1. 51.
    0
    tekrar dönüşü ile de bilgi ver. benim bildiğim kadarıyla 30 saniye kadar bi süre sonra (yanılıyo olablirim) tekrar ortaya çıkıyolar. mürettebattan ve tüm gemiden duman çıkıyo olarak görünürler. mürettebatın çoğu eğri büğrü bi hale gelmiştir kısacası yamulmuşlardır amk.

    çok da kibarım avradını gibeyim
    ···
  2. 52.
    0
    amerikan hükumeti için çalisan bilim adamlari arasinda dünyanin en büyük dahilerinden biri olarak gösterilen ve nazi almanyasindan kaçip abd'ye siginan albert einstein da vardi. philadelphia deneyi'nde en büyük katkilardan birinin einstein tarafindan saglandigi düsünülmekte. özellik einstein'in "birlegib alan teorisi"nin deneyi basariya ulastiran faktör oldugu saniliyor. einstein bu teorisini 1925-27 tarihleri arasinda prusya'da yayimlanan bir bilim dergisine göndermis ancak tamamlayamadigini düsünerek geri çekmis. einstein'in ileriki yillarda teorisini tamamladigi, ancak bunun savas sirasi ve sonrasi hükümetlerce gizlenmis olabilecegi tahmin ediliyor. biz simdi gelelim ilk deneyin ayrintilarina. haziran 1943'te deney için seçilen uss eldridge'e elektormanyetik alan olusturucu donanim yüklendi ve gemi philadelphia deniz üssü açiklarinda deneye tabi tutuldu. deney sirasinda yeni mürettebat da gemide bulunuyordu. deneye ticari bir gemi olan andrew furuseth'in mürettebati da taniklik etti. andrew furuseth'in özel bir yeri var, çünkü deney hakkinda bugün bilinenlerin çogunu bu gemide görev yapmis olan carlos allende'nin anlattiklarindan biliyoruz. (allende, 50'li yillarda ufo arastirmacisi morris jessup'a yazdigi mektuplarda yasadiklarini anlatmasaydi belki de bu olaydan hiç haberimiz olmayacakti. ve küçük bir not daha: jessup 1959'da intihar etti. ne ilginç degil mi?)
    ···
  3. 53.
    0
    googleda zaman öldürmek için birebir konular
    ···
  4. 54.
    0
    reserved
    ···
  5. 55.
    0
    2014 yılında malezyadaki ucağı bulamıyolar onu mu bulacaklar amk
    ···
  6. 56.
    0
    dünyayı bi açıklama merkezi olarak algılamak nee gafillliikkkkk
    ···
  7. 57.
    0
    veee sis bombasını bulmuşlardı xd
    ···
  8. 58.
    0
    tesla yapmaz öle şey iyi çocuktur o
    ···
  9. 59.
    0
    ee yani knk ne yapalım
    ···
  10. 60.
    0
    Reserved
    ···
  11. 61.
    0
    22 temmuz 1943'te salterler kaldirildi. geminin gözden kaybolusuna kadar olanlari biliyorsunuz. ondan sonra olanlar da oldukça ilginç. 15 dakika sonra salterlerin indirilmesi emredildi. yesil duman yeniden belirdi ve duman çekilirken eldridge yavas yavas yeniden materyalize oldu. ancak bir seylerin ters gittigi hemen anlasilmisti. gemiye iletilen telsiz mesajlarina yanit gelmiyordu. gemiye çikildiginda mürettebatin hiç de iyi durumda olmadigi görüldü. bir çogu sinir krizleri içinde çirpiniyordu. en iyi durumdakiler hafiza kaybina ugramisti! donanma bu personeli topyekun emekliye sevk ederek gemiye yeni personel atadi. bilim adamlarina da sadece radar görünmezligi istediklerini, optik görünmezlige gerek olmadigini bildirdi. 28 ekim 1943'te ise eldridge üzerinde ikinci deney gerçeklestirildi.
    ···
  12. 62.
    0
    saatler 17:15'i gösterirken elektromanyetik jeneratörler yeniden çalistirildi. gemi bir kez daha hemen hemen tamamen görünmez oldu. sadece gövdesinin ana hatlari seçilebiliyordu. bir kaç saniye süresince isler yolunda gider gibiydi ki ansizin gözleri kör edebilecek kadar güçlü mavi bir igib patlamasi meydana geldi ve gemi gözlerden tümüyle kayboldu. simdi duyduklariniza inanmayacaksiniz belki ama eldridge, bir kaç saniye sonra, 600 kilometre ötede, norfolk açiklarinda yeniden maddelesti. norfolk'ta bir kaç dakika boyunca görülür durumda kaldiktan sonra tekrar görünmez oldu ve saniyeler içinde philadelphia deniz üssü açiklarinda yeniden belirdi. mürettebatin tamami çok siddetli bir biçimde rahatsizlanmisti. bir kismi da kaybolmustu. hiç bir zaman bulunamadilar…
    ···
  13. 63.
    0
    ural bölgesinde yaşayan mansi yerlilerinden şüphelenen polis geniş çaplı bir arazi taraması yaptığında çevrede hiç insan izine rastlayamaz. zaten kamp alanı etrafında sporculardan başkasına ait ayak izi yoktur.

    deliller detaylı incelenince birkaç ilginç nokta daha göze çarpar. kamp çadırı dışarıdan değil de içeriden yırtılmış gibidir. ormanlık alanda ateş yakan grup üyeleri çok yakında duran kuru dalları değil de nedense ıslak dalları kullanmışlardır.

    genç sporculara ne olduğu tam bir merak konusu olur. gazeteler olaya geniş yer verir. komplo teorileri üretilmekte geç kalınmaz.

    eldeki verileri gözden geçirince, yapılabilecek en kesin varsayım birşeyin grubun ödünü kopardığı. üzerlerine giysi giymeden çadırı yırtıp çıkarak ormanın içine koşmuşlar (tabii neden üzerlerinde giysileri olmadığı yine muamma). daha sonra ormanın girişinde durup ateş yakmışlar. aralarından ikisi (ölü ya da canlı) ateşin yanında kalırken üçü kampa geri dönmeye karar vermiş ancak yolda birer birer ölmüşler. dördü ise ya önceden ya sonradan ormanın içlerine ilerlemiş. bir varsayıma göre grubun düzensiz hareketi ve ateş yakarken çok yakındaki kuru dalları kullanmamalarından kör oldukları düşünülüyor. bu ilk bulunan cesetlerin birindeki kafatası zedelenmesini de açıklayabilir, zira
    kör birisinin ormanda koştururken ağaçlara çarpması gayet doğal.
    ···
  14. 64.
    0
    araştırma kapsamında ilk keşifte bulunan günlükler ve amatör video kayıtları incelendiğinde (blair witch? cloverfield? rec? noroi?) ortaya çıkar ki, grup 31 ocak günü dağlık araziye varmış ve tırmanışa hazırlanmıştır. dönüş için yiyecek ve ekipmanları için ormanlık alanda bir stok çadırı kurduktan sonra 1 şubat'ta tırmanışlarına başlarlar. hesaplarına göre 1 günde tırmanışı bitirip ertesi gece kampı öteki tarafta kuracaklardır. ne var ki giderek sertleşen hava, kar fırtınaları ve azalan görüş mesafesi bir şekilde onları hedefleri olan otorten dağı yerine mansi dilinde "ölüm dağı" anldıbına gelen kholat syakhl'a zütürür. dağın ismi hariç buraya kadar yaşananlarda pek olağandışı bir durum yok. kampta bulunanlar buradan sonra ne yaşadıklarına dair bir ipucu vermiyor.

    her ne kadar cesetlerdeki hasarın insan gücüyle yapılmış olamayacağı söylense de rus polisi bir cinayet olasılığını düşünerek adli araştırmalara başlar. böylece zaten soru işaretleriyle dolu olan olaya bir yenisi eklenir: radyasyon. cesetlerin üzerlerindeki giysilerde radyoaktif kirlenme vardır.
    ···
  15. 65.
    0
    diğer 4 cesedin bulunması biraz uzun sürdü. araştırma ekibi 4 mayıs'ta ikinci şokunu yaşadı. bir nehir yatağında, 4 metre karın altında kalan cesetleri buldular. ilk iki cesede göre daha uzaktaydılar ve diğerlerinden bir farkları vardı. 3 tanesi şiddetli darbe sonucu ölmüşlerdi. bir tanesinde ölümcül derecede kafatası zedelenmesi vardı, ikisinin ise göğüs kafesleri parçalanmıştı. uzmanlar bu tür hasarları verebilecek bir gücün, bir araba kazasına eşdeğer olması gerektiğini söylediler. dikkate değer bir nokta ise cesetlerin hiçbirinde dıştan gelen yaralanma olmamasıydı, yüksek basınç sonucu ezilmiş gibiydiler. otopside kadınlardan birinin dilinin kayıp olduğu görüldü.

    peki bu talihsiz sporcuların ölümlerine yol açan esrarengiz şey neydi? o karanlık şubat gecesinde neler yaşanmıştı?

    rus polisi de son dört cesetten sonra en az sizler kadar meraklanmıştı. hastalığından dolayı geride kalan grubun 10. üyesi yury yudin şöyle diyordu; "eğer tanrı'ya tek bir soru sorma şansım olsaydı bu ;o gece arkadaşlarıma ne oldu?; olurdu."
    ···
  16. 66.
    0
    ekip kamp çadırını oldukça tahrip olmuş halde buldu. bir dizi ayak izi yakındaki ağaçlık alana gidiyor ancak 500 metre sonra karla örtülüyordu. ağaçlık alanda büyük bir çam ağacının altında bir kamp ateşinin kalıntılarıyla birlikte ilk iki ceset bulundu. cesetlerin üzerinde sadece iç çamaşırları vardı. daha sonra bulunan üç ceset ateş ve kamp arasındaydı ve durumlarına bakarak kampa geri dönmeye çalıştıkları düşünüldü. üç ceset arasında yaklaşık 150'şer metre mesafe vardı.

    bulunan cesetlerin incelenmesi sonucu sporcuların hipotermi, yani vücut ısısının aşırı düşmesi sonucu öldükleri saptandı. bir tanesinde kafatası zedelenmesine rastlandı ancak ölümcül değildi. diğerlerinde ise hiçbir tahribat yoktu.
    ···
  17. 67.
    0
    sporcuların ailelerinin ısrarı üzerine enstitü bir kurtarma ekibi oluşturarak 20 şubat 1959'da arama çalışmalarına başladı. polisin ve ordunun da helikopterler ve uçaklarla katıldığı arama 6 gün sonra, grubun varış noktasından 10 km uzaklıktaki kholat-syakhl dağında ilk sonucunu verdi; bu aynı zamanda kurtarma ekibinin yaşadığı ilk şoktu.
    ···
  18. 68.
    0
    yolculukları kuzey'deki en son yerleşim birimi olan vizhai'den otorten dağı'na kadardı. rotaları dağcılıkta en zor kategori olarak bilinen "kategori 3" sınıfındaydı ancak başta liderleri igor dyatlov olmak üzere takım kendilerinden çok emindi. her biri tırmanış ve uzun kayak gezisi tecrübeleri olan yetenekli sporculardı. 2 haftadan fazla bir süre dondurucu soğukla mücadele edecek olmaları ve tehlikeli rotaları gözlerini korkutmuyordu. takımın deneyimden kaynaklanan bir cesareti vardı ve hiç birisi kolay kolay korkuya kapılacak insanlar değillerdi.

    gezi planına göre grup vizhai kasabasına geri döndükten sonra dyatlov hemen bağlı oldukları spor klubüne telgraf çekecekti. 12 şubat günü kararlaştırıldığı gibi telgraf gelmediğinde kimse bir tepki vermedi. bu tür zorlu gezilerde gecikmeler neredeyse her zaman olurdu. birkaç gün sonra birşeylerin ters gitmiş olabileceği ihtimali düşünülmeye başlandı.
    ···
  19. 69.
    0
    esrarengiz başka bir olay

    bir grup kayakçı, ural dağları'nda geziye çıkarlar ancak esrarengiz bir dizi olay onları deliliğin sınırlarına ve ölüme sürükler. gerilim filmi konusu gibi duruyor değil mi? ama bir zamanlar rusya'yı çalkalayan ve sonradan unutulan bu olay gerçek.

    27 ocak 1959 günü sovyet rusya'da dokuz genç kayakçı ural dağları'nın uçsuz bucaksız eteklerinde 2 haftalık bir tırmanış ve kayak gezisi için yola çıktılar. aslında 10 kişiydiler ancak bir tanesi sağlık problemleri yüzünden son anda geride kalınca yola 2 kadın 7 erkek çıktılar.
    ···
  20. 70.
    0
    panpa iyiki bir nicola tesla öğrendin amk. bütün gece bununla ilgili başlık açarsın. lan 5sene önce bu olay garibime gitmişti araştırdım ettim de sen de 5 sene öncemden geliyomuşun gibime geldi
    ···