sorunun varlığını önemsiz ve faydasız kılacaktır. çünk sorunun cevabı olan şey yer yüzünde de, ontik düzlemde de yoktur. var olması, beşeriyetin tüm sıkıntılarına çözüm bulabilecek, metafizik ve somut bir çözümler ve kavramlar bütününü karşımıza çıkaracaktır ki, insan, burada kendisinin yani kavram olarak "insanın" içinde yatan töze varabilecek bir yolun kesinliği konusunda veri elde etmiş olacaktır. bu durumu takiben ortaya çıkacak harmoni, asli olan sorun ve soruların sebebindeki açmazı çözeceği için, sorunun cevabı soruyu geçersiz kılacaktır. zaten bulunmuş olan şey aranmaz çünkü.

    cevabın hiçbir düzlemde var olmamasının sebebi de yukarıda verilmiştir. eğer cevap var olsa idi (-ki bundan emin olmanın yolu cevabın bilgisinin de var olması olurdu) sorusu zaten sorulmamış olurdu.

    umarım azıcık bilgim ve yorum kabiliyetimle bişeyler sunabilmişimdir.

    (şaka yaptığımı sananlar var... )

    edit: ilk aşamada sanat olduğunu düşünmüştüm ama, rölativite yüzünden sanatın buradaki sağlaması çöker.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    0
    @30 birkere girdiği dereye bidaha giremez
    ···
  12. 37.
    0
    @1 star warstaki yoda beyler
    ···