+1
Unutamadığım günler. ilkokul günlerim. Gelir düzeyimizden dolayı bazı akşamlar ekmeği tuza banıp yediğimiz günler. Babamın her ayın onbeşinde, yani 200 lira ayligini aldiği günün akşami sirf evlatlarim yemedik demesin diye kestane aldigino hatirliyorum.
O dönemin 200 lirası şimdikinim 600-700 lirası. Lanet enflasyon sonucu.
Babam elleri, yüzü, ve üstü başı simsiyah gelirdi. içeri girer girmez madenci kiyafetlerini banyoya birakir hemen duşa girerdi. Küçücük banyomuzun küçücük küvetinde insan ne kadar yikababilirse tabi.
Yine bir ayin onbesi. Babam yari küflenmiş yari yamulmus anahtariyla acti evin kapisini. Kestanemiz geldi diye hemen kapiya kostuk. Babamin bacaklarina sarildik 3 kardeş. Babam kirli elleriyle başımızı okşadi. Yüzüne baktik , masmavi gözleri , kirlenmis çökmüş ve umutsuz yüzünden belli oluyodu. Çok içten bi şekilde gülümsedi her zamanki gibi. Anneme de el sallayip hemen banyoya gitti. Biz küçük sobamizin isittigi 1+1 evimizin küçük salonunda ellerimiz bacaklarimizin arasında basimiz öne eğik oturup babamizi beklerken annem ev işlerini tamamlamaya calisiyodu.