1. 1.
    +7
    bu aşk denen ilüzyona bulaşmış, kızın yalakası haline gelmiş, dünyayı kızdan ibaret sanan enayiler toplanın da anlatayım. eminim kendinize ders çıkaracağınız noktalar da olucaktır.

    ikinci anlatışım bu, inanmayanlar için başlığın aslı,

    (bkz: yaptığım en sağlam gibişi anlatıyorum)

    bu arada okuyan arkadaşlardan spoiler vermemelerini rica ediyorum.
    ···
  2. 2.
    +6
    --spoiler--
    .. kafede ben sandalyede o önümde çömelmiş vaziyette öpüşüyorduk. o güzel dudakları tahmin ettiğimden de yumuşaktı. öpüşmeyi kestik, bi daha böyle bi delilik yapma tamam mı deyip güldü. gamzeleri çıktı. gamzesinden öptüm. o an inanılmaz bi neşeyle doldu içim. 2 dakika önceki pgibolojiden eser yoktu...
    --spoiler--

    burda kalmıştık.

    kalktık ordan. evine bıraktım, minibüse binip eve döndüm.

    eve gittim. telefona baktım, 4 cevapsız arama. 3 özkan 1 pelin. hiç arayasım gelmedi, muhtemelen yanlarına çağıracaktı, onların süper çift triplerine katlanamazdım, gibtir et dedim. şaka maka büşrayla ilişkim ilerlediğinden beri özkanla pelinle de çok az görüşebiliyorduk, diğer arkadaşları saymıyorum bile.. geçtim bilgisayarın başına biraz takılmaya çalıştım olmuyor. saatler geçtikçe sırtım ağrımaya başlıyor, nasıl vurduysa huur çocukları. aile de evde yok. düğün dernek işlerine akrabaya yardım etmeye gitmişler. i̇laç sormak için annem aklıma gelince, dükkan da aklıma geldi. moralim bozuldu amk. artık babam gelene kadar dükkana bakmak zorunda kalacaktım. büşrayla son aylarda samimi olduğumdan beri okula da gitmiyorum adam gibi. babam dükkana çağırıyor boş olduğun zamanlar da gel lazım oluyorsun diye, okuldayım deyip kesip atıyorum. büşrayla takılıyorum. e akşam geliyorum eve kafa güzel, adam anlıyor bi şey demiyor ama hiçbi şey demiyor..
    ···
  3. 3.
    +5
    minibüs yoluna çıktık. bi yandan benim burundan oluk oluk kan akıyor, gözlerim yaşarmış. gittik kafe gibi bi yere oturduk. ben burna paso peçete dayıyorum. büşra sinirleri bozulmuş oturuyor surat beş karış. benim de sinirlerim bozuldu gülmeye başladım.
    - iyi misin diye sordu büşra,
    iyiyim dedim. ama sorarken umrunda değilmişim gibi sordu.
    - ya hakkaten delisin ya ne gerek var saldırıyorsun çocuklara dedi kızarak.
    ne demek ne gerek var ya dedim. hayret bi şey ya deyip kızmaya başladı. benim de moralim bozuldu iyice. büşra ya bakıyorum öyle. büşra da yola bakıyor. burnumu silerken, büşra ayağa kalktı, yanıma geldi, çömeldi, suratımı kaldırdı. ela gözleri ağlamaktan yeşile çalmıştı. eliyle suratımı kaldırdı, “gerçekten iyisin di mi canım” dedi. kendimi ilkokulda suç işlemiş çocuk gibi hissettim, ağlamaklı oldum. yanağımı okşadı, dudağımdan öpmeye başladı. artık acı hissetmiyordum, bi şey düşünemiyordum, içimdeki ateş iyice körükleniyordu.. kafede ben sandalyede o önümde çömelmiş vaziyette öpüşüyorduk. o güzel dudakları tahmin ettiğimden de yumuşaktı. öpüşmeyi kestik, bi daha böyle bi delilik yapma tamam mı deyip güldü. gamzeleri çıktı. gamzesinden öptüm. o an inanılmaz bi neşeyle doldu içim. 2 dakika önceki pgibolojiden eser yoktu...

    http://fizy.com/#s/1lrmrc
    ···
  4. 4.
    +3 -1
    @171 burda artı ve eksi oy un bi katkısı olmuyor gerçi ama ben de bitirdikten sonra okuyanlara bi şuku atarım.
    ···
  5. 5.
    -4
    @98 etki tepki olayı değil bu sadece, kalite açısından diyorum ben, seninki vasat mesela

    kargaya yavrusu şahin gibidir,, seninki o misal işte,

    o yüzden bu kadar heyecanlı heyecanlı anlatarak, kendini büyük bi tak yaşamış gibi hissediyosun

    her neyse ben ilk sayfayı okudum beğenmedim, eksiyide ihmal etmedim, şimdi gibtirip gidiyorum
    ···
  6. 6.
    +4
    ben özkan a da ilgi gösteriyorum, büşra ya da.. ikisine de koşturmaya çalışıyorum, aptal olmuşum… büşra tabi eskisi gibi ilgi alamayınca garipsiyor durumu. alışmış tabi, aşkından kendini giben bi adam var etrafında, şimdi ben özkana koşturcam derken aynı ilgiyi istesem de veremiyorum… bi yandan da korkuyorum, büşrayla her ne kadar iyi gitsekte aramızda önemli gerçekler vardı, yaş farkı önemli bir sorundu, belki kız üniversite 3 e falan devam etse sorun olmayacaktı ama kız hayata atılacaktı artık, onun da hedefleri vardı, benim ise önümde daha yıllar vardı… bir de ailesi ilişkiden haberdar olup beni öğrenince işler iyice karışmıştı aslında güzel görünmesine rağmen… o sürede kavgalarımız başladı tekrardan, ben yine aynı taktik, “mutlu mu olmak istersin haklı mı” diye soruyordum ve yine o hep mutluluğu seçiyordu. zorundaydım onu mutluluğu seçmesine zorlamakta çünkü o da görmezden gelse de farkındaydı aramızdaki bu durumun, kavgayı uzatmasını göze alırsam veya haklı olmayı ona bırakırsam bu gerçekleri daha da irdeleyecekti belki de ve bu aşk adı altında kapıldığımız ilüzyondan çıkacaktı gerçekçi düşünerek… haklı olmayı seçmekte haklıydım…
    ···
  7. 7.
    +4
    üstümden kaldırdım arkasını döndürdüm, domaltıp öyle girdim, saçlarından hızlıca kendime doğru çektim, daha da bağırmasını istiyordum, daha da bağırsın ki içerdeki burak bini duysun… sadece büşrayı değil burağı da gibiyordum aslında bi yandan… hayvan gibi davranıyordum iyice kıza, vücuduna hafif tokatlar atıyor, daha da bağırtmak için iyice sertçe çalışıyordum kıza… özkan ın intikdıbını alıyordum aklımca…

    yavaş yavaş kontrolü kaybetmeye başladım, boşalacaktım, içinden çıktım, göğüslerine boşaldım… boşaldıktan sonra sanki içimdeki o hayvanı da atmıştım, dudaklarından öptüm gülüyordu, iyisin di mi dedi gülerek… pişman oldum, … ama aldırmadım, hala kızgındım… üstümü giyinip içeri geçtim, diğer kız şaşkın şaşkın gülerek bana bakıyordu, burağın yüzü kireç gibiydi, büşranın kalan rakısını fondipledim, burağa baktım.

    gülerek,

    oh be kardeşim iyi ki geldiniz ! dedim..
    ···
  8. 8.
    -4
    @1 zütü taklu kızlarla yaşadığınız ergenlik dönemi flört zırvalarınızında a.q. sizinde a.q.

    angutyus kesildiniz lan başımıza, her önüne gelen yazar oldu a.q. yerinde.

    verdim eksini anlatmaya devam et şimdi yavru kurt
    ···
  9. 9.
    +3
    sabah kalktım, bi baktım büşra erkenden kalkmış evi toparlıyor canını yediğim… yanına gittim, günaydın dedi gülerek, gamzesinden öptüm ben de ona yardım ettim.. sonra geri kalanları uyandırdık, büşrayla beraber uğurladım hepsini… artık babam geliyordu, en azından dükkan yükümlülüğünden kurtuluyordum. para durumunu da düzeltmiştim, 960 liradan büşrayla takıldığımdan beri 300 küsür kalmıştı, dükkanda iyice para biriktirebilmiştim... babamları karşıladım. özkanın yanına gittim, biraz daha iyiceydi. gözlerinin altı çökmüş, suratı kireç gibiydi hala…
    ···
  10. 10.
    +3
    gibişe gelince sesiniz kesildi lan.

    devam..;

    http://fizy.com/#s/1mwdqs
    ···
  11. 11.
    +3
    sabah kalktım bi baktım bu binlerin 2 tanesi halının üstüne kusmuklarının üstüne yatmışlar. biri tekli koltukta kıvrılmış yatmış burak bini de uyanmış oturuyor öyle. bunu görünce güldüm. i̇yi misin dedim.
    başım çatlıyor dıbına koyim dedi utana sıkıla. sen nasılsın diye sordu? bomba gibi dedim.
    o günden sonra yaş muhabbetini hiç açmadılar.
    ···
  12. 12.
    +3
    . ikimizin de sarhoş olmak için bahanesi var, ben hele uzun süre sonra ilk defa bu kadar kaymışım, yeter dedim bu kadar, kalktık mekandan, sahile doğru yürüdük. benim başım dönüyor da dönüyor. sanki biri kafamı tutmuş oyuncak gibi sallıyor sağa sola… yürümekte zorlanıyorum, en son dengemi kaybettim düştüm, domalmış vaziyete çimlerde duruyorum, artık tutamadım kendimi başladım kusmaya, böğüre böğüre kusuyorum dıbına koyim. özkanda ilerde duvara sırtını yaslamış bana bakıyor gülüyor ama bi yandan da kusuyor, kustukları olduğu gibi üstüne tabi, ben buna bakıp gülüyorum yine bi yandan kusuyorum. ciğerlerim çıkacak gibi hissediyorum artık kusmaktan, kusmam bitti, öylece bir noktaya odaklandım gözlerim dolmuş, aklımda tek bir anı canlanıyor, buluştuğumuzun ilk günü otobüse binmeden önce gamzesinden öpüşüm… ne güzel bir gündü o.. bi de şimdiki halime bak…
    ···
  13. 13.
    +3
    oturduk sofraya ben uyuz oldum büşranın dediklerine… doldudum bi kadeh, burak kendine de doldurcağımı zannetti ona doldurmadım, rakıyı fondip attım ilk başta, masaya hafif sert bi şekilde vurdum… burağa bakıyorum gibicek gibi.. diğer kız tedirgin oldu. bi duble daha doldurdum kenime ve büşra ya koydum şişeyi masaya.. deli gibi içiyorum… sarhoş olmak için sebeplerim var oluyordum da… burak konuşmaya çalışıyordu, boşver kanka o kadar takma kafana ölüm herkesin başına gelebilir.. diyor. ben iyice çıldırıyorum, sigarayı körüklüyorum. büşra peyniri getirdi dilimleyip tabaklara koyucam, dilimlerken bi baktım burak hafif sırıtarak büşraya bakıp beni gösteriyor acıyan gözleriyle…. ulan bıçağı alıp gırtlağına sokmak var da…

    şeytan yapma diyor…

    yapma daha gibileceğin var…
    ···
  14. 14.
    +3
    ben dondum kaldım kapıda. büşraya bakıyorum sadece, masalarından kimse dönüp benim olduğum tarafa bakamıyor... kapının ağzında millet çarpa çarpa geçiyor bana, ittiriyorlar. özkan'da şok oldu, o da bakıyor boşboş... abi hadi dedi, omzumdan çekti, yerimden kıpırdamadım, çakılmıştım adeta olduğum yere, hadi abi.. hadi.. dedi çekti yerimden oynamadım, nasıl yaa nasıl diyordum... özkan son bi gayret, abi lütfen.. dedi omzumdan geriye doğru çekti, en son gördüğüm sahne büşra gözleri dolmuş bir şekilde utanarak bana bakışıydı... ittire ittire yürütüyordu beni, taş kesilmiştim.. biraz yürüdük. durdum, özkanı tuttum.. "oğlum gelmedi lan" dedim... bi şey demedi... gel bizde kal bugün dedi, yok dedim gerek yok. eve gittim akşam. facebook'a girdim, büşranın profiline...

    "büşra x arkadaş olarak ekle" yazıyordu...

    sahile indim, iki şişe şarap aldım, o en son güzel kıyafetlerle oturup, benim en son içimi döküp karar alması gerektiğini söylediğim yere oturdum... bu sefer yalnızdım, son gördüğüm sahne aklıma geldikçe ağlamam hızlanıyordu, sahilde taşlara oturmuş bi yandan şarap içiyor bi yandan iç çeke çeke ağlıyordum... o gün sahilde uyudum. eve gittim bilgisayara oturup msn listesine bakarken buldum kendimi... alışkanlık işte. zaten o günden sonra msn de de online görmemiştim...

    günler, haftalar, aylar geçti, benim özlemim kat be kat arttı, her girdiğim kalabalıkta onun seini duyduğumu sanıp bi heycanla arkama dönüp bakınıyordum, olur olmaz kokusu burnuma geliyordu, heycanlanıyordum, olur olmaz gülüşü aklıma geliyordu dağılıyordum, olur olmaz gamzeleri aklıma geliyordu gözlerim doluyordu...

    böyle aylar geçti, arkadaşların zoruyla bir kızla tanıştırıldım zorla, hayata döndürmeye çalışıyorlardı, adı deryaydı, çilli, yeşil gözlü, güzel bi kızdı. muhabbet ediyorduk ama ben durgundum, zaten büşrayla daha önce geldiğim bi yerde nasıl konuşmam beklenir ki...

    öküzlük olmasın diye güleryüz gösteriyordum işte.. mekandan kalktık otobüslere doğru geldik. binmeden, derya diye seslendim..

    dönüp baktı.

    gülsene dedim.

    güldü,

    gamzeleri yoktu...

    gülümsedim...

    yarın da görüşür müyüz dedi. farketmez gibilerinden kafamı salladım, sevinip yanıma geldi öptü, ben de onu öptüm yanağından, hiçbir şey hissedemiyordum, sevgi dolu öpücüklerim büşranın gamzelerinde gömülü kalmıştı…

    eve gidip yattım, sabah telefon sesine uyandım, telefonun ışığı karanlığa alışmış gözlerimi rahatsız ediyordu, baktım, derya arıyordu, kapattım.. karanlığa büşrayla alışmıştım, ondan sonraki herhangi bi ışık hüzmesi, bi hareketlilik beni yoruyordu. büşrayla olduğum zaman elimde kalani, yokluğunda alıştığım tek şey olan karanlığa geri döndüm, yalnızlığa...

    son.


    http://fizy.com/#s/1m602j
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +2 -1
    öncelikle bu yaşadığım olaydan önce, "seven gibilir, giben sevilir" düsturunu benimsemiş biriydim. kızlar falan gibimde olmazdı, denk gelene ver pompayı gitsin. işte bir süre sonra yapınca bi vicdan çöküyor ya insana, bunun acısı çok fena çıkıcak benden diyor ya. bunu hissediyorsunuz da bi şey yapamıyorsunuz böyle durumlarda. bir süre sonra bıktı bu onun bunun üstünde tepineyim derdinden, kabuğuma çekildim. dedim kız falan olmasın kafamı dinliyim biraz, tabi o sırada yalnızlığa da alışmıştım..
    ···
  16. 16.
    +3
    her bi hatırlatma geldiğinde egomda kıpırdanmalar oluyordu. ego bir insanın airbag idir zaten. büyük bir çarpışmadan önce ortaya çıkar. olaylardan daha fazla etkilenmenizi engeller. yalnızlığa mı düştünüz, o dönemlerinizi bi hatırlayın, bir çok insan o dönemlerde suçu etrafında bulur, kendi suçlarına da bir bahane bularak, bu yolla kendini iyi hissetmeye çalışır. kendi başına ne kadar düşünmeye vakti olursa o kadar hatasına bahane üretir, “kendi gözünde” çok iyi bir insan olduğunu düşünmeye başlar
    ···
  17. 17.
    +3
    neyse ya sabır dedim bi şey demedim, büşranın elini sıkıca tutmaya başladım. büşra da bana bakıyor tedirgin bir şekilde yandan yandan. çocuk devam etti, “hatuna bak bi de yanındaki mala bak” diye. ben yine ya sabır çekiyorum, sinirleniyorum da. büşra sakin ol boşver diye fısıldıyor. neyse dedim. diğer bin, “sen o malı bırak asıl karıdaki mala bak” dedi. ben de kayış koptu. hani sinirlendiğiniz zaman kafanızın arka kısmı uyuşur ya bi sinirden, o ense kökü uyuşur gibi olur, şalteriniz atar o an, gözünüz bi şeyi görmez. ulan ben kıza bakmaya kıyamıyorum bu huur çocuklarının dediğine bak. benim gözüm karardı, döndüm bu ortadaki bine bi tane yumruk patlattım. yere düştü, çullandım üstüne burnuna burnuna çalışıyorum binin. diğerleri de bi yandan sırtımı tekmeliyo, kafama yumruk atıyor, ben hırsımdan hissetmiyorum acısını. en son çocuğa yine yumruk atarken birden gözüm karardı, kendimi yerde buldum, gözümden yaşlar akıyordu. huur çocuğu suratıma diziyle vurmuştu. ulan bi yandan kıza madara olmamaya çalışıyoruz, arkada onur onur diye ağlayıp duruyor büşra. i̇yice gaza geldim kalktım bu bana diz atan bine kafayı gömdüm. arkamı döneyim derken diğer bin yumruk attı. allahtan boy uzun, boynuma geldi yumruğu, bunu da ittirdim sertçe, büşranın yanına gittim, geri geri kaçızlıyorum yavaş yavaş. çocuklar tırsmış küfür ediyorlar oldukları yerden havlayan köpek misali. hızlı hızlı uzaklaşıyoruz ordan. büşra ağlıyor. lan ağlama amk..
    ···
  18. 18.
    +2
    bunlar yavaştan üstüme geliyor. konuyu değiştirdiler vurcak yer arıyorlar, aynı laflar, okul anca şu kadar sürede biter şunda takılırsan bana gelirsin öğretirim, daha çok gençsin yaparsın. şimdi normal bi muhabbette gayet olağan bir dialog olmasına rağmen adamın içindeki nefret, o kadar konuşmasına yansıyor ki anlayabiliyorsun bu adamın bela olduğunu. ben bi şey demiyorum, bunlar öyle dedikçe haa evet, tamam gelirim diyorum, iyice küçük rolü yapıp iyice kızdırıyorum binleri. neyse büşra benim tarafıma geldi, “ya takıldığı olsa sana niye gelsin, aksine o sana öğretir. sen yaşına bakma” gibisinden bi şeyler dedi. bu iyice sustu. ben zütüm kalktıkça kalkıyor, büşra ya gittikçe hayran kalıyorum. bu amcıkların muhabbeti de sarmıyor zaten. büşra ya kaş göz ettim hadi gidelim yeter artık diye. o da sıkılmış heralde tamam dedi. kalktık tokalaşıyoruz burakla, kardeşimli falan samimi konuşuyor ama tokalaşırken elini öyle bir hızlı getiriyor ki sanki yumruk atıyor adam. omzuna elimi koydum, görüşürüz dedim. bir daha görüşmek gerekiyordu çünkü halinden anlaşıldığı üzere.
    ···
  19. 19.
    +2
    anlattım tek tek, hedeflerimden, yapacaklarımdan, prensiplerimden… okuldan da bahsettim sorusu üzerine.
    ama kızınızla takılcam ayağına 3-4 dersten kalıp okulu uzatma ihtimalimden bahsetmedim. okul durumu açılınca babasının ifadesi değişti, memnuniyetsizlikti bu. haklılardı da evlenme çağına gelmiş, okulu bitmekte olan kızlarının mesleğini eline alıp, evlenmesini bekliyorlardı artık. damat adayı ise, daha okulu kaç senede bitirceği meşhul. elinde sadece “-ecek, -acak” kipinde hayalleri olan, askerliğini yapmamış, elinde bi garantisi olmayan, evlenmek için kafadan 5 yılı olan bir tip!
    e haklılar tabi.. babası, “önünde uzun yıllar varmış” dedi. bi şey diyemedim.
    ben anlatmayı bitirip, babası konuşmaya başladığından beri kafamı öne eğmiş, sol elimdeki siyah mürekkep izlerini diğer elimle ovuşturarak silmeye çalışıyordum…büşra aşktan sevgiden bahsediyor, ulan hadi ailesinin aşkla yoğrulmuş bir evliğini olsa bile bu devrin zorluklarını biliyorlar, eskisi gibi aşkın meşkin evliliği kurtaramayacağını biliyorlardır... bi süre daha konuştuk. annesi hadi bey kalkalım biz artık dedi. kalktılar. vedalaştık ailesiyle, babası, “tanıştığıma memnun oldum” dedi. tabi ya eminim öyleydi. gittiler. moralim alt üst olmuştu… tek yapabildiğim elimle sol elimdeki mürekkep izlerini silmeye çalışmaktı. kafamı kaldırdım, büşra üzgün bir şekilde bana bakıyordu.

    - güldüm.

    mürekkep izi de bi çıkmıyor ya. dedim.
    ···
  20. 20.
    +2
    diğer kız şaşkın şaşkın bakıyor. burak tabi alışmış yalakalığa benim kıza tavrıma görünce şaşırdı kaldı…

    zütürdüm odaya, yapıştım dudaklarına… hızlıca kıyafetlerini, pantalonunu vs çıkardım, biraz vajinasını yaladım, ben de pantalonu indirdim. lak diye içine girdim, büşra şaşırmış bir şekilde bana bakıp acıdan hafiften bağırıyor. ben iyice altıma alıp, bacaklarını omzuma aldım, kızı yatağa gömercesine çalışıyorum, çığlık çığlığa büşra…bi gayret üstümden kalktı, penisimi yalamaya başladı, sonra üstüme çıkıp öpmeye başladı,
    nasıl iyisin di mi biraz daha dedi, gülerek

    lan düşünme beni… ben seni düşünmüyorum.
    ···