Bilmeyenler ve unutanlar için ilk hikaye :

http://www.incisozluk.com...%A7-ferre-film-senaryosu/

---
Hikaye kahramanımız remzi tayyar eminoğlu 'nun başarı basamaklarını 3 er 5 er tırmanmasını takiben ilk hikayeden 15 yıl sonra geçiyor.
---
Adet olduğu üzere tekrar belirtiyorum.

Hikayede adı geçen kişilerin gerçek hayatta ki herhangi bir kişi ile alakası yoktur. Olası benzetilmeler tamamen okurun kendisi ile ilgilidir.

---

Kahramanlarımız
---
remzi tayyar eminoğlu :Ülkenin en başarılı en sevilen en arzulanan en akıllı en üst düzey en iyi kalpli en dindar ve sinirlendiğinde en asabi adamı. Servetinin haddi hesabı yok denilmekte...
---
angela morkal : Cihangirde yaşayan bir güzel yazar.
---
vladimir potin : Taksimde simit sarayı işleten Rus asıllı yakışıklı bir delikanlı
---
beşir eşit remzi tayyar eminoğlu nun can düşmanı bir arap şeyhi
---
tuğçe kazak : Model eskisi önceleri şarapçı sonraları zemzemci bir ara hristiyan sonra pastafaryan yükselmek için gündemde kalmak için yapamayacağı hiç bir şey olmayan bir kadın
---
borak hüseyin abana Amerikalı yakışıklı bir turist.
---

Evet beyler bilmeyenler ilk hikayeyi okusunlar diyerek iftara kadar ara veriyorum. Rezleri alın akşama mevzu başlıyor

updullah rez

up up up up up iftara az kaldı up up up

gecikme için özür dilerim panpalar. misafir vardı yazamadım. hemen bir iki entry ile başlıyorum...

Remzi Tayyar Eminoğlu limuzinin arka koltuğunda oturmuş kendisi için boşaltılmış yolda hızla giden aracın pencersinden dışarıyı seyrediyordu.
insanlar evlerine gitmek için acele ediyor çocuklar sokaklarda oyun oynuyor ihtiyarlar kahve önlerinde oturmuş çaylarını içip sigaralarını tüttürüyorlar parklarda gençler el el tutuşup sarmaş dolaş geziyorlardı. Biran kafasında bir şimşek çaktı ve 'Remzi Tayyar Eminoğlu' nun.
"Dünyanın en zengin adamlarından biriyim. Gemiciklerden oluşan filolarım var. Oğullarım Eşim Kızlarım damatlarım gelinlerim torunlarım hepsi kişisel servetleri ile dünyanın sayılı zenginleri içine girecek kadar zenginler. Ülkenin en sevilen en sayılan en korkulan adamıyım ama neye yarıyor ?" diye hayıflandı kendi kendine."Bırak ülkeyi dünyadaki en güzel kadınlar bir telefonla sarayıma geliyor. Dünyanın en ünlü starları emrime amade en güzel yiyecekler en güzel içkilerle dolu sarayım ama şu kahve önünde ki ihtiyarlar kadar keyif yapamıyorum. Buna bir çözüm bulmam gerek."

'Remzi Tayyar Eminoğlu' bu düşünce ile dolu olarak akşam sarayına ulaştı. Saraya girerken onu karşılayan hizmetçiler korumalar çalışanlar 7/24 kapıda bekleyen kendilerini beyaz çarşafa sarmış ayakkabıları delik cepleri boş işşiz güçsüz hayranlar gurubu olan "kefenimizle geldik" gurubu bile neşesini yerine getiremedi. Kahve önünde oturan ihtiyarların keyfinde kalmıştı gözü. Bu şan şöhret ile değil kahve önüne çıkması limuzinden 1 metre uzağa gitmesi mümkün değildi. Zira aracın kapısı açılıp ilk adımını attığında Kefenimizle geldik gurubunu "Hüloooğğğğ" çığlıkları bunun en büyük kanıtıydı. "Ulan amk bir günde bağırmayın. Her akşam aynı terane... " diye söylene söylene saraya girdi.

Hanımı kapıda karşıladı her akşam olduğu gibi ceketini aldı. Terliklerini verdi ve ayakkabılarını ayakkabılığa kaldırmaları için hizmetçiye işaret etti. Gece 450 kişilik yemek masasında yemek yerken hiç konuşmadı 'Remzi Tayyar Eminoğlu'
Hanımı onun keyfinin olmadığını görmüş ve yemekten sonra hizmetlilerin hepsini odalarına göndermiş kendisi beyinin dizinin dibine oturmuş tv kumandasını uzatarak "Hadi en sevdiğin program Turbo Turabi ve kamyon arkası yazıları başlamak üzere." dedi. Fakat 'Remzi Tayyar Eminoğlu' teşekkür ederek reddetti ve yatmak için odasına çekildi. Hanımı çok şaşırmıştı. Bu programı reddettiğine göre çok büyük sorunu olmalıydı ay yüzlü uzun addıbının...

saat 10 da işyerinden yazacağım şimdilik hoşçakalın

remzi tayyar eminoğlu geceyi gece etmiş bir türlü uyuyamamıştı. En son gözünü kapatıp uyuyabildikten yaklaşık 1 saat sonra sabah ezanı okuyan saati ezan okumaya başladığında hışımla uyanıp her zaman alışılagelen sinir krizlerinden birini geçirerek elektronik saati duvara vurup param parça etmişti. Saati duvara vurduğunda çıkardığı sesle birlikte alarama geçen 750 yakın koruması camlar ve pencerelerden içeri girmiş termal kameralı gözlükleri ve ellerinde ki tam otomatik silahları ile remzi tayyar eminoğlu nun yatak odasında düşman milislerini aramaya başlamışlardı. Tüm bu karmaşaya ve gürültüye rağmen uyanmayan hanımına bakan remzi tayyar eminoğlu birden gülmeye başladı. Geceleri çok gürültülü horladığını söyleyen hanımı onun horultusunu duymamak için son 5 yıldır kulak tıkacı takıp uyuyordu. " Ulan beni şurda 75 kere öldürseler hanım uykusundan 1 kere uyanmayacak. Boşasam mı lan ben bunu acaba ?" diye düşündü. Sonra yine her zaman olduğu gibi aklına boşanmas sırasında yapılacak mal paylaşımları basının ilgisi o kadar servetin gidişi geldi ve "neyse gibtir et boşamayayım." deyip abdest almak için tuvalet e yöneldi ve tuvalet kapısında durup güvenlik ekip şefine "Hepinizi tebrik ederim yine çok seri ve başarılıydınız. Tüm ekibe 3 maaş ikramiye." dedi ve tuvalete girdi. kapıyı kapatmadan önce de ekledi " Devlet başkanını korumaktan sorumlu devlet bakanını ve iç güvenlik konseyi üyelerini ara saat 10 da oval ofiste toplansınlar."

panpalar emeğe saygı lütfen *

hey gidi remzi tayyar eminoğlu seni de giblemedi bu sözlük. heyhat sağlık olsun...

Saat 10 oval ofise giren remzi tayyar eminoğlu tüm kadronun ekgibsiz yerini aldığını gördü ve memnun bir ifade ile " selamın aleyküm iç güvenlik konseyimin güzel insanları" dedi "aleyküm selam ya ay yüzlü uzun adam" diye karşılık verdiler hepbir ağızdan ve remzi tayyar eminoğlu nun otur komutu ile birer ilk okul öğrencisi edasıyla oturdular. koca koca kelli felli bıyıklı sakallı ülkenin en güçlü adamlarıydı hepsi ve remzi tayyar eminoğlu nın karizması karşısında hepsi bebeye bağlıyorlardı. Öyle ya o ay yüzlü küheylandı.

"şimdi hepiniz beni iyi dinliyorsunuz ve hiç birinizi itiraz etmiyorsunuz. itiraz edeni zikerim yeminle" diye tehdit ederek lafa girdi remzi tayyar eminoğlu... hepsi ay yüzlü uzun adamın ne diyeceğini merak ediyordu heyecanlanıyordu. Bir süre adamları izleyen remzi tayyar eminoğlu daha fazla beklemedi ve söze girdi

"ben yaşadığım bu hayattan iki tane gibindirik emekli ihtiyar kadar zevk alamadığımı fark ettim ve bütün gece ne yapmalıyım diye arpacık kumrusu gibi düşündüm durdum" dedi

Hemen aile hayatında ki mahremiyetten sorumlu devlet bakanı atıldı
"Emredin haber salalım yüzüne bakmaya kıyamacağınız kadar güzel bir zevce bulsunlar efendim" dedi
"Lan sarayda bir tane köşklerimde 9 tane zevcem var zaten. Mesele o değil anlamıyorsunuz beni" dedi üzgün bir ifade ile
remzi tayyar eminoğlu üzgün yüzünü gören iç güvenlik konseyi üyeleri birden ağlamaya ve dövünmeye başladılar. Nasıl olurdu da ay yüzlü küheylanları üzülürdü. "Ne günah işlemiş olabiliriz ki rabbim sana üzüntü verdi" diye haykırdı Gençlerin ahlaki değerlerini arttırıp masturbasyondan uzak tutmakla ilgili bakan

"olm sakin olun lan" dedi remzi tayyar eminoğlu fakat koca koca adamlar kendilerini yere atmış bebekler gibi ağlıyor dövünüp duruyorlardı.
"laaaaaayn yeter amk" diye masaya yumruğunu vurdu ve bir anda hepsi süt dökmüş kediler gibi sakince yerlerine oturdular. remzi tayyar eminoğlu ağzının içine bakıyor ne diyeceğini merakla bekliyorlardı.

"Bana ülkenin en iyi sinemacısını getireceksiniz. bir iki makyaj bazı efektler falan beni başka bir adama çevirecek ve kendimi sokaklara atıp sıradan bir vatandaş gibi bir süre yaşayacağım. hiç biriniz etrafımda olmayacaksınız. işleri siz idare edeceksiniz ben dönene kadar beni yokluğumu fark eden olursa yurt dışı gezisinde grip oldu falan diyip durumu idare edeceksiniz." dedi. herkes şaşkınlık içindeydi nasıl böyle bir şey olabilirdi ki ? koskoca remzi tayyar eminoğlu halkın arasına nasıl karışabilirdi ki ? itiraz edecek olduklarında onları bir kez daha tehdit etti remzi tayyar eminoğlu
"Dediğimi kabul etmez iseniz tüm idareden çekilir emekliliğim için asyada satın aldığım ülkeye gider orada yaşamaya başlarım ve sizde benden mahrum kalır bir daha yüzümü göremezsiniz. Ülkeye vize koyarım hiç biriniz giremezsini amk" dedi. Çaresiz bu öneriyi kabul ettiler. Aksi durumda remzi tayyar eminoğlu olmadan onun o ay yüzünü görmeden yaşamayı düşünmek bile istemiyorlardı ve ülkenin en ünlü sinemacısı ve makyözü corci ercan ı çağırdılar.

corci ercanın işi bittiğinde remzi tayyar eminoğlunu hiç kimse tanıyamıştı. saş şekli ve rengi değişmiş bıyık kesimi değişmiş mavi bir lens takmış hafif genç işine kaçan bir spor kıyafet üstü deri ceketle bıçkın bir minibüsçüye benzemişti remzi tayyar eminoğlu...
"Peşimden gelmeye kalkan olursa giberim akıllı olun ve Allah a emanet olun" diyerek sarayın arka kapısından çıkarak halkın arasına karıştı ay yüzlü uzun adam...

rezervleri alın millet ay yüzlü küheylan halka karışıyor !!!

bu ne amk entry boş çıkıyor :S

Remzi Tayyar Eminoğlu caddeye indiğinde ne yapsam nereye gitsem diye düşünüp duruyordu. sonra nasıl oldu bilinmez " martı sesi duymak istiyorum. martılara simit atmalıyım" dedi kendi kendine.

iyi de bu şehirde değil martı değil deniz doğru dürüst dere bile yoktu ki. sadece kışın çok yağmur yağdığında kankası be ledi yeci I NEZIH YERCEK` sayesinde her taraf venediğe dönüyordu da onun için kışı bekleyemezdi

. hemen bir taksiye el etti ve duran ilk taksiye binmek için yavşak bir turistle kapışmak zorunda kaldı. Remzi Tayyar Eminoğlu taksinin sağ tarafta ki ön kapısını açmış yavşak turist te arka kapısını açmıştı ve gerçekten ikiside aynı anda bu eylemi gerçekleştirmişlerdi.