param az sayılırdı döner yaptırmaya gittim.
terini elleriyle sıvazlayıp dönerin içine şaplatan binin birine denk geldim.
herkes görüyor fakat ucuz diye mecbur kalıyordu.
yandaki abiye zenginler et yer fakirler ne yer dedim. yüzüme baktı.
sonra hayalet diye bagırdım. kuyrukta ağız kokusuyla birlikte hafiften gülümsemeler basladı.
fakir ama mutluyduk.
sıra bana gelmisti vakit intikam alma vaktiydi.
dönerci gavatı bana nasıl olsun diye sordu.
etrafıma baktım bütün fakirler yuvarlak çizip hadi hadi hadi diye tempo tutturdu.
o muhteşem kelimeler bir anda ağzımdan çıkıverdi kendimden emin bir ifadede
bol acısız ve ekmek koyma dedim.
dönerci anında error verip kalp pilini çıkardı.
o da yetmemis gibi küçük oglu döner bıçağıyla kendini dogradı.
not: tavuk döner mis gibi