dünyanın en psikopat adamları

@83 hikayenin devamı panpa oku bence adam pgibopat amk.

1970′lerin Fatsası, Seyit Ahmet en yakın arkadaşı Habil’le beraber okuldan eve dönerken her gün önünden geçtikleri mobilyacı dükkünını sahibi yaşlı adam, ikisine seslendi: ‘Çocuklar biraz dükkana gelirmisiniz?’ iki çocuk hiçbir şeyden şüphe etmeden çağrıya uydular. Önce mobilyacı dükkanının yepyeni kokan eşyaları arasında birer kola içtiler. Sonra mobilyacı, onları dükkanın alt katına çağırdı. Orada daha güzel eşyalar vardı. ikisine de göstermek istiyordu.
Ancak aşağıya indiklerinde mobilyacı yaşlı amcanın yerine başka biri gelmiş gibiydi. Çocuklar ne olduğunu anlayamadan, önce Habil’i yakaladı yaşlı adam. Seyit Ahmet donup kalmıştı. Adam, Habil’e Seyit Ahmet’in gözleri önünde tecavüz etti. Kaçması gerektiğini akıl ettiğinde olan biten herşeyi görmüştü. Sonra iki arkadaş bu olayı bir daha hiç konuşmamacasına kapattılar.
Ta ki üniversitede okuyan Habil’in intihar ettiği güne kadar. Yıllar sonra Habilin neden intihar ettiğini yalnızca Seyit Ahmet biliyordu.
5 Mayıs 1998, Seyit Ahmet artık yeni evli bir adam. istanbul Esenler. Saat arkadaşıyla tecavüze uğradığı vakte yakın. Seyit Ahmet dalgın, o günü yaşıyor zihninde. Gözlerini kapatarak o kabustan kurtulmaya çalışıyor, olmuyor. Eliyle cebine önceden koyduğu silaha dokunuyor. Ayakları, onu mobilyacı dükkanına zütürüyor. Dükkan sahibi Ali Osman Beldek de dükkanına yönelen Seyit Ahmet Demirciyi gözleriyle takip etmekte. iyi günler diyerek dükkandan içeri giren Seyit Ahmet, ilgisizce eşyalara bakarken bir eli hala cebinde. Müşterisini memnun etmek için Beldek’in yapacağı fazla şey yok gibi görünüyor. Ama yine de şansını deneyip: ‘Aşağıda başka modellerimiz de var’
deyiveriyor. Bu söz Seyit Ahmet’in son tereddütünü de yok ediyor. Yıllarca zihninden atmak isteyip atamadığı cümle bu.
Birlikte bodrum kata iniyorlar. Dükkanda başka kimsenin olup olmadığını kontrol ediyor. Bir kaç dakika sonra tek el silah sesi duyuluyor. ilk kurbanının yanından ayrılırken cesedin üzerine beyaz renkli bir çarşaf örtüyor.
Bir ay sonra, 4 Haziran 1998 Bağcılar’daki Gül Mobilya’nın sahibi Mehmet Kayatuzu ,iki gün sonra da Pınar Mobilya’nın sahibi Celal Pınargöz Seyit Ahmetin kurbanı oluyorlar.
Seyit Ahmet Demirci’nin ilk kurbanı tesadüfiydi. Fakat diğer ikisinde de mobilyacılardan erken saatte alışveriş için randevu almış, bodrum katında enselerine birer kurşun sıkarak öldürmüştü.
Seyit Ahmet, Ekim 1998′de yakalandı. Duruşmalar sonunda 3 kez müebbet hapse mahkum edildi. idamdan kurtulmasının sebebi, mahkeme boyunca gösterdiği iyi haldi. Son duruşmasında hakimin: ‘Söyleyecek bir şeyin var mı?’ sorusuna şu cevabı vermişti: ‘Söylecek bir şeyim yok. Arkadaşım Habil’e tecavüz eden mobilyacılardan intikam alıyordum’.
Seyit Ahmet yakalanmasaydı 8 mobilyacıyı daha öldürecekti yani cinayetleri Habille tecavüze uğradığı yaşına tamamlayacaktı