dün milli takim formasiyla alisverise gittim

tabi değişiklik olsun dedim giydim.

arabayı apartanın otparkından almaya giderken üst kattaki sakallı öğrenciler kahkalarını keserek birden ters ters bana bakmaya başladı.

neyse giblemedim, arabaya bindim yoluma deva ettim.

kırmızı ışıkta durunca, para istemek amacıyla arabaya doğru yanaşan çocuklar, birden anlamadığım bir dilde bağırarak ağlayarak geri kaçtı.

çok şaşkındım.

yine giblemedim, alışveriş merkezine girdim.

neyse dedim bu akşam kız arkadaşımda eve gelecek, şöye güzel bir sofra kurayım dedim.

içki almak iin reyona doğru yöneldim.

reyonda karşıma esmer tenli iki kız çıktı.

siyah-beyaz ekose deseneli boğazlık takmış bu 2 kız beni görünce dişlerini sıkarak bana doğru bakmaya başladı.

tabi yine giblemedim.

1 şişe kırmızı şarabı da yanıma alarak kasaya doğru ilerledim.

kasada 10-15 dakika bekledikten sonra, bu iki kız kimseyi umursamadan herkesin önüne geçmye çalıştı.

baktım herkes uyuyor, ben olaya müdahele edeyim dedim ve "hanımefendi lütfen sıraya geçer misiniz? bu kadar insan sırada bekliyor." dedim.

kız vahşi bir kedi gibi bana dişlerini göstererek "konuşma ırkçı, faşist bin; yeter artık köyt (dirk kuijt'in halkı olabilir) halkını ezdiğniz" diyerek üzerme şarap şişesiyle saldırmaya başladı.

sonra polis geldi olay yerine, polis gelince bu 2 kız doğu avrupa jimnastikçeliri edasıyla çalıların arasına kaçtılar. bukalemun gibi kamufle olmuşladı.

market sahibi ise kaçarkenyanında zütürdükleri malların parasını ödemediklerini söylüyordu.

polis çalılıkları arayıp taradıktan sonra yaıma gelerek "buyrun beyefendi karakola" dedi.

suçum ne diye sorduğmda ise "giydiği kırmızı-beyaz forma ile halkı isyana ve suça teşvik etmek" olduğunu söyledi.

tabi herşeye ağam, paşam deyip sindirilen bir ülkenin silik bir vatandaşı olarak yine seslenmedim.

vay vay vay ...