Doğaya baktığımızda, istisnalar hariç doğada hiçbir canlı bölge savaşı için ölümü göze almaz. Genellikle yenemeyeceğini veya zarar göreceğini anlayan hayvan kaçar ve "amaaan senin sümüklü yerine mi kaldık, az ilerde ağaç gölgesi var oh mis" diyerek yeni bölge arayışına girer.

insanlarda ise bu mevzu ölümüne devam eder. Ya ölür ya öldürür bölgeyi alır. Bunun sebebi de neredeyse her dinde yer alan "şehadet" mertebesidir.

Bugün bile gözlemlediğimiz, Allahüekber deyip kafa kesen militanın önündeki kurban da şehadet getirmektedir. Din ile birlikte böyle bir mertebe icat edilerek, ölenlerin rahat ölmesi mi afyonlandı acaba?

Dinler olmasa, şehadet mertebesi olmasa hangi insan ölmeyi göze alır acaba? Mutlaka bir taraf yenileceğini anlayıp zütün zütün kaçacaktır. Ama sonunda şehadet olunca, amaaan koy zütüne ölürsekte cennetteyiz nasılsa diye can verir.

Özet: Şehadet mertebesi yalan mıdır?

Sigirlara ozel edit:

Kafanizi gibiyim. Ben din olmasa savaslar olur muydu diyorum. Siz savaslar dinden olmadi diyorsunuz.

Bir suru sigira laf anlatcam diye ugrasiyorum.

Din olmasaydi insanlar vatan yiyecek v.s. icin savasir miydi?

Anladiniz mi soruyu? Din ile savaş arastiran yok kodumun beyinsizleri.

O savaslarin hepsine bakarsaniz. Savasta olenlerin arkasinda "sehit olcan kocum cennete gidecen" gazi verenler vardir. Insanlar gazlanmasa ne olurdu? Mesela osmanli teeee allahin gibtir ettigi yere gideceginde, yenicerilere vaad edilen sehitlik mertebesi olmasa sadece para icin yeniceriler savasa gider miydi?

Kafanizi gibiyim. Ben din olmasa savaslar olur muydu diyorum. Siz savaslar dinden olmadi diyorsunuz.

Bir suru sigira laf anlatcam diye ugrasiyorum.

Din olmasaydi insanlar vatan yiyecek v.s. icin savasir miydi?

Anladiniz mi soruyu? Din ile savaş arastiran yok kodumun beyinsizleri