http://vignette3.wikia.no...ght/480?cb=20140818055502

naber binler eğer okuyan bir kişi bile varsa başlıyorum yazmaya Mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi arkeoloji bölümü mezunuyum herşey bundan 8 sene sene evvel bir tür araştırma işin yemen/sana'ya gitmemle başlamıştı.

okuyan varsa başlıyorum

arkadaşlar bu enrtyde okuyacaklarınız size çok saçma gelebilir.
bu ses pasifik okyanusu açıklarında, güney amerika'nın güney batısında sovyet denizaltılarını aramakla görevlendirilen amerikan gemileri tarafından bulundu. yaklaşık 5000 km'lik bir çapta işitilen bu sesin bir sualtı canlısı tarafından çıkarıldığına inanılıyor. ancak işin ilginç kısmı bu sesi çıkartan bir canlı ise bilinen en büyük hayvan olan mavi balinadan çok daha büyük ve çok daha derinde olmalı.

şimdi bu sesi efsane yapan diğer detaya geçelim.ses 50° s 100° w koordinatlarında işitildi.1926 yılında h.plovecraft'ın yazdığı ünlü cthulhu'nun çağrısı hikayesinde neredeyse tanrısal güçte yaratık olan dev cthulhu'nun uyuduğu r'lyeh adında su altında kalmış hayali bir kent vardır. hikayedeki kentin koordinatları mı?47°s, 126°w .pasifik okyanusu açıklarında, güney amerika'nın güneybatısında..
https://upload . wikimedia.org/wikipedia/commons/2/25/Bloop.ogg

yemene ilk kez ayak basmıştım yemene gittiğim ilk yer san'a üniversitesiydi. ajandamda ilk olarak arkeoloji bölümü öğretim üyeleriyle açık oturum düzlemem gerektiğiydi neden ajanda tutuyordum bilmiyorum ama içim bir ses tutmam gerektiğini söylüyordu. Yemene babil harabelerini araştırmak için gitmiştim. Benim için kolay para olacaktı çünkü babilliler yapıtlarını kerbinten yapmıştılar ve çok dayanıksız kolayca yıkılıyolardı günümüze gelmeleri imkansızdı. yada ben öyle sanıyordum.

Kazı alanlarına ilk gittiğim zaman ilk önceleğimiz babil döneminden kalan evleri bulmaktı kazılar çoktan başlamıştı sanş eseri 700-750 yılları arasından kalma bir küçük ev bulunmuştu pek fazla önem gösterilmedi bu eve çünkü asıl amacımıza daha ulaşamamıştık. beni denemek için bu küçük evi araştırmaya başlamıştık. keşke o eve adımımı atmasaydım diye düşünüyorum.Eve ilk girdiğimiz zaman kalan kalıntılar bu evin bizim gibi araştırmacı bir kişiliğe sahip olduğun kaanatindeydik. kazılar sırasında yerli nedense bize sinirli bir şekilde bakıyolardı bu içimde bir merak uyandırdı halk kendi isteğiyle unutmak istemişti heralde bun şeyleri ben 1 hafta daşşamı yaymak için şehre geri döndüm ve kazılar 1 hafta boyunca en ince ayrıntısına kadar yapılacaktı bende değerlendirecektik kolay paraydı. ondan sonra babil kalıntılarını inceleyecektik.

1 hafta daşşamı yaydıktan sonra güle oynaya yemen kazı alanına gidiyordum altıma 99 model toyota hilux vardı. böyle bordo bişeydi bu tarz pickupları severdim. kazı alanına gitmeden arabam taşlanmaya başlanmıştı dedim noluyoruz amk. güç bela kazı yerine ulaştım benim takip ettikleri kesindi ama kazı alanının hemen arkasında tepeye kadar geliyolar sonra geri dönüyorlardı. Kazı alanına geldiğimde herşeyi daha iyi kavrayabildim.ev abdul al-hazred delirmiş bir simyacıya aitti ve bu evde yapılan karbon testleri çok sapkındı bi eşya 1300 yıllık iken bazı eşyalar 1200-1100 yıllık böyle bişey imkansızdı yönetim ve üstümdekiler babil kazılarıyla kafalarını bozdukları için nerdeyse önemsemiyordu bile bu evi.