geçen gün tavuk dönercideyim. oturdum masaya ustaaa çek bi bütün artı ayran dedim. "chicken menü'mü yani ahaha?" dedi oç.. dakka 1 gol 1. yan masadaki kızlara hava yapıyo aklınca aqmun garson parçası. kızlar da kıkırdadılar tabi öküze bak diyip. artık bunun altında kalamazdım. ama normalde zehir gibi çalışan aklıma bi gib gelmiyordu. nasıl giberticektim bu muallakyi nasıl.. derken siparişi getirdi muallak garson. ekmeğin arasını açtım, 3-5 tane yarı saydam tavuk var, gerisi ot çöp. "ben chicken menü üstemiştim bana salata gelmiş". garson topukları üstünde bana doğru dönerken kızların jeton düştü "sklmfşmfflmş" diye koptular. tek kaşımı kaldırmış garsonu bekliyordum. geldi muallak eşşek gibi aldı zütürdü, içine az daha tavuk koyup getirdi. zütünü dönüp giderken arkasından "@2 giberrr" diye mırıldandım. tam ekmeğimden koca bi ısırık alıcakken, kızların masasından inannnnnnnnnnnnnnnmıyoroooommm diye bi ses...

ağzımda ayakkabı kadar lokmayla döndüm kızlar gözler ışıl ışıl bana bakıyo. ne olduğunu anlamadım, kafamı çevirip yemeğime devam ettim. ayrandan son fırtları snorrrt snorrtt diye çekerken karşımdaki sandalyeye sorgusuz sualsiz oturdu yan masadaki kızlardan biri. gözler ışıl ışıl "p..pardon siz inci yazarı mısınız?" dedi. şaşkınlık içinde "evet..? ne... " oldu dicekken laaapp yapıştı dudaklarıma delicesine öpüşüyoruz. sonra gömleğimi yırttı, masanın üstüne yapıştırıp üstüme çıktı. diğer kızlar da geldiler türlü bölgelerimden yalamaya başladılar. durun yapmayın diycem, diyemiyorum. istemsizce boyun eğiyorum herşeye. kız en sonunda donunu da çıkartıp izleyen teyzelerden birinin suratına salladı. çıktı benimkinin üstüne. artık edep ar namus takmıyorum takır takır gibiyorum karıları, biri iniyor biri biniyor. sarışın olan cıvır işini biliyor. kendimden geçiyorum adeta, sonra bunu gönderdim öteki karıyı aldım altıma ona da darbeli çalışıyorum. ben ben değilim baltacı mehmet paşayım sanki amk. bi ara noluyo nerdeyim ben diye etrafa bi bakayım dedim. tüm dönerci ahalisi, müşteriler, yaşlı teyzeler falan alkışlayarak "hayydi yallah hop hop hop hayydi bastır hop hop hop" diye ritim tutuyorlardı. kahkahalar, alkışlar, çığlıklar.. tam bi curcunaydı amk. bi süre daha devam etti bu böyle. ne zaman bitti hatırlamıyorum.

dönerciden çıkarken hesabı ödemek istedim kesinlikle kabul etmediler. "olur mu abi, ikramımızdır. yine bekleriz abi" diyerek uğurladılar. kapı önünde izdiham vardı. Vali, abd başkanı, BM Genel Sekreteri ellerinde plaket ve ayın elemanı madalyası ile ayakta bekliyor, özel kuvvetler oraya toplanmış milyonların bana doğru gelmelerini engelliyordu. Aradan binlerce bayan don tuman ne varsa bana fırlatıyor aşkım ferreci diye bağırıyordu. Kameralar, Işıklar, çılgın bağırışlar... güneş gözlüklerimi takıp zar zor aradan sıvıştım. Oradan uzaklaştı ve bi taksiye atladım. o muallak de para kabul etmedi. Abi senin tasağını yerim dedi.

inci yazarı olmanın ekmeğini yemiştim daha önce ama böylesi ilk defa başıma gelmişti binler. Vay amk ya...

özet: özet mözet yok ulan okumayacaksan gibtir git