-
1.
+5Bunu hatırlayan liseli değildir beyler
kongo cumhuriyeti’nde bir futbol müsabakasında skor 1-1 devam ederken sahaya yıldırım düştü.
misafir takımın 11 oyuncusu ve 31 diğer insan yanarak can verdi fakat ev sahibi takımdan
hiç kimseye en ufak bir zarar gelmedi. bu da büyü iddialarını ön plana çıkardı. -
2.
+5 -1new york’ta 5′inci caddede bir adama araç hafifçe çarptı.
adama bir şey olmamıştı..
şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri ( kesin incici amk )
yanına gelerek kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı.
araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü… -
3.
+31998'de bir fransız oldukça karmaşık bi intihar girişiminde bulundu.
bir deniz kıyısında yüksek bir yamacın tepesine çıkıp boynuna bir ip
bağladı,
ipi de büyük bir kayaya bağladı. sonra zehir içti ve kendini ateşe verdi.
uçurumdan atlarken de tabancayla kafasına ateş etti!
ama devamı daha ilginç. çünkü kurşun onu ıskalayıp ipi kesti,
böylece adam suya düştügünde asılı kalmadı.
soguk su yanan elbiselerini söndürmekle kalmadı
aynı zamanda onu şoka sokarak yuttugu zehri kusmasını sagladı.
sudan bi balıkçı tarafından çıkarılıp hastahaneye yasak kelimeürülen adam
orada hipotermi (vücut ısısının aşırı düşmesi)den dolayı öldü... -
4.
+3frane selakTümünü Göster
Günümüzden tam 50 yıl önce, 1962 yılında Frane Selak adlı Hırvat müzik öğretmeni, Saraybosna'dan Dubrovnik'e giden trende, tüm dünyanın kendisini tanıyacağından habersiz yolculuk ediyordu.
Selak'ı taşıyan tren raydan çıktı ve donmuş nehre devrildi. Kazada 17 yolcu hayatını kaybederken Selak kıyıya kadar yüzüp kurtuldu.
Selak kazayı sadece kırık bir kol ve çiziklerle atlattığı için çok mutluydu.
Bir yıl sonra, Selak uçakla Zagreb'den Rijeka'ya yolculuk ediyordu. Bir anda uçağın kapısı açıldı ve kapı yakınında oturan yolcular dışarıya uçtu.
Selak da uçaktan dışarı uçanlar arasındaydı. Uçak bir kaç dakika içerisinde yere çakıldı ve 19 kişiye mezar oldu.
Selak gözlerini açtığında hastanedeydi, şansı sayesinde bir saman yığınına düşmüş ve orada bulunup hastaneye kaldırılmıştı. Bu kazayı da sadece ufak sıyrıklarla atlattı.
1966 yılında bindiği otobüs yoldan çıktı ve bir nehre uçtu. Kazada dört kişi öldü, Selak hafif yaralı olarak kurtuldu.
Selak, 1970 yılında otomobiliyle yolculuk ederken aracı alev aldı. Salek aracı durdurup kendini dışarı attı, ardından aracı havaya uçtu.
1973 yılında bozuk bir benzin pompası Selak'ın otomobilinin motoruna benzin akıttı, araç alev aldı, Salek bu kazadan da kurtuldu ancak saçlarının büyük bir kısmı yandı.
1995 yılında ise, Zagreb'de Frane Selak'a bir otobüs çarptı, ancak bu kazayı da Selak ufak sıyrıklarla atlattı.
1996 yılında aracıyla bir dağ yolunda ilerleyen Selak, döndüğü virajın ardından bir kamyonun üzerine geldiğini gördü ve aracını yolun dışına yöneltti.
Aracı yoldan çıkıp, uçurumdan yuvarlanırken Selak araçtan atladı ve bir ağaca tutundu. Aşağı baktığındaysa tam 90 metre altında aracının patladığını gördü.
Selak artık "şansı" ya da kimilerine göre şanssızlığı- konusunda dünya çapında üne sahipti. Tüm dünyanın takip ettiği Selak'ın inanılmaz öyküsü burada da bitmedi.
2003 yılına gelindiğinde, hayatında ilk kez piyango bileti alan Selak, büyük ikramiye olarak 1 milyon dolardan fazla para kazandı.
Selak hayat hikayesini anlatırken "buna iki şekilde bakabilirsiniz" diyor; "Ya dünyanın en şanssız insanıyım, ya da en şanslısı. Ben ikincisinin doğru olduğuna inanıyorum."
2004 yılında ise Doritos, Avustralya'da bir TV reklamında oynatmak üzere Selak'la iletişime geçti.
Bu teklifi ilk başta kabul eden Selak, daha sonra fikrini değiştirdi ve Sidney'e uçakla gitmeyi reddetti.
Selak buna sebep olarak da "şansımı test etmek istemiyorum" dedi. -
5.
+3kaptanlar gemileri hareket halindeyken bir yunus gördüklerinde yavaşlarlar.
çünkü yaygın inanışa göre çok duygusal olan bir yunus gemiyle girdiği yarışı kaybederse intihar edebilir -
6.
+3Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki taşı çıkarmak için
ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir başkasının
akımdan kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup öldürmesi. -
7.
+3 -1@2 bir insan nefesini tutarak ölemez. kalbe nefes gitmediği zaman insan bayılır ve bayıldığında otomatik olarak nefes alırsın. her gibe doğru diye atlamayın
-
8.
+2bir insan hayatı boyunca 2 havuz dolduracak kadar tükürük salgılar
başka bişey bilmiyorum amk :D -
9.
+4 -2Bu başlık altında toplanır.
new hempshere eyaletinde 10 yaşında bir çocuk kolasını çiviyle açmaya çalışırken hayatını kaybetti. kolanın içindeki gaz basıncıyla fırlayan çivi çocuğun boğazına saplandı ve çocuk yaşdıbını yitirdi.
Evet beyler yardırın. -
10.
+2dünyanin i̇lk vampi̇ri̇ deni̇zli̇'de !
kan içmeden duramayan 23 yaşındaki türk genci tıp literatürüne girdi.
dünyanın en prestijli dergilerinden journal of psychotherapy and psychosomatics son sayısında dünyanın ilk vampiri olduğu tespit edilen 23 yaşındaki bir türk'ün tıbbi hikayesine yer verdi.
evli olduğu bildirilen gencin kan içme alışkanlığı yüzünden birçok sefer tutuklandığı belirtildi.
makaleye göre, kimliği belirtilmeyen genç adam, hayatında geçirdiği birkaç travmatik deneyimden sonra kan içmeye başladı ve bu artık kendisi için nefes almak gibi bir ihtiyaç haline geldi.
önce kendini sonra da başkalarını yaralayıp kanlarını için kişinin babası son çare olarak kan bankasından kan aldı. ailesinin çabalarıyla tedavi olmak için doktara giden genç, denizli'deki askeri hastanede doktor direnç sarıkaya'nın başkanlığında bir ekip tarafından tedavi edilmeye başlandı. i̇lk bulgulara göre hastanın çoklu kişilik sorunu, travma sonrası stres bozukluğu kronik depresyon ve alkol bağımlılığı yaşadığı tespit edildi ve bunların sonucuna bağlı olarak da "vampir özelliği" gösteren ilk hasta olduğu anlaşıldı. araştırmacılar, hastanın 4 aylık kızını kaybettiğini, amcasının önünde öldürüldüğünü, bir arkadaşının önünde cinayet işlediğini, çocukken annesinin ona sık sık saldırdığını ve 5 ile 11 yaş arasında hiçbir şey hatırlamadığını belirtti.
makalede, çoklu kişilik sorunu devam eden hastanın kan içme ihtiyacının azaldığı yer aldı -
11.
+1Up yohariiiii
-
12.
+1devam et
-
13.
+1ambonya adasında o mevsim ürünlerin çok olmasını sağlamak amacıyla ilginç bir gelenek halen yaşatılmaktadır.
bereket için adanın erkekleri güneş batımında çıplak olarak tarlalara giderek, ekinler arasında mastürbasyon yaparlar. -
14.
+1Kaya levreği olarak bilinen eşkina balığında, kafa bölgesinde bulunan serçe parmak buyuklugundeki iki adet taş..
Bu taşlar balığın kasılmasıyla birbirine çarpar ve diger hemcinsleriyle iletisim ve erken uyari sistemi olarak kullanilir.
Buna benzer iletisimi sinarit palazında da tespit etmek mümkün. Fakat sinarit palazı gırtlagiyla melodiye benzer senkronlu sesler gonderir.
Ayrica eşkinanin basindan çıkan serce parmak tirnagi buyuklugundeki iki tas.. Kasiga konur limon sıkılır. Bir sure sonra eridiginde icilir..
Bu bobrek tasi ve bobrek kumu icin dogal yollardan elde edilen en kuvvetli ilactir. -
15.
+1eğer tüm çin nüfusu önünüzden tek sıra şekilde geçecek olsaydı,
siz sıranın bitmesini beklerken doğacak olan yeni çinliler nedeniyle asla sıranın sonu gelmezdi. -
16.
+1sibirya’nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa zütürülüyormuş. mısır
tarlasının ortasında tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. tabutun içindeki ceset
düşüp dereye yuvarlanmış. akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş.
balıkçılar ‘acaba adamı dinamitle biz mi
öldürdük’ diye endişeye kapılarak cesedi askeri kışlanın
tellerine bırakmışlar. nöbetçi er, bölgeye yaklaştığını
düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. hemen ambulans çağrılmış.
delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış. operasyon altı saat sürmüş.
ameliyattan çıkan doktor alnından akan terleri silmiş ve ‘çok zor oldu ama
galiba yaşayacak’ demiş. -
17.
+1rizorvid
-
18.
+1daha ne olsun amk... geçen yıl vs'de miranda vardı bu yıl VS'de Miranda yok amk... çok buruk bir yıl başı oldu ama neyse Marisa Miller biraz acımızı hafifletti önümüzdeki maçlara bakıcaz artık
-
19.
+1albert fish (1870 – 1936)Tümünü Göster
seri katil fenomeninin ev sahibi amerika’dan çıkan en acayip seri katillerden biridir. kurbanlarının tamdıbını küçük çocuklar oluşturur. fish, kurbanlarına tecavüz eder, çeşitli yöntemlerle işkence ettikten sonra öldürür ve pişirip yerdi. hatta grace budd adlı kurbanını tecavüz ettikten sonra öldürmüş, 9 gün boyunca etini yemiş ve etini yerken mastürbasyon yapmıştı. bu bilgiler, albert fish davası kayıtlarında mevcuttur. dava sırasında sadece polisin izini sürüp bulabildiği 3 çocuğu öldürdüğünü kabul etmiştir. fish’in kurbanlarının gerçek sayısı ise bilinmemektedir.
albert fish aynı zamanda mazoşizm eğilimleri de gösteriyor, kendi bedenine de zarar veriyordu. kendini çivili sopalarla döver, idrarını içer ve cinsel organına iğne sokardı. daha sonradan fish’in cinsel organının röntgeni çekilmiş ve öldüğünde penisinde en az 29 iğne saplı olduğu tespit edilmiştir.
revolutionary united front (birleşik devrimci cephesi/1991-2002)
ruf, batı afrika’nın tarihi soykırımlarla yazılı ülkesi sierra leone’nin 1991 – 2002 yılları arasında faaliyet göstermiş devrimci gerilla örgütüdür. ortaya çıktıklarında sloganları “köleliğe son, efendilere son! yaşasın halk gücü ve zenginliği!” idi. kendilerini herhangi bir sol ideolojiyle tanımlamıyor, ancak halkın özgürlüğünü savunuyorlardı. sonradan yapılan incelemelerde ortaya çıktı ki, dünyanın var olması en zor coğrafyasında gerilla savaşının da nereye varabileceğinin bir örneğiydi ruf. bünyesinde 10 binden fazla çocuk asker barındırıyordu. bu çocuklar kasaba baskınlarında ya da elmas madenlerinde kullanılıyordu. kendi ailelerini öldürmeye, fahişeliğe zorlanıyorlardı. ancak bundan bile dehşet verici bir sırrı daha vardı ruf’un.
ruf, düşmanlarının kol ve bacaklarını kesmekle, karşı gruplara yaklaşabilecek köyleri ve kasabaları basıp köylüleri sakat bırakmakla ve hatta öldürüp yemekle suçlandılar. öldürüp yedikleri arasında barış gönüllüleri ve birleşmiş milletler yetkilileri de vardır. düşman gördüklerini yiyorlardı çünkü insan etinin onlara güç vereceğine inanıyorlardı. bir diğer amaçları ise düşmana gözdağı vermekti. ruf’un bu şekilde ortadan kaldırdığı kurbanlarının kesin sayısı bilinmemektedir.
mauerova ailesi (2007)
mauerovalar, çek cumhuriyetinden çıkan belki de en ilginç aile olabilirler. kız kardeşler klara ve barbara mauerova bir kitap okuduktan sonra kendilerini “grail movement” adlı bir düşünceye kaptırdılar. ve bazı başka akrabalarıyla beraber klara’nın 2 çocuğuna da işkence ettiler. çocukların bedeninde sigara söndürdüler, cinsel tacizde bulundular, bağladılar, boğulmanın eşiğine gelene kadar suyun altında tuttular, kafeslere koydular, kendi kendilerini kesmelerini istediler. fakat daha da ilginci 10 yaşındaki ondrenj’in etlerini kestiler ve ondrenj de dahil aile bireylerine yedirdiler. olay 2007’de gerçekleşmiştir.
dorangel vargas “andes’in hannibal lecter’ı” (1957 – …)
venezuellalı ve “el comegente” (insan yiyen) lakaplı seri katil. aslında sokaklarda yaşayan bir evsizdi. 1999’da yakalandığında 2 yıl süresince en az 10 erkeği bir parkta kıstırdığını, öldürdüğünü ve yediğini itiraf etti. vargas, yakalandıktan sonra yaptığı bir röportajda erkeklerin kadınlara göre daha lezzetli olduğunu ve muhakkak kaslı bölgelerin yenmesi gerektiğini söylemişti.
armin meiwes (1961 – …)
alman asıllı armin meiwes bir gün internete bir ilan verdi: “kesilmek ve ardından tüketilmek üzere, yapılı, 18-30 yaşlarında biri aranıyor.” bu ilana bernd jürgen brandes cevap verdi. i̇kili 2001 yılında meiwes’in evinde buluştular. meiwes brades’in penisini kesti ve beraberce yediler. ardından brades’in de isteğiyle brades’i öldürdü. alman kanunlarında yamyamlık suç olmadığından, meiwes sadece cinayetten yargılanmış ve 8 yıl ceza almıştır. ancak cezası sonradan ömür boyu hapse çevrilmiştir.
meiwes – brandes olayı hala tartışılmaya devam ediyor. zira kurbanın gönüllü olması durumu pek çoklarına göre olayı “suç” olmaktan çıkarmaktadır.
jeffrey dahmer (1960 – 1994)
beraber olduğu genç siyahi erkekleri önce öldürür, ardından onlara tecavüz eder ve gözüne kestirdiği yerlerini yerdi. 17 kişiyi öldürüp yemiştir. dahmer 1991’de bir kurbanını öldürmeye çalışırken kurbanın kaçması ve daha sonra onu ihbar etmesi üzerine yakalanmış ve dava sonucunda 947 yıl hapse mahkum edilmiştir. 1994’te de kaldığı cezaevinde çıkan isyan sırasında siyah bir mahkum tarafından öldürülmüştür.
571 sefer sayılı uruguay hava kuvvetleri uçağı (1972)
uruguay hava kuvvetleri 571 sefer sayılı uçak stella maris kolejinin rugby takımını taşıyordu. uçakta 45 kişi vardı. uçak uruguay’ın başkenti monteviedo’dan kalkmış, takımı şili’ye maça zütürüyordu. ancak yolda kötü hava şartları yüzünden kaza yaptı ve güney amerika’nın en yüksek dağları olan and dağlarına, arjantin’le uruguay arasında bir yere düştü. aramalar 11 gün aralıksız sürdü. ancak kazazedelere ve uçağa ulaşılamadı. tüm yolcuların öldüğü varsayıldı. oysa kaza sırasında 12 kişi ölmüştü. kalan 27 kişi 2 aydan fazla bir süreyi and dağlarının tepesinde çetin kış koşullarında geçirmek zorunda kaldılar. yiyecekleri yoktu. son olarak 16 kişi hayatta kalabilmiş ve ölen arkadaşlarını yemişlerdi. - 20.
-
noldu kayra
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 11 01 2025
-
yarın bitlis merkez camiye gelmeyin
-
sinir krizi geçirmiş inci sözlük yazarları
-
michael scofield öz anneni ara sokaktaa
-
kurtlar vadisi en büyük kadın düşmanları
-
çaycı hüseyinin osuruğu meltemi
-
enasfe anancılık başlasın
-
karısını sokağa çıkaran erkek
-
hayat artıgı merrhaba
-
11 01 2025 tyler dursun ananıııı siii
-
gay pataklayanı kafes dövüşüne davet ediyorum
-
kaliteli aktivite nasıl olur
-
sözlükte bazen bir sessizlik oluyor
-
herkes neden sözlükte yazar olduğunu yazıyor
-
beyler yıllık maaşım toplamda
-
1915 in intikdıbını elbet bir gün alacağız
-
mentalcel trans olursa şaşırmam
-
gwynpelin arka deliğine laps lapss
-
benim çinli gibi çekik gözüm var
-
beyler abartmıyorum 1 aydır
-
translığın sebebi
-
merhaba elinde çiçekle bekleyenler sözlüğü
-
sıçmalı anal gibi bir şey zaten
-
bir inci erkeği neyi mi hak eder
-
beyler geçenlerde avil yaptırdım
-
gwynplaine şizofreni nasıl bir hastalık
-
kizlar neden p0rn0 film izliyor
-
çayçı hüseyin boy yetmezliğinden
-
ah havuç ah keşke paraları huurlarlaaaaa
- / 2