Virüstür.
Aşk dediğimiz şey bir insan hatasıdır.
"Love is a human error"
Kalp atışlarınız hızlanır vertebral korteks kafayı yemişçesine davranır serotonin düşer kişide obsesif-kompulsif bozuklukları görülür.Ve birde sinirsel bozukluklar.
mantıklı düşünememek ve paranoya parasempatik takip ve merak duygusu abartılı şekilde gereksizce çalışır.
uyuşturucu alındığında etkilenen beyin bölgesi MR ile çekilmiş ve bu bölgenin sadece uyuşturucu alınca değil aşık oluncada etkilendiği kanıtlanmıştır.
Unutmayın bir kızı takıntılı olarak sürekli düşünüyor takip ediyorsanız aşık olmuşsunuzdur ve bunu normal karşılamayın kısa süreli kanser veya verem olduğunuzu düşünün bir an önce kurtulmaya çalışın.

Hayatta tek gerçek ve sonsuz olan şey sevgidir unutmayın..

Edit: Rez al trende çıkalım herkese bu hastalıktan nasıl kurtulunur kanıtlayacağım duyguları birer birer yok edeceğiz. Fuck your feel. Ekşi muallakler çiçek koklarken biz gerçekliğin ilk soluğunda dirileceğiz

Yanlıs platformda açmışsın eksi olaydı saniyesinde seçilirdin

http://c12.incisozluk.com...11501/6/2400956_o00e1.png

Size aşık bir kızı onu mutlu etmek için onunla arkadaşça konuşabilirsiniz
ikinci durum sizin aşık olduğunuz fakat sizi giblemeyen kızıda gibebilirsiniz ama burada "gibmek" eyleminin ikinci kızda etkisi negatif olmalı. Güzel kızlar kendini giben erkeklerden hoşlanırlar.Çirkin kızlarda güzel kızlar yüzünden yalnızdırlar.Siz çirkin kızlara değer vermedikçe güzel kızların zütü tavana dikildikçe varolan rutin bozulmaz.bir insanı elde etmenizin tek sırrı o insana yokmuş gibi davranmaktır.bir kere onu farkedip ve sonra yokmuş gibi davranırsanız düşüneceği tek şey bu çocuk beni güzel bulmuyor mu olacaktır

Üzülerek söylüyorum hayatımızı oyuncak etmişler.
Kronik düzenbazlık. Bunlardan bahsedince herkes kızdı
cahillik mutluluktur ama gibimde değil, sansürleyecek değilim
matrix gerçekten var ve sizlerde içindesiniz
bunun farkına varmanız oldukça zor
işte bu yüzden
sporcular kızları tavlamakta iyidir
işte bu yüzden nike, ayakkabı satmakta iyidir
iŞTE BU YÜZDEN
Disney tüm çocuklar tarafından sevilir
Mc donalds ın sahipleri neden acayyip zengin ?
Gözümüzü öyle kör etmişler ki onları asla yalpalarken görmeyiz.
Tüm bunlar gerçekleştiğinde;sağlığımızın, varlığımızın,
hayatlarımızın ellerimizden kayıp gitmesine izin veririz.
Ve buna kendimiz karar verdik sanırız..
Eminim ebeveynlerin çocuklarını şeker oyuncak ve Noel babayla
kandırdığını görmüşsünüzdür
Aynı yöntem yetişkinleri tuzağa düşürmek içinde kullanılır.
Ama şeker yerine;
parayı, dini, uyuşturucuyu ve alkolü kullanırlar.
Bu taktan bahsediyorum ki artık uyuyan devam uyansın.
Sizlere kötü haberi vermekten cidden nefret ediyorum ama
hayatlarınızı oyuncak etmişler.
Henüz dünyadakilere tanık olmadınız çünkü.

Onur diye bir şey yoktur. Onurunuzu oyuncak etmeyin. Gereksiz yere onurlu davranılmaz. hele ki kız konularında. Onurum var benim yazamam diyen erkeği tripleri yüzünden gibebilirsiniz. yapmayın bunu. Onur aile ahlak devlet ve vatan için geçerlidir ve ciddi bir şeydir. Onurlu davranmak sözcüğünü algılamalısınız.Bir kıza attığınız bir mesaj geri dönmezse gidip onun arkadaşına yürüyün.bu onursuzluk olmaz sadece seçim özgürlüğüdür. Ahlak ve onur kişiseldir.

"Bir insanı elbette sevebilirsiniz tabiki onu yeterince iyi tanımıyorsanız" demiş bizim ayyaş.
Ne güzelde demiş.. sevmek bu kadar basit olmamalı ve sizlere üzücü gerçeğin ilk adımlarını atmaktayım. Bilin ki kurtulmak istediğiniz korkularınız sadece onları kabullenmekten geçer.
Neden sürekli bir şeyler yaparken bir şeylerden medet umduğumuz için yapıyoruz?
Bir kız için yapmayın bunları. Kitap okuyun, yeraltı edebiyatı okuyun.. kızlar karmaşık fakat boş varlıklardır. okurlar ama alacakaranlık okurlar.. Sizde onlara yaranmak için alacakaranlık okuyup muallaklik yapmayın. Size kimse kaldırımların sertliğini tarif edemez üniversitede buna dahil. hiç bir kitapta kaldırımların sertliği yazmaz..

Ve birde siz birine gidip " yarın güneşin doğup doğmayacağı konusunda endişelenmemesini" söylerseniz yarın ilk elde edeceğiniz şey onun güneşin doğup doğmayacağı hakkında endişe duymasıdır.bu sebeptendir ki güzel bir kıza aşık olduysanız onun ne kadar güzel olduğunu ona söylemeden veya ona belli etmeden onunla normal etkileşime geçip ve onunla yavaşça bağ kurmaktır.Ve bunu yaparken onunla olan duygularınızı kelimelere dökmezseniz eğer onun zamanla düşüneceği tek şey beni güzel bulmuyor mu ? dur.

Merak edip okuyup devam etmemi isteyen kim var ona göre duvara konuşacağım ellerim yoruluyor

Konudan bayağı kaydım her neyse kendimi durduramam artık yazmalıyım gibi hissediyorum. Size bir kaç şeyden bahsedeyim. Yarın uyandıktan sonra varolan rutini bozmamız gerek. çorabınızın tekini giymeyin. pantolonunuzu ters giyin.bir gün boyunca geçtiğiniz yolları değiştirin. hayatınızda farklılık yaratın.bir çocuğa para verin.bir yaşlıyla konuşun. bunlar insanın ruhunu yüceltir..bu arada ruha pek inanmam.Ama ruh diye tabir ettiğim şeyde beynimizin ürettiği metafiziki bir şey ruha içsel huzurda diyebiliriz.Her zaman etrafa baktığımızda komşunun çimeni bize daha yeşil gelebilir.Ama durum böyle değildir.Bir tanrıya inanmıyor olsanız bile şükretmelisiniz. şükretmek gerçekten somuttur içsel huzur sağlar.

Ve büyük bir tespite nicelik getirir. Dünyanın en uzun mesafesi 2cm dir der.(kendine sakso çekmeye çalışırken 2cm kaldığını farkeden ayyaş üzüntüyle bu sözleri yazmıştır..)

Şöyle konuları özledim helal olsun

Düşün. sabahın 8 buçuğunda kalkıp sıçıp işeyip patronuna tonla para kazandırmak için işe giden bir adam. zütünden terler akana kadar tüm gününü orada geçirip. Evine ölü şekilde dönüp. televizyon karşısında uyuyakalıp. Ve tekrar aynı güne başlayan birisi hayattan ne kadar müteşekkir olabilir? Bu hayattan ne kadar keyif alabilir?

Şimdi bana kızanlar olur.bu duruma söylediklerime üzülenler olur.. Derler ki doğru söylüyor ama bu üzücü..
Bizim ayyaş yine ne demiş?
gerçekler susuz yenen bir portakaldır..
zaman zaman gerçekleri savunacağız yalan söylerken bile. charles "çiçeğe konan kelebek olmaktansa taka konan sinek olurdum"
derken kafası güzeldi fakat ne dediğini gayet iyi biliyordu.

Yaşamak bu değil. Bazı insanlar 50 yıl yaşar ama aslında 150 yıllık bir yaşantıdır.. Kimiside 90 da ölür ama ederi 10 yıl etmez.. sadece yaşayın. Hayat aşık olmak için ne yazıkki fazla kısa.bu hatanın üstesinden gelin. sizi yavaşlatır. savaşın,okuyun, sevin elbette. gezin atlayın yarışın yenilin sigara için alkol alın kafayı bulun bağırın ama ne olursa olsun kendinizi bilin..

Olağan dışı durumlarla karşı karşıyasınız.
Düşünmek lazım bir sabah uyandığınızda doğanın güzellikleriyle başbaşa kaldığınızı.Her şeye sahip olmak her şeye sahip olmak mıdır?
Zengin bir çocuğun mutsuzluğu nedir?
Hamburgerinin sosunun bitmesi belkide.
Ya konteynırdan hamburgerin kıyısını bulan çocuğun mutluluğu nedir?
işte o gerçek mutluluktur. Yaşama sevinci ve mutluluk.
Ben size kısaca söylemeliyim ki mutluluk doyumun sınırını bilmektir. Neden mutsuzuz elbette ki daha iyi bir araba daha iyi bir kadın daha iyi bir ev daha iyi bir hayat daha daha daha hep dahalarla yaşamaktan mutsusuz.Önce bir şey istemeye yelteniriz. isteriz olma eğilimindedir ve olur. Sonra daha güzelini istemeye kalkarız. Yetinmeyi bilmeli. doyumsuzluk mutsuzluğun ta kendisidir.

Takip edip yazmamı bekleyenler var mı?
yoksa günlük mizah ve espiriler kadar eğlenceli olmadığı için sönüp gidecek kadar sıkıcı geliyor olabilir sizlere.

Neyse mutlu olanlar uyudu. Artık uyumayanlara selam olsun. Dünya ne kadar taktan bir yer?
Bir ağız dolusu küfürü hakeden tonlarca insan varki.. Biliyorum aklınızdakileri çiziyorum kağıda döküyorum. Sizin adınıza istinaden sizi üzenlerinde ta dıbına koyayım. Oluyor değil mi?Sizinde kaçış planı yaptığınız oluyor..hep bir şeylerden kaçış..
bu evden,bu duygulardan,bu diyardan uzaklara
yalnızlığın verdiği zevk bazen tatlı gelebiliyor.
Doğanın uyuştuğu nadir bir örtü gibi sararsa üzerinizi bulutlar siz yinede koşmaya devam edin,,
Arkanıza bakmadan koşun.. sahi ya kovayalan kim?
yaşamımızın kısıtlılığı. kaç senelik ömrümüz kaldı?
Hangimiz trafik kazasında ölecek ileride burada?
Hangimiz yanarak ölecek?
Hangimiz kanserden ölecek?
Hangimiz yarın ölecek?
Ölüm.. düşündüğüm konulardan biri ve her düşündüğümde üzülebileceğim başka bir şey kalmıyor aklımda.
Dahada kötüsü var elbette kim bilir sevdiklerimizi ne zaman kaybedeceğiz.. uzunca bir yokluk ve hiçlik.
Kıymet bilmek gerek. yanınızdaysa sevdikleriniz bir daha göremeyecek gibi sarılmak gerek.
ölüm ani gelen bir şey ve dönüşü olmayan tek şey.

Ve bazen her istediğimiz kızı elde edemeyiz. bunu kabullenmeliyiz. insanlar ne egoist şeyler işte bilirsiniz. karakterinizden ödün vermemelisiniz. Olmayacağı belliyse olmuyordur. Sizi temin ederim ki o kızdan binlerce mevcut.

Ama bizim ayyaşa yine soralım..der ki aşk gerçekliğin ilk ışığında yok olacak bir sistir.
Ve şu sihirli paragraf ağzından dökülür
"Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı tıraşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. ilgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar. Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır,
çünkü ben de serseriyim.
Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem. Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam."