+51
-6
arkadaşımda kaldım gececi tayfa. aynı şehirde birbirinden uzakta geçen 4 yıldan sonra ilk kez aradı beni, çağırdı.biraz heyecan biraz korkuyla gittim evine. çok haksızlık yapmıştım kıza,3 paralık kevaşeler uğruna terk etmiştim. kaç kere görmezden geldi aldatmalarımı ben bile unuttum sayısını. gençliğin ve üniversitenin verdiği sahte cesaret duygusu ve mallıkla ayrılmıştım kızdan üstelik. girdim eve kapıda karşıladı beni. oturduk,kahve içtik, ufak ufak bahsettik anılarımızdan. saat ilerledi,ne kadar çok şeyi unuttuğumu, kaybettiğimi hatırladıkça birşeyler düğümlenmeye başladı boğazımda.ilk günkü gibi bakıyordu hala gözlerime. hafif kilo almıştı ama hala aynı çocuğun masum bakışı vardı yüzünde. yüzüne baktıkça utandım, konuşamadım.aldığım hediyelerden resimlere kadar herşeyi saklamıştı hediye paketlerinin kurdalelerine kadar. sordu bana naptın bu kadar yıl boyuncadiye ,geçiştirdim basit cümlelerle sorularını.o anlatmaya başladı. ayrıldıktan 2 yıl sonra çıkmış birisiyle 2 ay önce falan da ayrılmışlar çocukla. çocuk köpek gibi seviyor hatunu ortak arkadaşlarımız zaten bahsetmişti.niyediye sordum.senden sonra sevemedim ki ben hiçdedi. Giderken aldın bir parçamı da.iyice utandım kendimden yer yarılsın içine gireyim üstüme de topraka atsınlar mamoş misali diye geçirdim içimden. konuyu uzatmamak için uykum geldi uyuyalım dedim. içeri gitti 4 yıl önce onda bıraktığım eşofmanı getirdi bana. panpalar anlatamam size o an yaşadığım duyguyu. hiç bu kadar aciz ve çaresiz hissetmemiştim kendimi. bişey demedim kıza.ben hangi odada yatıcam aslında farketmez bi yorgan ver salonda uzanırım koltuğadedim. suratıma baktı ama nasıl bir bakış. sanki dün tanışmışız gibi, arkadaşımızın evinde ilk tanıştığımız gün kü gibi baktı suratıma.kalbimden ayrı tutmadığımı yatağımdan mı ayrı tutacağım şimdi,ne zaman ayrı uyuduk biz senle şimdi böyle saçma sapan konuşuyorsun.Sen benim ilk ve son erkeğimdin ''dedi. hissettiğimi kelimelerle ifade edemiyorum şu an ben ki edebiyatın dıbına koyan, lafının üstüne konuşulamayan o bin dumur oldum,lal oldu dilim. robot gibi itaatkar yürüdüm ardısıra. uzandım yatağa geldi her zaman ki gibi göğsüme yattı. ertesi gün hiç olmayacakmış gibi sıkı sarıldı öyle sıkı sarıldı ki tırnakları atletin açık kısmından omzumda iz yaptı. yıllar sonra aynı tanıdık şampuanın kokusuyla uyudum ilk defa bu kadar huzurlu. yıllar sonra...
özet:bazen sen yazarsın, kimse okumaz,ama sen yine de söylemiş olursun.