başedit:beyler okumayın hikayeyi anlatmaktan vazgeçtim, başka bir başlıkta görüşmek üzere

3.dünya savaşının sonlarına doğru;bilim adamları geliştirdikleri biyolojik silahları denemek için fırsat bulmuşlardı. insanların beyinlerine etkiyen bir ilaç üretip, radyodalgaları ile beyni kontrol etmek fikri savaşın sonlanmasına katkıda bulunabilirdi. Kontrolsüz şekilde;yeryüzüne sis gibi oturan s.k.m gazı dünyanın dört bir yanında denenmeye başlandı. Sarı ve kokusuz bu gazın uğradığı yerlerde korkunç dedikodular yükseliyordu. insanların beyinlerini kontrol etmek işe yaramadığı gibi, ölülerin canlanmaya başladığı, insanlığın zombi diye tanımladıkları korkunç canavarların yeryüzüne çıktıkları bilgisi geliyordu.Her şey sıradan bir zombi filmi gibiydi, nerden bilebilirdim ki otuzbir çeken bir zombiyle karşılaşacağımı?

Savaştan kaçıp komünler halinde yaşamaya başlamıştık. Bölge 132 diye adlandırılan yerde çitlerle çevrili bir alandaydık ve savaştan çok az zarar görmüştük. Zombi haberleri telsiz yayını yapan birçok frekanstan duyuluyordu.12 nisan 2021de o korkunç güne korkunç bir çığlıkla başladım.'noluyor dıbınakoyim?' diyemeden çadırımdan çıktım. Gökyüzünde sarı dumanlar arasında düşen bir uçak vardı. Korktuğumuz şey mi gelecekti başımıza?m4a1imi alıp Kaptan Mert'e doğru koştum.Mezarlık!korku beynimize bıçak gibi saplandı. Etkisinden çıkıp kamyonetle ölülerimizi gömdüğümüz mezarlığa doğru gitmeye başladık.

dinleyen olmasa da yazıyorum, azmin sonu zafer.

zombinin kafasına bir bıçak saplandı ve onu gördüm beyler. Azra'yı. Kamptaki otuzbir malzemem kusursuz fiziğiyle karşımdaydı.
-dikkatli ol teğmen!
-hanımefendi nasıl isterse..
beyler bu kız hanımefendi falan değildi.o kusursuz fiziğinin altında ne cesurluklar,ne gibişkenlikler varmış sonradan öğrendim.

En sonunda bir tane zombi ve ölü zombi ordusu kalmıştı geride.Bu tek başına yürüyen bine yavaşça yaklaştık. inceleyebiliriz' fikri gelmişti kaptanımızdan. Ayağına bir tane sıktım yamuldu. ikinci mermide zombi durdu ve bana döndü;
-yiyorsa teke tek gel amın evladı.
bu nasıl bir zombiydi amk. giberim lan'deyip silahın dipçiğiyle suratını darmadağın ettim. Konuşup mantıklı cümleler kuruyorlarsa neden saldırmayı tercih ediyorlardı? zombiler hakkında öğreneceğimiz çok şey vardı..

Kaptan'a dönüp buradan çıkmamızın zor olacağını söyledim.Üstelik huur çocuğu zombi arabanın altına öyle bir kafa atmıştı ki,şanzımanı falan komple zütürmüştü. Arabada 5 kişiydik ve kampla aramızda 200metre vardı. inip koşmaya başladık. Zombiler de peşimizden geliyordu,iyi ki yavaştılar ve bizi yakalayamayacaklarını anladık. Arada bir dönüp ateş ediyorduk fazla yaklaşan olursa.O sırada bir uğultu yükselmeye başladı zombi çetesinden.'am!am!am!
abaza zombilerin hedefi olmuştuk. kaçmazsak bizi bile giberdi bunlar. Kampa yaklaşırken tankçımız Hüseyin abiyi gördüm.
-abi zombiler geliyor, sıkalım biraz şunlara
-heh ne güzel dedin koçum.
pata pata indirmeye başladık beyler.En azından bir kaç kurşun gerekiyordu indirmek için ve cephanemiz kısıtlıydı.Biz sıkmaya devam ederken ayağımın tutulduğunu hissettim. huur çocuğu bana pusu atmıştı.

Şehrin eskiden sembolü olan hiçbir yer geride kalmamıştı. Yıkılmış binalar, parçalanmış;bombaların hedefi olmuş yollar ve sessizlik.Çok dikkatli olmak zorundaydık,en son ingilizlerin eline geçen şehir her tarafı mayınlandıktan sonra terk edilmişti. birçok silah arkadaşımızı da mayınlara kurban etmiştik. doğu yakasından girişimizi yaptık ve şehrin girişine ters bir şekilde araçlarımızı bıraktık. Kapılar açıktı ve anahtarlar takılıydı. Herhangi bir saldırıda arabalara koşup geldiğimiz gibi kaçmayı planladık. Silahlarımızın emniyeti açık bir şekilde dikkatlice yürümeye başladık. Yolun üzerinde birkaç araç vardı. işimize yarar mı diye kontrol ederken korkunç bir sesle irkildik.
-geliyorlar!
-nereden?
-geliyorlar.. kaçın!
ses artarak üzerimize geliyordu. Yanımızdaki 5-6katlı binanın camlarından biri kırıldı ve yolun üstüne bir zombi düştü. Kapıda görünmeleri bir olmuştu bu olayla. Derhal koşmaya başladık ve patlama sesini duydum.
-Gel buraya teğmen!
rıfat gözümün önünde havaya uçmuştu. Cesedini alamadan koşmaya başladım. Bizimkiler arabalara doluşmuş beni bekliyordu. Kamyonetin kasasına atladım. Aracın arkasına montelenmiş makineli tüfekle zombileri taramaya başlamıştım.Çok sinirliydim, sinirden ağlayacak kadar kötüydüm

Kampı taşıma fikrini görüşmeye başladık. Telsiz haberlerinde artık savaşın çoğu noktada sona erdiği, zombilerle savaşın dünyaya hakim olduğu söyleniyordu. Kadınlar,çocuklar ve yaşlıların güvenliği hepimizin ilk önceliğiydi. Doğudaki 133.bölge ve güneybatıdaki 138.bölge genel olarak dostumuzdu ve bağlantıdaydık. Onlara haber gönderdik ama kendilerinin de zombi sorunlarıyla uğraştığını duyduk. Geceyi kampta geçirmek zorundaydık.Ya kampı zombilere karşı korunaklı hale getirecek ya da buradan kaçıp gidecektik. Toplantının sonunda araba bulmak için numara6'ya yani eskiden ankara olarak bilinen şehire gitmeye karar verdik. Savaşın en acı izleri ankaradaydı, eskiden cumhuriyetin başkenti güzel şehir artık kış görmeyen yıkık ve harabe bir şehirdi. Sabahın ilk ışıklarıyla kamptan 5araçlık konvoyla ayrıldık. Terk edilmiş ve nelerle karşılaşacağımızı bilmediğimiz bir şehre girmek üzereydik.

Hızlı bir şekilde yolumuza devam ederken alandaki bağırışları ve korkuyu duyuyordum.O sırada araba bir şeye çarparak sarsıldı ve sürücümüz durmak zorunda kaldı. Toprağın altından iskeletimsi değişik bir yüz kendini gösterdi.
'nabıyonuz lan keranacılar?''
aynen böyle dedi beyler. Neye uğradığımı şaşırdım ve silahımı doğrultup sıkmaya başladım. gibertmeyi başarmıştım fakat mezarlıktan yüzlercesi üzerimize gelmeye devam ediyordu

Kapat pcyi liseli

mizah katmayıp gerçekci bir şekilde uzun partlarla ataydın tutardı baya :D

okuyom dur bakıyorum

Yaz lan güzel oldu

TANKÇI HÜSEYiN ABi NE AQ QWQWQWQWQWQ:,,,
EDiT: capslok açık kalmış

Rez PNP yaz

bence güzel pnp

ya zombileri seviyodum ben niye soğutuyon oc

hani nerede reservedlarınız?

güzel gibi başlayıp anasını gibmişsin çok taktan ak kim okur bunu

Panpa sardı seri