dün sabah dişçiye gittim olaya bak

dişçiye gittim dolgu yaptırmak için. 2-3 tane dişe yaptırcam dolguyu bir tanesi de sorunluydu epey. neyse vardım mekana içeride başka hasta yoktu ondan oturduk hemen adam başladı işleme, zaten eskiden gittiğim dişçiydi 1-2 merabalaşmadan başka konuşmadık telefonda konuşmuştuk zaten. dişçiden korkarım baya, ben uzanıyorum tırsıyorum da biraz acır mı diye. neyse makineyi çalıştırmaya başladı makineyi görmiyim diye sağ tarafa doğru baktım akvaryumda ölü bir tane balık var. bildiğiniz minik dandik akvaryumlardan. akvaryumda başka balık yok. sürekli süzülüyor akvaryumda. bakıyorum ulan nasıl süzülüyor bu diye öyle içeriye su veren aktıntı yapacak ufak bi boruda yok a.k. akvaryum suyu da berrak dalgalanmada yok suda. ağzımda sonuna kadar açık soramıyomda oradakilere nasıl iş lan bu diye. derken adam o ağzımıza doğru ışık tutan makinenin ışığını arttırdı gözlerimi yumdum amk dayanamayıp. dişte baya sorunlu ondan uzun sürüyor işi. neyse mekanda telefon çalmaya başladı. bir çaldı iki çaldı üç çaldı bakan yok. gözüm de kapalı hala. hayır dişime dolgu yapan adamın bakacak hali yok tamam da yardımcısı odada a.k. ayak seslerini duyuyorum. telefon kesildi bende giberim balığını da telefonunu da dedim aklıma yine diş geldi nolucak adam kurtarabilecek mi dişi diye. neyse ışığı biraz azalttı hafif açtım gözümü baktım dişçinin yardımcısı bi yere gitmiş. neyse ışığı azaltınca adam sordu ee dersler nasıl gidiyor filan diye, ulan ağzımda tükürüğü alan boru var makineyi zaten yardırıyorsun nasıl konuşayım. zar zor "fenn ağğ ddeğil" gibisinden bişeyler diyebildim. adam güldü tabi halime a.k. neyse baktım adam gülüyor ulan dişler sapsarı. dedim nasıl oluyo amk. devlet hastanesindek dişçi değilki bu kendi muayehanesi var işte özel sektörde öyle iş mi olur. hayır dişine filan bakmıyorsanda en kötü beyazlatma filan yaptırırsın a.k. yardımcına iş mi sizin için. hayır adam çok iyi de dişçi tanıyorumda inci gibi beyaz dişleri olan adam. şaşırdığımı görünce gülmeyi bıraktı ters ters bakmaya başladı. ulan dünya tatlısı o sevimli diçiye noldu a.k. herifin yaydığı pozitif enerjiyle dalga geçerdim eskiden öyle bi tipti şimdi herif altıma sıçırtacak gibi bakıyor. makine filan durdu. ağzımdan elinin tersiyle çıkardı. sonra hayvan gibi bağırdı bana doğru a.k. bi an korkudan diş koltuğundan yere attım kendimi. yerde sürünüyom bi baktım ayakları ters duruyor adamın. anasını gibiyim diye yüzüne baktım bu sefer daha derinden bakıyor daha şiddetli. birden güüm diye ses çıktı yukarıdaki ahize yere indi a.k. panikle fırladım yerimden gittim arkama bakmadan çıkış kapısına ulaştı yarım saat koştum. ölecem bişey bile düşünemiomda o an nasıl olduysa aklıma dişlerimi bakmak geldi bi arabanın aynasını buldum baktım hiçbirine bi işlem yapılmamış ne makine izi var ne de yarık izi.

dişçiye gittim dolgu yaptırmak için. 2-3 tane dişe yaptırcam dolguyu bir tanesi de sorunluydu epey. neyse vardım mekana içeride başka hasta yoktu ondan oturduk hemen adam başladı işleme, zaten eskiden gittiğim dişçiydi 1-2 merabalaşmadan başka konuşmadık telefonda konuşmuştuk zaten. dişçiden korkarım baya, ben uzanıyorum tırsıyorum da biraz acır mı diye. neyse makineyi çalıştırmaya başladı makineyi görmiyim diye sağ tarafa doğru baktım akvaryumda ölü bir tane balık var. bildiğiniz minik dandik akvaryumlardan. akvaryumda başka balık yok. sürekli süzülüyor akvaryumda. bakıyorum ulan nasıl süzülüyor bu diye öyle içeriye su veren aktıntı yapacak ufak bi boruda yok a.k. akvaryum suyu da berrak dalgalanmada yok suda. ağzımda sonuna kadar açık soramıyomda oradakilere nasıl iş lan bu diye. derken adam o ağzımıza doğru ışık tutan makinenin ışığını arttırdı gözlerimi yumdum amk dayanamayıp. dişte baya sorunlu ondan uzun sürüyor işi. neyse mekanda telefon çalmaya başladı. bir çaldı iki çaldı üç çaldı bakan yok. gözüm de kapalı hala. hayır dişime dolgu yapan adamın bakacak hali yok tamam da yardımcısı odada a.k. ayak seslerini duyuyorum. telefon kesildi bende giberim balığını da telefonunu da dedim aklıma yine diş geldi nolucak adam kurtarabilecek mi dişi diye. neyse ışığı biraz azalttı hafif açtım gözümü baktım dişçinin yardımcısı bi yere gitmiş. neyse ışığı azaltınca adam sordu ee dersler nasıl gidiyor filan diye, ulan ağzımda tükürüğü alan boru var makineyi zaten yardırıyorsun nasıl konuşayım. zar zor "fenn ağğ ddeğil" gibisinden bişeyler diyebildim. adam güldü tabi halime a.k. neyse baktım adam gülüyor ulan dişler sapsarı. dedim nasıl oluyo amk. devlet hastanesindek dişçi değilki bu kendi muayehanesi var işte özel sektörde öyle iş mi olur. hayır dişine filan bakmıyorsanda en kötü beyazlatma filan yaptırırsın a.k. yardımcına iş mi sizin için. hayır adam çok iyi de dişçi tanıyorumda inci gibi beyaz dişleri olan adam. şaşırdığımı görünce gülmeyi bıraktı ters ters bakmaya başladı. ulan dünya tatlısı o sevimli diçiye noldu a.k. herifin yaydığı pozitif enerjiyle dalga geçerdim eskiden öyle bi tipti şimdi herif altıma sıçırtacak gibi bakıyor. makine filan durdu. ağzımdan elinin tersiyle çıkardı. sonra hayvan gibi bağırdı bana doğru a.k. bi an korkudan diş koltuğundan yere attım kendimi. yerde sürünüyom bi baktım ayakları ters duruyor adamın. anasını gibiyim diye yüzüne baktım bu sefer daha derinden bakıyor daha şiddetli. birden güüm diye ses çıktı yukarıdaki ahize yere indi a.k. panikle fırladım yerimden gittim arkama bakmadan çıkış kapısına ulaştı yarım saat koştum. ölecem bişey bile düşünemiomda o an nasıl olduysa aklıma dişlerimi bakmak geldi bi arabanın aynasını buldum baktım hiçbirine bi işlem yapılmamış ne makine izi var ne de yarık izi.

edit:utan diye yapıyorum