1. 26.
    0
    Aslına bakacak olursak son söylediklerini başardılar diyebiliriz,
    Yıllardır Avrupa Birliği, Birlkeşmiş milletler gibi kulüplerle TEK DÜNYA DEVLETi'nin temelini attılar...
    Her geçen gün de bu ideolojiye bir adım daha yaklaşıyorlar...

    Bu işin içinde bir çok örgüt ve kurum var, hepsini anlatmaya ömür yetmez... Vatikan'dan tutun da, Malta Şövalyelerine kadar, bir çok kolu ve uzantısı var bu adamların... En etkin olarak kullandıkları örgüt ise masonluk...

    http://4.bp.blogspot.com/...tVev1VVc/s200/mason-g.png

    Masonluk kullanılan sembollerden anlaşılacağı gibi Eski Mısır'a ve Yahudiliğe dayanıyor...
    Hiram Usta'nın sırlarını koruduklarına inanıyor bu dayılar...
    Bir duvarcı olan Hiram Usta masonluğun atası olarak kabul edilir ki mason kelimesi DUVAR anldıbına gelmektedir...
    Mimari anlamda her güzellik masonlar için bir nimettir...
    Pek anlatılacak bir şey de yoktur bu konuda... Masonluk küresel bir kulüplür ve neredeyse bütün üstadları Yahudidir... Bu yüzden israil'i koruma ve yüceltme çabası içinde olan masonlar, illuminatinin en büyük maşasıdır.
    Ama bu mason kavrdıbını iyi ayırt emeniz gerek ciğersizler... Zira her masonun olan bitenden haberi yok, hele ki Türkiye'deki masonların çoğu zihniyet olarak masonluğun özünü barındırmıyor... Mesela Zeki Alasya bir masondur, bunu kendisi her yerde dile getirir. Ama adamın masonlğa bakış açısı çok farklı, orayı sanatsal bir kardeşlik olarak görüyor... Aynı şekilde çoğu doktor ve sanatçı da kolaylıkla mason olabilir, ki Rotary dediğimiz kulüplerde halktan bazı elit kesimler masonluğa davet edilir... Çoğu doktor, mühendis veya elit insan masonluğu bir sendika olarak görmektedir, güç elde etmek ve nüfuz kazanmak için Rotary'lere girmektedir... Lan çok ciddiyim, milletin cahilliği ölçülecek cinsten değil, daha mensup bulunduğu örgütün ne manaya geldiğini bilmiyorlar anasını satayım... Kitap okuyan, aydınlandığını sanan her insan "elit" takılmak için masonluğa üye oluyor, bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Masonluğa katılan çoğu insan, kendisinin diğer insanlardan farklı olduğunu düşünerek, aydın olduğunu düşünerek, veya bu adamların bir sır taşıdığına inanarak aralarına giriyorlar.

    Masonluk kısaca çok derin ve tehlikeli bir örgüt, ama masonları sorarsanız aynı şeyleri söyleyemeyeceğim... Çoğu mason elit takılmak için bu kulübe katılıyor... işin aslını bilip de giren kesinlikle çok az... Türkiye'de dahi ittihak ve Terakki üyelerinin hepsi masondu. Bu paşalarla anlaşıp devletin yüksek yerlerine geçmek isteyen çoğu kumandan da mason olmuştu... Ziya Gökalp, Tevfik Fikret gibi bir çok aydın da masondu...
    Bu yüzden masonların hepsine kötü demek, "şu adam masonmuş hadi ağzına sıçalım" diyerek yaklaşmak yanlıştır ciğersizler... Size Osmanlı padişahlarından V. Murad'ın mason olduğunu söyleseler ne derdin?
    Beşinci Murad tahtta kalmak için yurtdışında bir mason locasına üye olmuştur... Kayıtları da mevcuttur...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    Türkiye'deki masonluk zaten bir efsanedir, çünkü masonluktan çıkmış, ekonomik ve kültürel bir hareket olmuştur... Çoğu elit, sırf elit olduğu için ve masonluğu "elitlik" olarak algıladığı için localara kayıt olur.
    Durum o kadar komiktir ki, çoğu yurt dışındaki loca bizim Türklerin masonluğunu kabul etmez. Zira bir çok Müslüman mason vardır ve bu masonların 18. dereceden sonra ilerlemesi mümkün değildir, çünkü 18. dereceden sonra üye, bir Şövalye ve Deist olarak yola devam eder, yani yaratıcıya inanan, ama dinlere inanmayan biri olursun... Ki bilindiği üzre Türkiye'de 17. derece yoktur. Yurtdışındaki bazı büyük localar onaylamadığı takdirde bu dereceyi alamazlar...

    Bu yüzden istersek 1000 tane 33. derece mason çıkaralım bunları Batılı kulüpler onaylamadığı takdirde sadece ismen üstad olurlar... Ki ciddi anlamda şu güne kadar çıkarabildiğimiz bir kaç üstad mason vardır, bunlardan biri Hüseyin Naim Kubalı'dır... Kubalı'nın israil ve ABD anayasa mahkemelerinden belgelere ulaştığını herkes biliyor,garibimin bu gücü de tahmin edebileceğimiz gibi duvarcılardan, yani "masonlardan" geliyor...

    Bakın dostlar, yanlış bilgi insanları yanlışa zütürür, önemli olan doğru bilgiyle hareket etmektir... Masonluk elbette zararlı bir yapılanma, benim sevdiğim falan da yok, bu masonluğu kim çıkardıysa tenekesine koyayım onun. Ama her mason kötü değildir canlar, her insan kötü müdür ki her mason kötü olsun?
    Hele Türkiye'deki masonlar daha da tırt...
    Türkiye'de masonluk=sığırizm'dir...
    Elitlerin bir yuvası olmuştur. Yukarıda verdiğim örnekteki gibi masonluğun özünü bilen ve üstad olan çok az kişi vardır... http://img-harunyahya.mnc...ilk_mason_ve_ilk_loca.jpg
    ···
  3. 28.
    +1
    Atatürk'e gelince, Atatürk ittihak ve Terakki'ye mensuptu, ve mecburen Nuru Ziya sokaktaki mason locasına uğramak zorunda kalmış, listeye adını yazdırmıştı... Çünkü ittihak ve Terakki üyelerinin tamamı mason olduğundan, toplantılar Beyoğlundaki locada, Nuru Ziya sokakta yapılıyordu... Ki Mustafa Kemal'in sık sık ittihakçılarla ters düştüğü hesaba katılırsa, Atatürk'ün seve seve mason olduğunu sanmıyorum...
    Atatürk idealist bir insandı, dine de devlete de bakış açısı çok farklıydı...
    Ona göre bağımsız bir ülkede yurtdışına bağlı yapılanmalar olmamalıydı... Kargaşa yaratacak kulüpler kapatılmalıydı... Öyle ki gençlik yıllarında sık sık uğradığı Türk Ocaklarını Mustafa Kemal bizzat kapatmıştır. Çünkü Ocağın faaliyetleri sempatizanlığa kaçar hale gelmiş ve bunun farkına varan Ocak başkanları Atatürk'ün bu kararını hoş karşılamışlardı...
    Aynı şekilde masonluk da 1935'de alınan kararlarla kapatılmıştır... Masonlar yok kapatılmadı yok biz istedik onu diye kıçlarını yırtarlar, ama tek bir gerçek var, o da Mustafa Kemal'in mason localarını kapattığı...

    Öyleki bu olaydan 1 gün sonra hem telgraf , hem mektup aracılığıyla ABD Büyük Mason locası başkanı Atatürk'e kendisini çok sevdiğini ama bu kararı niye aldığını sormuştur? Israrla masonluğun Türkiye'de yeniden açılmasını direten ABD üstadı sonuç alamamıştır... Aynı şekilde Rusya'daki loca başkanları da Atatürk için "sarı lider çizmeyi aştı" deyimini kullanmışlardır...
    Yine aynı yıllarda Atatürk'ün ingiliz sömürgelerine karşı çıkması ve Arap topraklarından ingilizleri çıkartma planı, kraliyet ailesinde bir telaşa neden olmuş, ikna olmayan Atatürk'ü bu konuda yıldırmak için Prens Edward sıcak koltuğundan kalkıp Türkiye'ye ziyarete gelmiş, Atatürk ile görüşmüştür...
    işte Atatürk'e hain diyenlerin o fotoğrafta gördüğü olay "hayranlık" değil, "yalvarma" belirtisidir

    http://www.arastiralim.ne...Cn-Elini-%C3%96perken.jpg

    Ki fotoğrafın fake olduğu dahi söylenmektedir, anlatılanlarda bir gerçeklik aramayan sığırların çoğu bu kare yüzünden Atatürk'e hain lakabını takmıştır. Halbuki iş sandıklarından daha başkadır...
    ···