dünyanın en iğrenç yasaklanmış filmleri

saraya genelev açtırıp kızkardeşini orada çalıştırmış, roma nın büyük reyizi...
kendini krallıktan tanrılığa terfi ettiren , kız kardeşini tanrıça, atını senatör yapan tarihin en büyük delisi. yetmezmiş gibi kız kardeşiyle de evlenmiştir. tebrik etmek lazım aslında. bi yerde sistemi gibip atmış adam .
filmin adı : caligula (1979)

sırada daha manyak bir film var
yönetmeni bu film yüzünden gibildi öldürüldü...
tak yemekten her türlü cinsel sapıklıklara kadar sahnelerin bulunduğu, faşist italya'da geçen bir film.
insanı şok eden sahnelere sahip sansürlenmiş, yasaklanmış bir film
bunu izledikten sonra artık hayatınız eskisi gibi olmayacak...
filmin adı : salo ya da sodom'un 120 günü (1975)

genç bir kadın yazarın sakin ve sessiz nehir kenarındaki evine, huzur içinde çalışmasına devam etme ve kitabını yazma amacıyla gitmesi ile start almaktadır. buradan itibaren her şey yolunda iken bir anda, tüm gerçekliği içinde barındıran şiddeti ile perdeye yansıyan kareler, huzuru bulmak için gelen genç kadının vahşet ve insanlık dışı muamele ile karşılaşmasını ve sürüp giden eziyetler ve kadnı sonradan hepsinin izini bulup tek tek intikam alması konu ediniyor.
filmin adı : day of the woman (1978)

en iyi efekt gerçek olanıdır sözünden yola çıkılarak yapılmış 18 ülkede yasaklanmış, blair witch tarzı filmlere esin kaynağı olmuş bir film. bir grup bilim addıbının belgesel çekmek için amazonlardaki yerli kabilesine yapılan seyahat, ve bu zamanda başlarından geçen olaylar anlatılıyor. içerdiği fazla şiddet, tecavüz gibi sahnelerden dolayı bir çok ülkede sansürlenmiştir.
filmin adı : cannibal holocaust (1980)

iki amerikalı kız ve bir japon turist, almanya’da bir deli dokturun eline düşerek akıl almayacak korkunçlukta bir tıbbi deneyin parçası oluyorlar.
filmin adı : the human centipede (2009)

tüm dünyada yasaklanmış bi film. fazla söze ne hacet.
filmin adı : sadomania (1981)

öncelikle şunu söylemeliyim ki filmi kaldıramayacak arkadaşlar kesinlikle izlemesin çünkü film gerçekten çok ağır, kurşun gibi üzerine çöküyor insanın, benim filme uygun gördüğüm yaş sınırı 30 hatta 35 olabilir, film pgibolojinizi bozabilir hatta hayata küstürebilir kesinlikle.
filmin adı : august underground's mordum (2003)

şiddetin bir erdem olarak ve ahlaki çöküntünün ise bir yaşam tarzı olarak benimsendiği dünyaya hoşgeldiniz...
filmin adı : katil ıchi (2001)

geleceğin britanyasında, ilaç bağımlısı bir çete her gece şiddet gösterilerinde bulunmaktadır. adam dövüp, hırsızlık yapıp insanlara tecavüz etmektedir. bir gece çetenin başı alex diğerleri tarafından polise ihbar edilir. hapse giren alex'in cezasını hafifletmesi için önünde bir seçenek vardır: bir deneye tabi tutulmak. sonrasında alex'in hayatı tümüyle değişecektir.
filmin adı : a clockwork orange (1971)

zihinsel özürlü annesi edie, hasta ruhlu oğlu crackers ve yol arkadaşı cotton ile birlikte bir karavanda yaşayan, şişman ve moda saplantılı suçlu babs johnson'ın (divine) maceralarını anlatıyor. raymond ve connie, babs'ın 'dünyanın en çirkef insanı' unvanını elinden almak için ona postayla dışkı gönderip karavanını yakınca, aralarında pislik dolu bir savaş başlıyor.
bu film için 1973 yılında bir gazetede 'ahlaksız! edepsiz! tanrı bu filmi yapanları, böyle kaba, rezil bir karmaşa kotardıkları için affetsin! dünyadaki izleyiciler de ebediyen minnettar kalsın!' ifadeleri kullanılmış olsa da empire bu filmi en iyi 50 bağımsız film listesinde 31. sıraya koydu.
filmin adı : pink flamingos (1972)

17 yaşındaki mari ve arkadaşı phyllis, hayranı oldukları bir grubun konserine gitmek üzere yola çıkarlar. fakat bu yolculuk, hayatlarının son ve en trajik yolculuğu olacaktır.bir grup katil tarafından yolları kesilen kızlar, bütün bir gece işkence ve her türlü şiddete maruz kalarak öldürülürler. kızları öldürdükten sonra kaçarken bir eve sığınan katiller, kendileri için de sonun başlangıcına geldiklerinden habersizdirler. sığındıkları evin sahipleri, marinin anne ve babasıdır. kızlarının başına gelen felaketten habersiz olan anne ve baba, evlerine sığınan gençlerin işledikleri korkunç cinayetin farkına vardıkları anda, dehşet saçan bir intikam planının uygulayıcısı olacaklardır.
filmin adı : the last house on the left (1972)

sinema tarihinin en orjinal filmlerinden birisi olan film, david lynch'in ilk uzun metraj filmidir. dev makinelerin çalıştığı dumanlarla kaplı bir evrende geçen filmde jack nance'in canlandırdığı henry spencer'ın özürlü kız arkadaşı olan mary x'den (charlotte stewart) mutant bir çocuğu olur. bu öykü etrafında ilerleyen film, 30 dakika boyunca spencer'ın kabusuna bizi davet eder. filmde henry spencer evi terk eden kız arkadaşının öfkesini bebeğini öldürerek dindirir. bir sürü rahatsız edici imge, izleyicinin algısını allak bullak eden bir ses bandı ve siyah-beyaz görüntüleriyle, 'eraserhead' bir deneysel sinema başyapıtıdır. filmde fantastik görüntüler çoğunluktadır.
filmin adı : eraserhead (1977)

bir televizyon kanalında yönetici olan max renn, kanalında cinsel içerikli basit filmler göstermekten hiç çekinmeyen birisidir. raytingleri artıkmak amacıyla araştırmalar yapan max renn bir korsan yayına denk gelir...
videodrome isimli underground yayın , ilk başta gerçek cinayetlere yer veren bir 'snuff' tv havasındadır.
filmin adı : videodrome (1983)

ikinci dünya savaşı’nın sonlarına doğru çin toprakları üzerine kurulan, askeri üs filo 731′den isim alan film, burada gerçekleştirilen gizli deneyleri anlatıyor. tutsak çinliler ve bir miktar rus, bu deneylerde canlı kobaylar olarak kullanılıyor.
filmin adı : hei-tai-yang-731 (1988)

anna, george ve oğulları georgie, tatil için göl kenarındaki evlerine gelirler. burada tanıştıkları iki garip gencin evlerine habersiz bir şekilde gelmesiyle birlikte, ailenin iyi başlayan tatili berbat bir kabusa dönüşür.
filmin adı : funny games (1997)

anormal ilişkiler üzerine kurulmuş, belli bir öyküye sahip olmayan bir film. üç kızkardeşin hayatına bakıyoruz: bir tanesinin mutlu bir evliliği ve üç çocuğu var, ancak pgibiyatrist olan kocası; kafasında 11 yaşındaki oğlunun sınıf arkadaşlarını toplu öldürme hayalleri kuruyor. ikinci kızkardeşe ise doktorun hastalarında bir tanesi asılmaktadır. üçüncü kızkardeş, şişman sevgilisini rededince sevgilisi tarafından lanetleniyor.
filmin adı : happiness (1998)

genç bir gazeteci snuff filmler hakkında araştırma yapmaya başlayınca yeraltında kalmış sırlar çözülmeye başlar.. şok eden görüntüler şiddet ve olaylarla korkunç bir sarmal içine düşer.
filmin adı : snuff 102 (2007)

joosep'in okuldaki günleri sınıf arkadaşlarınca kötü mualeme görerek, hakarete ve fiziksel saldırılara uğrayarak geçmektedir. bu gidişata kayıtsız kalamayan kaspar'ın joosep safına katılmasıyla beraber her ikisinin de hayatı dayanılmaz bir hal alacaktır. estonya'nın 2008 yılı
filmin adı : klass (2007)

aoyama, 7 yıl önce karısını kaybetmiş ve o günden beri bir kadınla flört etmemiştir. onun kederli yaşantısına bir kadının girmesi gerektiğine inanan tv yapımcısı arkadaşı, ilginç bir plan yapar. tv şovunun içinde bir bölüm yaparak, sözde oyuncu seçmeleri yapacak ve bu sayede aoyama'ya uygun bir eş bulacaklardır. başarısız ve komik pek çok aday sonrasında, asami adlı çok çekici bir kadın çıkar karşılarına. onun ideal eşi olacağına inanan aoyama, kısa zamanda kadının geçmişi hakkında garip şeyler öğrenir. genç kadın, unutulmayacak bir intikam peşindedir.
filmin adı : ôdishon (1999)

alex ve marcus, fransa'da yaşayan mutlu bir çifttir. ancak günün birinde alex, yolda yürürken saldırıya uğrar ve bir adam tarafından ona tecavüz edilir. marcus tecavüzcüden intikam almak için hemen harekete geçer ve arkadaşı pierre ile birlikte onu aramaya koyulur.
filmin başrolünde, o yıllarda evli olan monica bellucci ile vincent cassel yer alıyor. 2002 yapımı gaspar noe filmi, içindeki tecavüz sahnesiyle uzun süre konuşulmuştu. filmin tersten akan kurgusu, olayların kronolojik sırasının tam tersi bir akış sunuyor. filmin mottosu olan "le temps détruit tout (zaman her şeyi yok eder)" sözleri de filmin konusuyla yakından ilgili bir cümle olarak filmin değişik yerlerinde karşımıza çıkıyor.
filmin adı : ırréversible (2002)

ferre yıldızı hayatının rolünü kabul eder ancak yönetmenin kendisi için cinayet planları düşündügünü bilmemektedir.
filmin adı : a serbian film (2010)

sembolizmin önemli bir örneği olarak kabul edilen bir film.
dünyanın kurtuluşunu anlatan sembolik bir film. film tanrının karnını deşerek kendisini öldürmesiyle başlıyor. tanrının küllerinden toprak ana doğuyor ve kendini hamile bırakarak dünyayı doğuruyor.
filmin adı : begotten (1990)

sadece dönemine göre kutsal olarak kabul edilen tabularla oynayan oldukça vasat bir filmdir. senaryosu kopuktur, oyunculukları çiğdir.
filmin adı : caligula (1979)

ciddi bir sistem eleştirisidir. markidösad abinin temellerini attığı bdsm usülüne göre el değmeden hazırlanmıştır.
rahatsız ediciliği, kişinin norm'larla olan ilişkisine göre değişmektedir.
filmin adı : salo ya da sodom'un 120 günü (1975)

namı diğer 'mezarlarınıza tüküreceğim'. sonradan remake'leri de yapılmıştır.
boris vian romanı izleyeceğim diye heyecanlanıp indirenler hüsrana uğrarlar. zira alakası yoktur.
çok kötü oyunculuklar, kalitesiz çekim teknikleri, tecavüz-abusing üzerine kurulmuş sığ bir senaryo.
kendince gerdikten sonra, seyirciye yaşattığı intikam hazzı nedeniyle de senaryosu çok boştur.
filmin adı : day of the woman (1978)

işte bu film de aslında inanılmaz kaliteli bir sistem eleştirisidir.
dönüp dönüp tekrar izlediğim filmlerden biridir.
'tanrılar çıldırmış olmalı' tadı alacaksın diyip trollediğimiz çoğu gençten sonradan haber alınamamıştır. ehe.
ayrıca hakkında epeyce efsane olan bu filmin tek gerçek hikayesi şudur:
film yayınlandıktan sonra 6 ay boyunca filmin başrol oyuncuları -ki bunların hepsinin karakteri filmde vahşice öldürülmüştür- hiç bir yerde görülmezler.
italyan polisi kuşkulanır ve soruşturma başlatır.
filmin yönetmeni göz altına alınır ve bülbül gibi öter, olay şundan ibarettir:
yönetmen güzel bi para ödeyip sonraki projelerinde de mutlaka yer alacaklarını söyleyip oyunculardan 6 ay boyunca sokağa sadece kendilerini kamufle ederek, tedbil-i kıyafet
çıkmalarını ister. oyuncular yerine getirirler. polisin yönetmeni gözaltına almadan önce vardığı sonuç:
filmdeki aktörlerin gerçekten öldürüldüğüdür.
sonradan tabii olay anlaşılır.
filmin adı : cannibal holocaust (1980)

çok büyük gibik sokuk bir film. gayet başarısız efektler, anatomik bir fantazi abusing filmi. hollywood'un yeni bir saw yaratma telaşıdır.
zaman kaybetmeyiniz. ayrıca o bahsedilen southpark bölümü: 15. sezon ilk bölümüdür ve bir yandan film ile taşşak geçerken bir yandan da stiiivjops pezosunun çoğzel aklını alır.
filmin adı : the human centipede (2009)

izlemedim, bir fikrim yok.
filmin adı : sadomania (1981)

aynı şekilde izlemedim, bir fikrim yok.
filmin adı : august underground's mordum (2003)

bu film mi rahatsız edici amk? asdhasgdasjdasadas. tertemiz anime amk. miyazakinin bol kanlısı. hikaye anlatımı ise miyazaki paşamın eline su bile dökemez yalnız.
filmin adı : katil ıchi (2001)

böyle efsanevi bir film ancak bu kadar düz anlatılabilirdi herhalde. rahatsız ediciliği kalibresinden gelen filmlerdendir alex paşamın sağ gözündeki kurban olduğum kirpikler.
kubrick'in burgess'in efsanevi romanına çektiği bu başyapıt bir köşe taşıdır. özellikle slavoj zizek tarafından da, beethoven'ın 9. senfonisinin kullanımı bakımından,
"perverts guide to ideology" adlı belgeselinde epeyce yer bulur kendine. izmeyeni kürekle dövüyoruz bir argaaşlar olarak.
filmin adı : a clockwork orange (1971)

divine efsanesinin başlangıcı! eğer ki mideniz kolay kalkmayan biri iseniz basit iğrençliklerden, drag queen lerin şahı hatta şahbazı divine hanım (veya harris abi) ile tanışacaksınız.
homofobikliğin alemi yok lan zütler! çoğzel epey komik bir filmdir. hairsprey falan yaklaşamadı bunun yanına. şahsen female trouble da.
filmin adı : pink flamingos (1972)

izlemedim, bir fikrim yok.
filmin adı : the last house on the left (1972)

ahan da! bir başyapıt daha! ilk film milk film demeyin boş geçmeyin abiler. hiç de rahatsız edici falan değildir.
en azından mullholland drive -farklı bir açıdan- çok daha rahatsız edicidir. ehe. ince gördüm.- david lynch efsanesini başlatması bakımından her ne kadar efsane olsa da benim favorim her daim: elephant man'dir.
of anan of. o ne filmdir be.
filmin adı : eraserhead (1977)

james woods beyfendiye ayıp olacak ama malesef bunu da izlemedim efendiler. plasem: network olabilir fakat. network çoğzel filmdir bu arada.
filmin adı : videodrome (1983)

galiba arkadaş artık bu noktada taşşak geçmeye başlıyor? ulan bu mu iğrenç pis ıyk züt film? bildiğin ortalamanın az bi altı klagib esir düşmeli savaş filmi amk.
demek sana felluce amerikan üssü belgeseli izletsek, aklın çıkacak. piiiii. vasat filmdir oyalanmayın, geçin.
filmin adı : hei-tai-yang-731 (1988)

haaaaaaaaah! bana bunlarla gelin işte! amk! haneke paşamızın bana kalırsa benny's video ile beraber en gözal işi.
ki aslında benny's video daha rahatsız edici bir filmdir ama tabii hollywood remaki yüzünden biraz da -ki onu da haneke abi çekti, ha eline yüzüne bulaştırdı ama gene de tim roth paşam ve naomi yalarıms watts ablamız için bakılabilir.-
abiler işte bu film gelmiş geçmiş en sağlam orta üst sınıf burjuva sınıfı eleştirisine örnek bir filmdir.
içimde golf sopası gördükçe kaçma isteği uyanmasının müsebbibidir.
haneke'yi seviniz sevdiriniz!
yakın zamanda bir amour dvdsi alıp en yakın huzurevinde toplu gösterim yapınız. (ehe)
filmin adı : funny games (1997)

izlemedim, bir fikrim yok.
filmin adı : happiness (1998)

izlemedim, bir fikrim yok.
filmin adı : snuff 102 (2007)

baltık ülkelerinin uyanışı! on numero film amk! hatta bi ara bu film hakkında frodiyen yaklaşımlı bi olaylar yazacaktı bi eleman ama sonra yıldı yapmadı.
bu filmi izliyoruz hacılar! başta hafif sıkıcı gelecektir ama dayanın! akıl alacak!
filmin adı : klass (2007)

bildiğin bol korkulu gore amk. zaman harcamayın.
filmin adı : ôdishon (1999)

gaspar noooooooe oleeeeeey. gaspar noooooe oleeeey gaspar noooe oleeeey gaspar noe oleeeeey. oooooooooo.
ehm yoruldum. abiler, mide bulandıran çekim teknikleri, set işçesinin diskini kaydıran kamera açıları ve yangın söndürme tüplü ceviz kırmacaya hoş geldiniz.
hepiniz filmi monica belluci adlı yarı tanrıçaya gerçek hayatta kocası olacak şanslı pezonun 12 dakika boyunca alt geçitte zorlaya zorlaya kayması ile biliyorsunuz
amma velakin, çekim teknikleri, hikaye anlatımı ve tabii ki efsanevi oyunculukları sayesinde bir külttür bu film!
bu seven buna taptı: i stand alone (plase: enter the void. amsterdama gittim kek yedim hijibiji olmadı aaaabi yeeaaa'cılar... sizi döverim.)
filmin adı : ırréversible (2002)

izlemeyen kalmadı mınagodumun sözlüğünde ama çok az kişi neden böyle bir film çekildiğini ve böyle riskli bir filmde bu kadar mainstream aktörün rol aldığını bilmez.
başrol oyuncumuz emir kuuuuutsiritza (telaffuzu kesss) abimizin kadrolu oyuncusudur aslında. sigli daşaklı filmi ise şu yüzden kabul eder:
şimdiii, abiler 2009 da sırp hükümeti ülkede ferre çekimini yasaklamaya kalkar. endüstri ortadan kalkarsa fuhuş sektörünün rezilliğe bulanacağını, undergrounda ineceğini
bile akl-i selim sırplı abiler itiraz eder. yönetmen abimiz de kızar ve der ki: "ulan madem siz bu sektörü bitiriyorsunuz, ben de size öyle bir film çekeceğim ki oynatacak sinema
bulamayacaksınız. ki. bulamazlar da. newborn porn'un hakkını teslim etmekte yarar var yalnız. sağlam bi 2-3 dakika güldüydüm.
filmin adı : a serbian film (2010)

hah! işte heralde başlığa en yakışan film budur. bonus doz almak isteyenler salvador dali nıyıklısının bir endülüs köpeği'ni alarak, oluşumlarını tamamlayabilirler.
her şeyi anlarım da, ne tarz abiler oynamayı kabul eder bu filmde onu anlamıyorum amk.
zaten bu filmde kim oynadıysa bir daha da iş alamamıştır amk :D bildiğin tek filmle kariyerlerini gibip atmışlar.
ha hiç kariyer peşinde de koşmamış olabilirler tabii, o da bir gerçek.
filmin adı: begotten (1990)

şimdiiiiiiii. gelelim asıl meseleye, bu listede aslında yer alması gerekirken saçma salak filmlerle önü tıkanan filmler hangileridir?

işte bu da bir sonraki entrynin konusudur.