Beyler bu zamana kadar içimde bir çok derdim birikti kimselere anlatamadım bunları bende bir süredir burayı takip ediyordum buraya içimi dökmeyi karar verdim. Kendimden bahsetmem gerekirse 185-190 boyum kassız öyle tipsiz 97li bir panpanızım sizin gibi yakışıklılık bize nasip olmadı. Neyse beyler hikayeye başlıyalım tam olarak nerden başlıyacağımı bilmiyorum. Ama en iyisi liseden başlıyim panpalar öncesinde pek bi şey yok... Ben Anadolu öğretmen lisesi mezunuyum bizim okulumuz şöyleydi yapılış amacı köy enstitüsü ama yapılıp açılacağı sırada köy enstitüleri kapatılmış okulumda herşeyi benim gibi hep ucundan kaçırmış. Neyse beyler okulum şöyleydi zaten Anadolu öğretmen olduğu için eğitimini tahmin edebilirsiniz yatılı bir okulda bunun dışında ilk açıldığı zamanlarda kız ve erkek yurdu olmak üzere iki tane yurdu vardı ama sonradan kız öğrenci sayısı azalmış falan filan kız yurdu kapanmış 2004tede EML yapılmış onun yerine birde dedim ya köy Enstitüsü'ne göre yapılmış diye yurt bayağı bir büyüktü odalarda 12 kişi kaldığımız halde orta alanda tek kale futbol oynayabileceğimiz kadar büyük bi alan neyse beyler okulumuzda bunların dışında sportif ve kültürel faaliyetler aşırı derecede fazlaydı Türkiye genelinde spor bakımından derecemiz vardı o derece düşünün kupa koleksiyonumuz vardı bildiğiniz okulun girişi 1 katın duvarları full başarılarımız ve kupalarımızla doluydu... Bunları neden anlatıyosun demeyin bunları konuşmaya başladığımda önemli olacak... Okul yatılı olduğu için dönemecilik vardı ama ben ilk gittiğimde 12. Sınıfları kafaladığım için bana en az şekilde uğradı dönemcilik ayriyeten öyle direk en üst devrene gidemezsin bir sorun olduğunda bir üst devrene gideceksin o çözemezse o da üst devresine öyle bir olay vardı ben istisnaydım tabi... Neyse beyler ilk senemde öyle pek bi şey olmadı ama önemli detaylarda bir giriş yapayım okulun voleybol ve cross takımlarına girmiştim bu sayede bir artı daha yazıldı haneme. Okulda herkes yavaş yavaş tanımaya başladı zaten mecburen tanıyosun hepimiz yatılıydık her sınıfta 4 tane kız vardı onlarda otelde kalırlardı yani Anadolu öğretmen dediğime bakmayın ilk gittik işte alışma süreci bende aileme bağlıyımdır o zamanlar sürekli onlarla konuşuyordum telde hatta lakabım bi ara telsize çıkmıştı üst devrelerin odası üst kattaydı merdiven koridoru koğuşlardan ayrıydı telefon görüşmelerimizi genelde orada yapardık üst devreler artık olum japon sürsen bu kadar durmaz o kulakta telefon diye gülüşürlerdi falan beyler on numara ortam vardı anlıyacağınız bildiğiniz aile ortamı ama askeri bi iltizamda vardı tabi dönemcilik dolayısı ile okulun çoğunluğu solcu olduğu için her odada aralıksız Ahmet kaya Selda bağcan grup yorum falan çalardı daha çok Ahmet kaya olurdu bu ama özlemden dolayı beyler öyle sürekli evimize gidemezsin yılda sadece 4 sefer yani onlarda kurban bayramı-29 Ekim(o zamanlar 29 Ekimle kurban bayramı çakışırdı) yarıyıl tatili 23 Nisan birde yaz tatili bu kadar özlemin dibine vururduk anlıyacağınız ben dediğim gibi voleybol takımına katılmıştım maçlara hazırlanıyorduk artık idmanlar falan maçlar başladı en sonunda beyler maçlar güzel gidiyordu 3. Maçımızı yapıcaktık maça çıktık maç esnasında ben smaça kalktım o an belimde bi yanma hissettim kuyruk sokumu kemiği çıkmış yanlış çıkış yaptığım için birde ufak çaplı bi şekilde sinirler zarar görmüş sakatlandım anlıyacağınız ve işe bakın ki bir daha ki maçta gözlemciler gelicekti ama ben maça çıkamıyordum maç gününe kadar kendimi hazırlamaya çalıştım hocaya yalvardım çıkartması için çıkarmadı maça beni benim yerime benim odamda kalan benim üst yatağımda yatan bi çocuk vardı o çıktı maça ve maçtan sonra Fenerbahçe'nin gözlemcisi gelerek çocuğu alacaklarını söylediler sonrasında beyler çocuk için sevindim tabi ama sakatlanmasaydım onun yerine ben gidebilirdim Fener'e olmadı nasip değilmiş dedim yolumuza devam ettik o sene Türkiye 3.sü olmuştuk sanırım crosstada il birinciliğimiz vardı ama bölgede elenmiştik beyler ilk senemde öyle bir olay olmadı asıl olaylar ikinci senede başlıyor ama beyler okuduğunuzu belli edin şu zamana kadar bunları hep duvarlara anlattım ama artık duvara anlatmak istemiyorum bana böyle hissetirmezseniz sevinirim bir kişide olsa yeter bana yeter ki duvara anlatmayayım...